Kategori: Genel

Lawrence Block – Kutuphanedeki Hirsiz

Martın ilk Perşembe günü, öğleden sonra saat üçte Barnegat Kitabevi’ni hafta sonu tatiline soktum. Ucuzluk masamı içeri çektim, kapımı kapadım, kapı camındaki AÇIK tabelasını KAPALl’ya çevirdim. Yazar-kasanın raporunu aldım -ne yazık ki, yalnızca bir anlık bir iştiçekleri arkadaki odama götürüp bankaya yatırma fişini yazdım ve bir posta makbuzu hazırladım. Sonra otuz santim boyunda bir kutuyla […]

Lawrence Block – Kutsal Bar Kapandiginda

Morrissey’in Yeri’nde pencereler siyaha boyanmıştı. Patlama, camları şangırdatacak kadar yüksek ve yakındı. Sohbetleri cümlenin ortasında kesti, garsonu adımının ortasında, bir ayağı havada, omzunda bir içki tepsisiyle dondurdu. Her tarafı kaplayan gürültü dindiğinde, salonda, uzun bir dakika, kesin ve âdeta saygılı bir sessizlik hâkim oldu. Birisi “Aman Tanrım” dedi ve bir sürü insan, tutmakta olduğu nefesini […]

Lawrence Block – Kendini Humphrey Bogart Sanan Hirsiz

Mayıs’ın son Çarşambası saat onu çeyrek geçe, güzel bir kadını bir taksiye bindirdim ve arkasından bakarak yaşamımdan ya da en azından mahallemden çıkışını izledim. Sonra ben de bir taksi çevirdim. Sürücüye West End ve Yetmişinci Birinci Sokak köşesine çek, dedim. Sürücü ana dili Đngilizce olan o soyu tükenmeye yüz tutmuş kuşlardan biriydi. “Yalnızca beş blokluk […]

Lawrence Block – Gonulcelen Hirsiz

Okumaya başlamadan önce Türk okurlar için özel not: Bu kitapta anlatılanlar, Amerikalı ünlü yazar, fotoğraf çektirmeyen ya da röportaj yapmayan Salinger’ın gizemli hayatına ve onun ünü bütün dünyaya ulaşmış kitabı Catcher in The Rye’a büyük ölçüde dayanmakta ve hemen her sayfada ona ya da kitabına göndermeler yapılmaktadır. Bu yüzden okurken göreceğiniz bütün çavdar ve çavdar […]

Lawrence Block – Dolaptaki Hirsiz

Bayan Henrietta Tyler, “Gramercy Parkı zalim denizin ortasında bir vaha, şairin bizi uyardığı o oklardan ve sapanlardan kurtuluş yeridir” dedi. Dudaklarından denizin ortasındaki bir vahayı düşünenlerin salıverdikleri türden bir iç çekiş döküldü sonra. “Genç adam, bu mübarek yeşillik olmasaydı ne yapardım bilemiyorum doğrusu.” Mübarek yeşillik, Manhattan’ın doğusunda, Yirminci Sokak civarında özel bir parktı. Parkın çevresinde […]

Lawrence Block – Cinayet Ve Yaratma Zamani

Birbirini izleyen yedi hafta boyunca her Cuma günü ondan telefon aldım. Orada olmadığım zamanlar bazılarına cevap veremedim. Ama bu önemli değildi; çünkü onun ve benim birbirimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktu. Eğer aradığında ben dışarıdaysam otele geri döndüğümde benim için bırakılmış bir not olurdu. Bu nota bir göz attıktan sonra çöpe atar, unuturdum. Sonra Nisan’ın ikinci […]

Lawrence Block – Buzkiracagi Cinayetleri

Geldiğini görmedim, Armstrong’un Yeri’nde her zamanki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Radyoda çalan klasik müziği artık rahatlıkla duyabiliyordunuz. Dışarıda hava kapalıydı, acı bir rüzgâr esiyordu, yağmur yağacak gibiydi. Dokuzuncu Cadde’deki barlardan birinde pineklemek, burbonla tatlandırılmış kahve içip, kaçığın tekinin Birinci Cadde’den gelip geçenleri doğraması hakkında Post’ta çıkan bir haberi okumak için harika […]

Lawrence Block – Bicak Sirti

Yazar, William Smart ile Karen’e, büyük katkıları için Cary Kimble’a ve bu kitabın yazıldığı “Virginia Center for the Creative Arts”daki herkese teşekkür etmekten mutluluk duyar. Ne zaman hatırlasam, parlak mavi gözsüzünde pırıl pırıl güneşiyle her zaman mükemmel bir yaz günü olarak hayal ederim. Yazdı elbette ama havanın nasıl olduğunu, hatta gündüz olup olmadığını bile bilme […]

Laurent Gounelle – Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer

Yumuşak, ılık geceyle sarmalanmıştım. Beni kollarına almış, taşıyordu. Bedenimin gecenin içinde dağıldığını hissediyordum. Sanki gökte süzülüyor gibiydim. Bir adım daha… Korkmuyordum. Hiç korkmuyordum. Korku bana yabancıydı. Bu son günlerde korkunun belirmesinden öyle çekinmiştim ki aklımdan atamadığımdan hatırlıyordum korkuyu. Ortaya çıkmasını ve beni engellemesini, her şeyi mahvetmesini istemiyordum… Küçük bir adım… Şehrin uğultusunu işiteceğimi sanmıştım, ama […]

Laurence Yep – Ejderhalar icin Evcil İnsan Bakım Kılavuzu

Eğer m utluluğunuza ve akıl sağlığın ıza değer veriyorsanız, hiç acele etmeyin ve evcil hayvanınızı akıllıca seçin. P ofuduk için, yani şimdiye dek sahip olduğum en iyi evcil hayvan için iyi bir cenaze töreni oldu. Tören için şatoya gelenlerin çokluğu beni memnun etti. Güneş ışıkları, San Francisco’ya çöken sisi delip geçerken, yas tutanlar geniş avluyu […]

Laura Mulvey – Yurttaş Kane

Borges, Yurttaş Karıe’i, merkezi olmayan bir labirent şeklinde tanımlar. 1 Bu filmin zor hatırlanıyor olması, onu defalarca izlenebilir ve üzerinde tartışılabi.lir bir film haline getiren özelliklerden biridir. Bu nedenle her kuşaktan sinemasever, video izleyicisi, film eleştinneni ve kuramcısı, sinemantn ‘Graal’ını’ ya da altın taşınt arar gibi, her şeyi yerli yerine oturtacak o yap boz parçasını […]

Laura Esquivel – Aci Cikolata

Soğanın incecik kıyılmış olması gerekir. Gözlerinizin yaşarmasını engellemek için, soğan doğrarken başınızın üstüne küçük bir soğan parçası koymanızı öneririm. Soğan doğrarken ağlamaya başlamanın kötü yanı sadece gözlerinizin yaşarması değildir. En kötüsü, gözleriniz acıdığı için akmaya başlayan gözyaşlarınızın bir türlü durmak bilmemesidir. Hiç başınıza geldi mi bilmem ama doğru söylüyorum, benim başıma geldi. Hem de pek […]

Laruel Chandler – Gonul Hazineleri

Evet, Senyorita Burton… Bilmem, derdimi, anlatabildim mi? Jane Burton mavi gözlerini haritalarla dolu masanın arkasında oturan adama dikmiş, içinde kabaran öfkeyi bastırmaya ve mümkün olduğunca sakin görünmeye çalışıyordu. — Oh! Evet, Kaptan Pantalba. Derdinizi çok iyi anlattınız !. Derin bir sessizlik oldu. Teknenin sallandıkça iskeleye çarpmasından doğan gürültüden başka ses yoktu kamarada. Jane belki onuncu […]