Rasim Özdenören – Ansızın Yola Çıkmak

Bir Kapının Önünde Gecenin karanlığı aralanıyor ağır ağır: he Mutfaktan tüpün harıltısını işitti. (Anası da uyanmış. Her sabah yoksa bu saatte mi uyanırdı? Şimdiye değin nasıl olmuştu da üstünde durmamıştı bunun? Cami evlerine uzaktı. Gitmeye kalksa belki yetişemeyecekti. Ezan sesi kesilmişti.) Yer yatağından kalktı. Ortalık ağarmamıştı daha. Mutfağa geçti. Anası tüpün üstündeki tencereyi karıştırıyordu. “Erkencisin […]

Raoul Vaneigem – Dinin İnsanlıkdışılığına Dair

Hıristiyanlığa Direniş’i [La Résistance au christianisme] yayımladığımda bazı dostlarım bana, dine hak etmediği bir ilgi gösterdiğim için sitemde bulundular. Dinin İnsanlıkdışılığına Dair’i onlar için yazarken biraz da muzip bir zevk aldıysam, amacım, gayet iyi bildikleri gibi, onların gözünde kendimi aklamak değildir. Alçaklığı daha da alçak kılmayı arzulamış da değilim; kendi rahatsızlıklarına çare bulmak yerine bunları […]

Ramazan Balcı – Saray Günlüğüm – Enderunlu Hafız İlyas Ağa’nın Hatıraları

“Bismillahirrahmanirrahim Sonsuz hamd ve sayısız sena cihanı yaratan Allah’ın dergâhına arz ediyorum. Tahiyyat kandilleri âlemin ışığı olan, Peygamberlerin övüncü, iki âlemde güzellikleri anlatılan Hz. Muhammed’e salât ve selam olsun. Aile halkına ve ashabına (Allah onların cümlesinden razı olmuştur.) hürmet ve saygımı arz ederim. Cihanda her şahıs bir işle meşgul olur. Bu aciz de II. Mahmud […]

Ramayana – Anonim – Hint mitolojisi

Hint mitolojisinin kökeni Veda dönemine (İÖ 1200) kadar uzanır. “Bilmek” anlamına gelen vid eyleminden türemiş olan Veda sözcüğü “bilgi, gerçek, kutsal bilgi” demektir. Hinduların en eski kutsal kitapları Vedalar dört tanedir. Arilerin bilinen ilk yazılı metinleri Rgveda’dır ve bu, Vedalar’ın en önemlisidir. Rgveda on kitap ve bin yirmi sekiz ilahiden oluşur. İlahilerde doğal görüngülerin bizzat […]

Ralf Rothmann – Deniz Kenarında Geyikler

Islak Serçeler;  MESAİ BİTİMİNE bu kadar az kala ihtiyarın yanına gidilmez. Aklına hep yaptıracak bir şeyler daha gelir, hafta sonu olsa bile. Bu yüzden olduğum yerde kaldım, kendime bir Aktive yaktım ve çatıların üzerinden gölü izledim. Bu havada kuşların kanatlarının soğuktan kırılmaması şaşırtıcıydı. Yuvalarını karşı binanın kaba inşaatına yapmışlardı; çığlıklar atarak merdiven boşluğunda hızla uçuyor, […]

Rainer Maria Rilke – Duino Ağıtları

Kim, bağırsam, duyardı çığlığımı melek saflarından? Tut ki biri yüreğine aldı beni apansız: Yokolur giderdim daha güçlü varlığının önünde. Evet, güzel dediğin yalnız başlangıcıdır korkunç olanın, anca dayandığımız; tansırız onu, çünkü hor görür, umursamaz bizi yerle bir etmeyi. Her bir melek korkunçtur. İşte böyle kendimi tutuyorum, karanlık hıçkırışın çağrısını içime atıp. Ah kimden, kimden bize […]

Raif Karadağ – Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar

Dünya’da petrol denen ham maddenin mevcudiyetinin, siyasî hadiselere tesirlerini hasbelkader tetkik mecburiyeti, bizi Türk tarihinin bilhassa yakın saϔhasının içine girmeğe mecbur etmiştir. Bu mecburiyet, Türk tarihi bakımından bizi dehşete düşmeğe mecbur eden bir takım pek ciddî hadiselerle karşı karşıya getirmiştir. Ve bütün bu tetkiklerimizi 30 yıldan fazla bir zaman içinde yaptıktan sonra ilk eserimiz olan […]

Rahmi Vidinlioğlu – Şizofreni Yalnız Oynanmaz

Uyandı İstanbul güzel bir Ekim sabahı çığlıklar atarak! 1996 yılının kan kokan bir Ekim günü, tüm şehir, Üsküdar semalarından yükselerek İstanbul’un bağrını deşen ezan sesleriyle uyandı. Güneş Boğaz’ı parçalar gibi doğdu o sabah. Gözü yaşlı, yaşlı keşişler gibi uyandı tüm insanlar, hüzünle kederin kesiştiği o kavşak noktasında ki, dünyada en çok kaza o kavşakta olurdu! […]

Radi Fiş – Bende Halimce Bedreddinem

Radi Fiş’i Türkiyeli okur “Nâzım’ın Çilesi”nden tanıyorlar. Aslında Radi Fiş’i tanımamız için tek neden değil bu. Nâzım Hikmet’in arkadaşlığını kazanabilmiş olmayı, hayatının en onur verici olayı sayan bir insan Radi Fiş. Türkiye’den kiminle karşı karşıya gelse, bir amentü gibi, önce Nâzım’a duyduğu gönül borcunu dile getiren bir insan. Radi Fiş, önce bir doğubilimci, sonra çevirmen, […]

Thomas Paine – Akıl Çağı

Bu kitabı size emanet ediyorum. Kitap, din üstüne düşüncelerimden oluşmaktadır. Düşüncesi benden ne kadar farklı olursa olsun her insanın kendi düşüncesine sahip çıkma hakkını büyük bir çabayla savunduğumu hatırlamanız adil bir davranış olacaktır. Bu hakka karşı çıkan herkes, şu anda sahip olduğu düşüncenin kölesi olacaktır, çünkü kendisini onu değiştirmekten alıkoymaktadır. Her türlü yanlışa karşı en […]

Akif Pirinçci – Felidae

“Ve Allah yerin hayvanlarını cinslerine göre ve sığırları cinslerine göre ve toprakta sürünen herşeyi cinsine göre yaptı; ve Allah iyi olduğunu gördü.” Tekvin Hayat bir cehennemdir! Peki hayatın içinde bütün olup bitenlerin anlamı nedir? Yeryüzünde her şey öyle kurgulanmış ki, her acı ardından başka bir acıyı getiriyor. Dünya var olduğundan bu yana acı ve dehşet, […]

Aimee Bender – Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü

Gıda, midenin faaliyetine emanet edildiğinde sindirim yoluyla emilebilen ve değiştirilebilen, bu yolla insan bedeninin yaşama eylemi sırasında uğradığı kayıpları telafi edebilen maddelerin tümüdür. “Lezzetin Fizyolojisi”, BRILLAT-SAVARIN Bir salı öğleden sonra olmuştu ilk kez; Hollywood yakınlarındaki düzlüklerde, okyanustan doğuya hafif bir meltemin estiği ve çiçek saksılarındaki yeni ekilmiş hercai menekşelerin kara benekli taçyapraklarını hareketlendirdiği sıcak bir […]

Ahmet Telli – Kalbim Unut Bu Siiri

Filler mezarlığında fil ölüleri Ve belki birkaç da şiir bulursunuz Ki o şiirler kendi ölümlerini sezen Birer kuğuydular kuytu sularda GELDİM İŞTE Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller Suyu dinle ateşi yak özledim […]

George Sand – Şeytanlı Göl

“Kenevircinin Gece Söyleşileri” adı altında toplamayı düşündüğüm köy yaşamıyla ilgili romanlar dizisine “Şeytanlı Göl”le başlarken, yazında herhangi bir devrimci savım, yöntemim yoktu. Kimse kendi başına bir devrim yapamaz. Aslında, hele güzel sanatlarda, bu görevi herkes üzerine almış olduğu için, insanlık onu ayrımına varmadan gerçekleştirir. Ama bu düşünce, köy yaşamını ele alan romanlara uygulanamaz. Bu tür […]

George R. R. Martin – Prenses ve Kraliçe Veya Siyahlar & Yeşiller

Ejderhaların Dansı, 129AL’den 131AL’e kadar süren, Westeros’un Demir Tahtı için Targaryen Hanesi’nin iki dalı arasında yaşanan iç mücadeleye verilen tozpembe isimdir. Böyle karanlık, kanlı ve karışık bir dönemi “dans” olarak isimlendirmek aşırı şekilde uygunsuzdur. Şüphe yok ki bu ad, şarkıcıların işidir. “Ejderhaların Ölümü” daha uygun bir isim olurdu, ancak gelenekler ve zaman daha şiirsel olan […]

George R. R. Martin – Düzenbaz Prens Veya Kral’ın Kardeşi

Eski Şehir, Hisar’dan Aliüstat Gyldayn tarafından yazıya geçirilen bu kaynak, Prens Daemon Targaryen’in gençlik yıllarının, maceralarının, suçlarının ve evliliklerinin hususlarını anlatır. Bir kralın torunu, başka bir kralın ise kardeşi olan Daemon, kraliçenin kocası olma şerefine de erişmiş bir adamdı. İlerleyen yıllarda oğullarından ikisi ve torunlarından üçü Demir Taht’a oturdular fakat Daemon Targaryen’in taktığı tek taç, […]