Etiket: Doris Lessing

Doris Lessing – Sikasta

Şikasta’ya, kendi içinde bütünlüğü olan tek bir kitap olacağı ve bittiği zaman da bu konuyla işimi bitirmiş olacağım inancıyla başladım. Ama yazdıkça, daha fazla imkânlar ve konular içeren daha geniş bir ölçeğin içinde dolaşmanın verdiği coşkuyla yeni kitapların, yeni öykülerin fikirleri içime doluştu. Açıkçası kendim için yeni bir dünya yaratmıştım -ya da bulmuştum- ve bu, […]

Doris Lessing – Pek Sevimli Olmayan Bir Hikâye

Anlatılması oldukça güç bir hikaye bu. Neresini vurgulamalı? Kimin bakış açısında yazmalı? .Aşıkları (onlar kendilerini bu kelimeyle tanımlamadıklarına göre, suçu işleyen çift mi demeli yoksa?) bakış açısından anlatmak, bir hayatı onun içinde pek fazla yer tutmayan birinin ağzından anlatmak gibi olur, sözgelimi, Cornwall’da oturan çiftçi kuzenini ara sıra birkaç kez ziyarete giden bir Kanadalının bu […]

Doris Lessing – Hayatta Kalma Güncesi

O dönemi hepimiz hatırlıyoruz. Benim yaşadıklarımın da diğerlerinin yaşadıklarından farkı yok. Ama yine de, paylaştığımız olayların ayrıntılarını birbirimize tekrar tekrar anlatıyoruz; yinelerken, dinlerken, şöyle diyoruz sanki: “Senin için de öyleydi, demek? Eh, bu da olup biteni doğruluyor; evet, bunlar oldu, olmuş; kafamdan uydurmuyormuşum demek?” Bir yolculukta tuhaf, alışılmadık yaratıklarla karşılaşmış insanlar gibi, bazen doğruluyor, bazen […]

Doris Lessing – Buyukanneler

Kafeterya ve restoranlarla dolu dağlık küçük burnun iki yanındaki deniz, kıpırtılı ama sakindi; koyun ağzında ve Baxter’ın Dişleri olarak bilinen, hatta deniz haritalarında yer alan sığ kayalıkların ötesinde kükreyip gürleyen gerçek okyanusa hiç benzemiyordu. Baxter kimdi? Bu sıkça sorulan, iyi bir soruydu; yanıt ise burnun ucunda, en iyi, en yüksek ve en saygın konumdaki restoranın […]

Doris Lessing – Anilar

“Çok güzeldi ama sadece atlarla ve dansla ilgileniyordu.” Bu nakarat, annemin kendi çocukluğuyla ilgili olarak anlattığı hikâyelerin içinde çınlayıp duruyordu ve benim olayı anlayıp, “Bir dakika, kendi annesinden bahsediyor,” demem yıllar aldı. Bunlardan başka hiçbir kelime kullanmıyordu ve bunlar, onun sözcükleri olamazdı çünkü annesini hatırlamıyordu. Hayır, bu yorumu hizmetkârlardan duymuştu, zira farkında olmadan, yüzünde mutfak […]

Doris Lessing – Altin Defter

Okuyacağınız romanın genel hatları şöyledir: “Özgür Kadınlar” adlı, yaklaşık 60 000 sözcükten oluşan, başlı başına kısa bir roman sayılabilecek bir iskelet ya da temel yapı var. Bu kısa roman, beş bölüme ayrılıyor, bu bölümler de Siyah, Kırmızı, Sarı ve Mavi olmak üzere dörder defterden oluşuyor. Defterleri, “Özgür Kadınlar”ın ana karakteri Anna Wulf tutuyor. Tek defter […]

Doris Lessing – Kedilere Dair

Kedilere yakın yaşayan herkesin bildiği gibi onlar hakkında genelleme yapılamaz. Her biri apayrı karaktere sahip yaratıklardır kediler, basbayağı “birey”dirler. Has bir yazar olan Lessing de bunun gayet farkında olduğu için kedi ırkına bir güzelleme yazmak yerine, hayatına girmiş kedilerin hikâyelerini, hiçbir süslemeye başvurmadan anlatmayı tercih ediyor. Ama bazı kedilerin güzelliğiyle büyülenmekten de kendini alamıyor. Evimiz […]

Doris Lessing – Beşinci Çocuk

Harriet ile David pek de isteyerek gitmedikleri bir ofis partisinde tanıştılar ve bunun eskiden beri bekleyip durdukları şey olduğunu ikisi de hemen anladı. Tutucu, demode, hatta çağın gerisinde kalmış, pısırık, müşkülpesent insanlar… Onları herkes böyle tanımlardı ama onlara yakıştırılan ve sevecen olmayan sıfatların sayısı zaten belirsizdi. Onlarsa kendilerine ilişkin, inatla benimsedikleri bir görüşü savunurlardı ki […]

Doris Lessing – Alfred ile Emily

Annemle babam, tamamen farklı tarzlarıyla, dikkate değer insanlardı. Ortak noktaları, enerjileriydi. Birinci Dünya Savaşı, her ikisinin de canına okudu. Şarapnel babamın bacağını parçaladı, ömrünün sonuna kadar tahta bacakla gezmek zorunda kaldı. Siperleri unutmayı, atlatmayı bir türlü başaramadı. Altmış iki yaşında, ihtiyar biri olarak öldü. Defin ruhsatına, ölüm nedeni olarak “Büyük Savaş” yazmaları gerekirdi. Annemin büyük […]