Etiket: Stefan Zweig

Stefan Zweig – Ruh Yoluyla Tedavi

Doğanın verdiği her sıkıntı daha yüksek bir memleketin anımsanmasıdır. Nova/is Sağlıklı olmak insanlar için doğaldır, hastalık ise doğal değildir. Sağlık; vücut sağlığı normal kabul eder, tıpkı akciğerlerinin havayı, gözlerinin ışığı doğal kabul ettiği gibi; yaşamın genel duygusu içinde birlikte sessizce yaşayarak büyür. Ama hastalık; hastalık birdenbire yabancı biri gibi içeri dalar, korkudan dehşete düşen ruha […]

Stefan Zweig – Rotterdamli Erasmus

Rotterdamlı Erasmus: Zaferi ve Trajedisi adlı deneme, Stefan Zweig’ın deneme türünde başyapıtı sayılmaktadır. Zweig bu denemeyi kaleme aldığında, yani 1934 yılında, ününün doruğundaydı. Eserleri, Fince ve Ermenice gibi diller de dahil, dünyanın hemen bütün konuşulan dillerine çevrilmişti ve sadece eserlerinin hangi dillere çevrilmiş olduğunu gösteren kaynakça bile başlı başına bir kitap kalınlığındaydı. Genelde sanatçı kişiliklerinin […]

Stefan Zweig – Olaganustu Bir Gece

Aşağıdaki notlar, 1914 sonbaharında Rava-Ruska’da bir Avusturya hafif süvari alayıyla katıldığı çarpışmalarda şehit düşen Baron Friedrich Michael von R.’nin yazı masasında mühürlenmiş bir paketin içinde bulunuyordu. Ailesi sayfalara üstünkörü bir göz gezdirip, bir de başlığına bakarak bu yazılarda sadece akrabalarının edebi bir çalışmasının söz konusu olduğuna kanaat getirince, notları gözden geçirmem için bana verdiler ve […]

Stefan Zweig – Murebbiye

Mürebbiye İki çocuk şimdi odalarında yalnızlar. Işıklar sönük. Oda ya karanlık çökmüş, sadece yataklarınıri bulunduğu yerde hafif, beyaz bir yansıma görülüyor. Solukları son derece ha fif, insanın uyuduklarına inanacağı geliyor. Ne var ki çocuklardan biri, “Baksana!” diye sesleniyor. Alçak sesle, neredeyse korkarak karanlığın içine seslenen kızlardan küçüğü, on iki yaşında olanı. Ondan sadece bir yaş […]

Stefan Zweig – Mecburiyet

Kadın hâlâ derin uykuda, düzenli ve güçlü nefesler alıp veriyordu. Hafif aralanmış ağzı gülümseyecek ya da bir şeyler söyleyecek gibiydi ve yorganın altındaki genç, diri göğüsleri huzurla inip kalkıyordu. Pencerelerden içeriye yeni doğan günün ilk ışıkları vuruyordu. Fakat kış sabahının ışığı zayıftı. Karanlıkla aydınlık arası bir ışık kararsız bir şekilde vuruyordu uyuyan her şeye ve […]

Stefan Zweig – Marie Antoinette

Kraliçe Marie-Antoinette’in hikâyesini yazmak demek, onu suçlayanlar ile savunanların en şiddetli biçimde karşı karşıya geldikleri, yüz yıldan fazla sürmüş bir geçmişi kayda geçirmek demektir. Tartışmanın ateşli bir havaya bürünmüş olmasının sorumluları, onu suçlayanlardır. İhtilal, krallık rejimini vurmak için kraliçeye, kraliçenin kişiliğinde de onun kadın yönüne saldırma ihtiyacını hissetmiştir. Ne var ki, hakikatşinaslık ile politikanın birbiriyle […]

Stefan Zweig – Macellan

Kitapların yazılmasına neden olan çeşitli duygular vardır. Kitaplar hayranlık ya da minnettarlık duygusuyla yazılabildiği gibi, mutsuzluk, öfke ve üzüntü de yaratıcı gücü harekete geçirebilir. Bazen de yazmaya iten meraktır, insanları ve olayları yazarak açıklama isteğidir ya da kendini beğenmişlik, para hırsı, sık sık da kendini yansıtmaktan alman haz gibi motiflerdir; bu nedenle bir yazar nesnesini […]

Stefan Zweig – Korku

Bayan Irene âşığının dairesinden çıkıp merdivenlerden aşağı inerken birden yine o anlamsız korkuya kapıldı. Gözlerinin önünde kara bir topaç vınlayarak dönmeye başladı; dizleri katılaştı, dehşetle donup kaldı. Aniden kapaklanmamak için hemen parmaklığa tutunması gerekti. Bu tehlikeli ziyareti ilk kez yapmıyordu, bu ani ürpertiye hiç yabancı değildi, yine de içinden ne kadar dirense de evine dönerken […]

Stefan Zweig – Kızıl

Memlekette arkadaşları, Viyana’ya gittiğinde Josefstadt’ta oda tutmasını söylemişlerdi. Üniversiteye yakın ve üniversite öğrencilerinin oturmayı sevdiği bir yerdi, çünkü sakin ve biraz da eskilerden kalma bir semtti, ayrıca gelenekten gelen alışkanlıkla öğrencilerin yaşadığı merkeze dönüşmüştü. Böylece o da eşyasını geçici olarak bıraktığı istasyondan başlayarak önüne gelene sormuş, yağmurda arkalarından birileri kovalıyormuş gibi koştururken ona gönülsüzce bilgi […]

Stefan Zweig – Karmaşık Duygular

İnce, uzun boylu ve her zaman iki dirhem bir çekirdek garson François, bir gün Polonyalı güzel Kontes Ostrowska’ya servis yaparken kadının omzunun üzerinden eğildiğinde tuhaf bir şey oldu. Sadece bir saniye sürdü ve ne bir irkilme, ne bir ürküntü, ne bir heyecan belirtisi, ne bir kıpırtı oldu. Yine de, derin sevinçlerle ve azaplarla dolu binlerce […]

Stefan Zweig – Hikayeler

Tren Semering İstasyonu na vardığında düdüğü boğuk boğuk acı acı öttü. Kara vagonlar gökyüzünden yayılan gümüş rengi ışıkta bir dakika dinlenirken, birkaç renkli yolcu kendini dışarı atmış, diğerleri ise durumlarına razı olmuşlardı. Seslerin öfkeyle etrafta dolaşmasıyla birlikte öndeki ağır makine tekrar bağırıp siyah zincir toparlandığında, gözler önüne serilen manzarada duru bir sakinlik, ıslak rüzgârın süpürüp […]

Stefan Zweig – Gömülü Şamdan

455 yılının güneşli bir haziran günü Roma’nın Circus Maximus hipodromunda dev gibi iki Herul 1 ile Hyrkania’dan2 gelen bir yabandomuzu sürüsü arasında geçen dövüş az önce kanlı bitmiş, öğle sonrasının bu üçüncü saatinde binlerce kişiden oluşan seyirciler arasında gitgide artan bir huzursuzluk baş göstermişti. Halılar ve heykellerle süslenmiş tribünde çevresini saran saray memurlarının ortasında oturan […]

Stefan Zweig – Gecmise Yolculuk

“Geldin işte!” Kollarını uzatıp, neredeyse iki yana açarak kadına doğru yürüdü. “Geldin işte,” diye bir kez daha tekrarladı; sevdiği insanı şefkat dolu bakışlarla sarıp sarmalarken, ses tonu sürpriz ve mutluluk arasında dalgalanarak gitgide tizleşiyordu. “Gelmeyeceksin diye korkmuştum!” “Bana güvenin gerçekten o kadar mı az?” Bu hafif serzenişe kadının yalnızca dudakları oyun oynarcasına gülümseyerek katılıyor, yıldız […]

Stefan Zweig – Fouche, Bir Politikacının Portresi

Tumanının en güçlü ve bütün çağların en ilginç kişilerinden biri olan Joseph Fouché, çevresinde az sevildi, sonraları da çok haksızlık gördü. Napoléon, St. Helena’da iken, Robespierre bir Jacobin iken, Camot, Barras, Talleyrand anılarını anlatırken, Cumhuriyetçi ya da Bonapartçı bütün Fransız tarihçileri onun adını şöylesıne bir yazarken bile ateş püskürürler. Doğuştan hain, zavallı bir entrikacı, aşağılığın […]

Stefan Zweig – Calvine Karşı Castello (Ya Da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce)

ÇiuiyazıtâH yaşadığımız dünyada tüm toplumsal süreçleri belirleyen eşitsizlikçi-egemenlikçi sistemlerle arasına eleştirel bir uzaklık koymayı niyet edinmiş metinleri yayınlıyor. Kamera dizisi, sistemin günlük yaşamda ürettiği değişik toplumsal, siyasal, kültürel, ideolojik pratikleri takibe alıyor. Bu pratikleri daha iyi anlamayı, eleştirel bir irdelemeden geçirmeyi ve egemenlik karşıtı/eşitlikçi ütopyalar içinden alternatifler önermeyi tasarlayan belge, anlatı, günce, tanıklık vb. metinler […]

Stefan Zweig – Buluşmalar, İnsanlar Kentler, Kitaplar

Dostlarım yıllardır, çeşitli konular üzerinde düşüncelerimi kaleme aldığım denemeleri bir kitapta toplamamı ısrarla söyleyip duruyordu. Ancak içimde engel olamadığım bir kuşku bu önerilere hep karşı çıkmama neden oluyordu. O yıllarda, titiz bir yazarın her kitabı kendi içinde organik bir bütün oluşturmalı diye düşünüyordum. Çeşitli yazıları iki kapak arasına sıkıştırıp, kitabı sanki bir bütünmüş gibi göstermek […]