PERSONVİLLE’E ‘Zehirşehri’ denildiğini ilk defa Butte’da, Hickey Dewey adında, kırmızı saçlı bir sarhoştan duymuştum. O zaman bunun anlamını kavrayamamıştım. Sonradan bu adı başkalarından da duydum fakat üstünde durmadım. Birkaç yıl sonra Zehirşehri’ne gittim ve her şeyi öğrendim. İstasyondan Herald gazetesine telefon açtım ve Donald Willsson’u istedim. Kendisine, Personville şehrine gelmiş olduğumu bildirdim. “Bu akşam onda […]
Kategori: Fantastik
Jules Verne – Wilhelm Storitz’in Sırrı
…Mümkün olan en kısa zamanda gel sevgili Henry. Seni büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. Burası çok güzel bir ülke, ayrıca bir mühendis, Aşağı Macaristan’ın bu sanayi bölgesinde ilginç çok şey bulacaktır. Yolculuğundan pişman olmayacaksın. Sevgilerimle. Marc Vidal. Bu yolculuktan pişman değilim ama anlatmaya da hakkım var mı bilmiyorum? Hakkında hiç konuşulmasa daha iyi olur denen şu […]
Jules Verne – Ne Altı Var Ne Üstü
“NORTH POLAR PRACTICAL ASSOCIATION ” İKİ DÜNYANIN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BİR BİLDİRİ YAYIMLIYOR “Demek oluyor ki Bay Maston, bir kadının matematikte ya da deneysel bilimlerde asla başarılı olamayacağını, ileri sürüyorsunuz!” “Üzülerek Bayan Scorbitt, ama buna mecburum,” diye yanıtladı J.-T. Maston. “Özellikle Rusya’da birkaç değerli matematikçi olduğunu kabul ediyorum. Ancak beyin yapısı dikkate alındığında, bir kadının […]
Jules Verne – Edom, Frrit-Flakk, Humbug – Fantastik Öyküler
Zartog Sofr-Ai-S -yani Doktor Sofr- soyunun yüz birinci kuşağının üçüncü erkek temsilcisi, HarsIten-Schu’nun, bir başka deyişle Dört-Deniz-İmparatorluğu’nun başkenti Basidra’nın ana caddesinde ağır adımlarla yürüyordu. Gerçekten de Dört Deniz: Okuyucunun bildiği ölçülerle belirtmek gerekirse, uç noktaları dört derece doğu ve altmış iki derece batı boylamıyla, elli dört derece kuzey ve elli beş derece güney enleminde yer […]
Jules Verne – Doktor Ox’un Deneyi
Eksiksiz bir dünya kataloğu: Dünyanın girintileri, aranan her tür oyuğu, dipsiz kuyu ve uçurumu, karmaşık koridorları ve labirentleri, sulu oyukları, dereleri, yeraltı denizlerini ve fırtınalarını, elektrik, manyetik ve tektonik ateşleri barındırır Jules Verne kitapları: Dünya değil de yerküredir söz konusu olan, bilindik ve bilinmedik birçok mikro-dünyaları içeren bu yerkürede yapılan destansı yolculukların eğlenceli ama esasta […]
Jules Verne – Denizler Altında 20 Bin Fersah
1860’ların başlarında, dünya sularında hiç kimsenin anlam veremediği ve devlet makamlarının açıklayamadığı birtakım olaylar yaşanmaya başlamıştı. Bu olaylar denizciler kadar, Amerika ve bütün Avrupa’yı da etkisi altına almıştı. Denizciler bir süredir balina kadar heybetli, üzerinden ışıklar saçan ve oldukça hızlı hareket edebilen bir varlıkla karşılaşıyordu. Bütün denizciler ağız birliği etmişçesine aynı şeyleri anlatıyordu. Görülen varlık […]
Jules Verne – Çin’de Bir Çinli’nin Başına Gelenler
Mermer arkalıklı iskemlesinin koluna dirseğini yaslamış olan davetlilerden biri, şekerli nilüfer kökünü kemirerek, “Kabul etmeli ki hayatın güzel tarafı var!” diye bağırdı. Bir köpekbalığının nefis etli kanat ucunun kılçığı az kalsın boğazını tıkayacak olan bir başkası, boğuk boğuk öksürerek, “Kötü tarafı da var!” dedi. Daha yaşlı olanı, burnunun taşımak zorunda kaldığı kocaman gözlüklü biri, “Filozof […]
Jules Verne – Begümün 500 Milyonu
“Şu İngiliz gazeteleri gerçekten iyi hazırlanmış!” dedi doktor kendi kendine, büyük deri koltuğun içine gömülürken. Doktor Sarrasin bütün hayatını, dalgın dalgın kendisiyle konuşarak geçirmişti. Elli yaşında, ince hatları olan, çelik gözlüğünün arkasında gözleri parlayan, hem ciddi hem sevimli görünen biriydi, ilk bakışta “işte iyi bir insan” dedirten adamlardandı. Sabahın bu saatinde, kılık kıyafetini görecek kimse […]
Joseph Delaney – Wardstone Günlükleri #1 – Hayaletin Çırağı
Hayalet geldiğinde hava çoktan kararmaya başlamıştı. O kadar uzun ve yorucu bir gün olmuştu ki akşam yemeğine oturmak için sabırsızlanıyordum. “Onun yedinci çocuk olduğuna emin misin?” diye sordu. Tepemden bana bakarken başını kuşkuyla sallıyordu. Babam onaylayarak başını salladı. “Sen de yedinci oğlansın, değil mi?” Babam tekrar başım sallarken huzursuzca ayağını yere vurmaya başladı. Pantolonuma kahverengi […]
Joseph Delaney – Hayaletin Laneti
İlk çığlığı duyduğumda, arkamı dönüp ellerimle kulaklarımı kapayarak başım acıyana kadar bastırdım. O an, yardım etmek için hiçbir şey yapamazdım. Ama hâlâ duyabiliyordum, acı çeken bir rahibin sesiydi bu ve yavaş yavaş yitip gidene dek, uzun bir süre devam etti. Ben de karanlık ahırda titrerken çatıyı döven yağmur damlalarını dinleyerek cesaretimi toplamaya çalıştım. Kötü bir […]
John Flanagan – Gölgelerin Efendisi 1
Will: Araluen Krallığı’ndaki Redmont Eyaleti’nde, Baron Arald’ın koruması altında büyüyen ufak tefek, çelimsiz bir yetim olan Will, yetimhanede şövalyelik hayalleri kurarken, kendini Orman Muhafızı Halt’ın çırağı olarak bulur. Halt: Gelmiş geçmiş en iyi Orman Muhafızlarından biri olan Halt, gölge gibi sessizce hareket edebilir, yayı ve oku kusursuz kullanır. Halt, yıllar önce Morgarath’ın ordusunun yenilmesinde de […]
Joan D. Vinge – Amber Gözler
DİLENCİ KADIN gecenin sessiz sokaklarından Lord Chwi-ul’un kent evinin arka kapısına doğru ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Durakladı, başını kaldırıp yumuşak bir ışıkla parlayan kulelere baktı. Sonra pençesiyle bekçinin koluna dokundu. “Size bir şey söyleyeceğim, efendi…” “Dokunma bana, kocakarı!” Muhafız tiksintiyle mızrağını kaldırdı. Çevik bir ayak paçavraların arasından fırlayıp adama çelme taktı. Muhafız bir anda kendini eriyik […]
Jeff Grubb – Warcraft 3 – Son Bekçi
akşam iki aydan iri olanı önce yükselmişti ve berrak, yıldızlarla bezeli bir gökyüzünde dolgun ve gümüşi beyaz bir renkte parlamaktaydı. Titrek bir ışık yayarı ayın altındaki Kızılsırt Dağları’nın dorukları gökyüzüne uzanmaktaydı. Gündüz, güneşin bordo ve pas renklerini ortaya çıkardığı yüce granit doruklar, ay ışığında sadece uzun boylu ve mağrur birer hayalet halini almıştı. Batıda, ulu […]
Clive Staples Lewis – Narnia Günlükleri – 3 – At ve Çocuk
Bu hikâye, altın çağlarda Yüce Kral Peter Narnia’yı yönetirken, erkek ve kız kardeşleri kral ve kraliçeyken, Calormen, Narnia ve aradaki topraklarda geçmiş bir hikâyedir. O günlerde Calormen’in epeyce güneyinde, deniz kıyısındaki küçük bir koyda, Arsheesh adında fakir bir balıkçı ve ona baba diyen bir çocuk yaşıyordu. Çocuğun adı Shasta idi. Arsheesh genellikle sabahları kayığıyla balığa […]
Clive Staples Lewis – Narnia Günlükleri – 2 – Aslan, Cadı ve Dolap
Bir zamanlar, isimleri Peter, Susan, Edmund ve Lucy olan dört çocuk vardı. Bu hikâye, savaş sırasında hava saldırıları yüzünden Londra’dan uzağa gönderildiklerinde, onların başına gelen bir şey hakkındadır. Çocuklar, kırsal bir bölgede en yakın tren istasyonundan on beş kilometre ve en yakın postaneden üç kilometre uzakta olan yaşlı bir profesörün evine gönderilmişlerdi. Profesör evli değildi […]
Clive Staples Lewis – Narnia Günlükleri – 1 – Büyücünün Yeğeni
Bu, uzun zaman önce, dedenizin çocukluğunda olmuş bir şeyin hikâyesidir. Çok önemli bir hikâyedir, çünkü kendi dünyamızla Narnia ülkesi arasındaki gidiş gelişlerin nasıl başladığını anlatır. O günlerde, Sherlock Holmes hâlâ Baker Street’te yaşıyordu ve Bastables hâlâ Lewisham yolunda define arıyordu. O günlerde eğer çocuksanız, her gün o sert ve kolalı yakayı takmak zorundaydınız ve okullar […]