1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Güney Kafkasya ve Orta Asya’da o tarihten günümüze kadar meydana gelen iç ve dış siyasal gelişmelerin, bir öğretim üyesinin gözetimi ve katılımıyla dokuz lisans öğrencisi tarafından incelendiği proje çalışmasının alt yapısı aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır: Geniş kapsamı ve amacı olan bu çalışma “bilimsel proje” başlığı ile tanımlanmıştır. ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİ […]
Kategori: Araştırma-Eleştiri-İnceleme
Alan Durning – Ne Kadarı Yeterli? Tüketim Toplumu ve Dünyanın Geleceği
Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve soğuk savaşın sona ermesinden sonra, birçok düşünür yeni bir dünya düzeni için kuramlar geliştirdi. Bir düşünüre göre “tarihin sonu” gelmişti; bir diğeri ise artık dünyamızda “etnik ve kültürel çatışmalar” devrinin başlayacağını muştuluyordu! Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve soğuk savaşın sona ermesinden sonra, birçok düşünür yeni bir dünya düzeni için kuramlar geliştirdi. Bir […]
Nazan Bekiroğlu – La Sonsuzluk Hecesi
sonsuzluk hecesi Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Adem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi. Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti. Ve başına bir şey gelmiş gibiydi. O zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Adem, onunla göz göze geldi. Kuşları, tüyleri ürkütmekten korkarcasına elini uzattı yavaşça. Parmaklarının ucundan dökülen yaseminleri gösterdi. İçine […]
Nazan Bekiroğlu – Cümle Kapısı
“Adı: Muhammed. Babası: Ali. Memleketi: Tebriz.” Açık ve sade anlatmak gerek. İki bin üç yılı Nisan ayının ilk gününde Konya toprağına ayak bastığımda, bir tel kopup da ahengin ebediyyen kesilişinin üzerinden hayli zaman geçmişti. Bir haylidir dilim tutulmuş, lâl ü ebkem kesilmiştim. Bir yitiği, bana ait bir parçayı bulmak için yüz vurmuyordum eşiğine tapusuna, kaybetmeye […]
Nasıl Öldürüldüler? – Ahmet Efe
Tarih, bir ibret vesikası olarak ö n ü m ü z d e duruyor. Orada, insanoğlunun ilk gününden bugüne kadar yaşananları buluyor, çoğu zaman t a m bir dehşet içinde hadiseleri seyrediyoruz. Kenarına oturduğumuz bu deniz öylesine çalkantılı ve karanlık ki, zaman zaman bulutları yırtan şimşek parıltıları olmasa, ne o n u n bir kan […]
Felix Guattari – Franz Kafka’nın Altmış Beş Düşü
Bir ve aynı yazarın yazı makinesinde pek çok bileşen bulmak olanaklı mıdır? Bir usta Pessoa 1 ki, yapıt ve bu yapıtla ilişkilendirilen biricik yazar gibisinden büyük bir düzmeceyi, sahte isimler altında bunları gerçeğe dönüştüren üsluplar gizleyerek ortadan kaldırır. Burada kabaca sorulan bu soru, Deleuze ile birlikte yazdığı Kafka dun 1 bir on beş yıl sonra, […]
Nadir Nadi – İki Sovyet Rusya ve Polonya
«Bütün Rusya’ların imparatoru» ortadan kalkalı on sekiz seneyi geçti. O zamandanberi Sovyetler Birliği rejimine dair her dilde, doğru yanlış yüzlerce kitab basıldı, binlerce makale yazıldı, konferanslar verildi. Böyle olduğu halde «Rusya» kelimesini duyduğumuzda hâlâ içimizi sonsuz bir merak sarıyor; geniş ufuklu Steplerin ardındaki yeni dünyayı görmek anlamak hırsiyle rahatımızı kaçırıyoruz. Gruzia vapuru yirmi dört saattenberi […]
Mustafa Ziyalan – Alengirli Filmler
Kafaya tak(ıl)an filmler Takıntılı (obsesif) filmlerle büyüdüm diyebilirim. Hele bir dönem, Türkiye’de üretilen filmlerin önemli bir bölümünün takıntı (obsesyon) eksenli olduğunu söyleyebilirim. Bu filmlerde öfke, nefret, aşk gibi hep uçlara kayıveren duygular ya baştan bir takıntı olarak ifade edilir ya da bir takıntıya dönüşürdü. Örneğin aşk, kökleri Leyla ile Mecnun’a uzanan bir biçimde, çoğunlukla ya […]
Murat Menteş – Köşe Yazıları
Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri kadar sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu. [MUHAMMED ALİ CLAY] Olimpiyatlarda bronz madalya kazananlar, gümüş kazananlardan daha çok seviniyormuş. Olimpiyat Madalyalıların Akla Aykırı Tefekkür ve Hoşnutluğu başlıklı, 1995’te yapılan bir araştırmanın sonucu bu. Niye böyle? Gümüş madalyanın, bronzdan daha üstün olduğu aşikar değil mi? Üçüncüler, ikincilerden neden, nasıl, […]
F. Jameson & J. F. Lyotard – Postmodernizm
POSTMODERNİZM son yıllarda felsefeden edebiyata, mimarlıktan resme. Batılı kültür dünyasını enine boyuna kuşatmış olan bir başlık. 70’lerde, iki yüz yıllık bir huzursuzluğu dile getirebilmenin meşru ortamını, kanallarını ve terimlerini nihayet bulabilmenin coşkusu doruk noktasında iken, kendilerini bu dalgalanmaya kaptırmayanlara basit bir dekor değişikliği gibi görünüyordu. 80′ lerde ise, etkinliğinin artmasına paralel olarak, bir kabuk değiştirme […]
Ertan Eğribel, Fatih Andı – Kemal Tahir 100 Yaşında
Kemal Tahir, XX. yüzyılın Türk toplumuna da yansıyan çelişki ve çaƨşmalarını gören ve bunları başta romanları olmak üzere yazdıklarıyla ifade eden bir aydınımızdır. Onun bağımsız aydın kimliği, Türkiye’nin ve dünyanın temel sorunlarını birlikte değerlendirme çabasıyla yoğrulmuştur. Bu çaba, Kemal Tahir romanını, Türk edebiyaƨnın önemli bir açılımı ve zenginliği olarak dünya edebiyatına eklemlemiştir. Kemal Tahir, 1910 […]
Erol Manisalı – Eksen Kayması
Bu kitapta yer alan kısa yazılarda Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın 2010 yılındaki güncel sorunları ve gelişmeleri işlenmiştir. Her ne kadar olaylar güncel boyutları ile işlenmiş ise de geriye ve ileriye doğru bağlar kurulmuş ve projeksiyonlar yapılmıştır. Dolayısıyla kitapta yer alan yazılar uzun bir zaman dilimine ışık tutacak niteliktedirler. Olaylar iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel yönleri […]
Mine G. Kırıkkanat – Bir Hıristiyan Masalı – Tarihin En Büyük Sahtekârlığı
Gerek din, gerekse etnik kökene dayalı ayrımcılığın kesin sınırlarla cepheleştirdiği Türkiye’de, “ötekileştirmek” çok yaygın, pek revaçta bir suç. Her cephe, berikini “kendi cephesini ötekileştirmek”le suçluyor. Ama bakıyorsunuz, ne itham eden, ne de edilen, “ötekileştirmemek” için yapması gereken tek şey, “öteki”ni tanımaya, çözmeye ve varlığını kabullenmeye çalışıyor. Çünkü “ötekileştirmek” düşmanlığın birinci adımı. Farklı olana düşman kesilmek, […]
Mikhail Bakhtin – Karnavaldan Romana
Mikhail Bakhtin yazarlığının en erken döneminde, yani 1920’lerin başlarında yazdığı “Estetik Etkinlikte Yazar ve Kahraman” 1 başlıklı incelemede, insanın başkalarına nasıl göründüğünü görmek için aynaya bakmasının ne denli boş, hatta sahtekarca bir çaba olduğundan söz eder. Hiç kimseye aynada kendimize göründüğümüz gibi görünemeyiz çünkü aynadaki imge bir başkasına bakmayan, bir başkasının bakışını öngörmek ve yanıtlamak […]
Mike Wayne – Marksizm ve Medya Araştırmaları
Birleşik Krallık’taki televizyon programlarının bitiş jeneriklerine tuhaf bir şeyler oldu. “Eskiden ağır ağır şimdi o denli değerli ki, yayıncılar bitiş jeneriğini tümden kaldırarak internete koymayı tartışıyorlar. Televizyon programını üretmiş olan emeğin silinmesi sektördeki işçi sendikalarını pek memnun etmedi. Amerika’da Discovery Channel tarafından ortaya atılan bu düşünce çeşitli film yapımcıları örgütlerini temsil eden Belgesel Bitiş Jeneriği […]
Emre Yılmaz – Şeytan’ın Fısıldadıkları
“İçgüdülerimiz olmasa kimse Kötü; çıkarlarımız olmasa kimse İyi olmazdı” diye fısıldadı Şeytan. Ve ekledi; “Üstelik İyiler can sıkarlar!” İyiliğin faydaları vardır doğrusu. Kötülüğün ise büyüsü… Fayda ve Yarar Kâr ve Kazanç Rahat, Huzur ve Düzen. Bunlar değerlerin en bayağılarıdır. Haz ve heyecan ise soyluları. Bir işe yarayanlar sonunda hep can sıkarlar. İşe yaramaz serserilerdir bizleri […]