Kategori: Genel

Atilla Atalay – Eray

Dil dizgesinin her katmanında belirli sayılarda dil birimleri bulunur. Buna karşın, bu dil birimlerinin sözcük ve tümce yaratma olasılığı oldukça çoktur. Ses dizgesinde, örneğin, belirli sayıdaki sesler yan yana gelerek binlerce, milyonlarca sözcük yaratabilir. Her dilin kendine özgü sözcük yaratma yöntemleri o dilin dilbilgisinde kural olarak irdelenir. Kurallar da belirli sayılardadır. Sözcükler birbiri ardına sıralanırken […]

Atilla Atalay – Ağlama Dolabı

– Alo, Sıdıka, Kenar ben. Seni düzeyli bir vize işi için arıyorum, sarnirniyirn. Vize mi? Nası yani Kenar? Sende konsolosrnuşum gibi bir his mi uyandırıyorurn? Bu yine bir telefon seksi fantezisi mi? Vize verınem mümkün degil ama cenazen için “Defin Ruhsatı” alma konusunda sana yardırncı olabilirim Kenar. Bizzat gebertirirn. – Avrupa Tre ni kaçmaktadır bugün […]

Atilla Alpar – Kamera Oyunculuğu

İnsanın kökeninden beri var olan oyun ve oyunculuk sanatı, görüntü sanatlarının teknolojik yeterliliğinin getirmiş olduğu mutlak hâkimiyetle birlikte kendini evriminin bir sonraki adımı olan kamera oyunculuğu, yani eşyanın doğası gereği minimal oyunculuk konumunda kendini cisimleştirmiştir. İlk olarak XVIII. yy. Fransız oyunculuk geleneğinde kendini gösteren minimal eğilim, dönem itibariyle teknolojik yetersizlikle desteklenen “sahne kültürü” yüzünden kendine […]

Atilla Akar – Kamikaze Operasyonu

James Early Clayton, West Point’in en zeki ve çalışkan öğrencilerinden biriydi. Dört çocuklu, Oklahomalı bir çiftçi ailesinin en küçük erkek çocuğu olarak West Point gibi bir askeri akademiye girme başarısını gösterebilmişti. Oldukça cılız ve çelimsiz sayılabilecek bir çocukken delikanlılığıyla birlikte hem boy atmış hem de çiftlik işleri ile uğraşa uğraşa adaleli bir vücuda sahip olmuştu. […]

Atalay Yörükoğlu – Çocuk ruh sağlığı

Ana ya da baba olmak, insan yaşamının en önemli aşamalarından biridir. Sağlıklı ve başarılı çocuklar yetiştirmenin ana ve babaya sağladığı mutluluk sözlerle anlatılamaz. En yoksulundan en varlıklısına dek her aile çocuklarını erdemli erişkinler olarak görmek ister. Bu uğurda varını yoğunu ortaya kor; hiçbir özveriden kaçınmaz. Bugünün ana ve babaları eskiden olduğu gibi çocuklarını kendi yaşlılık […]

Aşkın Güngör – Eski Zaman Yamaları

Akşamın kıyısında zaman. Saat yokluğunu gösteriyor. Kuşkulu bir mayıs eşkiyası adımlıyor zihnimi. Gözlerimi yakınlara çekemiyorum; uzağa, bir yolcu vapurunun puslu yalnızlığına yapışmışlar. Sen o vapurdan inecektin. Dudaklarında yeni doğmuş kuş sevimliliğinde taze gülücükler gezinecekti. Gözlerindeki bulutları özgür bırakacaktın yanıma gelince. Ben gözlerindeki bulutlarla hasret giderecektim ilk, sonra kucaklayacaktım seni. Yanımızdan geçip giden insanların meraklı bakışları […]

Aşkın Deniz – Kadim Halklar Coğrafyası

“Coğrafyanın tarihini bilmek, yaşanmış zamanı keşfe çıkmaktır. Bu keşfin doğru sonuçlarla olgunlaşabilmesi ise keşfedenin genel niteliklerine bağlıdır. Tarihi, tarih bilimi ön kabulüyle kavrayanlar ve tarihle ilişkilenmeyi de bilimsel metotlar temelinde ele alanlar gerçek anlamda tarihe, süreçlerine ve olgu/ara dakunabilenler olur. Böylece, yaşanmış zamanın üzerini, kendi kurgusal tarih yazımıyla örtrnek isteyenlerin karşısına, gücünü olgulardan alan gerçek […]

Aşkım Kapışmak – Hangi Anne Hangi Babasiniz

Kadın ve erkek birbirlerine âşık olurlar, aşkın büyüsü bitmeden ilişkilerinde güven duygusunu aramaya başlarlar. En önemli olan bu duyguları yaşamaya başladıkları andan itibaren birbirlerine ait olduklarını hissederler. Erkek âşık olduğu kadına sahip olmak ister. Sahip olma duygusuyla birlikte çocuğunu dünyaya getireceğine inandığı kadına evlenme teklifinde bulunur. Kadın ise âşık olduğu erkeğe ait olmak ister. Sadece […]

Asuman Ercan – Dolunay Yansımaları

kaostan doğan yeryüzü karanlığı gece, binlerce yıl sonra bir gün, zamandan lacivert rengini alırken ay’ı fark etti. ay, nedense ona ansızın, yeraltı karanlığıyla birleşmelerinden doğan gün’ü ve esir’i hatırlatmış, ışığıyla içini kamaştırmış, heyecandan gözlerini yaşanmıştı, onu hemen sol kanadının altına, kalbinin tam üstüne çağırdı, ay büyüyerek geceye geldi, böylece ay’m kalbiyle gecenin kalbi, sabaha değin […]

Asu Mansur – Şaman Gözü

Ulu Kayra Han’ın adıyla! Şu ana dek Şamanizm üzerine yazılan kitapların tümü Şaman’ın kendisi tarafından değil, onu gözlemleyen tarafından yazılmıştır. Her ne kadar Şamanizm’i bilmeyenler açısından iyi birer giriş kitabı sayılsalar da Şamanizm’in içyüzünü ve gerçeğini doğru yansıtamamışlardır. Çünkü Şaman’ı gözlemlerken kendi algılarında oluşan mantık ve hayal gücü çerçevesinden konuya bakmışlardır. Oysaki bir Şaman’ın gözünden […]

Astrid Lindgren – Uzuncorap Korsan

Diyelim ki kasabaya bir yabancı geldi. Gelmişken kasabayı gezip görmek istiyor. Ama yolunu şaşırdı, birden kendini dış mahallelerde buldu. İşte oradaki Issız Köşk, yabancının gözünden kaçmayacaktır. Bu ev öylesine eskidir ki, sanki şöyle bir dokunsan çökecek gibidir. Bakımsız bir bahçenin içindedir. Hani öyle pek de görülmeye değer bir şey değildir ya, yine de kim olsa […]

Asne Seierstad – Kabil’in Kitapçısı

2001 yılının kasım ayında Kabil’e geldiğimde ilk tanıştığım insanlardan biriydi Sultan Han. Tacikistan sınırında, Hindikuş Dağlarında, Panşir Yaylasında, Kabil’in kuzeyindeki steplerde Kuzey Đttifakı’nın komutanlarıyla altı hafta geçirmiştim. Taliban’a karşı başlattıkları saldırıyı izlemiş, cephede topraktan yapılmış kulübelerde, taş zeminde uyumuştum. Kamyon kasalarında, askeri araçlarda, at üstünde ya da yürüyerek yol katetmiştim. Taliban rejimi düştüğünde, Kuzey Đttifakı […]

Aslı Vatansever, Meral Gezici Yalçın – Ne Ders Olsa Veririz – Akademisyenin Vasıfsız İşçiye Dönüşümü

20. yüzyılın son çeyreğinden beri, modem kapitalizmin “yeni” bir aşamasına girildiği büyük ölçüde kabul edilmektedir. Yaşanan sistemik dönüşümü üretim biçimindeki, üretim ilişkilerindeki, üretim süreçlerindeki veya emeğin ve sermayenin doğasındaki tezahürleriyle ele almak mümkündür. Bilgi, iletişim gibi maddi olmayan metalarm kitlesel üretimini mümkün kılan teknolojik yeniliklerden yola çıkarak, üretim biçimindeki ve üretim araçlarındaki değişim incelenebilir (örn. […]

Asli Erdogan – Tas Bina ve Digerleri

Sonunda sabah oldu . Yokuş yukarı tırmanan bir yük treni gibi ağır ağır, zahmetle yol alan geceden sonra, gün doğdu. Çatı katı penceremde bir leke sessizce belirdi, giderek derinleşti. Uykulu bir güneş, temkinli ve utangaç kuzey güneşi, yeni günün başladığını, bir yükümlülüğü yerine getirircesine ilan etti. Şu anda tüm gördüğüm, dik açı çizereesine yükselen ıslak […]