Bu kitap özel bir tarihsel kümelenmeden doğmuştur. Kitapta yüzyıl kapanırken tanık olduğumuz kimi toplumsal ve politik olaylar üzerine düşünülüyor. Geçtiğimiz on yıl içerisinde Amerika Birleşik Devletleri’nin içindeki ve dışındaki entelektüeller, biyopolitika kavramını 11 Eylül’den sonra teröre karşı savaş ve neo-liberalizmin doğuşu gibi konuların yanı sıra kök hücre araştırmalarıyla insan genom projesi türünden biyotıbbi ve biyoteknolojik […]
Thomas Hardy – Çılgın Kalabalıktan Uzak
Çiftçi Oak gülümseyince, ağzının iki ucu kulaklarına değmesine ramak kalacak gibi yayılır; gözleri kasılıp çizgileşir, göz uçlarında beliren kırışıklıklar, ilkel bir resimdeki doğan güneşin ışınları gibi, yüzünün üzerinde dört bir yöne doğru dağılırdı. Çiftçi Oak’un ilk adı Gabriel’di. Kendisi çalışma günlerinde sağlam yargılı, rahat davranışlı, düzgün giyinen ve genellikle iyi ahlaklı bilinen bir genç erkekti. […]
Tamer Korugan – Luzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi – 1
1. Adetler 1.01. İngiltere’de trafik niçin soldan akar? 1.02. Niçin trafik lambaları kırmızı, sarı ve yeşildir? 1.03. Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir? 1.04. Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır? 1.05. İnsanlar niçin tokalaşıyorlar? 1.06. Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir? 1.07. Şemsiyelerin çoğunun rengi niçin siyahtır? 1.08. Günümüzde üniformalar niçin haki renkte? 1.09. Eski insanlar tuvaletlerini nasıl yapıyorlardı? […]
Luis Sepúlveda – Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Yazarın Notu; Bu roman Tigre Juan Ödülü’nü kazanmadan birkaç gün önce, ödülün jüri üyeleri tarafından Oviedo’da okunmaktayken binlerce kilometre ötede, kendilerinden daha büyük suçlular tarafından – pahalı takım elbiselere ve bakımlı tırnaklara sahip “ilerleme” uğruna çalıştıklarını söyleyen kalantorlar tarafından- kiralanan ve silahlandırılan bir grup katil, Amazon’un en şerefli savunucularından ve Evrensel Ekolojik Hareket’in en önemli […]
Luis Martín-Santos – Sessizlik Zamanı
İspanya içsavaş sonrası döneminin belli başlı yazarlarından Luis Martín-Santos, 1924’te babasının askeri doktor olarak bulunduğu Fas’ın El-Araiş (Larache) kentinde doğdu. Madrid’de tıp öğrenimi yaptı, psikiyatri dalında uzman olduktan sonra Ciudad Real Akıl Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Bu sırada yazın alanında da adı duyulur oldu. Politik olaylara karıştığı savı ile ve düşünce suçu yüzünden dört kez tutuklandı; […]
Ludwig von Mises – Antikapitalist Zihniyet
Kapitalizm karşıtlığı siyasî ve ideolojik yelpazenin sağında, solunda, ortasında, kısaca herhangi bir yerinde yer alan herkesin paylaştığı bir tavırdır. Kapitalizmi dolu dizgin eleştirmek sıradan bir davranış hâline gelmiştir. Bu niye böyledir. Kapitalizmin insanlığa kazandırdığı iyi bir şey yok mudur? Kapitalizm karşıtı zihniyet sağlam bir temele oturmakta mıdır? Yoksa tamamen hissi midir? Kapitalizm insanların erdemlerini görmezden […]
Lucy Vincent – Neden Aşık Oluyoruz?
İnsan âşık olarak doğar. Onun ilk aşk nesnesi onu kucağına alıp sütünü ve gülücüklerini eksik etmeyen kişidir. Hayatının geri kalanı, bazen tatmin edici (Mutlu aşklar vardır!), fakat genellikle tam tersi trajik bir sonla bitecek uzun bir aşk arayışından ibaret olacaktır. Karmaşık bir ilişki içinde olanlar da dahil hiç kimse aşktan başka şey düşünmez. Aşk insan […]
Thomas de Quincey – İngiliz Posta Arabası
Thomas Bernhard – Wittgenstein’in Yeğeni
Bin dokuz yüz altmış yedi yılında Baumgartnerhöhe’de, oranın Hermann Paviyonunda yılmadan yorulmadan çalışan rahibe hemşirelerden biri bir yıl önce Brüksel’de La Croix sokağı 60 numarada yazmış olduğum ve yeni piyasaya çıkan Yılgınlık adlı kitabımı yatağımın üzerine koydu, ama bende kitabı elime alacak hal yoktu, çünkü göğüs kafesimden yumruk büyüklüğünde bir uru çıkarıp almak üzere boğazımı […]
Thomas Bernhard – Ungenach
… 4’ü gecesi, Zürih yolunda, oradan ABD’ye uçacağım, Chur’da Zumbusch Amcama gidiyorum, onun yanında birkaç gün dinlenmek amacındaydım. Ama amcam Chur’da değil, tabii ancak bugün biliyorum bunu, vasim olan kişinin cenazesinde tabii, o yüzden az çok tamamen kendi başımayım, kafam dönüp dolaşıp Ungenach’la meşgul daima, oranın feshedilişi, bölüştürülmesi vb… ve bir odadayım ki, bu odadan, […]
Thomas Bernhard – Ses Taklitçisi
Thomas Bernhard – Odun Kesmek
Herkes Yaban Ördeği oyunundan sonra, saat on bir buçuğa doğru Gentz Sokağı’ndaki akşam yemeğine katılmaya söz vermiş olan oyuncuyu beklerken, ben, ellili yılların başlarında neredeyse her gün oturduğum berjer koltukta oturmuş, Auersberger çiftini gözlemliyor ve Auersbergerler’in davetini kabul etmenin ağır bir hata olduğunu düşünüyordum. Auersbergerler’i yirmi yıl görmemiş, aksiliğe bakın ki, ortak arkadaşımız f oana’nın […]
Thomas Bernhard – Kireç Ocağı
Fakat bir ileri bir geri yürürken incelemeyi düşüneceğime, demiş Wieser’e, adımlarımı sayıyor ve delirecek gibi oluyorum . . . . Konrad’ın beş buçuk yıl önce kireç ocağını aldığında ilk iş bir piyano getirtip birinci kattaki odasına koydurduğu söyleniyor Laska’ da; Mugner çiftliğinin kahyası Wieser’e göre bunu yapmasının nedeni sanat aşkı değil, Trattner çiftliğinin kahyası Fro’ya […]
Thomas Bernhard – Düzelti
Başlangıçta hafif olan, ama sürünceme ve bozulmayla birden ağır bir zatürreeye dönüşen, tüm gövdemi ıstıraba sokan ve beni üç aydan az olmamak üzere kendi memleketimdeki iç hastalıklar denen alanda ünlenmiş olan Wels hastanesine bağlayan hastalıktan sonra, doktorların bana önerdikleri ekim sonunda değil, ama ekim başında mutlaka istediğim ve kendi sorumluluğum içinde, Aurachtal’daki hayvan doldurma sanatçısı […]
Thomas Bernhard – Don
“Ne diyor insanlar benim hakkımda?” diye sordu. “Budala mı diyorlar? Ne diyor insanlar?” Bir tıp stajı sadece karmaşık bağırsak ameliyatlarını, karın zarının kesilmesini, akciğerin çengelle tutturulmasını ve ayakların kesilmesini seyretmekten ibaret değildir, gerçekten de sadece, ölülerin gözlerini kapatmaktan ve çocukların gözlerini dünyaya açtırmaktan ibaret değildir. Bir tıp stajı sadece: kesilmiş bütün ve yarım bacakları ve […]
Thomas Bernhard – Amras Watten
Ebeveynimizin intiharından sonra iki buçuk ay, sadece güney istikametinden yukarı eski taşların oraya çıkan büyük elma bahçesinden, ki yıllar önce babamızın mülküydü burası, geçerek ulaşılabilen banliyömüz Amras’ın sembolü olan kulede kilitli kalmıştık. Dayımıza ait olan kule bu iki buçuk ay içinde bizi insanların erişiminden koruyan, hep kötü niyetle hareket eden ve kavrayan dünyanın bakışlarından koruyan […]