Teodo r Kasap , işte böyle, tiyatronun bir “ahlâk okulu” olduğu düşüncesinden hareket ederek, başka ulusların âdet ve ahlâklarına göre hazırlanmış yabancı oyunların Türk ahlâkını düzeltmeye yaramıyacağı inanciyle, her memlekette tiyatronun dışardan gelmeyip, içerden çıkması gerektiği görüşünü savunurken; HadSIca gazetesinde H a şnı e t adında bir yazar, bu görüşe karşı şöyle demiştir: . . […]
Kategori: Araştırma-Eleştiri-İnceleme
Tahsin Yıldırım – Eşlerinin Gözüyle Edebiyatçılarımız
PROF.DR. FUAT KÖPRÜLÜ, “Çeşitli açılardan ele alınmış monografiler bulunmadıkça edebiyat tarihi zayıf ve eksik hatta yanlış yazılacaktır.” demektedir. Edebiyatımıza ait boşlukları nasıl monografiler dolduruyorsa, monografilerin boşluğunu da ilgili yazarın eserlerinin yanında onun yakın çevresinin ona dair anlattıkları doldurmaktadır. Ben de bu amaca hizmet etmesi ve güzel insanları tanıtmak gayesiyle oluşturduğum bu çalışmayı kitaplaştırmayı tasarladım. Elinizdeki […]
Süheyla Bayrav – Ortaçağ Fransız Edebiyatı
ortaçağdan günümüze miras kalan yazlnsal yapltlarln oIUştUrduğu geniş yelpazeden seçmelerle, yazlnsal türlerin bir dökümünü yapmak; o günden bugüne değin gerçekleşen bir ge_ llşim sürecini gösterebilmek iç’n bir çlklş noktasl oluşturarak, yazlnsal Ve dilsel düzlemdeki kazanımlarln, yitirilmişliklerin, değişamin, dönüŞümün beljrlenmesine katklda bulunmak Ve böylelakle jktisadi tarihten bağlmslz olarak gelişen kültür tarihinin yazlna düşen payln| aydlnlatabilmek amacıyla […]
Suzel Fuzeau – Braesch – Astroloji
Astroloji herşeyden önce, akan zamanın ve doğadaki ritmlerin insan tarafından bilincine varılmasıyla bağlantılı olan uygarlığın bir verisidir. Tarihi 5000 yıldan fazla bir döneme yayılır ve evrimi hem zaman hem de coğrafya düzlemlerinde kesintisiz bir biçimde sürer. Gökyüzünün gözlemi, Ay’m ya da Güneş’in, gezegenlerin ve yıldızların hareketlerinin öğrenilmesi, gündüz ve gecenin, mevsimlerin birbirini izlemesi, lnsan’ın düşünme […]
Sezai Karakoç – Edebiyat Yazıları III – Eğik Ehramlar
Bu yıl*, Nobel Edebiyat Ödülü Mısırlı romancı Necip Mahfuz’a verildi. İlk kez bir müslüman ülkeden biri nobel almış oldu. Şimdiye kadar görmezlikten geldiği İslâm ülkelerini tanımış mı oluyor böylece İsveç Kraliyet Akademisi ve onun gerisinde Avrupa? Doğrusu, son on beş yıldır adeta musevilere tapulanmış olan nobel, itibarını oldukça yitirmişti. Zaten, bu seneye kadar İslâm Âlemi’ni, […]
Sezai Karakoç – Edebiyat Yazıları II – Dişimizin Zarı
Yetenek, Allah vergisidir. Her şartta, her imkânda ve her imkânsızlıkta, kendini, az veya çok, şöyle veya böyle gösterir. Ancak, insanlık için büyük yapılar olarak anıtlaşan eserler, yeteneğin dışında, bir de o yeteneğin değerlendirilmesi, kendini dışa vurmasında gerekli ortam ve araçların sağlanmasıyla gün yüzü görürler, gün ışığına çıkar ve realitenin sert yaşantısına alışabilirler. Büyük yeteneklerin, dehaların, […]
Sezai Karakoç – Edebiyat Yazıları I – Medeniyetin Rüyası – Rüyanın Medeniyeti Şiir
Çağımızda, uygarlıkların gerçek özlerini ve boyutlarını gözardı etmeyi sanat edinenler, iki önemli kavramı, uygarlıkta temel olan iki kavramı da tersyüz ettiler; bunlardan birincisi “metafizik”, İkincisi “soyut” kavramıdır. Auguste Comte’un üç hal kanunu, metafiziği büyüye, sihre, eski çağ kâhinliğine indirgedi; marksizm ise, dini, bu dar metafizik kavramına, yani Comte’tan ödünç alınan bu görüş çerçevesinde bir kalıba […]
Seyit Kemal Karaalioğlu – Türk Edebiyatı Tarihi Cilt 3 – Cumhuriyet Edebiyatı
Bir ulusun ruhu zaptolunmadtkça, bir ulusun azim ve iradesi kırılmadıkça o ulusa egemen olmanın olanağı yoktur. Oysa yüzyılların meydana getirmiş olduğu bir ulusal güce hiç bir güç karşı koyamaz… Ben 1919 senesi mayısı içinde Samsun’a çıktığım- gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve […]
Seyit Kemal Karaalioğlu – Türk Edebiyatı Tarihi Cilt 2 – Tanzimattan Cumhuriyete
Batı uygarlığım bir taklitçilik yapalım diye alınıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyem ize uygun bulduğumuz için dünya uygarlık düzeyi içinde benim siyoruz… İmparatorluk zamanında sultanın hükümetleri Türk milletinin Avrupa ilr temasına mâni olmak için ellerinden geleni yapm ıjlar r e milletin arzu ve iradesinden uzak ve ayrt olarak devleti idare etm işler re Türk […]
Seyit Kemal Karaalioğlu – Türk Edebiyatı Tarihi Cilt 1 – Başlangıçtan Tanzimata
K afam ız bir yığın m ukayeselerle dulu: Dede yi W agner olm adığı için, Yunus u Verlairıe, Baki’ ı/i G oethe ve G ide yapam adığım ız için beğenm iyoruz. U çsuz bucaksız Asya’nın o katlar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinm iş milUeti olduğum uz halde çırçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kiiUiir her şey, bizden […]
Selahattin Hilav – Edebiyat Yazıları
İnsanı bir yandan sınırsız isteklerinin, kayıt tanımaz düşlerinin ardımdan gitmek istiyor, öte yandan günlük hayatın çıkargözetir dlüzenine, hesaplarına, dar mantığına boyun eğerek kendi yarattığı ama kendisine yabancılaşmış bir zorunluluğun tutsağı oliuyor. İnsanın bu yırtılış ve parçalanışı çağdaş felsefenin temeli konularmdan biridir. Filozoflar, yabancılaşmanın nedenlerini açıklamaya, insansal bütüne götüren yollan belirtmeye çalıştıllar. Özellikle Hegel’de, dışlaşma, yabancılaşma […]
Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu
Sanatçı bilim adamlarında ve filozoflarda bulunmayan bir aydınlatma kapasitesine sahip insan olabilir. Sanatçının eserleri zamanın akışını durduran tılsımlı bir cisim olmalı, deney ve gözlem yoluyla öğrenme imkânımız olmayan bilgiyi ve bilgeliği bize aktarmalı. Beşerlik‟ten İnsanlık‟a giden bir köprü olmalı her sanat eseri. Neden bir natürmorta açlıkla bakmıyoruz? Tersine ressam “yiyecek-gıda” elmayı silmiş, elmanın elmalığı ortaya […]
Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu? – Derin Düşünce Fikir Platformu
“… Önce hiç bir şey görünmüyor. Kümelenmiş şeyler, daha doğrusu herkes gibi görüyorsunuz. Yapılması gereken elde kalem, tefekkürle seyretmek. Bir zaman sonra şeyler başka bir hakikate sahip oluyor. Gerçeklik daha gerçek görünmeye başlıyor. Zaman istiyor bu …” (Fransız ressam Edouard Pignon’un “Hakikat’i Ararken” adlı kitabından) Bireylerin birer gözden ibaret olduğu, herkesin herşeyi gördüğü bir toplum […]
Robert Pignarre – Tiyatro Tarihi
Raymond Williams – Marksizm ve Edebiyat
Bu kitap köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemde yazıldı. Kitabın konusu, Marksizm ve edebiyat, bu değişimin bir parçasıdır. Yirmi yıl önce bile, özellikle de İngilizce konuşulan ülkelerde, Marksizm’in yerleşik bir öğreti ya da kuram olduğu düşünülebilir; edebiyat da, genel çizgi ve özellikleri belirli olan yapıtların oluşturduğu bir bütün olarak anlaşılabilirdi. Bu tür bir kitap o zamanlar […]
Rauf Mutluay – 100 Soruda Çağdaş Türk Edebiyatı (1908-1972)
«100 Soruda» dizisinde, daha önce, «Türk Edebiyatı», «XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı» ve «Edebiyat Bilgileri» adlı kitaplarını sunduğumuz Rauf Mutluay, 1925’te Eskişehir’de doğmuş, Kütahya’ da başladığı ilk ve orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesinde bitirerek (1942) Yüksek Öğretmen Okulu’na girmiştir. İstanbul Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünü tamamladığı yıldan beri (1947), liselerde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmaktadır […]