Etiket: Gerard de Villiers

Gerard De Villiers – 49 Asvegas Kuryesi

Joh n Gail’in öze l sekreteri büronu n kapısını açarak : — Prens Malko., dedi. Sonr a yana çekilerek genç adamı n içeri girmesini bekledi. Amerik a Birleşik Devletleri Başkanı’nın özel danışmanı Joh n Gail oturduğu masada n kalkara k Malko’y a yaklaştı. Malk o gazetelerde birçok defa gördüğ ü adam ı dikkatle inceliyordu. Mav […]

Gerard De Villiers – 48 Kampuc Vahseti

Gökyüzünden gelen bir uğultuyla SAS başını omuzlarınınarasına gömdü. 82’lik havan topu beyaz bir bulut oluşturarak elli metre uzaklıkta patlamıştı. Askerler sendelememişlerdi bile. Aynı anda bir M. 113, 50’lik ağır makinelisiyle Kızıl Khmerlerin siperlerini taramaya başladı. İlk hatlar buralardaydı, daha sonra sık bir orman ve seyrek savanlar uzanıyordu. Pnom Penh yirmi kilometre güneydeydi. Kutsal pirinç saati […]

Gerard De Villiers – 45 Kontes Adler’in Balosu

Doktor Virgil Nagel sık çam ormamnda soluk soluğa koşuyordu. Buz tutmuş toprak, Rus malı ayakkabılarının ince tabanlarında çatırdıyor, ince paltosu onu Sibirya soğuğuna karşı yeterince koruyamıyordu. Isı, en azından sıfırın altında 15 derece olmalıydı. Soluğu kesilen doktor bir ağacın önünde durdu ve etrafı dinledi. Ağzından çıkan buhar, dondurucu havada büyük halkalar oluşturu- yordu. Timiçul’dan en […]

Gerard De Villiers – 44 Holywood Panteri

Jill Rickbell kızılderilinin beceriksizce tuttuğu şampanya kadehini yavaşça uzaklaştırarak, erkeğe Diraz daha yaklaştı. Altına hiçbir şey giymediği mor ipek pantolonu ve bluzu vücudunun bütün hatlarını ortaya çıkarıyordu. — Gel Zuni! diye içini çekti. Kızılderili arzuyla inledi, ama yaklaşmadı. Alışık olmadığı alkol başını döndürmüştü. Beyazların dünyasından da ürküyordu. Üstelik, yaşadığı yörede hayalini bile kurmaktan çekineceği bu […]

Gerard De Villiers – 43 Tokyo Rehineleri

Dondurucu karayelin altında titreyen polis, Amerikan Elçiliği’ne giren genç Japon kızına hayretle baktı. Kız bu soğuk havada beyaz tişört ve pantolon ceketten oluşan keten bir takım giymişti ve kötü hava şartlarından hiç de rahatsız olmuşa benzemiyordu. Kuşkulanan polis kızı süzdü. Ortadan ayrık siyah saçları omuzlarını geçiyordu. Burnu biraz basık, oval yüzünün alt kısmı genişçeydi. Bacakları […]

Gerard De Villiers – 41 Hartum Dugumu

Ted Brady hiçbir şey düşünmemeye çalışarak Cebel Marra Dağı’mn arkasından batmakta olan güneşi seyrediyordu. Korkusu, dudaklarını çatlatan ve dilini kuru bir süngere çeviren susuzluğunu neredeyse unutturuyordu. Kendisini bir hayvan gibi kampın dışına bağlamışlardı. Kamp, Hartum kenti ve El-Faşer arasında, Kordofan Çölü’nün tam ortasında bulunuyordu. Adamlar yanlarında silahlan, çadırlarının önüne uzanmışlardı. Amerikalı gözlerini kapattı ve güzel […]

Gerard De Villiers – 39 Pagopago’da Olum

Kendisini tutan adamı ısırmaya çalışan sarı benekli siyah yılan, Stephan’ın parmakları arasında kıvrılıp duruyordu. Stephan işaret ve başparmağıyla boğazından yakaladığı yılanı vücudundan uzakta tutmaya çalışarak kumsalda ilerliyordu. Sarışın, ince yüz hatları olan yakışıklı bir tipti. Elindeki yılan kırk santim uzunluğunda son derece zehirli bir hayvandı. Denizyoluyla yarım saatlik mesafede bulunan Pins Adaları’ nda doktor yoktu […]

Gerard De Villiers – 38 Montevideo Melegi

Ron Barber villasının sahanlığında bir an durdu. Her sabah, polis merkezinin birinci katındaki bürosuna gitmeden önce, bir süre Rio de la Plata’yı seyretmekten büyük zevk alırdı. Ron, temiz havayı ciğerlerine çekerken Uruguaylı şoförü de mavi Buick’ten çıkıp arka kapıyı açmıştı. Amerikalı son bir kez daha derin bir soluk çekti, güneş gözlüklerini düzeltti, belindeki Colt Cobra’yı […]

Gerard De Villiers – 37 Budapestede Tuzak

Parlak mavi gözlü kumral kadın, çigan müziğin ritmine uyarak el çırpıyor, Matyas Pince’in ünlü orkestrası da devamlı bahşiş aldığı için her zamankinden daha canlı eserler çalıyordu. İki yıldan bu yana Macaristan’ da bahşiş serbest bırakılmıştı. Büyük masaya yaklaşan kemancı yayının hareketini gittikçe hızlandırdı. Salondaki diğer müşteriler yemek yemeyi bırakmış,onu izliyorlardı. Budapeşte’nineniyi lokantası Matyas Pince bodrum […]

Gerard De Villiers – 35 Uagadugu’da Darbe

Malko DC 10’dan çıktığında yağmurla karşılaştı ve tropikal bölgelere has sağanak altında birkaç dakikada sırılsıklam oldu. Etrafı, gökle aynı renkte bir sis tabakası sarmıştı. Yağmur damlacıkları sıcak toprağa değer değmez buhara dönüşüyor ve çevreye doğal bir. sauna görünümü kazandırıyordu. S AS’a haziran ayının başkent Uagadugu’da yağmur mevsiminin başı olduğu söylenmişti, ama yine de o böyle […]

Gerard De Villiers – 33 Berlin Koridoru

Batmak üzere olan güneşin solgun ışınları Doğu ile Batı arasında sınır çizen Brandenburg Kapısı’nm iri sütunları arasından süzülüyordu. Wolfgang Mann gözlerini Batı’ya uzanan muhteşem Bismarckdamm Caddesi’ne dikmiş, bomboş gözlerle yolu inceliyordu. Biraz ilerde sol tarafta, Yeni Almanya’nın gelişim sembolü Mercedes’in dev amblemi on altı katlı Avrupa Merkezi’nin damında parıldıyordu. Wolfgang Mann kaçamak bir el hareketiyle […]

Gerard De Villiers – 30 Srilanka Paryalari

Andrew Carmer, kızgın kayanın üstüne yüzükoyun uzanmıştı. Bir ara alnından kayarak görüşünü engelleyen teri temizlemek için siyah büyük dürbünü gözlerinden ayırdı. Kırmızı kayaların üzerinde bunaltıcı bir cehennem sıcağı hüküm sürüyordu. Orada burada uçuşan kelebekler bile, sanki güçleri tükenmiş gibi her on metrede bir durup dinleniyorlardı. Andrew’e gömleğinin altında sırtı haşlanıyormuş gibi geliyordu. Yine de soğuk […]

Gerard De Villiers – 29 Londrada Panik

Venüs’e bakan Leonid Volodia’nın siyah gözlerinde çocuksu bir sevinç belirdi. Sağ eliyle Venüs’ü okşamaya başladı. Uzun ve kıllı parmakları heyecandan titriyordu. Yüzünde beliren memnuniyet ifadesi, endişeli halini gizliyordu. Kelleşen yumurta kafası ile kalın kaşları arasındaki uyumsuzluktan olsa gerek, Leonid Volodia’nın yüzünde şeytanca bir ifade farkediliyordu. Kemerli bir burnu, iri dudakları ve iri bir çenesi vardı. […]

Gerard De Villiers – 28 Miami Katili

Johnny Trump, kirlenmiş nemli havayı tiksintiyle soludu. Hurdası çıkmış birkaç taksi hâlâ bagaj kapısının önünde bekliyordu. Prinair’in 94 sefer sayılı uçağı Saint-Domingue’den iki saat gecikmeyle, 20.50 yerine 22.50’de gelmişti. Yolculardan bir kısmı dostlarıyla buluşmuş, bir kısmı da San Juan’a gitmek için bir otobüse doluşmuştu. Bir tek Johnny, elinde çantası, yıkık dökük havaalanının önündeki kaldırımda bekliyordu. […]

Gerard De Villiers – 26 Surinam

Juliüs Harb, Blauwgrondstraat Caddesi’ ni hızlı adımlarla geçtikten sonra, kalabalığın arasına karıştı. Verandalardan duyulan değişik “Merenge” melodileri sokağı dayanılmaz bir gürültüyle doldurmuştu. Paramaribo’nun tek özgürlüğü, bu müzik sesiydi. Curcunadan uzak Blauwgrondstraat Caddesi, pazar akşamları gülünç bir bayram yerine dönerdi. Bu cadde Java Mahallesi’nde, Paramaribo’nun tam kuzeyindeydi. Köy havası taşıyan masalar ve aralıksız banklarla dekore edilmiş […]

Gerard De Villiers – 25 Gorev Yeri Laos

Sessizlik, Monivong Caddesi’nden gelen silah sesleriyle bozuldu. Daun Penh Caddesi’ nde, ağaçların altında sakin sakin ilerlemekte olan çekçek sürücüsü istifini bozmadan yoluna devam etti. Malko içgüdüsel olarak doğruldu, arabadan aşağıya atlamaya hazırlandı. Birkaç haftadan beri Kızıl Khmerler Phnom Penh’e ve şehrin merkezine roket atmak, komando göndermek gibi kötü alışkanlıklar edinmişlerdi. Havaya ve etrafa rasgele ateş […]