Michel Foucault’nun bana ilk defa Pierre Hadot’dan bahsettiği anı çok iyi hatırlıyorum. O sırada ne kadar hevesli olduğunu görmüş olsam bile, kendisine hiç de antik felsefe uzmanı olmadığımı ve bu alanda macera aramadığımı söyledim. Pierre Hadot’yu okumaya oldukça geç, Michel Foucault’nun ölümünden sonra başladım. Anında altüst olmuştum, yalnızca ϐilolojik ve tarihsel açıdan kusursuz bir bilginin […]
Pierre Bourdieu – Televizyon Üzerine
Collège de France’ta verilen bir dersin alışılmış izleyicilerinin sınırları dışına çıkmayı denemek üzere, bu iki dersi televizyona taşımayı yeğledim. Gerçekten de, televizyonun, hızlı bir şekilde betimlemeye uğraştığım -derinlemesine ve sistematik bir çözümleme çok daha fazla zaman gerektirirdi- farklı mekanizmaları boyunca, kültürel üretimin farklı kürelerini, sanatı, edebiyatı, bilimi, felsefeyi, hukuku, çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya […]
Pierre Boulle – Maymunlar Gezegeni – Uzay Serisi 7
Jinn ve Phyllis, uzay denizinde, meskûn gezegenlerden uzaklarda dolaşarak rahat bir tatil geçiriyorlardı. O günlerde gezegenler arası olduğu kadar, yıldızlar arası yolculuklar da günlük olaylardandı. Roket uzay gemileri Sirius’a turist getiriyor veya bankerleri, Arcturus ve Alderban’a mal takası yapmak üzere götürüyordu. Jinn ve Phyllis varlıklı ve işi gücü olmayan bir çift oldukları için kendi âlemlerine […]
Pierre Beaumarchais – Sevil Berberi
KONT ALMAVIVA : İspanyol soylusu. Rosine’in bilinmeyen âşığı. Birinci perdede saten ceket ve külot pant Sevil’in bir sokağı. Bütün pencereler kafeslidir. SAHNE I KONT. (Kont yalnızdır. Sırtında koyu renkli bir pelerin, başında gözlerine kadar inik bir şapka, kendi kendine bir aşağı bir yukarı dolaşırken saatine bakar.) KONT – Vakit, sandığım gibi geç değilmiş. Kafesinin arkasından […]
Phillip Gowins – Sufizm – Ruhani Yoldaki Bilgelerin Uygulama Teknikleri
Sufiler, kelimelerin bir iletişim biçimi olarak çok da önemli olmadığını, büyük değer taşımadıklarını, bunun için çok kısıtlı olduklarını düşünürler ve bunu da sık sık vurgulama eğilimindedirler. Ölümünden 750 yıl sonra, 30.000 adet şiiri Amerika’nın En Çok Satanlar listelerinde başı çeken, üretken şair Mevlana bile, sözcüklerin söz konusu “gerçekliği” ifade etme yeterliliğine dudak bükerdi. Öyleyse Sufi […]
Philippa Gregory – Boleyn Kızı
Boğuk davul seslerini duyabiliyordum. Önümde dikilen kadın görüş alanımı tamamen kapatarak idam sehpasını görmemi engelliyordu. Tek seçebildiğim, kadının korsesinin bağcıklarıydı. Saraya geleli bir seneden fazla olmuştu ve yüzlerce şenliğe katılmıştım ama bu tür bir şenliğe ilk katılışımdı. Bir adım yana kayıp boynumu uzattığımda, mahkûmun ona eşlik eden papazla birlikte yavaş adımlarla Kule’den yeşilliklere, kendisini bekleyen […]
Georg Fülbert – Kapitalizmin Kısa Tarihi
Bu kitapla birlikte bilgi edinmenin bir başka yöntemi önerilmektedir: “Kapitalistik”, kapitalizmin bilimi. Bu bilim dalı geleneksel ekonomi politikle Özdeş değildir. Daha çok birçok disiplinin; siyaset bilimi, sosyoloji, ekonomi, tarih, hukuk, coğrafya, etnoloji, yani toplumsal, düşünsel, hukuki ve iktisadi bilimlerin bir kesiti olacak ve böylece bunları aşarak, onları birbiriyle bağlantılı hale getirecektir. Hatta doğa bilimlerini ve […]
Geoffroi de Villehardouin & Henri de Valenciennes – IV. Haçlı Seferi Kronikleri
Joinville, Fransa kraliçesi Jeanne de Navarre’ın kendisinden, “Kralımız Saint-Louis’nin hayırlı işlerini ve kutsal sözlerini derleyecek bir kitap” istediğini belirtir. Froissart da amacının 14. yüzyılın “büyük mucizelerini ve savaşlarını” nakletmek olduğunu açıklar. Ama Geoffroi de Villehardouin niye Dördüncü Haçlı Seferi anılarını derlemeye giriştiğini söylemez. Yine de eserin, Villehardouin’in Haçlı Seferi’nin başına geçirmeyi önerdiği Bonifacio del Monferrato’nun […]
Gene Deweese – Barış Koruyucuları
“Bu tam bir yaban kazı avıydı, Bir Numara, ama itiraf etmeliyim ki, beni hiç rahatsız etmedi.” Aslında Kaptan JeanLuc Picard oldukça memnun görünüyordu. Konforlu koltuğunda arkasına yaslanarak otururken, genellikle oldukça sert çizgilere sahip olan yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Ana ekranda, en yakın Yıldız Üssüne doğru Warp1 hızıyla ilerleyen Atılgan’ın yanından kayıp giden yıldızlar görünüyordu. […]
Gene D. Matlock – Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz
Bu kitabı, söyleyeceklerimin tüm potansiyellerini fark etmelerine yardım edeceği umuduyla, bir ulus olarak tüm Meksika halkına ithaf ediyorum. Aralarında yaklaşık 65 yıl yaşadım ve onlara büyük bir hayranlık duydum. Kendi ülkelerinde mutlu ve refah içinde yaşamayı hak ediyorlar. Bu kitabı özellikle, yüce dostlarım Hector ve Micaela Abrego’ya, kocası Fidel’e, Meksikalı merhum eşim Consue-lo’nun enfes kuzenleri […]
Gena Showalter – Kördüğüm
Gerçek insanlara: Victoria, Riley, Haden, Seth, Chloe, Nathan, Meagan, Parks, Lauren, Stephanie, Brianna ve Britanny. Hepinizi çok seviyorum. Karakterlerinizden her an kuyruk ve boynuz uzayabileceğini sakın unutmayın… Jill Monroe’ya. Sana kömür yolladım sen de elmasları keşfettin. Bu kitap sen olmasan gerçeğe dönüşmezdi. Aynısı benim için de geçerli. O yüzden söylüyorum işte: Seni seviyorum. Ve evet […]
Mim Kemal Öke – Geçiş Sürecinde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri
Orta Asya Türk Cumhuriyetleri belki “Demir Perde’nin en aralanmaz ücrasıydı, bir zamanlar… Tarihi paylaştığımız dönemler dışında pek bir şey bilmiyorduk haklarında. Hayal dahi edilmesi mümkün olmayan hürriyetlerine kavuşmaları ile pek çok açıdan olduğu gibi akademik birikimimizle de hazırlıksız yakalanmıştık. Kendi soydaşlarımızın hallerini yine yabancı -öncelikle Batı- kaynaklardan mı öğrenecektik? Hele, onların aki-betlerinin Türkiye Cumhuriyeti açısından […]
Haydar Baş – Mili Ekonomi Modeli
İnsanın tabiatı icabı, k politikaları tamamen IMF ve Dünya Bankası’na teslim edilmiş, emisyon olayına hiçbir şekilde müdahale imkanı bırakılmadığından, tüm emek ve üretimleri de küresel sömürünün elinde kalmıştır. Senyoraj hakları dahi onlara yabancı para olarak faizli borç şeklinde verilmekte ve bu durumda tüm insanlık küresel güçlere köle durumuna düşmektedir. Buraya kadar anlatılanlar küresel veya kapitalist […]
Philip Roth – Sokaktaki Adam
Köhne kabristandaki mezarın çevresinde, enerjisini ve özgünlüğünü hatırlayan, kızı Nancy’ye onunla birlikte çalışmanın ne kadar zevkli olduğunu söyleyen, New York’tan eski reklamcı meslektaşları vardı. Ayrıca 2001 yılının Şükran Günü’nden bu yana yaşadığı, Jersey Kıyısı’ndaki bir emekliler köyü olan Starfish Sahili’nden arabayla gelenler de olmuştu –yakınlarda resim dersleri vermeye başladığı ihtiyarlardı bunlar. Bir de çalkantılı ilk […]
Philip Pullman – Karanlık Cevher #3 – Kehribar Dürbün
… derin mağaralardan gelen yaratıklar, uyuyan kıza baktılar… •William Blake• Ormangülü fundalıklarının gölgelediği bir vadide, karın başladığı yerin yakınında, erimiş kar sularının süt beyazı çalkalandığı ve devasa çamların arasında kumruların, ketenkuşlarının uçuştuğu yerde, yukarıda sarp kayalıklar ve aşağıda kıpırtısız, ağır yapraklarca yarı gizlenmiş bir mağara vardı. Orman seslerle doluydu: kayaların arasında akan dere, çam dallarındaki […]
Philip Pullman – Karanlık Cevher #2 – Keskin Bıçak
Kedi ve Gürgen Ağacı Will annesinin elini çekiştirip, “Hadi gel, hadi…” dedi. Ama annesi geride durdu. Hâlâ korkuyordu. Will, akşam ışığında dar sokağın bir altına, bir üstüne, evlerden oluşan taraçaya baktı; evlerin her biri minik birer bahçe ve dikdörtgen bir çitle çevrilmişti ve pencerelerinin bir yanı güneşli, öbür yanın gölgeliydi. Fazla vakit yoktu. İnsanlar şu […]