Beni «Turistik Otel»e Yenigün gazetesinin sahibi Kemal Çukurkavaklı bırakmıştı, özel arabasıyla. Arabanın bagajı da, içi de kendi kitaplarımla tıklım tıklımdı. Giysilerimle, notlarımı içine alan iki küçük bavul, kitap paketleri arasında görünmez olmuştu. Cide’ye, bu doğduğum memlekete yıllardan sonra dönüşümü, otelin Karadeniz’e bakan lokantasında kutluyorduk. Kemal, elindeki rakı bardağını kaldırırken: «Hoca!» dedi, «Cide, gerçekten güzel bir […]
Kategori: Psikoloji
Richard Brautigan – Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek
O öğleden sonra, toprağın birkaç kısa gün içinde başka bir mezar haline gelmek için beklediğini bilemezdim. Kurşunu havada yakalayıp 22 ’ lik tüfeğin namlusuna geri koyamamam, onun namludan aşağı kayıp yatağına yerleşmemesi, kovanına yeniden tutunup sanki hiç ateşlenmemiş ve hatta o silaha hiç doldurulmamış gibi olamaması çok kötü. Keşke kurşun, diğer kırk dokuz kardeşi ile […]
Richard Bach – Martı
YEDİDEN YETMİŞE BİR SOLUKTA SEVEREK OKUNACAK KİTAP… Sıradan bir roman değildir Martı. Toplumla birey arasındaki çatışmanın simgesel olarak dile getirilişidir. Martı Jonathan Livinston, bir insanı simgeliyor gerçekte, yazgısını kendi eylemiyle çizmek isteyen bir “Küçük İnsan”ı. Bach, bu yapıtı için şöyle diyor: “Bilinen anlamda yazınsal bir yapıt değildir Martı. Kullandığım sözcüklerin ötesindeki düşünceler, günlük yaşantımızın doğal […]
George Sand – Şeytanlı Göl
“Kenevircinin Gece Söyleşileri” adı altında toplamayı düşündüğüm köy yaşamıyla ilgili romanlar dizisine “Şeytanlı Göl”le başlarken, yazında herhangi bir devrimci savım, yöntemim yoktu. Kimse kendi başına bir devrim yapamaz. Aslında, hele güzel sanatlarda, bu görevi herkes üzerine almış olduğu için, insanlık onu ayrımına varmadan gerçekleştirir. Ama bu düşünce, köy yaşamını ele alan romanlara uygulanamaz. Bu tür […]
George Orwell – Ümit Çiçeği
Olgunlaşma çağında bir genç, hayatta nelerle karşılaşır? Niçin komünist, faşist, kapitalist veya antikapitalist olur? Çağımızın en ünlü yazarlarından biri olan George orwell, siyasi inançların çok defa hissi meselelerin bir sonucu olduğunu en iyi bilenlerden biridir. George Orwell, bu romanında, sosyalist düşüncelere sahip bir gencin «Para -Tanrısı» adını verdiği şeyden nefret edişini ve bu nefreti yüzünden […]
George Orwell – Daralma
Bu düşünce aklıma yeni takma dişlerimi aldığım gün geldi aslında. O sabahı gayet iyi hatırlıyorum. Sekize çeyrek kala gibi kalkarak çocuklardan önce kendimi banyoya attım. Göğün kirli sarı boz bir renk aldığı, o berbat ocak sabahlarıdan biriydi. Banyonun küçük penceresinden aşağı bakıldığında, arka bahçe dediğimiz -eğer buna bahçe denilebilirse- etrafı kurtbağrı çitle çevrili, on yardaya […]
Philip Roth – Sokaktaki Adam
Köhne kabristandaki mezarın çevresinde, enerjisini ve özgünlüğünü hatırlayan, kızı Nancy’ye onunla birlikte çalışmanın ne kadar zevkli olduğunu söyleyen, New York’tan eski reklamcı meslektaşları vardı. Ayrıca 2001 yılının Şükran Günü’nden bu yana yaşadığı, Jersey Kıyısı’ndaki bir emekliler köyü olan Starfish Sahili’nden arabayla gelenler de olmuştu –yakınlarda resim dersleri vermeye başladığı ihtiyarlardı bunlar. Bir de çalkantılı ilk […]
Peyami Safa – Yalnızız
Yalnızız Peyami Safa’nın, roman tekniğini en mükemmel şekliyle gerçekleştirdiği, büyük eserlerinden biridir. En son ve insanlığa sunduğu teklifleri bakımından da en olgun eseridir. Yayınevimiz bu romanı sunarken, Üstadın romanlarında dikkati çeken bir kısım özelliklere ve Yalnızız’ın yerine kısaca dokunmayı faydalı bulduk. Bildiğimiz gibi, Peyami Safa, “Sanatkâr ister istemez bir İçtimaî görüşün temsilcisidir. Romanda kahramanlarından biri […]
Peyami Safa – Bir Tereddüdün Romanı
MUALLÂ kendisine çok tavsiye edilen bu kitabı okumakta hâlâ tereddüt ediyordu. Yapraklarını çevirdi. “Beni yalnız bırakmayınız!” diye başlayan bir sahifenin yukarısından ortalarına doğru gözleri, satırların basamaklarını ikişer üçer atlayarak aşağıya kadar inmişti. Bir kaç yerde hep aynı cümle: “Beni yalnız bırakmayınız!” Gene o sahifelerde can çekişmesine benzeyen bulantılarla karışık baş dönmeleri, titremeler ve baygınlıklar; yarı […]
Peyami Safa – Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Çocuklar Hastahanesi Beklemesini onlar kadar bilen yoktur. ğleye doğru muayene odasının önü doldu. Sıralarda oturacak yer kalmadığı için yeni gelenler ayakta durdular ve anneler, hasta çocuklarını dizlerine oturtabilmek için duvar diplerine çömeldiler. Karanlık dehliz. Kapalı kapıların mustatil buzlu camlarından gelen soğuk ışıkların buğusu, yüksek ve çıplak duvarlara vurarak donuyor. Saatlerce bekleyenler var. Fakat buna alışmışlar. […]
Peter Handke – Solak Kadın
KADIN OTUZ YAŞINDAYDI, orta yükseklikte bir dağ sırasının güney yamaçlarından birine taraçalar biçiminde kurulmuş, bungalovlardan oluşan bir sitede yaşıyordu, büyük bir kentin sislerinin hemen biraz üzerinde. Zaman zaman , kimseye bakmasa bile, yüzünde hiçbir başka değişiklik olmaksızın parlayıveren gözleri vardı. Bir kış günü akşam üzeri , dışarıdan gelen sarı ışıkta geniş salonun penceresinin önünde elektrikli […]
Paulo Coelho – Zahir
“Seni kendimden bile daha çok seviyorum.” Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı. Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Esther’in en […]
Paulo Coelho – On Bir Dakika
29 Mayıs 2002 günü, Fransa’da bu kitaba son noktayı koymadan birkaç saat önce, Lourdes’daki kutsal kaynaktan biraz su almaya gittim. Yetmişlerinde gösteren bir beyefendi bana seslendiğinde, katedralin önündeki meydana varmıştım: “Paulo Coelho’ya benzediğinizin farkında mısınız?” Ona, Paulo Coelho benim, diye karşılık verdim. Beyefendi beni kucaklayıp eşi ve kız torunuyla tanıştırdı. Kitaplarımın hayatında çok önemli bir […]
Paulo Coelho – Kazanan Yalnızdır
Ey ana rahmine günahsız düşen Meryem Anamız, sana sığınan bizlerden dualarını esirgeme. Amin. İsa öğrencilerine şöyle dedi: “Bu nedenle size şunu söylüyorum: ‘Ne yiyeceğiz?’ diye canınız için, ‘Ne giyeceğiz?’ diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir. Kargalara bakın! Ne eker ne biçerler; ne kilerleri ne ambarları vardır. Tanrı yine de onları […]
Paul Auster – Yanılsamalar Kitabı
Herkes onu ölü biliyordu. Hector Mann’ın filmleri üzerine yazdığım kitap 1988 yılında yayınlandığında kendisinden haber alınmayalı neredeyse altmış yıl olmuştu. Bir avuç tarihçi ve eski film meraklısı dışında öyle bir adamın yaşamış olduğunu bilen de pek yok gibiydi. Sessiz film çağının bitimine yakın çektiği on iki tane iki makaralık komedinin sonuncusu Ya Hep Ya Hiç […]
Gabriel García Márquez – Yüzyıllık Yalnızlık
Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı. O zamanlar Macondo, tarihöncesi kuşların yumurtaları kadar ak ve kocaman, parlak çakıllarla örtülü yatağı boyunca dupduru akan bir ırmağın kıyısında kurulmuş, yirmi hanelik bir kerpiç köydü. Dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki, pek çok şeyin […]