Kategori: Araştırma-Eleştiri-İnceleme

Mine G. Kırıkkanat – Bir Hıristiyan Masalı – Tarihin En Büyük Sahtekârlığı

Gerek din, gerekse etnik kökene dayalı ayrımcılığın kesin sınırlarla cepheleştirdiği Türkiye’de, “ötekileştirmek” çok yaygın, pek revaçta bir suç. Her cephe, berikini “kendi cephesini ötekileştirmek”le suçluyor. Ama bakıyorsunuz, ne itham eden, ne de edilen, “ötekileştirmemek” için yapması gereken tek şey, “öteki”ni tanımaya, çözmeye ve varlığını kabullenmeye çalışıyor. Çünkü “ötekileştirmek” düşmanlığın birinci adımı. Farklı olana düşman kesilmek, […]

Mikhail Bakhtin – Karnavaldan Romana

Mikhail Bakhtin yazarlığının en erken döneminde, yani 1920’lerin başlarında yazdığı “Estetik Etkinlikte Yazar ve Kahraman” 1 başlıklı incelemede, insanın başkalarına nasıl göründüğünü görmek için aynaya bakmasının ne denli boş, hatta sahtekarca bir çaba olduğundan söz eder. Hiç kimseye aynada kendimize göründüğümüz gibi görünemeyiz çünkü aynadaki imge bir başkasına bakmayan, bir başkasının bakışını öngörmek ve yanıtlamak […]

Mike Wayne – Marksizm ve Medya Araştırmaları

Birleşik Krallık’taki televizyon programlarının bitiş jeneriklerine tuhaf bir şeyler oldu. “Eskiden ağır ağır şimdi o denli değerli ki, yayıncılar bitiş jeneriğini tümden kaldırarak internete koymayı tartışıyorlar. Televizyon programını üretmiş olan emeğin silinmesi sektördeki işçi sendikalarını pek memnun etmedi. Amerika’da Discovery Channel tarafından ortaya atılan bu düşünce çeşitli film yapımcıları örgütlerini temsil eden Belgesel Bitiş Jeneriği […]

Emre Yılmaz – Şeytan’ın Fısıldadıkları

“İçgüdülerimiz olmasa kimse Kötü; çıkarlarımız olmasa kimse İyi olmazdı” diye fısıldadı Şeytan. Ve ekledi; “Üstelik İyiler can sıkarlar!” İyiliğin faydaları vardır doğrusu. Kötülüğün ise büyüsü… Fayda ve Yarar Kâr ve Kazanç Rahat, Huzur ve Düzen. Bunlar değerlerin en bayağılarıdır. Haz ve heyecan ise soyluları. Bir işe yarayanlar sonunda hep can sıkarlar. İşe yaramaz serserilerdir bizleri […]

Emre Yılmaz – Genç Bir İşadamına

Editörün Notu: Matbaada 10.000 kitabımıza el konduğunda, toplumumuzda ar ve haya duygularını incitenlerin içinde, yazar ve sanatçıların bulunmadığını belirtmiştim. Siyaseti ve iş dünyasını kirletenleri, “ar ve haya duygularını” incitenleri ahlâk ve etik felsefe perspektifinden resmetmenin suç olmadığına olan inancımı tekrar tekrar belirtmek istiyorum. Kitabımız kimlerden övgü alıyor? Demokrasi kültürünü hazmetmiş iş çevrelerinden övgü alıyor, aydınlardan […]

Michel Foucault – Bilginin Arkeolojisi

Arkeoloji sözcüğünün, Foucaultya göre bir şeyi önceden düşünüp bildirme gibi bir işlevi yoktur; sadece ifadenin vo arşivin düzeyini, ifade düzenlerini ve pozitiflikleri gösterir; oluşum kurallarını, tarihsel a priori oyuna sokar. Foucault ile birlikte süreksizlik kavramının tarihsel disiplinlerde önemli bir yer tuttuğu kabul edilir. Bilginin Arkeolojisi tarafından öne sürülmüş olan teorik problemler süreksizlik, kopma, eşik, sınır, […]

Michael Löwy – Franz Kafka, Boyun Eğmeyen Hayalperest

Kafka’ya dair hâlâ yeni bir şey söylenebilir mi? Bu kitabın bu konuda bir iddiası vardır. Gerçekten de bence Kafka’nın eserinin büyüleyici itaatsizlik gücünü açıklamak için farklı bir gözle bakmanın vakti gelmiştir. Walter Benjamin Kafka üzerine ünlü denemesinde (ne yazık ki pek dikkate alınmayan) bir uyarıda bulunuyordu: “Kafka’nın yazılarında ihtiyatla, sakınılma, kuşkuyla, el yordamıyla ilerlemek gerekir.”[1] […]

Michael Korz – Senaryoda Dialog

Nasıl Konuşuruz? Yazma ve konuşma Diyalogları senaryolaştırırken, aslında, konuşmaları senaryolaştırmış oluruz. Bu konuşma nerdeyse her zaman kurgusaldır – bir kişinin herhangi belirli bir durumda aslında söylemiş olduğu kelimelerin nadiren birebir karşılığı olacaklardır. Yine de kullanılan senaryolaştırılmış diyalogun üslubu her ne olursa olsun, insanların “gerçek yaşamda” nasıl konuştuklarıyla her zaman bir şekilde de olsa alakalı olacaktır. […]

Michael Baigent – İsa Yazmaları

28 Mayıs 1291, KUTSAL TOPRAKLAR: Akra; Haçlı Krallığının sonuncu liman şehri yıkıntılar içinde uzanıyordu. Ayakta duran tek şey Tapınak Şövalyeleri’ne ait büyük deniz kulesiydi. Yedi hafta boyunca, Mısır’ın genç Sultanı Halil el Eşref in kumandasındaki Arap orduları, önce şehrin etrafını kuşatmış ve kuşatma sonunda da saldırıya geçmişti. Hıristiyanlığın son başkenti bitmişti. Bir zamanlar sokaklarını savaşçıların, […]

Metin And – 16. Yüzyılda İstanbul Kent – Saray – Günlük Yaşam

1927’de İstanbul’da doğdum, üniversiteyi bitirdiğim 1950 yılına kadar 23 yıl hep İstanbul’da yaşadım. Yazları da İstanbul’un çeşitli semtlerinde ama daha çok Boğaziçi’nde geçirdim. Daha sonra adresim Ankara oldu, ne var ki bir ayağım hep İstanbul’daydı. Bu bakımdan her İstanbullu gibi bu büyülü kenti çok sevdim. Burada da neredeyse âşık olduğum yer Süleymaniye Câmii’dir. Öyle ki, […]

Mehmet Çelik – Tarihin Hafızası

Son yıllarda “tarih” kamuoyunun gündeminde yer alan en önemli konulardan biri haline geldi. Yazılı ve görsel medyada çok sık yer almaya başladı. Bazı televizyon kanalları haftalık-daimi programlar yapmaya, bazı gazeteler haftalık dergi ve ekler vermeye başladı. Türkiye genelinde en rağbet edilen konferans konuları hep tarihle ilintili olanlardı. Tarihe merak, okullardan sokağa indi; evlerde, kahvehanelerde insanların […]

Mark Benecke – Ölümün İzleri

Uzun yıllardır birlikte çalıştığım, Adli Bilimler alanında çok değerli çalışmalara imza atan, kendisinden çok şey öğrendiğim değerli meslektaşım, önemli bilim adamı Dr Mark Benecke’in kriminal kitaplar dizisinden Ölümün İzleri adlı kitabının Türkçe çevirisini elime aldığımda anlatılan akıl almaz ve heyecanlı soruşturmaları bir nefeste okuyuverdim. Toplum içinde infial yaratan birçok olayın neden ve nasıllarını yıllar süren […]

Marcus Raskin & Noam Chomsky – Postmodernizm ve Rasyonalite

“Bilim ve Postmodernizm Tartışmaları: Postmodernizm ve Rasyonalite” bgst Yayınları’nın “Bilim ve Postmodernizm Tartışmaları” başlığı altında hazırladığı dizinin ikinci ve son cildini oluşturuyor. Birinci cilt, “Bilim ve Postmodernizm Tartışmaları: Postmodernizm ve Sol” adıyla Ekim 2007’de yayımlanmıştı. “Bilim ve Postmodernizm Tartışmaları”, 1990’lı yıllarda ABD’de çıkan ve o zamanlar Z Papers adını taşıyan muhalif sol bir derginin, 1992 […]

Marcel Proust – Sainte – Beuve’e Karşı

Akla verdiğim önem her geçen gün azalıyor. Bir yazarın, izlenimlerimize ilişkin bir şeyleri ancak akıldan bağımsız olarak yakalayabileceğini, yani kendine ait bir şeylere ve sanatın tek konusuna, aklı bir kenara bırakarak ulaşabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyorum. Aklın bize “geçmiş” diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi hal yerden […]

Marcel Proust – Okuma Üzerine

Floransa Notları’yla Ruskin’e çok büyük keyif vermiş Prenses Madam Alexandre de CaramanChimay’a duyduğum derin hayranlığın anısına, Madam’ın hoşuna gittiği için bir araya getirdiğim bu sayfaları saygılarımla adıyorum. Bize yaşanmamış gibi gelen çocukluk yıllarımızda, çok sevdiğimiz bir kitapla geçirdiğimiz günler kadar dolu dolu yaşanmış başka zaman belki yoktur. Başkalarına göre bu çocukluk günlerini dolduran, bizimse, kutsal […]

Maksim Gorki – Küçük Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi

Küçük burjuva, uzun yıllar sürecinde oluşmuş düşünce ve alışkanlıkların dar çemberi içinde sıkışıp kalmış, bu çemberlerin dışına çıkamayıp, kurulu makine gibi düşünen bir varlıktır. Ailenin, okulun, kilisenin, “hümanist” edebiyatın etkisi, “yasaların ruhu”, burjuva “gelenekleri” denilen bütün şeylerin etkisi küçük burjuvaların kafalarında bir saatin çarklarına benzer. Küçük burjuva düşüncelerinin küçük çarklarını, küçük burjuvanın rahatına düşkünlüğünü harekete […]