Kategori: Genel

Euripides – Yakarıcılar

Eski Yunan ve Latin metinleri, tarihin her alanına ışık tutabilen kök bilgileri içermektedir. Dönemin ozanları, tarihçileri ve düzyazı yazarları, birbiri ardına öyle mükemmel tarzlara ve ifade gücüne erişmişlerdi ki, çağlar boyu okuyanı derinden etkilemekte ve doğru düşünme gücünü pekiştirmekteler. Özellikle tragedya ve komedyalar ele alındığında, bu birbirine zıt iki türün, aynı zaman dilimleri içinde kendi […]

Eugenio Borgna – Ruhun Yalnızlığı

Bu kitapta, günlük hayatta yitirilen ve sık sık da, yanılsamalardan ve sadece görünüşlerden, kayan yıldızlardan beslenen amaç arayışlarının, dünyeviliğin yutuverdiği yalnızlığın varoluş biçimlerine, dillerine doğru yol almaktayım ve bu yolda, öncelikle, içsel yalnızlık, ruhun yalnızlığı, yaratıcı yalnızlık ile acılı yalnızlık, olumsuz yalnızlık, tecrit-yalmzhğım ayırt etmeyi arzu etmekteyim. Bunlar, yalnızlığın, birbirinden çok farklı iki resmidir; bununla […]

Eugenio Borgna – Melankoli

Melankoli (depresyon) gibi sonsuz bakış açısıyla çözümlenip incelenmiş insani ve psikolojik, metafizik ve klinik, gündelik ve edebi bir deneyim hakkında söylenecek ne kalmıştır? Bu konu hakkında farklı farklı bilişsel alanlarda bir dizi araştırma, bir dizi çalışma bulunmaktadır: Konuyla ilgili bakış açıları da, meselenin ortaya konuşundaki kavramlar ve sınıflamalar da (bukalemun misali) değişmektedir. Melankoli ve depresyon […]

Eugen Weber – Köylülerden Fransızlara

Eugen Weber (1925-2007), 20. yüzyıl tarihçiliğinin en önemli ve etkili kitaplarından biri olarak kabul edilen bu eserinde, resmi Fransız tezlerinin aksine, tek ve bölünmez bir Fransız ulusunun 1 870’den önce var olmadığını iddia eder. Fransa adlı bu toprak parçasında henüz tek bir Fransa yoktur Fransalar vardır; tek bir anavatan yoktur farklı ülkeler ve bölgeler (pays) […]

Eugen Herrigel – Zen Budizmi Yolu

Yalnızca mistik varlığın yöntemsel sebeplendirilmesi uğruna budistik mistik diğer dünyadan gö,ze çarpıarcasına ayrılır. O daLnca, içinde tekniğin bütüını san’atlarda olduğu gibi, srudece ona d�en rolü oynanui.dığı, tersine aynı· zamanda son derecede geniş bir yer tuttuğu bir san’at mertebesine yükseltmiştir; böylece hemen hemen öıncedenı yayılma a1anı kestirilemiyen bir kazanç sağlamı�tır. O, mistik pratiği sırf bir aşağı […]

Esther Vilar – Kölenin Mutluluğu

YOLDA hızla kayan limoni renkli lüks arabanın bayan sürücüsü, bir terslik olduğunu hissedip İrenlere yüklenir. Arabadan inince ön lastiğin patladığını görür. Hiç zaman kaybetmeksizin tamirata hazırlanır: yani, birini bekliyormuş gibi gelip geçen arabalara bakınır. Kadının bir sorunla karşı karşıya olduğunu göste ren bu evrensel işareti —erkek teknolojisinin çaresiz bıraktığı zayıf kadını — gören bir araba […]

Esmehan Aykol – Kelepir Ev

“İkisini de Çin mafyasına öldürteceğini,” dedi. Bir yandan da, insanların canına kıymayı düşünen bir cani değilmişçesine zarif hareketlerle tahıl kahvesinden mamul cappuccino’sunu karıştırıyordu. “Ortalıkta her işi tertemiz ve ucuza halleden bir sürü yerli mafya varken, Çin mafyası da nerden çıktı?” “Ah burda olsalar. Burda değiller ki şekerim. Çetin boşanma davası açıp New York’a döndü, anası […]

Esat Sener – Medeni Kanun

Hukukta iki sistem vardır. Biri, eylemleri asla müeyyidesiz bırakmamak, öteki ise, Kanunda müeyyidesi mevcut olmayan bir eylemden dolayı, kişi hakkında bir işlem yapmamak. Ceza Hukukunda Genel kural, suçsuz ceza olamıyacağıdır. Nitekim TCK.nun 1’inci maddesinde, ikinci sistem açıkça vurgulanmış, Kanunsuz ceza olmayacağı ilkesi kabul edilmiştir. Biz ayrıntıyı bir tarafa bırakıyor, sadece kurala işaret etmekle yetiniyoruz. Medenî […]

Esat Korkmaz – Şeyh Bedreddin

Herevi’nin, Kanı helaldir, ama malı haramdır, fetvasının ardından 18 Aralık 1416 tarihinde Serez Çarşısı’nda asılan Şeyh Bedreddin’i Unutmak Suçtur. 1400’lerinbaşında, Anadolu’da/Trakya’da/Balkanlar’da, feodal bir devletin egemenliği altındaki coğrafyada, temel üretim zemininde, yani toprak-otlak üzerinde belirleyici üretici güçler, yani köylüler-çobanlar-zanaatkârlar Şeyh Bedreddin’in önderliğinde isyan ettiler. İsaMusa-Muhammet şeriatına, bu şeriatı ideoloji edinen ve yerleşik yaşamı güden devlete/ devletin […]

Esat Korkmaz – Kızılbaş Ütopya – Rıza Şehri

Bâtıni hareketlere gelinceye değin akılcı felsefenin konusu, metafizik ve doğa bilimleri idi: Bâtıni hareketlerle birlikte felsefe, toplum ve toplum sorunlarıyla ilgilenmeye başladı. Bu anlayış üzerine bir toplum felsefesi yapılanıp biçimlendi. Alevilik-Bektaşiliğin özgünlüğü, söylencelerinin bolluğunda değil, organik ve toplumsal doğalarındadır: Bu bağlamda her Alevi-Bektaşi, sözcüğün gerçek anlamıyla inançlıdır; inanç, tüm doğasal süreçlere, tüm bireysel ve toplumsal […]

Esat Korkmaz – İmam Cafer Buyruğu

Alevi inançlarının, bu kapsamda törenlerin, törenlerde izlenecek yolun, yöntemin açıklandığı erkannamelerin en eskisi Cafer üs Sadık tarafından yazıldığı kabul edilen Buyruk’tur. Aleviler, Bısati tarafından yazılan Menakıb ül-Esrar Behçet ül-Ahrar [XVl.yy] adlı yapıta Büyük Buyruk; Erdebilli Safiyettin İshak’a oğlu Sadrettin’in yönelttiği soruları ve yanıtları içeren yapıta da [XVll.yy] Küçük Buyruk adını verirler. İmam Cafer sadık tarafından […]

Esat Korkmaz – Dar’ın Pirleri

Bir karşıtlık içinde olduğumuzun bilincindeyiz: Bir yanda, Aleviliğe yönelik öç güden içgüdü var; diğer yanda ise ikide birde kabından boşanan bu öç güden içgüdünün Alevilere yönelik kıyımı. Bu iki karşıtlığın tam da karşı olduğu yerde, toplumsal mücadeleler içinde kazanılmış, laiklik ve demokrasinin güvencesi, insanlığa kesin kurtuluş getirecek olan düşün taşıyıcısı Alevi toplu refleksi var. Bu […]

Esat Korkmaz – Dâr’dan İndirme Erkânı

Alevilik-Bektaşilik, kan bedeli ödenerek oluşturulmuş bir bilinçtir-inançtır. Bu bilincininancın örgütlenmesi anlamında bir bilgelik öğretisidir; dinsel felsefeninin sınırlarının aşılmasıyla kazanılan felsefi bir dindir. Yasaklı bir kültür olduğu için de yaralı bir bilince sahiptir; ötekinden daha kötü bir öteki. Tam da bu nedenle azap çekmek çile çekmek anlamında bir eğitim yöntemidir. Ruh-beden bütünleşmesinin içe-dışa vurumu olarak algılanan […]

Erwin Schrodinger – Yaşam Nedir

Bilim adamının kimi konuların bilgisine, kaynağından, baştan sona ve tamamıyla sahip olduğu ve bu nedenle, ustası olmadığı bir konuda çoğunlukla yazmamasının beklendiği sanılmıştır. Bu bir noblesse oblige (soyluluk borcu) sorunu kabul edilmiştir. Bugünkü amaç için soyluluktan vazgeçmek ve eğer varsa, minnet borcundan kurtulmuş olmak istiyorum. Mazeretim şunlar: Kavranan tüm bilgiyi birleştirme şiddetli arzusunu atalarımızdan kalıt […]