Türkiye’de, ne zaman iki farklı grup arasında derin bölünmeler yaşansa, dengeler birden alt üst oluyor ve aslında gündemi belirleyen olayların ne kadar da basit, ve sudan sebeplerle ortaya atıldığını fark ederek, nedense her seferinde tekrar tekrar şaşırıyoruz. Ancak bu yıl durum biraz farklı. Ülke olarak ger çekten de pek çok farklı kutuplaşmanın en yüksek gerilimine […]
Kategori: Siyasi
Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm
Bu kitabın bölüm başlıklarında kullanılan “modernleşme” kavramına ve isminde kullanılan “küreselleşme” kavramına farklı anlamlar yüklenmiş ve bu kavramların anlamının ne olduğu üzerine birçok tartışma yapılmıştır. Bu yüzden, öncelikle, birbirleriyle ilişkili olan bu iki kavramın hangi anlamlarda kullanıldığının açıklığa kavuşturulması faydalı olacaktır. Bu çalışmada, “modernleşme” kavramının nasıl anlaşılması gerektiğiyle ilgili bir tartışmaya girilmeden; bu kavram, Türk […]
Can Kozanoğlu – Pop Çağı Ateşi
60’lı yılların ortalarında doğanlar bile iyi-kötü hatırlar, bir dönem İstanbul’daki tiyatrolarda geniş kadrolu, yerli ya da yerlileştirilmiş vodviller oynanırdı: Turist zannedilen aslında Türk’tür, fahişe zannedilen aslında kendi halinde bir akrabadır, olaylara yol açan büyük miras aslında borçtur, yurtdışına okumaya gönderilen çocuk “bir garip” halde geri döner, evdeki yaşlılar duvarda fotoğrafı asılı paşa dedenin anılarıyla yaşar, […]
Can Dündar – Savaşta Ne Yaptın Baba
“Yigitler diyari” namiyla taninan ilimizde bir sarsinti olmustu geçtigimiz yillarda… Öyle büyük siddette bir deprem degildi aslinda, ama hastanede yüzlerce yarali vardi. Önce binalar yikildi sanilmisti. Oysa önemli bir enkaz da yoktu. isin asli sonradan anlasildi: “Deprem” lafim duyan “yigitler” evi barki, çoluk çocugu ortada birakip kendilerini balkondan atmislardi. Önemsiz bir sarsinti, evleri degilse bile, […]
Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -1- Kara Dergisi Seçkisi
Propaganda Yayınları olarak Kara Dergisi’ni canlandırmaktan, yarattığı entelektüel ve devrimci mirası gündeme getirmekten büyük gurur duyuyoruz. Ekim 1986’da çıkan ilk sayısıyla, Kara dergisi liberter ve anarşist düşüncenin bu topraklardaki tarihi açısından büyük, hem de çok büyük bir aşamadır. Kara’nın önemini anlamak için her şeyden önce derginin yayınlandığı darbe sonrası dönemi anımsamak yeterli olacaktır. 1986 yıllarında, […]
Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -2- Efendisiz Dergisi Seçkisi
Efendisiz, Türkiye’de yayınlanan anarşist dergilerin belki de en az bilinenidir. Her ne kadar yıllar sonra, apayrı bir grup tarafından (sürekli adı kendisiyle karıştırılan) ‘Efendisizler’ adlı bir dergi çıkarılmış olsa da, 1980‘lerin Efendisiz’i az bilinir bir dergi olarak kalmıştır. Kasım 1988’den Ekim 1989’a dek geçen süreci kapsayan altı sayılık ömrüne, Efendisiz, küçücük puntolarla bir çok yazı […]
Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -3- Ateş Hırsızı Dergisi Seçkisi
Ateş Hırsızı, anarşizmin Türkiye’deki yolculuğunda iki açıdan büyük önem taşır. İlk sayısının 1992 yılının aralık ayında, 10. ve son sayısının ise Nisan 1999’da yayınlanmasıyla, Ateş Hırsızı, kendisinden sonraki anarşist dergi geleneğinde, acısıyla tatlıyısla, belirleyici olmuştur. Dikkat edilirse ve daha önce yayınladığımız Kara ve Efendisiz dergileri seçkileriyle karşılaştırılırsa fark edilir; Kara ve Efendisiz ihmal edilebilecek aksamalara […]
Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -5- Apolitika Dergisi Seçkisi
Apolitika dergisinin gönlümde apayrı bir yeri var. Öncelikle, ilk anarşizm tedrisatımı ilk aldığım dergi Apolitika’dır. İkincisi, Apolitika’nın üslubu bana anarşist kuramın, bir çok diğer kuramsal bombardımanın yaşandığı siyasette, sıkıcı olmadığını öğretmiştir. Belki bu nedenlerle, bu cildi nispeten uzun tutmaktan gocunmadık. Apolitika, kısacık yayın hayatında, dolu dolu yayınladığı yedi sayısıyla, anarşizmin biraz ciddi, biraz da entelektüel […]
Can Başkent – Türkiye’de Anarşist Düşünce Tarihi -4- Amargi Dergisi Seçkisi
Amargi dergisini düşündüğümde, aklıma ilk gelen sözcük polemik oluyor. Belki İnternet’in yarattığı şımarık ve küstah iletişim kültürünün oluşumundan çok önceleri yayınlanmış olmasındandır, ben bu polemikleri ve tartışmaları oldukça faydalı ve olumlu bulmuşumdur hep. Ateşli, kimi zaman saldırgan ve ironik ve biraz küstah ve ukala, kimi zaman şevkatli bir ton barındıran bu tartışmalar, bana sorarsanız, bugün […]
Bülent Ecevit – Ortanın Solu
1968’de dördüncü baskı için yazdığım önsözü okuyanlar, o sırada kendimi aşırı iyimserliğe kaptırmış olduğunu düşünebilirler. “Ortanın solu hareketi bütün engelleri aşarak, parti içinde kesin başarıya ulaştı” demişim. Oysa daha sonra Parti içinde adeta yeni bir savaş çıktı bu konuda. “Kitabın, parti içi tartışmalarla ilgili bölümleri, siyasal tarihimizin artık kapanmış bir aşaması olarak okunmalıdır” demişim. Oysa […]
Bülent Ecevit – Demokratik Sol
Halk İSMAİL CEM – Efendim, önce “halk” kavramı üzerinde durmak istiyorum. Halk deyiminin sizin inançlarınızda ve halkın sizi nitelemesinde önemli bir yeri var. “Halkçı Ecevit” deniyor. “Halk” kavramını ve anlayışınızı açıklar mısınız? Halk Kavramı; BÜLENT ECEVİT – Bir kere halk ve millet kavramları üzerinde çok genel anlamda durmak isterim. Millet daha çok siyasal bir kavramdır. […]
Bülent Ecevit – Bu Düzen Değişmelidir
Bu Düzen Değişmelidir adlı kitabımın ikinci baskısı söz konusu olduğunda ilkin duraksadım. Bu Düzen Değişmelidir, 1968’de Millet Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına yaptığım uzun bütçe konuşmasına dayanarak hazırlanmış bir kitaptı. Şimdi yıl, 1973… Üstünden beş yıl geçtikten sonra böyle bir kitabın güncelliğini yitirmiş olması gerekir diye düşündüm. Fakat kitabı bir kez daha gözden geçirdiğimde […]
Bülent Bilmez, Gülay Kayacan, Şükrü Aslan – Dersim ’38’i Hatırlamak
1937-38 yıllarında Dersim’de yaşanan toplumsal travmanın doğrudan tanıklarıyla yapılmış görüşmeler, konuyla ilgili otobiyografiler, biyografik çalışmalar, Osmanlı dönemindeki resmi raporlar, yazışmalar, mektuplar, Cumhuriyet dönemindeki askeri ve sivil bürokrasi raporları vb. kaynaklar kullanılarak onlarca kitap yayımlanmış, birkaç da belgesel film yapılmıştır. Bu toplumsal olaylarla ilgili yazılı kaynakların pek çoğunun ya resmi ya da muhalif ideolojiler ekseninde biçimlenmiş […]
Jean Jacques Rousseau – Toplum Sözleşmesi
En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir. Güçlünün hakkı işte buradan gelir. Görünüşte alay edilen hak, gerçekte bir ilke olmuştur. Ama bize hiç açıklanmayacak mıdır bu sözcük? Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluk; […]
Jean Baudrillard – Sessiz Yığınların Gölgesinde – Toplumsalın Sonu
Türkçe’ye kazandırılan ilk Baudrillard metni olan “Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu”nu seçmemin nedeni: Yola sosyolojiden çıkmış olmakla birlikte göstergebilimden mikrobiyolojiye, sibernetikten mikro-fiziğe, psikanalizden antropoloji, etnoloji, politika ya da tarihe aynı rahatlıkla sıçrayıp, geri gelebilen, ileri gidebilen ve bütün insanbilimlerini (hattâ fen bilimleri) birbirleriyle çakıştırıp, tokuşturarak sonuçta ortaya “simülasyon kuramı” gibi bir kuramla çıkmış […]
İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 5
WELTGESCHICHTE, WELTGERICHT: evrensel tarih evrensel hükümdür. Böyle diyordu Hegel. Anlamı üzerinde uzunca tartışabileceğimiz bu sözlerde büyük ölçüde kendine güven ve bir bakıma böbürlenme saklıdır. Çünkü Hegel’in bu sözleri ettiği yıllarda Prusya devleti bir yükseliş yaşamakta, Almanlar arasından felsefe, bilim, sanat alanlarında evrensel başarıları temsil eden isimler sıkça çıkmaktadır. Bu isimler arasında bizzat Hegel vardır. Açıkçası […]