Kategori: Genel

Machado de Assis – Mezarimdan Yaziyorum

Stendhal’ın, kitaplarından birini yalnızca yüz okur için yazdığını duyunca hem şaşırır hem de huzursuz oluruz. Elinizdeki kitabın Stendhal’ınki gibi yüz değil, elli değil, yirmi değil, hatta on okurunun bile olmadığını duymaksa kimseyi şaşırtmayacak, herhalde huzursuz da etmeyecektir. On okur mu dedim? Belki de beş. Bu aslında bana, Bras Cubas’a ait, bir Sterne veya bir Xavier […]

M. Zekeriya Sertel – Hatirladiklarim

Gazete bir aynadır. Gazeteci, cemiyeti, bütün istekleri, bütün dertleri ve kederleri bu aynaya yansıtır. Bunu namuslu bir gazeteci gibi sadakat-la yaparsa idare başındakiler! ürkütür. Birçok hükümetler aynada toplumun hastalıklarını ve dertlerini görünce sinirlenir, aynaya kızarak ona düşman kesilirler. Toplumdaki bozuklukları düzeltmeye çalışacak yerde aynayı kırmaya kalkarlar, işte o vakit kıyamet sizin başınıza kopar. Gazetecinin ikinci […]

M. Sıraç Bilgin – Zarathustra (Zerdüşt) Hayatı Ve Mazdaizm

Ben küçükken vitir namazının ne anlama geldiğini ve niçin kılındığını hep merak ederdim … Cevabı, bir din hocasının basit bir benzetmeyle sunduğu izahta buldum. Hoca kılınan günlük vakit namazlarının, benzetilmesi caizse, bir torba içinde hayır meleklerinin önüne geldiğini, vitir namazının ise bu torbanın ağzını sıkıca kapatan ip görevini yüklendiğini söylüyordu. Ağzı kapanan torba, içindekilerin ebediyete […]

M. Sıddık Gümüş – İngiliz Câsûsunun İ’tirâfları

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, Mâide sûresinin seksenikinci âyetinde, (İslâmiyyetin en büyük düşmanı, yehûdîler ve müşriklerdir) buyurdu. İslâmiyyeti içerden yıkmak için, ilk fitneyi çıkaran yehûdî, Yemenli Abdüllah bin Sebe’dir. Hakîkî müslimân olan (Ehl-i sünnet)e karşı, (Şî’î) fırkasını kurdu. Her asrda, şî’î âlimi olarak ortaya çıkan yehûdîler, bu fırkayı kuvvetlendirdiler. Yehûdîlerin islâmiyyete yapdıkları zararlar, Kuveytde (Mektebet-üs-sahâbet-il-islâmiyye)nin neşr […]

M. Seref Ozsoy – Kanik’sadigim Biri Orhan Veli

İlkokula gitmeden okumayı öğrendiğim için midir bilmem, beş sene içerisinde okuduğum ilkokulun kütüphanesindeki kitapların neredeyse hepsini okumuştum. Bunda ilkokul öğretmenim Aysel Yiğit’in ve kütüphanemizde fazla kitap olmamasının da katkıları yok değildir. Hemen hemen her hafta sonu bir kitap alıyor, bir hafta içerisinde bitirdiğim kitabı geri verirken, kısacık kesili saçlarımı okşayan Aysel Öğretmenimin vereceği bir başka […]

M. Sadık Aslankara – Sığınak

Kuzey kapısından kente girmeden, efendisi, Epiktetos’u * nekropol önünde durdurdu. Mezar Epiktetos’a aitti. Kölesine döndü: — Bak, o da köleymiş, dedi, ama felsefeciymiş, diye ekledi. Epiktetos, bir şey demedi. Efendisi, kitabeyi okudu: “Ben; köle, sakat, fakirlik ve yoksullukta başka bir İros olan, bununla birlikte, Allahın sevgilisi bulunan Epiktetos’um.” “Emirlerinize başkaldırdım mı? Bana verdiğiniz armağanları boşuna […]

M. Orhan Bugrahan – Gecti Bor’un Pazari

ADAM OLMAK İnsanlığa faydalı hâle gelmek. A ADAM OLMAK İnsanlığa faydalı hâle gelmek. Adamın biri, oğlunun davranışlarını hiç beğenmezdi. Sürekli ona: – Sen adam olmazsın, derdi. Bu söz, çocuğun aklından hiç çıkmadı. Çocuk büyüdü, okudu, vezir oldu. Uzak bir yerde oturan babasını yanına çağırttı. Vezirin adamları, ihtiyar babayı yaka paça tutup vezirin karşısına getirdiler. Bulunduğu […]

M. Orhan Bugrahan – Cobal ile Kral

Çok eskiden, ülkenin birinde bir karaborsacı yaşarmış. İşi gücü piyasadan mal toplamak, sonra onları yüksek fiyata satmakmış. Bu karaborsacı bir gün, mal almaya Arabistan’a giderken komşusuna bir yığın demir bırakmış: – Komşu, ben mal almak için Arabistan’a gidiyorum. Ben gelene kadar demirlerime göz kulak olursan sevinirim, demiş. Komşusu: – Ekmek su istemezler ya, elbette göz […]

M. Orhan Bugrahan – Cinar Agaci

Adamın biri, ırmak kenarında kuru dal kesiyormuş. Odunları şehre götürüp satıyor, böylece ailesinin geçimini sağlıyormuş. Oduncu bir gün, yine kuru dal kesmeye gitmiş. Gün boyu çalışmaktan yorulmuş ve ırmağın kenarına uzanarak dinlenmek istemiş. Bir süre sonra uykuya dalmış, uyurken elindeki baltayı suya düşürmüş. Rüyasında, sudan kocaman bir devin çıktığını görmüş. Bu, iyi kalpli bir devmiş. […]

M. Mitchell – Ruzgar Gibi Gecti

Scarlett O’Hara güzel değildi, ama cazibesine kapılan erkekler bunun pek farkına varmazlardı. Tıpkı Tarleton ikizleri gibi. Yüzünde, Fransız aslından bir kıyı aristokratı olan annesinin ince çizgileri ile İrlandalı babasının kaba hatları keskin bir şekilde birbirine karışmıştı. Bu, sivri çeneli, köşeli çekici bir yüzdü. Uçları hafifçe yukarı doğru çekik olan gözleri, soluk yeşil renkteydi ve simsiyah […]

M. Ilin, E. Segal – İnsan Nasıl İnsan Oldu

Yeryuvarlağı büyük bir kitap gibi ayaklarımızın altında duruyor. Yerkabuğunu meydana getiren tabakalar, her tortul tabaka, bir kitap sayfası gibidir. Biz, bu kitabın en son sayfasındayız. İlk yaprakları çok derinde. Okyanusların dibi ve kıtaların temeli orada. Bu ilk yapraklara, kitabın ilk bölümlerine daha varılamamıştır. Onlarda neler yazılı olduğunu, ancak tahmin edebiliriz. İnsanların yaşadığı zaman yaklaştıkça, kitabın […]

M. Hardt, A. Negri – Çokluk, İmparatorluk Çağında Savaş ve Demokrasi

Günümüzde, tarihte ilk kez küresel çapta bir demokrasi olanağı beliriyor. Bu kitap bu olanağa, bizim ifademizle çokluk projesine dairdir. Çokluk projesi sadece eşitlik ve özgürlük üzerine kurulu bir dünya arzusunu dile getirmekle kalmıyor, sadece açık ve kapsayıcı demokratik bir küresel toplum talep etmekle yetinmiyor, buna ulaşmanın yollarını da sunuyor. Kitabımızın varacağı nokta da bu, ancak […]

M. Halistin Kukul – Şeyh Şamil ve Çeçenistan

Şeyh Şâmil’in şanlı ve mübârek mücâdelesini ele almadan önce, Kafkaslar’dakl direnişin başlangıcına dön* mek, bu direnişin sebeplerini ve bilhassa Osmanlı İmpa* ratorluğu’nun içte ve dışta maruz kaldığı hâdiseleri iyi tahlil etmek gerekir. Bunun için; 1783 tarihinde İmam Mansur’la başlayan mücâdeleye kadar olan safhayı; ikinci olarak. İmam Mansur’dan Şeyh Şâmil’e uzanan çizgiyi, ardından, Şeyh Şâmil’in mücâdelesini […]

M. Ertuğrul Düzdağ – Mehmet Akif Ersoy

“İstiklâl Marşı” ve “Safahat” şâiri, yazar, mütercim, İstanbul Dârülfünûnu Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Birinci Büyük Millet Meclisi Burdur Mebusu, Millî Mücâdele’nin mânevi lideri, Kahire Üniversitesi Türkçe Muallimi, yirmi yıllık baytar, büyük fikir, ahlâk ve dâvâ adamı Mehmed Âkif Ersoy… DOĞUMU 1873 yık sonunda, İstanbul’da Fâtih’te Sangüzel mahallesinde, âilesine ait evde doğdu. Doğumu, hicri 1290 senesi […]

M. Emin Deger – Oltadaki Balik Turkiye

“Biz askeri paktlarımızı kurmayı ve sağlamlaştırmayı hedef alan tedbirlere devam etmeliyiz… Büyük ölçüde politik ve askeri nüfuz garantileyecek genişlikte bir ekonomik yayılma planını Asya, Afrika ve diğer az gelişmiş bölgelerde uygulamak zorundayız… -Yardımda- birinci gruba, bizimle dost olan ve bize uzun süreli askeri paktlarla bağlanmış olan ülkeler girer. Bu ülkelere yapılacak yardımlar ve açılacak krediler […]