Megan McDonald – Judy Moody 7 – Üniversiteye Gidiyor

Judy Moody pazartesi sabahı okula gittiğinde yeni bir öğretmenle karşılaştı. Bu yeni öğretmene “yardımcı” deniyordu. Adı Bayan Kocaadam ‘dı. Yardımcı öğretmenin soyadında üç sorun vardı. 1. Bayan K ocaadam şişman DEĞİLDİ. 2. Bayan Kocaad am erkek DEĞİLDİ. 3. Bayan Kocaadam, Bay Todd DEĞİLDİ. İlk parmak kaldıran Judy oldu. “Bay Todd nerede?” 1 “Bay Todd cuma […]

Megan McDonald – Judy Moody 6 – 8.5 Günde Dünyayı Dolaşıyor

Kızın elinde bir defter ve bir klasör vardı. Okul formasına benzeyen mavi ekose bir etek giymişti ve bir değil tam iki saat takmıştı. Kulağının arkasına bir kurşunkalem iliştirmişti. Mavi-yeşil gözlükleri ile hemen göze çarpıyordu. Kız, Judy Moody’nin yemek masasına yaklaştı ve Judy’nin arkadaşları Rocky ve Frank’in arasına cup diye oturdu. 1 O, Judy Moody OLMAYAN […]

Meave Binchy – Yalnız Kadınlar Sokağı

Ria’nın annesi, oldum olası film yıldızlarından hoşlanırdı. Clark Gable’ın Ria’nın doğduğu gün ölmesi onun için hep bir üzüntü kaynağı olmuştu. Tyrone Power bu olaydan iki yıl önce Hilary’nin doğduğu gün ölmüştü. Ama nedense buna o kadar üzülmüyordu. Hilary Ria gibi sinemanın büyük kralını uğurlama-mıştı. Ria ne zaman Rüzgâr Gibi Geçti’yi izlese, yüreğinde bir tür suçluluk […]

Meave Binchy – Aşk Mutfakta Pişer

Radyoda, insanlara hayallerindeki yılbaşı gecesiyle ilgili sorular soruluyordu. Cevaplar beklendiği gibiydi, evde boş boş oturanlar bir yerlere gitmeye, eğlenmeye can atıyor, işleri başlarından aşkın olanlar ise bir fincan çay içtikten sonra yatağa girerek geceyarısından önce uyumak istediklerini söylüyorlardı. Tepeleme yemek yüklü tepsileri kamyonetine yerleştiren Cathy Scarlet’in yüzünde acı bir gülümseme belirdi. İrlanda’nın hiçbir köşesinde, yılbaşı […]

Maxime Rodinson – Muhammed

Bu tür bir kitap kendisini haklı gösterecek kimi nedenlere gereksinim duyar. İslam Peygamberi’nin yaşamı hakkında pek çok kitap yazıldı; bunların bir kısmıysa bu yakınlarda yayınlandı. Bunların çoğu yetkin, bazılarıysa kesinlikle mükemmel. Öyleyse bu öyküyü neden yeniden anlatıyorum? Kesinlikle aktaracağım yeni gerçekler yok; yeni bir kaynak ortaya çıkarılmadığından ve çıkarılacağa da benzemediğinden ötürü, yeni bir gerçeği […]

Maxime Chattam – Les

Gökyüzüne gri bir renk hâkimdi. Sanki yarısaydam bir ağ, içinde ışığı hapsederek sadece renksiz bir aydınlığın geçmesine izin veriyordu. Üsteki binlerce asker dudaklarında sigara izmariti veya kürdanla, çadırlarında kart oynayarak veya zar atarak vakit geçirirken, diğerleri tahta sandıkların etrafında sohbet ediyorlardı. Kimi birlikler ise çoktan gemilere binmişti ve kamp yeri haline gelmiş bu savaş gemilerinde […]

Maxime Chattam – Kotu Ruh

Kate Phillips arabanın kapısını açıp, Josh’ın inmesini bekledi. Küçük çocuk elinde Kaptan Future’ı temsil eden ve sanki bir masal hazinesiymiş gibi göğsüne bastırdığı plastik bir figür tutuyordu. Park yerinin boğucu havası hemen çevrelerini sardı. Hiç kuşku yok, yaz bütün şiddetiyle gelmişti. “Gel meleğim,” dedi Kate, güneş gözlüklerini başının üzerine yerleştirerek. Josh alışveriş merkezinin cephesine bakarak […]

Max Weber – Sosyal Bilimlerin Metodolojisi

“Değer-yargısı”nın anlamı – “değer-yargısı”nın bilimdeki rolü: “değer-yargılarının eğitimde desteklenmesinden farklı bir mesele – bu son meseleye dair iki bakış açısının eleştirisi – VVeber’in kendi görüşü; s. 27-29, Pratik problemler hususunda nihayetinde tek bir bakış açısının doğru olduğu İnancının sona yaklaşması – bunun “profesör kehanetleri” açısından içerimleri – öğrencinin bugün üniversiteden edinmesi gereken şeyler; s. 30-31, […]

Max Horkheimer, Theodor Adorno – Aydınlanmanın Diyalektiği

İlk provalarını Friedrich Pollock’a adadığımız kitap üzerinde çalışmaya başladığımız zaman onu Pollock’un ellinci doğum gününe kadar bitirip yayımlayacağımızı umuyorduk. Ancak konuya girdikçe sorunlarla gücümüz arasındaki oransızlığı açıkça farkettik. Aslında amacımız, insanlığın gerçekten insani bir düzeye çıkmak yerine niçin yeni türden bir barbarlığa düştüğünü anlamaktan fazlası değildi. Mevcut bilince çok güvendiğimiz için betimlemenin güçlüklerini azımsadık. Modern […]

Max Horkheimer – Geleneksel ve Eleştirel Kuram

Marksçı toplum kuramında* bilim, insanın üretici güçleri arasında sayılır. Bilim, son yüzyıllarda kendisiyle birlikte gelişen düşüncenin ortalama devingenliğinin koşulu olarak, ayrıca ileri ülkelerde toplumun alt tabakalarının üyelerinin bile paylaştığı, doğa ve insan dünyası üzerine basit bilgiler biçiminde, özellikle de keşifleri toplumsal yaşamın biçimini nihai olarak belirleyen bilim araştırmacılarının zihinsel yeteneğinin bileşeni olarak modern endüstri sistemini […]

Max Frisch – Stiller

Ben Stiller değilim! – Daha sonra etraflıca tanıtacağım bu hapishaneye getirildiğim günden beri, durup dinlenmeden, bu cümleyi söylüyor, Stiller olmadığıma yemin ediyor ve viski istiyorum, yoksa başka hiçbir açıklamada bulunmam diyorum. Çünkü anladım ki, viski olmadan kendim olamıyorum, her çeşit etki altında kalmaya, benimle hiç ilgisi olmayan, ama onların işine gelecek bir rol oynamaya yöneliyorum; […]

Mauruce Dobb – Kapitalizmin Dünü ve Bugünü

Bu kitap ilk giktigmda Marksist ve sol gevreler ticari donlisiim (ya da iktisadi krizler) sorunu iizerinde duruyorlardi. Bu durum 2. Diinya Sava§i sonrasi dononide degi?iklige ugrayacakmiydi, yoksa ba§langigtaki gecikmeden sonra eski ve billnen ?eklinde bir kere daha tekrarlanacakmiydi? Savas sonrasi donemde, 1930’- lardaki biiyiik krize benzer bir durumun meydana gelecegini umut edenlerin sayisi oldukga kabarikti […]

Maurice Tubiana – Kanser

Bugün Fransızlar’ın kaygı duyduklan konular arasında kanser, diğer hastalıklardan, hatta büyük ekonomik, politik veya mali sorunlardan önce gelmektedir. Bunun iki nedeni vardır: 1) Kanser Fransa’da kalp hastalıklanndan sonraki ikinci ölüm nedenidir. Kalp hastalıkianna göre daha genç bir nüfusu etkilediği düşünüldüğünde, kaybolan yaşam süresi açısından gerçekte kanserin ilk sırada olduğu görülmektedir. 2) İnsan ölümden korkar, ölümlü […]

Maurice Lengelle – Kölelik

“Kölelik” sözcüğü, birbirinden oldukça farklı iki sistemi kapsar. Bu ikisi arasındaki tarihi aynm da belirsiz ve karışıktır. İlk önceleri “eski” veya “itaatkar” diye nitelenen tutsaklık biçimi vardı. Bu tip köleler, kendilerini sahiplerine adadıkları takdirde hayatta kalabilmekteydiler. Bu nedenle, biz bugün onları “asgariyle yaşayanlar” diye adlandırıyoruz. Yin� de boğaz tokluğuna yaşanan bu bağımhlığın, yamyamhğın yerini alması […]

Maurice Leblanc – Arsen Lupen, Herlock Sholmes’a Karşı

Geçen aralık ayının sekizinci günü, Versay Üniversitesi’nde matematik profesörü olan Monsenyör Gerbois, hediyelik eşya dükkânını didik didik ederken, bir sürü çekmecesi olması nedeniyle onu pek memnun eden küçük maun bir yazı masası keşfetti. “Tam da Suzanne’nin doğum günü hediyesi için” diye düşündü. Mütevazı gelirine bağlı olarak her zaman kızını böyle ufak tefek şeylerle mutlu etmeye […]