Kategori: Fantastik

Stephen King – Ejderhanın Gözleri

Öüleden sonra saat üçte, Needle’ın dibindeki Delain sarayında pek garip bir toplantı yer aldı. Toplantı, “Peyna’nın Salonu” diye bilinen büyük salondaydı. Buna toplantı demeyi de içim götürmüyor. Bu kelime, o gün öğleden sonra varılan kararı anlatamayacak kadar hafif ve küçük bir kelime. Ama sorgu veya mahkeme de denilemez, çünkü toplantının yasal bir anlamı da yoktu. […]

Stephen King – Çılgınlığın Ötesi

Uğursuz Öpücükler Bir köşeye oturmuş, ciğerlerine havayı çekmeye çalışıyordu. Birkaç dakika önce odada bol hava varken, şimdi hiç kalmamış gibiydi. Sanki çok uzaklardan gelen, «vup vup»a benzeyen hafif bir ses duyuyordu. Ama bu sesi, boğazından geçerek ciğerlerine inen, sonra da tekrar dışarı fışkıran havanın çıkardığını biliyordu. Telaşla, kesik kesik solurken oluyordu böyle. Öyleyken, oturma odasının […]

Stephen King – Buick 8

Şimdi: Sandy Curt Wilcox’in oğlu, babasının ölümünün ardından merkezde çok, gerçekten çok vakit geçirmeye başladı ama kimse ona orada ne işi olduğunu sormadı veya ayak altından çekilmesini söylemedi. Ne yaptığını anlıyorduk: babasının anısına tutunmaya çalışıyordu. Polisler, yas tutanın psikolojisinden iyi anlar; çoğumuz bu konuda dilediğimizden fazla bilgiye sahibizdir. O yıl, Ned Wilcox, Statler Lisesi’nde son […]

Sten Nadolny – Arsızlık Tanrısı – Mitolojinin Romanı

Kitap üzerine, Dünyalar Arasındaki Haberci, Tacirlerin, Hırsızların ve Çalınmış Öpücüklerin Tanrısı Hermes 1990 yılında 2187 yıllık zorlu bir tutsaklıktan kurtarılır – Yanardağlar Tanrısı Hephaistos tarafından. Bu garip olayın şahidi olan Helga ismindeki Sachsen-Anhalt’lı genç bir turist kız, Hermes’e o an âşık olur. Hermes büyük bir şaşkınlık içinde çeşitli suretlere girerek, Helga’yı Orta Avrupa ve Kuzey […]

Haruki Murakami – Yaban Koyununun İzinde

Sabah baskısında, tek paragraflık bir haberdi. Bir arkadaşım bana telefon edip, haberi okudu. Bir özelliği yok. Liseyi yeni bitirmiş acemi bir muhabirin yalnızca alıştırma olsun diye yazabileceği bir haber. Tarih; bir sokak köşesi, bir kamyon sürücüsü, bir yaya, bir kaza, bir ihmalin araştırılması. Bir derginin iç kapağındaki o şiirler gibi geliyordu kulağa. “Cenazesi nereden kalkıyormuş?” […]

Haruki Murakami – Sahilde Kafka

“Öyleyse, para meselesi bir şekilde halloldu?” diyor Karga adlı delikanlı, o her zamanki sakin konuşma tarzıyla. Sanki derin bir uykudan yeni uyanmış da, çene kaslarını henüz tam olarak hareket ettiremiyormuş gibi. Aslında mahsus öyle yapıyor; gayet uyanık olduğu kesin. Her zamanki gibi. Başımı sallayarak onaylıyorum. “Ne kadar?” Bir kez daha içimden hesapladıktan sonra yanıtlıyorum: “Nakit […]

Haruki Murakami – Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu

Asansör bir hayli ağır bir hızla yükselmeye devam ediyordu. Yalnız yukarı çıktığını sanmış da olabilirim. Ancak, kesin olarak bilemiyorum. Hızın o kadar yavaş olması yüzünden yön algılamam da yitip gitmişti neredeyse. Hatta, asansör aşağıya iniyor olabileceği gibi, olduğu yerde duruyor da olabilirdi. Fakat, oraya gelene kadarki koşulları düşününce, işime öyle geldiği için asansörün yukarı çıktığı […]

Haruki Murakami – 1Q84

Taksinin radyosunda FM’den klasik müzik programı yayınlanıyordu. Çalan parça, Janáček’in “Sinfonietta” adlı eseriydi. Tıkanmış trafiğin ortasında kalakalmış bir takside dinlemek için uygun bir müzik olduğu söylenemezdi. Orta yaşlı şoför, sanki pruvada durmuş, kaygı verici dalgaları okumaya çalışan usta bir balıkçı gibi, ön tarafta kesintisiz uzayan araba kuyruğunu sessizce izliyordu sadece. Arka koltuğa iyice gömülen Aomame […]

Arthur C. Clarke – 2001 Bir Uzay Efsanesi

“TMA-1” diye açıkladı Dr Michaels, neredeyse saygıyla eğilerek. “Oldukça yeni görünüyor değil mi? Onun birkaç yıllık olduğunu sanan ve 1998’deki üçüncü Çin Keşif Seferi ile bağlantı kurmaya çalışanları suçlayamam. Ancak ben buna hiç inanmadım. Ve şimdi, yerel jeolojik bulgulardan cismin gerçek yaşını ortaya çıkardık. Meslektaşlarım ve ben, Dr Floyd, bütün şerefimizi ortaya koyarak diyoruz ki […]

Harry Potter ve Zumruduanka Yoldasligi – J. K. Rowling

Yazın o zamana kadarki en sıcak günü yavas yavas sona ererken, Privet Drive’m büyük, kutu kutu evlerinin üzerine uykulu bir sessizlik çökmüstü. Çogunlukla pırıl pırıl parlayan arabalar simdi yolda tozlanmıs halde duruyordu, bir zamanlar zümrüt yesili olan çimler ise kavruk ve sararmıstı – kuraklıktan dolayı su hortumlarının kullanımı yasaklanmıstı çünkü. Araba yıkama ve çim biçme […]

Harry Potter ve Sirlar Odasi – J. K. Rowling

Privet Drive dört numarada kahvaltı sırasında bir tartışma patlak vermişti, her zaman olduğu gibi. Mr Vernon Dursley sabahın erken saatlerinde uykusundan, yeğeni Harry’nin odasından gelen bir baykuş feryadıyla uyanmıştı. Masanın karşısından, “Bu hafta üç etti!” diye bağırdı. “Eğer o baykuşu kontrol edemiyorsan, gitmek zorunda kalacak, o kadar!” Harry bir kez daha açıklamaya çalıştı. “Canı sıkılıyor. […]

Harry Potter ve Felsefe Taşı – J. K. Rowling

Privet Drive dört numarada oturan Mr ve Mrs Dursley, son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağ olun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi, böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü. Mr Dursley matkap yapan Grunnings adlı bir şirketin yöneticisiydi. Đri yarı, kalıplı bir adamdı, boynu yok gibiydi, ama koskoca bir bıyığı vardı. Mrs […]

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı – J. K. Rowling

Harry Potter birçok açıdan son derece sıra dısı bir çocuktu. Her seyden önce, yaz tatilinden yılın baska herhangi bir zamanından nefret ettiginden daha fazla nefret ediyordu. Sonra gerçekten ev ödevini yapmak istiyordu, ama gecenin biı*- vaktinde, gizlice yapmak zorundaydı. Ayrıca da bir büyücüydü. Saat gece yansına yaklasıyordu ve Harry yüzükoyun yatagında yatıyordu. Battaniyeleri çadır gibi […]

Harry Potter ve Ates Kadehi – J. K. Rowling

Riddle ailesi o evde oturmayalı yıllar olduğu halde, Küçük Hangleton köyü sakinleri ona hâlâ “Riddle Evi” diyordu. Ev köye hâkim bir tepedeydi, bazı pencereleri tahtalarla kapatılmıştı, çatısındaki kiremitler eksikti ve sarmaşıklar dizginlenemez şekilde cephesini kaplamıştı. Bir vakitler güzel bir malikâneymiş, şimdi de kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Ne var […]

Anne Rice – Bir Vampirin Anıları #2 – Vittorio

BEN KİMİM, NEDEN YAZIYORUM, SIRADA NE VAR; Küçük bir çocukken korkunç bir rüya görmüştüm. Rüyamda erkek ve kız kardeşlerimin kesik başlarını kucağımda tutuyordum. Kocaman kıpır kıpır gözleri ve kızarmış yanakları dışında tamamen hareketsiz ve sessizdiler. Benimse adeta dilim tutulmuş, kucağımdaki bu korkunç görüntüye bakakalmıştım. Ve bir gün rüyam gerçek oldu. Ama kimse ağlamayacak, ne onlar […]

Anne McCaffrey – Ejder Uçuşu

Bir efsane ne zaman efsane olur? Bir mit niçin mittir? Bir olay ‘Peri Masalı’ kategorisine girmek için ne kadar eski ve terk edilmiş olmalıdır? Ve niye bazı olaylar eski, değişken bir karakter kazanma geçerliliğini kaybederlerken bazı olaylar tartışılmaz kalırlar? Sagittarian bölgesindeki Rukbat altın rengi G-tipi bir yıldızdı. Beş gezegeni vardı. Başıboş olanlardan biri, son bin […]