Kategori: Genel

Michael Cox – Çizer Ne Çizer

Hiç öğretmeninizin kravatındaki acayip ve rengarenk şekillere bakıp kendi kendinize sordunuz mu? Acaba bunlar ünlü ressam Jackson Pollock’ın tablolarını andıran sanatsal bir tasarım mı? Yoksa öğretmenim üzerine yemek mi dökmüı? Sanat ne inanılmaz şey değil mi? Bazen kafa karıştırıcı, sinir bozucu, bazen şaşırtıcı, ürkütücü ve … Evet… Bazen son derecede acayip olabilir! Kimi zaman da […]

Michael Cordy – Lucifer

Anestezi etkisini gösterirken sekiz yaşındaki çocuğun üzerindeki parlak, yuvarlak lamba karardı. Ameliyat masasındaki küçük kız yanındaki ele uzandı. £1 onunkini sıktı, o da karşılık verdi; sinsice yarılarına sokulan karanlığın onları sonsuza dek ayıracağı korkusuyla var gücûylc sıkıyordu eli. Pek çok çocuk gibi o da içgüdüsel olarak karanlıktan korkuyordu; ışığın evreni ikiye ayırdığına dair temel bir […]

Michael Connelly – Unutulan Sesler

Aradıkları arabaydı. Plakası yoktu ama Harry Bosch o olduğunu biliyordu. Bordo boyası güneşten uzun zaman önce solmuş, 1987 model bir Honda Accord’du. ’92’de tamponuna yapıştırılmış olan yeşil Clinton çıkartması bile solmuştu. Ucuz mürekkep kullanılmış olan çıkartmanın uzun ömürlü olması amaçlanmamıştı zaten. Seçimlerin uzak ihtimal olduğu zamanlardandı. Araba, o kadar dar bir garaja park edilmişti ki […]

Michael Connelly – Kan Bagi

Son düşüncesi Raymond oldu. Onu az sonra görecekti. Raymond uyanacak ve her zamanki gibi sıcacık, kucaklayacaktı. Tezgâhın ardındaki Bay Kang’la birbirlerine gülümsediler. Kang ona her gece gülümserdi, ama kadının aslında Raymond’ı düşündüğünü ve ona gülümsediğini bilmezdi. Kapıdaki çanın sesi kafasındakileri dağıtamadı. Elinde Bay Kang’a uzattığı iki dolar vardı. Ama Kang onları alamadı. Çünkü gözlerini aniden […]

Michael Connelly – Faili Mechul

Bir iki-altı çağrısı, Los Angeles Polis Teşkilatı uygulaması ve protokolünde kurşun geçirmez yeleğin gerisinde en büyük korkuyu uyandıran ve en acil karşılığı gerektiren çağrıdır. Zira genellikle bir kariyerin akıbeti bu çağrıya bağlıdır. Çağrı, “en kısa sürede karşılık verin” anlamındaki telsiz kodu olan Kod 2 ve Parker Merkezi’nin, polis şefinin teşkilatı yönettiği altıncı katını belirten altı […]

Michael Brown – Varoluş Süreci

Bu insan varlığı bir misafir evidir. Her sabah yeni bir varandır. Neşe, hüzün, hassislik sanki beklenmedik bir misafir gibi gelen anlık farkındalıklardır. Hepsini buyur edin ve katılın: Evinizi şiddetli bir şekilde kasıp kavuran, eşyalarını boşaltan bir üzüntü kalabalığı olsa bile her misafire saygıyla davranın. Sizi yeni bir haz için temizliyor olabilir. ÖNSÖZ I 15 Mevlana […]

Mevlana Celaleddin Rumi – Mesnevi

Daha önce değişik formatlarda bastığımız Tahirü’l-Mevlevî’nin Mesnevî çevirisinin yeni baskısını yepyeni bir yüzle Mesnevî dostları ile buluşturduğumuz için büyük bir mutluluk içindeyiz. Yenikapı Mevlevîhanesi’nin son Mesnevîhanı Tahirü’l-Mevlevî’nin hayatının büyük bir bölümünü adadığı Mesnevî derslerinden meydana gelen, daha önce Mesnevî Şerhi olarak yayınlanan kıymetli eserinden imbikle süzerek hazırladığımız elinizdeki Mesnevî tercümesini yayınlarken tek gayemiz okuyucuyu Mesnevî […]

Mevlana – Fihi Ma-Fih

“Bilginlerin kötüsü, beyleri ziyaret eden bilgindir; beylerin hayırlısı da bilginleri ziyaret eden bey. Ne güzel beydir yoksulun kapısındaki bey; ne kötü yoksuldur beyin kapısındaki yoksul.” Halk, bu sözün dış anlamını almıştır. Onlarca bilgin kişinin, bilginlerin kötülerinden olmaması için beylerin tapısına gitmemesi gerektir. Halbuki sözün anlamı, onların sandıkları gibi değildir. Asıl anlamı şudur: Bilginlerin kötüsü, beylerden […]

Metin Solmaz – Turkiye’de Pop Muzik

Bir toplumun pop müziği, o toplumun genel özellikleri hakkında epey fikir verir. Herhangi bir ülkenin sadece kaset satış rakamları, kayıtları ve şarkı sözlerinden yola çıkarak çok ciddi ve kapsamlı sosyolojik çözümlemeler yapılabilir. Türkiye’de ise konunun detaylı bir biçimde incelenmesi bir yana adı bile çok yeni kondu. Pop kelimesi, bir müzik terimi olarak şu malûm “infilak” […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları 4

SON BİRKAÇ AYDAN beri, sürekli, Bediüzzaman’ın ‘Eski Said’ olarak hayatı hatırıma geliyor. Muhakemat ve Münazarat sayfaları arasında dolaşıyor zihnim. Âlem-i İslâm’a dair, ona o gün feryad ettiren meselelerin önemli kısmının hâlâ ortada duruşundan mıdır, yoksa ruhumun bu meselelerin önemli kısmının hâlâ daha ortada olmasından dolayı muazzeb oluşundan mıdır bilmem, yıllar yılı ‘Yeni Said’le yargıladığım ‘Eski […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları – Gölgeler ve Işıklar

ELİ KALEM TUTAN İNSANLARI bekleyen bir tehlike vardır: dünyasının yazdıklarıyla birebir örtüşüyor gibi görülmesi. Oysa, insan çoğunlukla dünyasına gelen güzellikleri yazar. Yine dünyasına gelen kötü haller ise, gizli kalır; öyle kalması da gerekir. Bu kez, insanın iç dünyasını, yazmaya devam etmesine mani olan bir halet-i ruhiye kuşatır. Olduğu hal ile yazılarında göründüğü hal arasındaki çelişkiler, […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları – Büyük Buluşmalar

DÖRT YIL ÖNCE Risale Okumaları’nın birinci kitabını hazırlarken zihnimizi en ziyade meşgul eden hususlardan biri, Risale-i Nur’un kendisi ile ondan istifade biçimi arasındaki ciddi uçurumdu. Ortada, havada bin küsur kilometre hız yapmaya muktedir bir uçağı yüz kilometre hızla yer taşımacılığında kullanmak gibi, yahut kanser gibi bir illete deva sunan bir ilacı başağrısını gidermek için istimal […]

Metin Karabasoglu – Peygamberin Bir Gunu

NE İNSAN SIRADANDIR, ne de içinde yaşadığı kâinat adlı o büyük âlem. Her akıl sahibi, hem içinde yaşadığı kâinatın her işinde ve her oluşunda bir amaç gözetildiğinin farkındadır, hem de kâinat içinde kendi biricikliğinin. Sönmemiş her akıl, akıp giden şu âlemin içinde bir amaç ve anlam arar ve bütün bu olup biteni, bütün bu gelip […]

Metin Goz – Supurge – Kadın Destanı

ben bu deli denizi yürüdüm pişirdik bütün fırınların isli ve terli ekmeğini dağınık bakışlardan yara almış kuşlara dağımk seyyar satıcıların yamacında yeşil sonra taşlar geçip gitti usulca ağrılardan konfetiler eşliğinde sonra sayılara taktım kafayı üçe yediye kırka ben bütün kara kafalılara baktım çünkü gazeteler öldürüyordu uzayamamış genleşememiş kahvaltı sofralarından acı sular dökülüyordu kalbimin bütün sessiz […]

Metin Aydoğan – Bitmeyen Oyun

İnsanlık yeni bir yüzyıla giriyor. Yaşamın sürekli akışı içinde, yüzer yıllık zaman dilimleri elbette herşeyi ifade etmiyor. 21. yüzyıl belki on yıl önce başladı ya da yirmi yıl daha sürecek. Önemli olan zaman birimleri değil, süreçler ve etkileri. Köleci toplum bin, feodal toplum sekiz yüz yıl sürdü. Bu dönemlerde bir değil birkaç yüzyıl önemli bir […]