Kategori: Genel

Alberto Manguel – Okumanın Tarihi

Bir eli yanma düşmüş, diğeri şakağında duran genç Aristoteles ayaklarını rahatça çaprazlamış, minderli bir iskemlede otururken, kucağında açılmış parşömen tomarını isteksizce okuyor. Kemerli burnu üstündeki kelebek gözlüklerini tutan sarıklı ve sakallı bir Vergilius, şairin ölümünden on beş yüzyıl sonra yapılmış bir portresinde bölüm başları kırmızı harflerle belirtilmiş bir cildin yapraklarını çevirmekte. Sağ eli kibarca çenesini […]

Alberto Manguel – Okuma Günlüğü

“…H er sözcüğün, her satırın anlamını, yaygın kullanımdan daha geniş bir şeye ulaşacağımızı varsayarak bıkmadan usanmadan aramamız, sahip olduğumuz akıl, cesaret ve cömertliğin ötesine gitme olanağı sağlar bize.” THOREAU, Walden “Bütün ince zevkli kişiler gibi Menard da, kendi deyimiyle ‘avam tabakasının anakronizma zevkini beslemeye ya da (daha kötüsü) bizi bütün dönemlerin aynı ya da farklı […]

Alberto Manguel – Kelimeler Şehri

“Bu soruyu her yönüyle parça parça, bağımsız bölümler halinde ele alacağım, çünkü bir bilgi alanından diğerine geçiş okuma keyfin i ve şevkini körükler. Kitabımın bölümlerini kesintisiz bir metin olarak ve her seferinde seçtiğim konuyu tüketerek yazmaya kalkışsaydım, şüphesiz daha bütünlüklü, daha ayrıntılı ve daha soylu bir hal alacaklardı. Ancak ben uzun metinlerden korkarım ve sen, […]

Alberto Eiguer – Evin Bilinçdışı

Aile eviyle ilgilenenlerin bu kadar çok olması, evin bizim için rüyaya olanak tanıyan rahat ve güvenli özel bir mekân anlamına gelmesi nedeniyledir… Aile ve ev neredeyse eş anlamlıdırlar. Ev sözcüğü, “ünlü ev” (illustremaison) ya da “kraliyet sarayı” (maisonroyale) ifadelerinde, üstsoyları da içine alacak şekilde, aileyle eş değerli olarak kullanılmıştır. Ama ev, sayılamayacak kadar çok insan […]

Albert Soboul – 1789 Fransız İnkilabı Tarihi

Fransız İnkılabı, XVII inci yüzyıldaki Hollanda ve lngiliz İnkıla,plarile birlikte, uzun süren iktisadi ve sosyal bir tek<irnülü tamamlar; lrnrjuvaziyi dünyaya luikim kılan bu telc<imül olmuştur. Bııgün harcıalem gibi görünen bu hakikat, ancak burjuvazinin en şuurlu doktrin adamları tarafından XIX uncu yüzyılın başlarında, ilan edi.lmişti. Louis XVIII tarafından 4 Haziran 1814 te ilan edilip, 1830 Temmuz […]

Albert Kahn – Büyük Ihanet

Hükümete ihanet, insanlara ihanetten daha hafif bir suçtur. Binbir yolu vardır, halka ihanet etmenin: halk, şiddet, dehşet ve işkence yolu ile baskt altına alınabilir. Milyonlarca kadın ve erkek sömüTÜlebilir, özgürlüğü alınabilir, yoksulluğa düşürülebilir; zorba yasalar çıkartüabilir, mahkemeler baskı aracı haline getirilebilir; yalan bir propaganda, ortada hiç neden yokken, toplumun iki kesimini birbiri karşısına dikebilir; savaş […]

Albert Hourani – Avrupa ve Ortadoğu

Bu kitaptaki denemelerin tamamı, şu ya da bu biçimde, Batılı düşünür ve akademisyenlerin İslam’a ve kendilerini Müslüman olarak tanımlayanlara ilişkin tavırlarına ve daha da genel olarak Hıristiyanların başka din mensuplarıyla ilişkilerine yönelik bir ilginin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Denemelerin kimisi İslam’ı anlamaya çalışan Batılı Hıristiyan’ın ve (farklı bir biçimde) Hıristiyanlığı anlamaya çalışan Müslüman’ın önünde duran […]

Albert Einstein – Leopold İnfeld – Fiziğin Evrimi

Gizlerle dolu kusursuz bir öykü düşününüz. Böyle bir öykü, önemli bütün ipuçlarını verir ve bizi durumla ilgili kendi öz teorimizi geliştirmeye zorlar. Yapılan hileyi dikkatle izlersek, yazarın kitabın bitimindeki açıklamasını okumadan biraz önce, tam çözüme varırız. Bu çözüm, bu türden bayağı öykülerde varılanların tersine, bizi hayal kırıklığına uğratmaz; tam beklediğimiz anda ortaya çıkar. Böyle bir […]

Albert Camus – Yaz

Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı. Oysa gereksinimini duyuyoruz. Dünyayı anlamak için bazı bazı ona sırtımızı dönmemiz gerekir; insanlara daha iyi yardım edebilmek için bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir. Ama güç kazanmamız için zorunlu yalnızlığı, usun toparlandığı ve gözüpekliğin ölçüsünün alındığı uzun soluğu nerede bulmalı? Büyük kentler kaldı. Ancak, bunun için de birtakım koşullar […]

Albert Camus – Saçma ve İntihar

Yalnızca gerçekten ciddi bir tek sorun var: İntihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğini düşünmek, felsefenin temel sorusunu yanıtlamaktır. Dünyanın üç boyutlu olması, zihnin dokuz ya da on iki kategorisi olması gibi sorunlar sonra gelir. Bunların hiç önemi yok. Yanıtlamak gerek önce. Nietzsche’nin de söylediği gibi, bir filozof saygıdeğer olabilmek için özüyle sözü bir olmak zorundaysa, bu […]

Albert Camus – Denemeler

Albert Camus ille de yaşayacağım demişti. On sekiz yıl önce, ortaya çıktı ve dedi ki insan da, yaşam da saçmadır, boşunadır, rastgeledir, sağlam hiçbir şey yoktur, ama yine de yaşamak gerektir. Bu, insanın insanlığı kabul etmesi ve ne kadar sınırlı olursa olsun, insan yazgısını sevmesi demekti; insan az bir şey, ama yine de çok şeydir, […]

Alastair Hannay – Kierkegaard

Unlü bir entelektüelin yaşamöyküsünü yazmanın amaçlarından biri, yaşamöyküsü yazılan öznenin yapıtlarını tarihsel ve kültürel bağlamlarına oturtmaktır. Daha etkileyici olan diğer amaç ise o yapıtlara yazarın entelektüel gelişimi bağlamında bakmaktır. Ama bir yaşamöyküsü yazarının, yapıtların değil, öznenin yaşamöyküsüne odaklanması gerektiğini unutmamalıyız. Yapıtlar yalnızca hala yaşadıkları için değil yaşamöyküsü için gereken nitelikleri karşılamadıkları için de, onların yazarıyla […]