Ursula K. Le Guin – En Uzak Sahil

Çeşmeli Avlu’da, mart güneşi dişbudak ile kara ağacın genç yaprakları arasından parlıyor; sular, gölgelerle berrak ışığın içinden sıçrayıp dökülüyordu. Çatısı olmayan bu avlunun dört yanı, yüksek taş duvarlarla çevriliydi. Bunların ardında odalar, avlular, geçitler, koridorlar, kuleler ve en son olarak da Roke’un Büyük Ev’inin, savaş, deprem tehdidine ya da denizin kendisine bile karşı koyabilecek, sadece […]

Dmitry Glukhovsky – Metro #1 – Metro 2033

YOLCULUK BAŞLIYOR; Sevgili Moskovalılar ve kent sakinleri! Moskova Metrosu, olağanüstü tehlikeyi göze alacağınız bir ulaşım aracıdır. Metro vagonundaki bir ilan. Kim bir ömür boyu karanlığa bakacak kadar cesur ve kararlıysa, orada ilk umut ışığını o fark edecektir. Han. “Kimdi o? Artyom, bir göz at!” Ateşin yanında oturan Artyom isteksiz yerinden kalktı, otomatik silahını doğrultarak karanlığa […]

Yûsuf – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 44

Hz. Ya‘kūb’un oğlu, İsrâiloğulları’na gönderilen bir peygamber. Yûsuf kelimesinin aslı İbrânîce Yosef’tir. Bu ismin, uzun süre çocuğu olmayan Rahel’in (Tekvîn, 29/31; 30/1) Yûsuf’un doğumu ile anne olamamanın utancından kurtulduğuna işaret etmek üzere “ortadan kaldırmak” anlamındaki asaf kökünden geldiği (Tekvîn, 30/23; Tora, I, 229) veya Rahel’in, doğan çocuğuna daha sonra bir çocuğunun daha olması için “arttırmak, […]

Vekâlet – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 43

Hukukî işlem yetkisi vermeye aracılık eden akid. Sözlükte “birine güvenmek, bir işi güvenilir birine bırakmak” anlamındaki vekl kökünden türeyen vekâlet, fıkıhta bir kimsenin birine kendi adına hukukî işlem yapma yetkisi vermesini ve bu yetkiyi ifade eder. Kendisine iş tevdi edilen tarafa vekîl, tevdi edilen işe müvekkelün-bih, işin sahibine müvekkil, vekil kılmaya tevkîl denir. Kur’ân-ı Kerîm’de […]

Lütfi Filiz – Noktanın Sonsuzluğu

“Alem ancak ilimle anlaşılabilir. İlim arttıkça da âlemler değişir ve çoğalır. İşte biz bu ayrı ayrı âlemleri süratle bir noktada toplayabildiğimizde insan oluruz.” “Âhiret âlemi diye bahsedilen insanın düşünceleridir ve kişi bu âlemde hangi düşüncelerle yaşıyorsa gittiği âlemde de o düşüncelerle yaşayacaktır.” “Kâinat bir noktadan ibaret iken kalem bu noktayı uzatıp harfleri, o harflerden kelimeleri […]

Luzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3 – Tamer Korugan

Piramitlerin sırrı * Pramitlerin her biri 20 ton olan taĢlardan inĢa edilmiĢtir. Bu taĢlar temin etmek için en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taĢların nasıl getirildiği bilinmemektedir. * Pramit kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneĢ girmektedir.(Doğdugu ve tahta tahta çıktığı günler) * Mumyalarda radyoaktif madde bulunuyor. Bu yüzden mumyaları […]

Ursula K. Le Guin – Balikcil Gozu

GÜNEŞİN ALTINDA , ağaçlardan bir halkanın ortasına oturmuştu Lev; bağdaş kurmuş, başı ellerine eğilmişti. Avuçlarının sıcak ve alçak çukuruna küçük bir yaratık çömelmişti. Yaratığı o tutmuyordu; yaratık orada durmaya karar vermişti, ya da orada bulunmak ona uygun düşüyordu. Kanatlı bir kurbağaya benziyordu. Arkasında bir tepe gibi katlanmış kanatları gölgeli çizgilerle bezenmiş kül renginde, bedeni ise […]

Ursula K. Le Guin – Aya Tirmanmak

Stephen’ın yüzü kızardı. Beyaz tenli, kel bir adam olduğundan kızarınca pespembe olurdu. Yanağını öpen Ann’e bir koluyla sarıldı. “İyi ki geldin, canım,” dedi uzaklaşarak; arka tarafta bir yerlere bakıyor, ne yapacağını bilemiyormuş gibi gülümsüyordu. “Ella demin çıktı. On dakika olmadı. Bazı belgeleri Bili Hoby’ye götürmesi gerekiyordu. O gelene kadar bekle yoksa seni göremediğine çok üzülür.” […]

Ursula K. Le Guin – Atuan Mezarlari

“Eve, gel Tenar! Haydi eve gel!” Derin vadide, alacakaranlıkta, elma ağaçları çiçek açmak üzereydiler; gölgeli dalların arasında, orada burada, tek tük çiçekler açmıştı; uçuk pembe ve beyaz, tıpkı soluk birer yıldız gibi. Sıra sıra meyva ağaçlarının arasındaki sık, taze ve ıslak otların üzerinde, küçük kız salt koşmuş olmak için koşuyordu; sesi duyar duymaz gitmedi; yüzünü […]

Upton Sinclair – Şikago Mezbahaları

Nikah bittiğinde ve faytonlar gelmeye başladığında saat dörttü. Marija Berczynskas’ ın coşkusu sayesinde peşleri yol boyunca kalabalık olmuştu. Olayın ağır yükü Marija’nın geniş omuzlarındaydı; her şeyin usulüne göre ve memleket geleneklerine en uygun şekilde gerçekleşmesini sağlamak onun göreviydi; ve deliler gibi oradan oraya uçan, yoluna çıkan herkesi sağa sola savuran, muazzam sesiyle gün boyu birilerini […]

Upton Sinclair – Petrol!

Kenarları makasla kesilip dev bir el tarafından vadinin üzerine serilmiş, gri betondan, tam dört metre genişliğinde pürüzsüz ve kusursuz bir kurdele gibi uzayıp gidiyordu yol. Zemin uzun dalgalar halinde yavaşça yükselerek aniden alçalıyordu; tırmanıyor, sonra birdenbire dalgayı aşıyordunuz; ama korkmuyordunuz çünkü engelsiz, tümseksiz ve çukursuz sihirli bir kurdelenin, saniyede yedi kez dönen şişirilmiş lastik tekerlerin […]

Umut Tümay Arslan – Bu Kabuslar Neden Cemil – Yeşilçam’da Erkeklik ve Mazlumluk

POPÜLER SİNEMA her zaman kolektif arzu ve kaygılan seslendiren imgelerle doludur. 1 970’lerin Yeşilçam’ı da öyle. 70’lerin Yeşilçam filmlerinde yer bulan imgeler de çoğu zaman bu türden arzu ve kaygılara, modernleşme ve kapitalizmin sonuçlarıyla ilgili kolektif huzursuzluk, kaygı ve arzulara tercüman olurlar; hiç şüphesiz birçok farklı biçimde. Dönemin Yeşilçam filmlerinde birçok farklı ses birlikte işitilir. […]

Umut Sarıkaya – Benim de Söyleyeceklerim Var (Bir)

Sarı-Yeşillilerde Yüzler Gülüyor.. Şimdiki Şensoylar Pide ve Börek Salonu o zamanlar bizim kulüp binasıydı. Her gün okuldan gelir, kravatımı ceketimi çıkarıp çantamı ve kramponlu ayakkabılarımı alarak kulübe giderdim. Bina dediğime bakmayın, bir yazıhane ve geniş bir salondan oluşan, içinde çeşitli malzemeler ile kapısında bir önceki haftanın maçının skorunun asılı olduğu küçük bi karatahta bulunan, bir […]

Umberto Eco, Jean-Claude Carriere – Kitaplardan Kurtulabileceginizi Sanmayın

“Bu şunu öldürecek. Kitap binayı öldürecek. ” 1 Hugo, bu meşhur sözünü Claude Frollo’nun, Notre-Dame de Paris’nin başdiyakozunun ağzından söyleƟr. Mimari ölmeyecekƟr şüphesiz, fakat biçim değişƟren bir kültürün bayrağı olma işlevini kaybedecekƟr. “Mimariyi düşünceyle kıyasladığınızda, düşünce kitap haline gelirken bir parça kâğıt, biraz mürekkep ve bir kalem yeƫğine göre, insan zekâsının matbaa uğruna mimariyi terk […]