Varlık Yayınları arasında çıkması dileğiyle İstanbul’da kendi elimle götürüp bıraktığım öykülerimin basılmayacağım anlayınca oturup bir mektup döşenmişim Yaşar Nabi’ye Ankara’dan; öykülerimi, küstah bir dille, geri istemişim. O da, eksik olmasın, elyazısıyla —evet, hem de elyazısıyla— sarı bir defterde topladığım o öyküleri hemen adıma postalamış. Ardından da Varlık dergisinde, adımı bile anmadan, bir başyazı döşenmiş bana: […]
Kategori: Genel
Erdal Öz – Gülünün Solduğu Akşam
O günlerden bende kalanları toparlayıp yazarken ‘Pal Sokağı Çocukları’ adlı o pek sevdiğim çocuk romamnı yeniden okuyor gibi oldum. Bütün inançları, olanca sevimlilikleri içinde, ellerini kana bulamaktan özenle kaçman; hele ‘kır gerillası’ serüvenini, sanki dağda kamp kurmuş korkusuz bir izci topluluğu olarak yaşayan bu gözüpek çocuklara karşı büyüklerin çok acımasızca davrandığını da öfkeyle belirtmekten kaçmmadım. […]
Erdal Oz – Yaralisin
‘Bir ulus, destanı kadar ulustur’ sözünün üstünde önemle durmak gerek. Sanatı, kültürü, romanı kadardır ulus. Ulusların uygarlığıyla romanı arasında bir orantı kuruyorlar. Roman bazı düşünce adamlarına göre kültürü simgeliyor. Doğru yanlış, bugünlerde roman gittikçe önemini artırıyor. Tam, bazıları roman öldü derken, roman çağımızda gittikçe önemini artırıyor. Güney Amerika’da dövüşe ilkin roman başladı dersek yanlış söylemiş […]
Erdal Atabek – Kirmizi Isikta Yurumek
En küçükleri 9, en büyükleri 16 yaşında olan 33 Çernobil Çocuğu… Kiev’den geliyorlar. Çernobil’de patlayan nükleer santral felaketinde yüksek dozda radyasyon alarak hastalanan çocukların bir bölümü. Sürekli tıp denetimi altında tutuluyorlar. Gelecekleri belirsiz. Önlerindeki yaşama süresini doğru kestirmek bile pek olası değil. Artık çevre değiştirmek mi demeli, moral gezisi mi demeli, son istek mi demeli, […]
Eray Canberk – A’dan Z’ye Edip Cansever
Erasmus – Deliliğe Övgü
“Hayatımız boyunca her gün ve her saat, değişen ve değişmeyen benliklerimizi değişen ve değişmeyen şartlara uydurmaya çalışırız; aslında yaşam bir uyum sağlama sürecinden başka bir şey değildir; bu süreçte küçük bir hata yaparsak budala, göze batacak türden bir hata yaparsak deliyizdir; bu süreci bir süreliğine ertelersek uyur, çabalamaktan bütünüyle vazgeçersek ölürüz.” — Samuel Butler, The […]
Epiktetos – Düşünceler ve Sohbetler
Hemen hemen on dokuz asırdan beri tarihin Epiktetos diye tanıdığı filozofun hakikî adı bilinmi yor, ebediyete kadar da bilinmiyecek. Epiktetos has bir isim değildir; bu kelime satın alınmış adam, esir, uşak demektir. Birinci asnn başlangıcında Phrygiae’de Hierapolis’te esir olarak dünyaya geldi. Nero zamanında Romaya götürüldü. İmparatorun âzadettiği bir esir olan Epaphroditos adında kaba, ahmak ve […]
Eoin Colfer, Neil Gaiman – Doctor Who – 11 Doktor 11 Oyku
Doktor yeni, yarı-biyonik elinden hiç memnun değildi. “Saçmalık! Üstelik doğru düzgün bir el bile değil, ” diye hayıflandı Aldridge’e. “Sadece iki parmağı var ve bu insansı varlıkların gerektirdiği parmak sayısından bir hayli az!” Aldridge ise Zaman Lordu olsa bile kimsenin derdini tasasını çekecek adam değildi. “O zaman geri ver. Al diye zorlayan mı var?” Doktor […]
Enver Ziya Karal – Tanzimatı Hayriye
Mahmut II’nin ölümü üzerine tahta, oğlu Abdülmecit Efendi geçti. Yeni padişah henüz on sekiz yaşında idi. Bilgisi ve tecrübesi imparatorluğun geçirmekte olduğu büyük buhranı çözmek için yetersizdi. Babasından miras kalan iki pürüzlü problem, devamlı ve anlayışlı bir çalışma istiyordu. Problemlerden biri, Mısır paşası Mehmet Ali ile yapılmakta olan harp, diğeri de Osmanlı Devleti’ne yeni bir […]
Enver Hoca – Ortadoğu Üzerine Düşünceler
Arnavutluk Emek Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreteri Enver Hoca Yoldaş, bu kitabında, iki kıtanın, Asya ve Afrika’nın Arap ve Arap olmayan halklarına ilişkin ve uluslararası arenada “Ortadoğu Krizi” olarak bilinen politik ve sosyal olaylar toplamını ele alı yor. 1979’da yayınlanan “Çin Üzerine Düşünceler” adlı iki ciltlik kitap gibi, bu da, “Uluslararası Sorunlar Üzerine Politik Gün […]
Enver Ercan – Erkeklerin Aklından Geçenler
Enid Blyton – Gizli Ada
Mike, Peggy ve Nora çayırda oturmuş konuşuyorlardı. Çok mutsuzdular. Nora durmadan ağlamaktaydı. Tam o sırada birinin seslendiğini duydular. «Coo – ee!» «Bu Jack’in sesi,» dedi Mike. «Sil artık gözlerini, Nora. Jack şimdi seni neşelendirir!» Çalıların arasından bir oğlan koşarak gelip çocukların yanına oturdu. Yüzü güneşten adamakıllı yanmıştı, masmavi gözleri şeytanlık doluydu. «Selam,» dedi gözlerini silerek, […]
Engin Geçtan – Zamane
Karşıdan bir anne ve on yaşlarındaki oğlu geliyordu, konuşarak. Yanımdan geçerlerken çocuğun annesine “Türkiye adaletli bir yer değil,” dediğini duydum. Kesin olarak bilemesem de konuşması bana, büyüklerden duyduklarını tekrarlayan çocuklarınki gibi gelmedi ve duyduğum cümle beni düşündürdü. Konuşmanın öncesini ve sonrasını dinleyebilmiş olmayı istedim. Gerçekten o da ülkenin yükünü üzerinde hissediyor muydu? Eğer öyleyse, bu […]
Engin Geçtan – Varoluş ve Psikiyatri
BU KİTAPTA bir “süreç” olarak insanı anlatmak istedim ve bu amaçla, ona “varoluşçu psikiyatri” açısından yaklaşmayı denedim. İnsanın dünya içindeki varoluşu çeşitli yönlerden tartışılabilir. Alanım psikiyatri olduğu için düşüncelerimi bu çerçevede sınırlamayı yeğledim. Önceki yazdıklarımı okumuş olanlar, bu kitabın içeriğini geçmişte ortaya koyduğum bazı görüşlerden yer yer farklı, hatta onlarla çelişkili bulabilirler. İnsanın bir “durum” […]
Engin Geçtan – Kuru Su
Fırtına. Tipiyle birlikte giderek şiddetleneo poyraz bir süredir tekneyi zorlamaktayken motoru da stop edince kıyıya ulaşmasına az kala açık denize doğru sürüklenmeye başladı. On dokuz kişiydiler. Kaptan, yol ücretini toplayan genç ve on yedi yolcu. Şiddetle sallanan teknede dengelerini koruyabilmek için arada bir yaptıklan hareketler dışında gözleri boşluğa bakar halde yerlerinde oturan on yedi yolcu […]
Engin Geçtan – İnsan Olmak
insan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur. En gelişmiş canlı olan insanın yine insan tarafından incelenmiş olması bunun başlıca nedeni olsa gerek. Üstelik konu insan davranışları olduğunda, yansız bir değerlendirme yapabilmek daha da güç. Davranışlarımızın […]