Etiket: Yukio Misima

Yukio Mişima – Bir Maskenin İtirafları

“Güzellik … dehşet verici, korkunç bir şey! Dehşet verici, çünkü tanımsız bir şey, Tann bazı bilmeceler ortaya attığı için tanımlanması da olanaksız. Burada kıyılar birbirine yaklaşır, bütün çelişkiler bir arada yaşar. Ben çok okumuş falan değilim, ama bu konuda çok düşünmüşümdür. Sırlar korkunç derecede çok! Bu kadar çok bilmece yeryüzünde insana zulüm ediyor. Bildiğin gibi […]

Yukio Mişima – Bereket Denizi 4 – Meleğin Çürüyüşü

Açık denizdeki pus yüzünden uzaktaki gemiler kapkara görünüyordu. Yine de hava düne oranla daha duruydu. İzu Yarımadası’nın dağ sırtları seçilebiliyordu. Deniz bu mayıs ayında durgundu. Güneş ışığı güçlüydü, yalnızca küçük bulut kümeleri vardı; deniz masmaviydi. Minicik dalgalar kıyıya vuruyordu. Dalgacıkların karnı, dalga kırılmadan hemen önce tatsız bir bülbül rengine dönmüyordu; sanki içlerine her türlü pis […]

Yukio Mişima – Bereket Denizi 3 – Şafak Tapınağı

Bangkok’un yağış mevsimiydi. Hava sürekli, ipince yağan bir yağmurla yüklüydü; yağmur damlaları çoğu kez parlak bir ışık demetinin içinde dans ediyordu. Göğün orasında burasında mavi delikler hiç eksik olmuyordu; bulutlar güneşin çevresinde en yoğun biçimde kümelendiğinde bile, çevrelerindeki göğün rengi göz kamaştıracak kadar maviydi. Yaklaşan bir fırtına öncesinde gökyüzü uğursuz, tehdit edici bir karanlığa bürünürdü. […]

Yukio Mişima – Bereket Denizi 2 – Kaçak Atlar

Bir samurai ailesinde dünyaya gelen Yukio Mişima, hem bedeni hem de zihni denetlemeyi, İmparatora bağlılığı yücelten bir düstur edindi – Zen’in hoşgörüsüzlük, kendini fedâ etme düşüncesini de üreten bir düstur. Bereket Denizi adlı dörtlemesinde de dile getirdiği gibi Mişima, otuzlu yılların militaristlerinin (ve çağdaş ardıllarının) çıkarcı kibirlerinin, fırsatçılıklarının, samurai düsturuna ters düştüğüne inanmaktadır. İlk romanı, […]

Yukio Mişima – Bereket Denizi 1 – Bahar Karları

Derste konu Rus-Japon Savaşına gelince, Kiyoaki Matsugae en yakın arkadaşı Şigekuni Honda’ya savaşa ilişkin neler anımsadığını sordu. Şigekuni’nin savaşla ilgili anıları bulanıktı – bir keresinde bir fener alayının geçişini izlemek üzere ön kapıya götürüldüğünü anımsıyordu yalnızca. Savaşın sona erdiği yıl her ikisi de on bir yaşındaydı, Kiyoaki’ye kalırsa o günleri biraz daha iyi anımsamaları gerekirdi. […]

Yukio Mişima – Altı Çağdaş No Oyunu

Japon olmayıp da bir Nô Oyunu izieyebilen ilk seyircilerden biri Amerikan generali Ulysses S.Grant’tir. 1879 yılında, bir dünya gezisi sırasında Tokyo’ya da u�ayan generale, yabancı bir ülkeden gelmiş bu ünlü konuAa, nasıl bir e�lence sunulabilec�� konusunda bir hayli bocalayan Japonlar, büyük Nô oyuncusu Hôshô Kurô’ dan, bir gösteri sunmasını dilemişlerdi. Saçianna kır düşmüş eski savaşçı […]

Yukio Misima – Yaz Ortasinda Olum

Koşuşturmaca içerisinde geçen gençlik yıllarımı bir türlü eğlenceli, güzel yıllar olarak anımsamayı beceremiyorum. “Her yere düşerken güneş ışıkları,” diyor Baudelaire, “tükendi gençliğim zifiri karanlık fırtınalarda.” Gençlik anıları tuhaf ölçüde trajedi haline getirilir. Neden büyümeye, o sürece ait anılar trajedi haline geliverir acaba? Bunu şu an bile anlayamıyorum. Kimse de anlayamaz herhalde. Yaşlılık yıllarındaki durgunlaşan bilgelikle, […]

Yukio Misima – Dalgalarin Sesi

Şarkılar Adası Uta-Jima, aşağı yukarı bin dört yüz nüfuslu, dört kilometre kadar kıyısı olan küçük bir ada. Adada, manzarası özellikle güzel olan iki yer var. Bunlardan biri, adanın zirvesine yakın bir yere inşa edilmiş, kuzeybatıya bakan Yaşiro Tapınağı. Buradan İse Körfezi bütün genişliğiyle görünür. Ada, körfezi Pasifik Okyanusu’yla birleştiren boğazın tam ortasında yer alır. Kuzeyden […]