Kategori: Aksiyon

Robert Ludlum – Nemrut

Loring, Adalet Bakanlığı binasının yan kapısından çıkıp bir taksi aramaya başladı. Saat beş buçuğa geliyordu. Günlerden bir ilkbahar cumasıydı, Washington caddelerinde de trafik korkunçtu. Loring yaya kaldırımın hemen kenarında durup, belki boş bir taksi görür de gelir umuduyla sol elini kaldırdı. Artık taksi aramaktan vazgeçmek üzereydi ki, on metre ileriden müşteri almış bir araba tam […]

Robert Ludlum – Hades Dehşeti

Mario Dublin, elindeki bir doları titreyen parmaklarıyla sımsıkı tutarak şehir merkezindeki işlek caddelerden birinde sarsak adımlarla ilerliyordu. Bir o yana bir bu yana sallanarak ve boş eliyle devamlı alnına vurarak, bir süre yürümeye devam etti. Sonunda ön camı, indirim ilanlarıyla dolu döküntü bir eczaneden içeriye girdi. Titreyerek elindeki doları tezgâhın diğer tarafındaki satıcıya doğru savurdu, […]

Robert Ludlum – Geri Sayım

Moskova’dan yaklaşık dokuz yüz hava mili uzaklıktaki Chelyabinsk ormanlarında, bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin seçkin yöneticilerinin en sevdiği dinlenme köşesi olan bir av kulübesi vardı. Bir dağ gölünün kenarında bulunan kulübe, bütün mevsimler için bir dacha idi. İlkbahar ve yaz aylarında kır çiçekleri festivali, sonbahar ve kış ay-larındaysa avcılar için bir cennetti. Eski Presidium’un çöküşünden sonraki […]

Robert Ludlum – Geçmişi Olmayan Adam

Balıkçı gemisi karanlık, hırçın; denizin öfkeli dalgalarına bata çıka ilerlemeye çalışıyordu. Dev gibi dalgalar büyük bir güçle tekneye vuruyor, sular köpük köpük güverteden akıyordu. Tahtalar gıcırdıyor, halatlar bükülüp kopma noktasına gelene dek geriliyor, gemi iniltiyi andıran sesler çıkarıyordu. Arka arkaya iki patlama, deniz ve fırtınanın homurtusuyla teknenin iniltisini yardı. Patlamalar loş kamaradan gelmişti. Bir adam […]

Paul Christopher – Michelangelonun Defteri

Evin karanlık bir köşesinden bir adam fırladı. Tam aynı anda Finn karanlıkta adamın elinde ışık saçan bir nesne gördü ve elleriyle gözlerini kapattı. Kalbi adeta ağzından dışarı fırlayacakmış gibi heyecanla çarpıyordu. “Neler oluyor?” bunlar Peter’in söylemeye vakit bulabildiği tüm sözcüklerdi. Hızla üstlerine gelen ayak sesleri ve adamdan yayılan ucuz tıraş losyonu kokusunu hissettikten hemen sonra […]

Mickey Spillane – Mayk Hammer #3 – Derini Yüzeceğim

Gece sokakta yürüyorsunuz. Yağmur yağıyor. Adımlarınızdan başka hiçbir ses duymuyorsunuz. Aslında kentin gürültüsü sürüp gidiyor, ama sizi hiçbir şey etkilemiyor: Çünkü sokağın ucunda yedi uzun yıldan bu yana beklediğiniz kadın var. Her adımınızda ona biraz daha yaklaşıyorsunuz, adımlarınızın her çıkardığı ses beklemekle geçen ayları, günleri ve saniyeleri biraz daha siliyor. Sonra birdenbire geliyorsunuz; karanlık yüzlü […]

Mickey Spillane – Caniler Uyumaz

Adama mektubu verirken sırtımda hafif bir ürperme gezinmedi dersem yalan olur; çünkü dev gibiy vücudumun altında kayıyordu âdeta. Gözlerim ise açıktı. Sonra birden Renzo’nun kalkıp odada bir tur attığını, sonra da ağır adımlarla bana yaklaştığını gördüm. Niyetini anladığım halde aldırmadım. Ürpermedim bile. Renzo ayağını kaldırdı, onu geri geri çekti, sonra birden kaburgalarıma gömdü pabucunu. Bir […]

Michael Cordy – Nasıra Geni

1968, GÜNEY ÜRDÜN Bu gerçekten doğru muydu? İki bin yıllık bekleyişten sonra kehanet, o yaşarken, onun liderliği sırasında gerçekleşmiş miydi sonunda? Sikorsky helikopteri Petra’nın üzerinden geçerken, eski kentin üzerinde bir böcek gibi dolaşan gölgesi sarp kayalıkları oyarak ilerliyordu. Muhteşem heykeller ve sütunlar akşamüzerinin ışığında kızıllaşmıştı, ama Ezekiel De La Croix aşağıya bakmıyordu; zira altındaki çölleşmiş […]

Mary Roberts Rinehart – Sarı Oda

O HAZİRAN SABAHI tirende giderken Carol Spencer, hiç de fevkalâde olaylar arifesinde olan bir insana benzemiyordu. Güzel ve şık giyinmiş bir genç kızdı. Annesiyle birlikte New York’tan yola çıkmışlardı. Annesini bir iki hafta kalmak üzere New Port’ta ablasının yanına bıraktıktan sonra, bir daha hiç görmek istemediği sayfiye evlerini hazırlamak üzere Maine’ye gidecekti. Şimdi biraz dinlenmeye […]

Mark Gimenez – Avukat

Aziz Aloysius Çocuk Araştırma Hastanesi Ithaca, New York 02:55 Kadına gözlerini dikmiş bakıyordu; yüzündeki ifade sert ve kararlıydı. Kadının da bildiği gibi bunu onaylamıyordu. “Bana o şekilde bakmaktan vazgeç, Luigi. Ben deli değilim.” Ön girişte bulunan bekleme odasındaydılar, burası belli bir sıcaklıktaydı ve dışarıdan gelebilecek soğuğa ve mikroorganizma kaynaklı kirleticilere karşı arındırılmış durumdaydı. Parkasındaki kar […]

Mario Vargas Llosa – Kelt Rüyası – 2010 Nobeledebi̇yat Ödülü

Hücrenin kapısını açtıklarında, oluk gibi akan ışık huzmesi ve ani bir esintiyle birlikte, taş duvarların bastırdığı sokak gürültüleri de içeri girmiş, Roger irkilerek uyanmıştı. Hâlâşaşkınlık içinde, gözlerini kırpıştırarak kendine gelmeye çabalarken, kapının boşluğunda Sheriff in[1] karaltısını seçebildi. Adam, sarı bıyıklı pörsük suratıyla orada durmuş, kem bakışlı çipil gözleriyle, yüzünde hiçbir zaman gizlemeye yeltenmediği bir antipati […]

Marie Lu – Efsane #2 – Deha

4 OCAK. SAAT: 19.32 OKYANUS STANDART SAATİ METİAS’IN ÖLÜMÜNDEN OTUZ BEŞ GÜN SONRA. DAY YANI MDA FIRLAYARAK UYANDI.YÜZÜ TER İÇİNDEYDİ. YANAKLARI gözyaşlarıyla ıslanmıştı. Hırıltılı bir şekilde soluyordu. Ona doğru eğilip yüzüne düşen bir tutam ıslak saçı yüzünden çektim. Omzumdaki yara kabuk bağlamıştı ama bu hareket yeniden sızlamasına sebep oldu. Day doğruldu, bitkin bir şekilde gözlerini […]

Marie Lu – Efsane #1 – Efsane

ANNEM ÖLDÜĞÜMÜ DÜŞÜNÜYORDU. Tabii ki ölmedim ama böyle düşünmesi onun için daha güvenliydi. Ayda en az iki kere, Los Angeles şehir merkezinin her yerine dağılmış JumboTron ekranlarında “Aranıyor” posterimin yayınlandığını görüyordum. Orada pek yersiz duruyordu. Ekranlarda gösterilenlerin çoğu mutlu resimlerdi: açık mavi bir gökyüzü altında gülümseyen çocuklar, Golden Gate Harabeleri önünde poz veren turistler, neon […]

Kate Brian – Gölgeler Diyarı

Buz kesmiş ellerini birleştirdi ve ovalamaya başladı. Sessiz ormanda düzgün tempoda ilerleyen kuru bir ses… Hava, bir bahar günü için kabul edilemeyecek derecede soğuktu. Bu işi bitirdikten sonra, daha sıcak bir yere taşınacaktı. Ancak şimdilik buradaydı ve güneş batmaya başlıyordu. Kız her an gelebilirdi. O zaman soğuğun bir önemi kalmayacaktı. Yakında elleri sıcacık olacaktı. Avuç […]