Kategori: Genel

Ayn Rand – biyografi

Atlas Silkindi’nin yayımlanmasından önce yapılan bir toplantıda, Ayn Rand’dan tek ayak üzerinde durarak Objektivizm adını verdiği felsefesini özetlemesi istendiğinde, bunu yapmış ve şu karşılığı vermiştir: 1. Metafizik: Objektif Gerçeklik 2. Epistemoloji: Akıl (Uslamlama) 3. Etik: Kişisel çıkar 4. Politika: Kapitalizm (Rand, 1990:3). Felsefenin, varlığı (existence) inceleyen dalı olan metafizik, evrenin bir bütün olarak doğasıyla ilgilenir. […]

Ayla Kutlu – Emir Beyin Kizlari

İkinci Dünya Savaşı’nın üçüncü yılına doğru, son Osmanlı Meclis-i Mebusanı üyelerinden ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci ve ikinci dönem milletvekillerinden Emir Bey, öldü. Ölümü bekleniyordu. Üç aydan beri yatağından çıkamaz olmuş, hastalığının ne olduğu konuşulmasa da, çevresindekiler ve doktorlar onun artık yüzünü toprağa dönmüş bir insan olduğunda birleşmişlerdi. Karısı Nevnihal Hanım ve yanlarında barınan […]

Ayhan Tekines – Ahirzaman ve Kiyamet Alametleri

Kur’ân-ı Kerîm, kıyametin muhakkak kopacağını ve bütün insanların ebedî âhiret âleminde hesaba çekilip dünyadaki amellerinin karşılığını göreceğini kesin bir üslûpla beyan etmiştir. İlahî kaynaklı bütün dinler kıyametin kopacağını haber vermişlerdir. Hem Kur’ân-ı Kerîm hem de hadis-i şerifler, kıyamet vaktini yalnızca Allah Teâlâ’nın bildiğini açıkça ifade etmiştir. İnsanlara yalnızca kıyametin yakınlaştığını bildiren bazı iz ve işaretler […]

Ayhan Geçgin – Son Adım

CiECENİN BİR YARISI babanın ev halkını uyand ırmak istemeyen sessiz. dikkatli adımlarını işitiyorsun. Giysilerinin hı�ırıısını. gıcırdayan kapıyı, karanlıkta nereden geldiğini ı,:ıkarıamadığın ı,:ııırdama seslerini işitiyorsun. Gözlerini açıyorsun. Bir an gerı,:ekıen babanın canlanıp odada yürüdüğünü sanıyorsun. iki zaman üst üste biniyor: geçmişin bir anı �imdiki zamana mı geldi. yoksa sen ı,:ocukluğunun o anına geri mi döndün, karar […]

Ayfer Tunç – Saklı

Ah süslü yen ge ah!… Zembilli göçmenin ikinci kansı … Bir fes le gen gibi arsız, hor görülen, feslegen gibi ezilmedikçe kokusunu salma yan, onsuz olunmayan. Uçuşan renklerin birbirine kanşngı bir hüzünlü lekeydi o, bir gölge. Tutmak istesem parmaklanmın arasından akacak bir sıvıyı andırırdı. Hüzünden yapılmıştı. Hüzünden ve kadınların bütün o hoş kokulu, bulutsu süslerinden […]

Ayfer Tunç – Havada Bulut

Ýlkokuldaydým. Milliyet Yayýnlarý’nýn yayýmladýðý, (her vesile ile sözünü ettiðim) mavi þömizli, küçük boy çocuk kitaplarýný okumayý çok seviyordum. Bu kitaplardan biri Türk Hikâyeleri Antolojisi’ydi. (Adý, En Güzel Türk Hikâyeleri Antolojisi de olabilir, emin deðilim.) Refik Halid Karay’ýn “Eskici”sini, Orhan Kemal’in “Çikolata”sýný, Tarýk Buðra’nýn “Oðlumuz”unu ve Reþat Nuri Güntekin’in “Kirazlar”ýný bu kitapta okumuþtum. (Hatta “Kirazlar” ile […]

Ayfer Tunç – Harflere Bölünmüş Zaman

“… harita nedir? Bütün bir dünya, insanlığın tapusu, hayatın ve hayatların tamamı, geçmişin ve geleceğin sınırlarıdır. İnsanın varolduğu yer daima bir harita içindedir, evrendeki yerimizi harita resmeder. Haritadaki adaya edebiyatla varmak, bütün bir hayatı edebiyat aracılığıyla okumak anlamına da gelir…” Yazı beni her zaman şaşırtır. Hele edebi bir yazı söz konusu olduğunda şaşkınlığım daha da […]

Ayfer Kafkas – Yasak Ilmin Kitabi Esrarname

Sancak beyimiz çok yaşasın, kadımızın adaleti Devlet-i Osmanî’ye nam salsın! Cenab-ı Hak, bin elli senesi muharreminin aşuresinde, “Ey Oğul! Âdem yoksul olur, Besmelesiz taam yer ise. Sakın avradına deme, Eğer sırrın var ise. Abdestsiz yemek yeme. Esvabının söküğünü üstünde dikme. İyi adını keme takma. Keme yoldaş olma. Sen yürü ileri, Gözüm! Kalma geri,” diyerek evladına […]

Aydın Sayılı – Beyruni’ye Armağan

Tarih boyunca bilimin gelişme seyrine kuşbakışı bakacak olursak günümüz biliminin gerilere izlendiğinde Mısırlılada ve özellikle Mezopotamya’da Sumerlilerle başladığını .görürüz. Böylece, gözümüzün önünde ana çizgileriyle canlandırmaya çalıştığımız bilimin gelişme süreci dört beş bin yıllık bir süreyi içine almaktadır. Bu sürenin Milattan önce 6oo yılı sıralarına kadar olan kısmında Mezopotamya ile Mısır bilirnde ön safta yer alırlar. […]

Aydin Buke – Mozart

27 Ocak 1756 günü, saat 20.00 sıralarında, Salzburg’da Getreidegasse’deki dokuz numaralı evin üçüncü katında oldukça zor geçen bir doğumun ardından, o günün koşullarına göre sağlıklı kabul edilebilecek bir erkek çocuk dünyaya gelmişti. Baba Leopold Mozart, karısı Anna Maria’nın yedinci hamileliğinin onu iyice yıprattığının farkındaydı. Üstelik dokuz yıllık evlilikleri boyunca gerçekleşen bu doğumlardan yalnızca biri, çiftin […]

Aydin Buke – Chopin

“Yolculuğuma ne zaman başlamam gerektiğine bir türlü karar veremiyorum. Sanki bu kez evden tümüyle ayrılacakmışım gibi bir duyguya kapılıyorum. Sanki bu yolculuk beni ölüme götürecek. İnsanın hep yaşadığı yerlerden uzakta ölmesi ne acı olmalı. Son nefesimde en sevdiklerimin yüzü yerine, bir doktorun buz gibi yüzünü ya da yabancı bir hizmetçiyi görmek ne korkunç olurdu…” 1 […]

Aydın Boysan – İstanbul’un Kuytu Köşeleri

İstanbııl’ıın Kuytu Köşeleri’ne başlarken, masaya oturup-oturup kalkarak, mantıksız bahanelerle balkona çıkıp çiçeklere bakarak, kitaba başlamadan günler ve saatlar geçirdim. Kendime, bunun hesabını sormaktan bile, kaçındım. Neden? .. Çünkü konu İstanbul… Doğduğum, ömrümü geçirdiğim, bu yaşa vardığım şehir … Şehir olarak, ilk sevdam … Neden mi bu denli duygulanıyorum hala? .. Çok açık: Çocukluğumuzun o minik-masum […]

Aydin Boysan – Istanbul Esintileri

Yüreğimi ezen bir işe başlıyorum. Konu: İstanbul üzerine yazı… Eziklik nedeni: Bir ömürlük anı hazinesinin ağırlığı… Umut kıran olayları, ve can bağışlayan mutluluk dakikalarıyla… Sonra yorgun bir huzur… Peşinden, yılların dibinden yükselen sevinç kabarcıkları… Ömrümün ikindisinde İstanbul’la hesaplaşınca görüyorum ki, yaşadığım şehir ve ben, birbirimizi sevmişiz. Arada zıtlaştığımız olmuş ama, bu da sevginin şanından… Hele: […]