Kategori: Tarihi

Charles Dickens – Antikacı Dükkancı 2

Bekâr adam daireyi birkaç haftadan beri işgal etmesine rağmen; hâlâ ne Brass, ne de Miss Sally ile söz veya jestle konuşmak istemediğinden,, herhangi bir haber için değişmez bir şekilde Swiveller’i seçtiğinden, şahsen zararsız bir kiracı olup her şeyi peşinen ödediğinden, hiçbir zahmet vermediğinden, gürültü etmeyip erken yattığından Richard yavaş yavaş aile içinde mühim bir mevkii […]

Charles Dickens – Antikacı Dükkancı 1

Ben ekseriya geceleri gezmeye çıkarım. Yaz günleri, sabahleyin evden erken ayrılır, bütün gün kırlarda ve kır yollarında gezer dolaşırım. Bazan günlerce ve haftalarca yerime, yurduma dönmediğim olur. Eğer kırda değilsem, ortalık kararmadıkça sokağa çıkmam. Bununla beraber; çok şükür her mahlûk gibi güneşin dünyamıza saçtığı ışık ve neşeden hoşlanırım. Ben bu itiyadı hemen hemen hiç farkında […]

Viktor Paskov – Georg Henih’e Balad

geçenlerde, eski aile defterlerini karıştırırken, okul defteri sayfalarına kurşun kalemle okunaksız bir yazıyla Georg Henih tarafından yazılmış iki mektup geçti elime. Sağ üst köşede yazılmış oldukları yıl -1960 ve yer Hayrettin Köyü’ndeki huzurevi- belirtilmiş. İkinci mektubun son sayfasına paslanmış ataçla huzurevi yönetiminin bir duyurusu tutturulmuş, işte şu tarihte Georg Henih’in (yaşlılık sözcüğünün Latince’si geçiyordu) vefat […]

Victoria Alexander – Sonunda Ben de Sevdim

Ağustos 1854 Bir erkeğin tek arkadaşının bir şişe konyak olması çok talihsiz bir durumdu. Özellikle de şişe hiç açılmamışsa. Norcroft Kontu Oliver Leighton en sevdiği kulüpte her zamanki masasına oturmuş boş gözlerle şişeye bakarken, dalgın bir biçimde elindeki dört bozuk parayı sallıyordu. Bunun olacağı kimin aklına gelirdi ki? Oliver’m aklına gelmediği kesindi. Sona kalacağını hayal […]

Victor Pelevin – Buda’nın Serçe Parmağı

Atların ve insanların yüzlerine, irademin gücüyle büyüyen ve şimdi günbatımı kızıllığındaki stepten hiçliğe doğru atılan bu sınırsız yaşam seline bakarken sık sık düşünürüm; bu akışın içinde benim yerim neresi? cengiz han 1920’li yılların başlarında İç Moğolistan’daki manastırlardan birinde yazılmış olan bu elyazmasının gerçek yazarının adı, pek çok nedenden dolayı, verilemeyecek; eser onu yayına hazırlayan editörün […]

Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) – Turgut Reis

Menteşe (şimdi Muğla) iline bağlı Sıralovaz Yarımadasının Karabağ köyü uçurumlar üzerinde konmuş bir kartal yuvası gibi idi. O köyde çobanlık eden Veli’nin karısı –boylu poslu bir Türkmen kızıydı–, kirmanla yün eğirirken, çocuğu doğuracağını anladı. Kocası orada değildi. Son günlerde davarlara parslar dadanmışƨ. Sabahleyin erkenden kamasını ve kepeneğini alarak ve köpeğini de yanına katarak: “Deniz kıyısında […]

Cesare Pavese – Ay ve Şenlik Ateşleri

Neden Canelli’ye, Barbaresco’ya ya da Alba’ya değil de buaya döndüm, bir nedeni var bunun. Burada doğmadığım nerdeyse kesin gibi; nerede doğduğumu ise bilmiyorum. Buralarda, “Doğmadan önce işte bu bendim” diyebileceğim ne bir ev, ne bir avuç toprak, ne de bir avuç toz var. Tepelerde mi doğmuşum yoksa vadide mi, ormanda mı yoksa balkonlu büyük bir […]

Cengiz Aytmatov – Toprak Ana

Babam Törekul Aytmatov, Bilmiyorum mezarın nerededir, Bunu sana sunuyorum. Anam Nahima Aytmatova, Biz dört kardeşi sen yetiştirdin, Bunu sana sunuyorum. Üzerinde yeni yıkanmış beyaz entarisi ve koyu renkli beşmenti, başında beyaz yazmasıyla, bir ana, biçilmiş tarlaların arasından geçen yolda ağır ağır ilerliyor. Yanında-yakınında kimsecikler yok. Yaz bitmiş, tarlalarda çalışanlar gitmiş. Kırlarda yankı yankı yayılan insan […]

Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı

Yaşlı adam kırık-dökük bir arabaya binmiş geliyordu. Arabayı çeken taypalma yorga1 Gülsan da çok yaşlı ve bitkindi. Bir deri bir kemik kalmıştı. Önlerindeki yokuş yol, açılmış ince bir bağırsak gibi, ta belin oraya kadar uzanıyordu. İşte bu engin, çıplak ve ıssız bozkırda, kış günleri bora, kasırga eksik olmaz, yaz günlerinde ise cehennem sıcağı ortalığı yakar […]

Victor Hugo – Sefiller – Antik Dünya Klasikleri

Kültür Bakanlığı Yayıncılık; Mösyö Miryel, herkes tarafından sevilen ve sayılan bir din adamı olduğu halde, kimse onun gerçek kimliğini öğrenmeye muvaffak olamamıştı. D Piskoposluğuna atandığı günlerde, kasabada çeşitli dedikodular başlamıştı… Bir rivayete göre, Miryel, “X” eyaleti meclis azalarından, büyük servet sahibi bir asilzâdenin oğlu imiş. İhtilâl öncesi âdetlerine göre, bir baba, büyük oğlunu hem servetine […]

Victor Hugo – Sefiller (Tek Cilt)

Mösyö Charles François Bienvenu Myriel, 1815 yılında, Digne şehrinin piskoposuydu. Yetmiş beşine merdiven dayamış bu adam, 1806 yılından beri burada görevliydi. Anlatacaklarımızın dışında olsa bile, bu Piskoposa dair, burada göreve başladığından bu yana yayılan dedikodulara değinmek istiyoruz; doğru ya da yanlış, kişinin hayatı ve alınyazsına ilişkin kulaktan kulağa yayılanların, genellikle, yaptığı işlerden daha önemli işlevler […]

Victor Hugo – Sefiller (Oda Yayınları)

BİRİNCİ KİTAP -HAKTANIR BİR ADAM 1 PİSKOPOS MYRİEL Mösyö Charles François Bienvenu Myriel, 1815 yılında, Digne şehrinin piskoposuydu. Yetmiş beşine merdiven dayamış bu adam, 1806 yılından beri burada görevliydi. Anlatacaklarımızın dışında olsa bile, bu Piskoposa dair, burada göreve başladığından bu yana yayılan dedikodulara değinmek istiyoruz; doğru ya da yanlış, kişinin hayatı ve alınyazsına ilişkin kulaktan […]

Victor Hugo – Sefiller Cilt #2 (İletişim Yayınları)

1831 ve 1832 yılları, Temmuz Devrimi’yle doğrudan bağlantılı bu iki yıl, tarihin en olağandışı, en çarpıcı anlarından biridir. Bu iki yıl, kendilerinden önce gelen ve kendilerini takip eden yılların ortasında yükselen iki dağ gibidirler. Onlarda devrimin yüceliği vardır, sarp uçurumlar fark edilir. Toplumdaki insan kitleleri, bizzat uygarlığın temelleri, birbiri üstünde, birbirlerine kenetlenmiş katı çıkar grupları, […]

Victor Hugo – Sefiller Cilt #1 (İletişim Yayınları)

Birkaç ay önce, Fransa’nın en güçlü ve en popüler, büyük şairi hakkında, çok kısa bir zaman zarfında Sefiller üzerine, diğer eserleri olan Contemplations ve La Légende des siècles için olduğundan daha da geçerli olacak şu satırları yazıyordum: Burada, yerimiz imkân tanısaydı, şiirlerine hükmeden ve yayılan, fazlasıyla hissedilir biçimde yazarın kendine has mizacının da parçasını oluşturan […]

Victor Hugo – Sefiller (Bordo-Siyah)

1815 Ekim ayının ilk günlerinden birinde, gün batımından yaklaşık bir saat kadar önce, yaya olarak yolculuk yapan bir adam Digne şehrine giriyordu. O sırada, evlerinin pencerelerinde ya da kapılarının eşiğinde oturan tek tük bazı sakinler bir tür kaygıyla bu yolcuya bakmaktaydılar. Orta boylu, geniş ve sağlam yapılı, sağlıklı, dinç bir adamdı. Kırk altı kırk sekiz […]

Vedat Türkali – Tek Kişilik Ölüm

Salt düşlemeye dayanmayan bu romanda, gerçek kişilerle ilgili olaylar, konuşmalar aslına tastamam bağlı kalınarak, belge niteliğinde verilmeye çalışılmıştır. Bol belgesel kullanılmış bir film deyin isterseniz. Vedat TÜRKALİ Cezaevinin Duvarları Kar serpiştirmeye başladı. Martın son oyunu bunlar. Bozuk asfaltta, göllenmiş çamurlu suları iki yana savurarak geçen boz bulanık asker kamyonları, uçuşan karların soğukluğunu taşıyor çevreye. Cezaevi […]