DÜġÜNÜYORUM, ÖYLEYSE VURUN!.. Makedonya Kralı Filipos, oğlu Ġskender’in ne akıllı bir kiĢi olacağını ilk ne zaman sezmiĢ? Bir at varmıĢ, öylesine azılıymıĢ ki kimse sırtına binemiyormuĢ. Hayvan, bütün binicilerini üstünden atıp benzetmiĢ; kiminin kafasını, kiminin çenesini, kiminin kolunu, kiminin bacağını kırmıĢ. Hani Ģu Amerikan filmlerinde rodeo denilen zanaatın ustalarını izliyoruz ya; onlara benzer ne kadar […]
Kategori: Genel
İlhan Isler – Elmalı Köy
Ilhan Basgoz – Yunus Emre
Yunus Emre’yi halkın büyük kültür geleneğinden alıp, aydının dar, ama etkili kültür dünyasına aktaran Fuat Köprülü olmuştur. Köprülü’nün 1918 yılında yayınlanan kitabı (Türk Edebiyatında Đlk Mutasavvıflar) Yunus için yapılmış ilk bilimsel çalışmadır. Dağılan Đmparatorluk topraklarında olduğu kadar, çürüyüp dökülen Osmanlı kültüründe de dayanacak bir yer bulamayan Türk aydınına, Yunus Emre’nin şiiri, tutunacak bir çiçekli dal […]
Ilhan Arsel – Seriat ve Kolelik
Her konuda olduğu gibi “kölelik” konusunda da şeriat, kapkaranlık bir zihniyetin ifadesi olarak karşımızdadır. Şu bakımdan ki, insan varlığının kutsallığı ve haysiyeti ile bağdaşmaz kuruluşları ve bu arada köleliği, hiçbir itiraz ve direnişe olanak bırakmadan, yüzyıllar boyunca sürdüregelmiştir: Hem de gökten indiği söylenen emirlere ve bu emirlerden çıkma geleneklere dayalı olarak. Gerçekten de şeriat hükümleri, […]
İlhan Arsel – Kuran Eleştirisi 3
Her ne kadar İslamcılar Kur’an’ın tüm insanlara yönelik ve onların yararına olmak üzere indirildiğini söyleseler de doğru değildir. Şu bakımdan ki, Kur’an, esas itibariyle Muhammed’in günlük siyaset ve yaşam gereksinimlerinin kitabı olarak hazırlanmıştır. İlerideki sayfalarda bunun böyle olduğu sergilenecektir. Fakat önce şu bir iki hususu kısaca özetlemekte yarar var: Kur’an’ın Eleştirisi adlı bu çalışmamızın ilk […]
İlhan Arsel – Kuran Eleştirisi 2
Ne var ki, akıl, vahyin rehberliğine tabi kılındığı an müspet ilim yapamaz durumda kalır; çünkü, “müspet ilim” denen şey, aklın bağımsız olarak iş görebilmesiyle, deney ve eleştirilere girişebilmesiyle, tez-antitez gibi “diyalog” usullerine dayalı olarak senteze ulaşabilmesiyle, doğa olaylarındaki “sebep” ve “illet” ilişkilerini akılcı yoldan ortaya vurabilmesiyle, “olay” ile “sonuç” arasında değerlendirme yapabilmesiyle elde edilebilen bir […]
İlhan Arsel – Kuran Elestirisi 1
Daha küçücük yaşlarımızda, henüz konuşulanları yarım yamalak anlar olduğumuz andan itibaren, “Kur’an” sözcüğü kulağımızdan eksik olmaz. İster koyu dindar, ister yarı dindar ya da ister dinle ilgisi bulunmayan bir aileden olalım, çevremizdekilerin hep bu sözcüğü kullanarak konuştuklarına tanık oluruz. Ve yaşça ilerledikçe, bu sözcük, “ilahi vahiy” niteliğine bürünmüş şekliyle, bilinçaltı yollardan kökleşerek bizi her yönümüzle […]
İlhan Aksel – Tevrat ve İncilin Eleştirisi
Akilci “düsün” insanlarinin (özellikle 17. ve 18. yüzyildan bu yana) söylediklerine göre “insan” denen yaratik, konusmaya ve derdini anlatmaya basladigi andan bu yana her türlü olumsuzluk yalanlarla baslamistir. Buna inananlar, Napolyon’un: “Tarih yalanlar serisinden ibarettir” seklindeki sözlerinde büyük bir gerçek yattigini kabul ederler. Fakat yine bu düsünürlere göre gerçek olan bir sey daha vardir ki, […]
Ilhami Soysal – Yüzellilikler
ANADOLU’daki Ulusal Kurtuluş Savaşımız boyunca, emperyalizm ve kapitalizmin maşası saldırgan dış düşmanlarla olduğu kadar, iç düşmanlar ve siyasal karşıtlarıyla da boğuşup savaşmak zorunda ıkalan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun başı Mustafa Kemal Paşa, Lozan Barış Andlaşması gereğince, bu anlaşmanın imza tarihine kadarki dönem için bir genel af ilanı zorunluluğu ile karşı karşıya kaldıklarında, uzun […]
Ilhami Soysal – Isbirlikciler
23 Nisan 1920 günü. Ankara’da Hacıbayram Camiinde yapılan dini bir törenden sonra, Taşhan karşısındaki (şimdiki Ulus Alanı) kırmızı kiremitli, birbuçuk katlı binada mebus (milletvekili) olarak toplananların sayısı sadece 115’dir. Bu 115 kişi, Türkiye’nin ilk Büyük Millet Meclisinin ilk oturumunda bulunabilenlerdir. Sonraki günlerde, haftalarda ve aylarda sayıları 380’e yükselecektir. Bu ilk TBMM üyelerinin sayıları 380’e kadar […]
Ildeniz Kurtulan, Ümit Kartoğlu – Yazıyla Çiziyle Darwin ve Evrim Kuramı
İldeniz Kurtulan – Samed Behrenginin Yasam Masalı
Ilber Ortayli – Taşıma Maliyeti
Ilber Ortayli – Osmanli Devleti’nde Kadi
Müessesenin tarihi gelişimi: Kadılık İslâm ortaçağında ortaya çıkan bir idari ve adli görevdir. Kadı’nın sosyal-idari fonksiyonları değerlendirilirken ondört asırlık İslâm tarihi içindeki evrimi gözönüne alınmadığından, bu kurumun İslâm öncesi imparatorluklardan neleri, ne ölçüde miras aldığı üzerinde de durulmamıştır. Kadılık İslâm hukuk tarihinin merkezinde yer alan bir memuriyettir. Osmanlı devletinde ise kadı, genişleyen görevleriyle son Osmanlı […]
Ilber Ortayli – Osmanli Barisi
Osmanlı barışı (Pax Ottomana) tarihteki Roma barışının (Pax Romana) son modelini, Osmanlı tarihçilerinin hassaten Batılı meslektaşlarına Osmanlı düzenine tâbi milletlerin bu idare altındaki uyumunu izah etmek için kullandıkları bir deyimdir. Muhtelif milletler (dinî gruplar) arasındaki uyum için bir tek şart vardır: Hâkim grubun (yani Türk’ün) kendi etnik kimlik ve kültürünü fazla vurgulamadan kabul ettirmeye çalışması […]
Ilber Ortaylı – II. Abdulhamit Döneminde Alman Nüfuzu
Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı imparatorluğu yavaş yavaş yeni bir bağlantıya girdi. Bu bağlantı Osmanlı denge siyasetinin herhangi bir büyük devlete karşı izlediği bir yakınlık değildi. Devlet orduda ve sivil yönetimde Alman nüfuzuna kapılarını açmıştı. Osmanlı Devletinin, ondokuzuncu yüzyıl sonlarında Avrupa güçler dengesini altüst ederek ortaya çıkan Almanya ile kurduğu ilişkiler; devletler ailesindeki herhangi iki […]