Etiket: Can Dündar

Can Dündar – Yıldızlar

Bu kitabın öyküsü 2003 yazında başladı. O yaz Milliyet’in İcra Kurulu Başkanı Hanzade Doğan’a, bir Popüler Kültür gazetesi çıkarma fikrini açtım. Biraz anlatınca hemen kabul etti. Birlikte projeyi, gazetenin genel yayın yönetmeni Mehmet Yılmaz’a götürdük. O da, “Çok iyi olur,” deyince, çocukluktan bu yana dostum Tayfun Atay’ la kollan sıvadık. Popüler Kültür’deki her yazıdan sorumluydum; […]

Can Dündar – Lüsyen

Aşk, adeta randevulaştı onlarla … 1912’de, Brüksel baharında … Ttirk sefaretinde görevli Mısırlı ataşenin yemek davetinde .. Mahmud Sabit Bey, evinde ağırladığı sefir Abdülhak Hamid’e sarışın konuğunu, “Maria Lucienne Sacre,” diye takdim etti. Hamid, vaktinin çoğunu geçirdiği Londra’ dan Belçika Kralı’nın resmi kabulü için gelmişti. Yemeğe, saraydaki davetten dönüşte uğramıştı. Üzerinde üniforması vardı; yakasında nişanlar […]

Can Dündar – Kırmızı Bisiklet

Çok akıllı olmadım hiç. Yanlış atlara oynadım. Kulağımdan kar suyu eksik olmadı. Sürüden ayrılan koyunları sevdim hep … Bir de kendi bacağından asılma yanları … Kendimle yaşadım en büyük kavgalarımı… İçimdeki ikizler tahterevalli oynadı hayatla; ben seyrettim. Dışarıdan bakanlar kah öyle bildi kah böyle … Bense adalar hayal ettim çoğu zaman; sahillerine cam şişeler içinde […]

Can Dündar – Aşka Veda

Aşk devrimcidir. Otorite, düzen, nizam tanımaz. Coşkuyla çarpan iki kalbin yarattığı etkiye hiçbir direnç dayanmaz. Sınırlar, harp içindir; aşk sınırdan anlamaz. Yaş, sosyal statü, renk, ırk, cins, dil, mezhep, milliyet farkı, tutkuya mani olamaz . İki yürek buluştu mu onlan dizginleyen çitler, bariyerler, örf ve adetler, gel�nek ve görenekler, ilkeler, nizamnameler, akrabalar ebeveynler tutuşur. Ten, […]

Can Dundar – Sari Zeybek

Hastaydı. Üstelik, hastalığı Cumhuriyet’le yaşıttı. İlk belirtiler 15 yıl öncesinden başlamıştı. Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen on gün sonra gelmişti ilk kriz. 11 Kasım 1923 günü eşi Latife Hanım’la birlikte Çankaya’da öğle yemeğindeydiler. Sofra başında birden eli kalbine gitmiş ve sol kolunun dirseğinden göğsüne vuran şiddetli bir sancıyla kıvranmıştı. Neyse ki sofrada, o günlerde ağır bir zatürree […]

Can Dundar – Ergenekon

“Söz uçar, yazı kalır” derler ya; televizyonun sözü, kitabın ise yazıyı simgelediğini düşünürseniz, bu kitabı niye çıkarmak islediğimizi daha iyi anlarsınız. Bu kitap, Kasım 1996 ile Şubat 1997 arasında televizyonda “söz” olarak söylediklerimizden oluşuyor. Ne yazık ki, beyazcamdan söylenen pek çok söz gibi o sözler de geceyarılarının rehavetinde uçuşup savruldular. O sesler, o yüzler, o […]

Can Dündar – Savaşta Ne Yaptın Baba

“Yigitler diyari” namiyla taninan ilimizde bir sarsinti olmustu geçtigimiz yillarda… Öyle büyük siddette bir deprem degildi aslinda, ama hastanede yüzlerce yarali vardi. Önce binalar yikildi sanilmisti. Oysa önemli bir enkaz da yoktu. isin asli sonradan anlasildi: “Deprem” lafim duyan “yigitler” evi barki, çoluk çocugu ortada birakip kendilerini balkondan atmislardi. Önemsiz bir sarsinti, evleri degilse bile, […]

Can Dündar – Kırmızı Bisiklet

Yedi yıl önce Kırmızı Bisiklet’e ilk önsözü yazdığımda, babayla evladı aynı zaman diliminde kucaklayabilmenin mutluluğundan söz etmiştim; biraz da bu geçici saadetin ne kadar sürebileceğini bilmemenin tedirginliğiyle… Az da değil, 16 yıl sürdü benimki… Kırmızı Bisiklet, 16 yıl boyunca üç kuşağı birlikte görebildi. Direksiyonu elden ele devredebildi. Hayatın bir hediyesi bu bana… Darısı herkesin başına… […]

Can Dündar – Büyülü Fener

Sadakat-siz misiniz? Harikulade bir ev… Piyanonun üstünde on bir yıllık ideal bir evliliğin saadet fotoğrafları… yakışıklı ve anlayışlı bir eş… dokuz yaşında bir çocuk… köpek… tenis dersleri… türlü çeşit hobiler… “Bir kadın daha ne ister?” “Sadakatsiz” filmi bu soruyu kadınların kafasına kakıyor. Hem de öyle kurnazca yapıyor ki bunu, seyreden kadınlar başroldeki Connie’nin yerinde olmaya […]

Can Dündar – Aşka Veda

Aşk devrimcidir. Otorite, düzen, nizam tanımaz. Coşkuyla çarpan iki kalbin yarattığı etkiye hiçbir direnç dayanmaz. Sınırlar, harp içindir; aşk sınırdan anlamaz. Yaş, sosyal statü, renk, ırk, cins, dil, mezhep, milliyet farkı, tutkuya mâni olamaz. İki yürek buluştu mu onları dizginleyen çitler, bariyerler, örf ve âdetler, gelenek ve görenekler, ilkeler, nizamnameler, akrabalar ebeveynler tutuşur. Ten, derde […]

M. Ali Birand, Can Dundar, Bulent Capli – Demirkirat

Türkiye’de bugün kanıksayarak yaşadığımız çok partili demokratik rejim aslında 23 yıllık bir mücadelenin ve arayışın ürünü. Cumhuriyet’in kuruluşundan 1946 yılına kadar tek partiden çok partiye geçiş için tam üç deneme yapıldı. Bunlardan ilki 1924’teydi. Ülkeyi yöneten Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısına Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası çıktı. Ancak yeni bir cumhuriyetin sancılar içinde inşa edildiği bu dönem, muhalif […]