Kategori: Siyasi

Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -3- Ateş Hırsızı Dergisi Seçkisi

Ateş Hırsızı, anarşizmin Türkiye’deki yolculuğunda iki açıdan büyük önem taşır. İlk sayısının 1992 yılının aralık ayında, 10. ve son sayısının ise Nisan 1999’da yayınlanmasıyla, Ateş Hırsızı, kendisinden sonraki anarşist dergi geleneğinde, acısıyla tatlıyısla, belirleyici olmuştur. Dikkat edilirse ve daha önce yayınladığımız Kara ve Efendisiz dergileri seçkileriyle karşılaştırılırsa fark edilir; Kara ve Efendisiz ihmal edilebilecek aksamalara […]

Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -5- Apolitika Dergisi Seçkisi

Apolitika dergisinin gönlümde apayrı bir yeri var. Öncelikle, ilk anarşizm tedrisatımı ilk aldığım dergi Apolitika’dır. İkincisi, Apolitika’nın üslubu bana anarşist kuramın, bir çok diğer kuramsal bombardımanın yaşandığı siyasette, sıkıcı olmadığını öğretmiştir. Belki bu nedenlerle, bu cildi nispeten uzun tutmaktan gocunmadık. Apolitika, kısacık yayın hayatında, dolu dolu yayınladığı yedi sayısıyla, anarşizmin biraz ciddi, biraz da entelektüel […]

Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -4- Amargi Dergisi Seçkisi

Amargi dergisini düşündüğümde, aklıma ilk gelen sözcük polemik oluyor. Belki İnternet’in yarattığı şımarık ve küstah iletişim kültürünün oluşumundan çok önceleri yayınlanmış olmasındandır, ben bu polemikleri ve tartışmaları oldukça faydalı ve olumlu bulmuşumdur hep. Ateşli, kimi zaman saldırgan ve ironik ve biraz küstah ve ukala, kimi zaman şevkatli bir ton barındıran bu tartışmalar, bana sorarsanız, bugün […]

Bülent Ecevit – Ortanın Solu

1968’de dördüncü baskı için yazdığım önsözü okuyanlar, o sırada kendimi aşırı iyimserliğe kaptırmış olduğunu düşünebilirler. “Ortanın solu hareketi bütün engelleri aşarak, parti içinde kesin başarıya ulaştı” demişim. Oysa daha sonra Parti içinde adeta yeni bir savaş çıktı bu konuda. “Kitabın, parti içi tartışmalarla ilgili bölümleri, siyasal tarihimizin artık kapanmış bir aşaması olarak okunmalıdır” demişim. Oysa […]

Bülent Ecevit – Demokratik Sol

Halk İSMAİL CEM – Efendim, önce “halk” kavramı üzerinde durmak istiyorum. Halk deyiminin sizin inançlarınızda ve halkın sizi nitelemesinde önemli bir yeri var. “Halkçı Ecevit” deniyor. “Halk” kavramını ve anlayışınızı açıklar mısınız? Halk Kavramı;  BÜLENT ECEVİT – Bir kere halk ve millet kavramları üzerinde çok genel anlamda durmak isterim. Millet daha çok siyasal bir kavramdır. […]

Bülent Ecevit – Bu Düzen Değişmelidir

Bu Düzen Değişmelidir adlı kitabımın ikinci baskısı söz konusu olduğunda ilkin duraksadım. Bu Düzen Değişmelidir, 1968’de Millet Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına yaptığım uzun bütçe konuşmasına dayanarak hazırlanmış bir kitaptı. Şimdi yıl, 1973… Üstünden beş yıl geçtikten sonra böyle bir kitabın güncelliğini yitirmiş olması gerekir diye düşündüm. Fakat kitabı bir kez daha gözden geçirdiğimde […]

Bülent Bilmez, Gülay Kayacan, Şükrü Aslan – Dersim ’38’i Hatırlamak

1937-38 yıllarında Dersim’de yaşanan toplumsal travmanın doğrudan tanıklarıyla yapılmış görüşmeler, konuyla ilgili otobiyografiler, biyografik çalışmalar, Osmanlı dönemindeki resmi raporlar, yazışmalar, mektuplar, Cumhuriyet dönemindeki askeri ve sivil bürokrasi raporları vb. kaynaklar kullanılarak onlarca kitap yayımlanmış, birkaç da belgesel film yapılmıştır. Bu toplumsal olaylarla ilgili yazılı kaynakların pek çoğunun ya resmi ya da muhalif ideolojiler ekseninde biçimlenmiş […]

Jean Jacques Rousseau – Toplum Sözleşmesi

En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir. Güçlünün hakkı işte buradan gelir. Görünüşte alay edilen hak, gerçekte bir ilke olmuştur. Ama bize hiç açıklanmayacak mıdır bu sözcük? Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluk; […]

Jean Baudrillard – Sessiz Yığınların Gölgesinde – Toplumsalın Sonu

Türkçe’ye kazandırılan ilk Baudrillard metni olan “Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu”nu seçmemin nedeni: Yola sosyolojiden çıkmış olmakla birlikte göstergebilimden mikrobiyolojiye, sibernetikten mikro-fiziğe, psikanalizden antropoloji, etnoloji, politika ya da tarihe aynı rahatlıkla sıçrayıp, geri gelebilen, ileri gidebilen ve bütün insanbilimlerini (hattâ fen bilimleri) birbirleriyle çakıştırıp, tokuşturarak sonuçta ortaya “simülasyon kuramı” gibi bir kuramla çıkmış […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 5

WELTGESCHICHTE, WELTGERICHT: evrensel tarih evrensel hükümdür. Böyle diyordu Hegel. Anlamı üzerinde uzunca tartışabileceğimiz bu sözlerde büyük ölçüde kendine güven ve bir bakıma böbürlenme saklıdır. Çünkü Hegel’in bu sözleri ettiği yıllarda Prusya devleti bir yükseliş yaşamakta, Almanlar arasından felsefe, bilim, sanat alanlarında evrensel başarıları temsil eden isimler sıkça çıkmaktadır. Bu isimler arasında bizzat Hegel vardır. Açıkçası […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 4

BUGÜN YERKÜRE üzerinde hegemonyasını rakipsiz ve ezici bir üstünlükle sürdüren Batı Medeniyeti’ni doğuran zihin yapısının ne olduğunu yerli yerince ve uygun bir tarzda anlayabilmek için bu medeniyetin doğduğu topraklarda daha önce yer alan zihin yapısını bilmemiz gerek. Bilmek gereğini duyduğumuz bu zihin yapısı, bu anlayış bir yönüyle Batı Medeniyeti’nin doğduğu topraklar dışında “eski dünya”nın birer […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 3

BİZE HİTABEN bilmediğimiz yabancı dilde yazılmış bir mektup elimize ulaştığında yapacağımız iş, o yabancı dili bilen ve orada neler yazdığını kendi dilimizde (veya bildiğimiz herhangi bir dilde) bize aktaracak birini arayıp bulmaktır. Böyle bir durumda işin aslını bilenin her iki dili de anlama yeterliğini gösteren olduğunu ister istemez kabul ederiz. Aldığımız mektup kendi dilimizde, ama […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 2

“BENDEN FELSEFEYİ öğrenmiyeceksiniz” demiş örgencilerine Immanuel Kant, “ama benden nasıl felsefe yapılacağını öğrenecek, tekrar edilecek düşünceleri değil, düşünmeyi öğreneceksiniz. Kendi payınıza düşünün, kendi payınıza inceleyin, kendi ayaklarınız üzerinde durun.” Bu sözler isabetli bir tavsiyeyi, yerinde bir uyarıyı içinde barındırır gibi görünüyor. Ama bu sözler insanlar için ancak belli bir aşamadan, belli bir gelişme basamağından sonra […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 1

ÖNCE SANA şunu haber vereyim: Birlikte bulunduğumuz süre boyunca sanma ki ben yazmak ve anlatmakla uğraşacak, seni de okumak ve anlamaya çalışmakla uğraştıracağım. Görünüşte elbette ben kelimeleri kâğıt üzerine diziyorum, yine görünüşte sen bu işaretlerden kendince anlamlar çıkarıyor, bu anlamları kendi yapındaki yerlerine yerleştiriyorsun. Ama her ikimizin de hangi ihtiyacı karşılamak üzere böyle davrandığını düşünecek […]

İsmet Özel – Neyi Kaybettiğini Hatırla

Türkiye’de yaşayan biz insanlar ne durumda olduğumuzu biliyor muyuz? Daha da ötede “ne durumda olduğumuz” konusunda kaygılanıp kaygılanmadığımız bir soru olarak önümüzde mi? Elbet bazı dertlerimiz, halline uğraştığımız birçok işimiz var. Hoşnutluk veya rahatsızlık hissine kapıldığımız birçok durumla içiçeyiz. Ama bana öyle geliyor ki, bunların, yani dertlerimizin ve halletmek istediğimiz işlerin mahiyeti daha az kaygılandırır […]

İsmet Özel – Cuma Mektupları 4

Türkiye’de Müslümanların siyasi güç olarak ortaya çıkması ülkenin bir demokratik işleyişe kavuşması sonucunda gerçekleşmiştir ve demokratik işleyişe yapılan her menfi müdahale Müslümanların siyasi gücünü kırmayı gözden uzak tutmamıştır. Buna mukabil demokratik işleyişe her yeniden dönüş Müslümanların siyasi bakımdan yapabilirlik alanlarını hızla genişletmiş ve Türkiye’nin demokrasi tarihi boyunca Müslümanların gücünün artması ve demokratik işleyişin devam etmesi […]