UCU ALEVLİ BİR OK DUVARA SAPLANDI. Yangın. Toplantı evinin eski ve kupkuru ahşaplan bir anda tutuştu. Ciğerlerimi tırmalayan, nefesimi kesen, karanlık, yağlı bir duman bütün odayı kapladı. Yeni arkadaşlarım silahlarına sanlıp canlan pahasına savaşmaya girişmeden önce dehşet çığlıklan attılar. Hepsi benim yüzümden… Oklar art arda havayı delip geçiyor, alevleri iyice körüklüyordu. Küllerin neden olduğu pusun […]
Kategori: Fantastik
Christopher Paolini – Miras Döngüsü #4 Miras
İlkin ejderhalar vardır: Gururlu, korkunç ve özgür. Pulları mücevherler gibi parlar. Onlara bakan mahvolur, çünkü o muhteşem güzellikleri yıkıcıdır. Sayısız yüzyıllar boyu Alagaesia denen kıtada yalnız yaşarlar. Sonra tanrı Helzvog, Hadarac Çölü’nün kumlarından tıknaz ama güçlü Cüceleri yaratır. Bu iki ırk pek çok savaş yapar. Sonra gümüşümsü denizin ötelerinden Alagaesia’ya gemilerle Elfler gelir. Onlar da […]
Christopher Paolini – Miras Döngüsü #3 Brisingr
On beş yaşındaki çiftçi Eragon, Spine diye bilinen dağlarda önünde beliren mavi taşı görünce çok şaşırır. Eragon taşı dayısı Garrow ve kuzeni Roran’la birlikte yaşadığı çiftliğe götürür. Eragon’u Garrow ve merhum karısı Marian büyütmüştür. Babası hakkında hiçbir şey bilinmemektedir; Garrow’un kız kardeşi olan annesi Selena ise, Eragon’un doğumundan beri görülmemiştir. Daha sonra taş kırılır ve […]
Christopher Paolini – Miras Döngüsü #2 Eldest
On beş yaşındaki çiftçi Eragon, Spine diye bilinen dağlarda önünde beliren mavi taşı görünce çok şaşırır. Eragon taşı dayısı Garrow ve kuzeni Roran’la birlikte yaşadığı çiftliğe götürür. Eragon’u Garrow ve merhum karısı Marian büyütmüştür. Babası hakkında hiçbir şey bilinmemektedir; Garrow’un kız kardeşi olan annesi Selena ise, Eragon’un doğumundan beri görülmemiştir. Daha sonra taş kırılır ve […]
Christopher Paolini – Miras Döngüsü #1 Eragon
Dünyayı değiştirecek kokuyu taşıyan rüzgâr, gece uğuldayarak esiyordu. Uzun boylu bir Shade başını kaldırıp havayı kokladı. Kırmızı saçları ve kestane rengi gözleri dışında insana benziyordu. Şaşkınlıkla gözlerini kırptı. Mesaj doğruydu: buradaydılar. Yoksa bu bir tuzak mıydı? Olasılıkları tartıp buz gibi bir sesle, “Dağılın; ağaçların ve çalıların arkasına saklanın. Gelen her kimse durdurun… ya da ölün,” […]
Christie Golden – Warcraft 2 – Büyük Şef
Gul’dan çağırdığında geldi ruhlarını karanlığa bilerek, hatta hevesle satmış olanlar. Tıpkı Gul’dan gibi, onlar da bir zamanlar büyük, ruhani varlıklardı. Bir zamanlar doğayı ve orkların onun içindeki yerini incelemişler; kırlardaki ve ormanlardaki hayvanlardan, gökyüzündeki kuşlardan, nehirlerdeki ve okyanuslardaki balıklardan bilgi edinmişlerdi. Ve bu döngünün bir parçası olmuşlardı: ne daha fazlası, ne daha azı… Ama artık […]
China Mieville – Şehir ve Şehir
NE SOKAĞI, ne de mahalleyi görebiliyordum. Etrafımız toprak rengi binalarla çevriliydi. Mahalleli uyanır uyanmaz üstüne ne bulursa geçirmiş, saçlar başlar darmadağın, ellerinde kahveleriyle pencerelerden sarkmış, bir yandan kahvaltılarını ederken, bir yandan da bizi seyrediyorlardı. Binaların ortasında kalan bu alan kim bilir ne amaçla açılmıştı. Maketten bir arazi gibiydi. Belki de burayı ağaçlandırıp bir de yapay […]
Charles Dickens – Bir Noel Şarkısı
Her şeyden önce, Marley bir ölüydü. Bu konuda en ufak bir şüphe bile yoktu. Ölüm kayıtlarında rahip, cenaze memuru, levazımatçı ve yas tutanların en önde geleninin imzası vardı: Scrooge imzalamıştı. Scrooge adı da, altına imza atma lütfunda bulunduğu herhangi bir belgenin değerini artırırdı. Yani bizim Marley, bir kapı çivisi ne kadar ölüyse o kadar ölüydü. […]
Viktor Pelevin – Omon Ra
Yeryüzünün en sınır tanımaz ve yaratıcı romancılarından Pelevin bu kez uzaya el atıyor. Sovyet Uzay Programı üzerine acımasız bir hiciv ve tek hayali kozmonot olup uzaya çıkmak olan Omon’un kara mizahla yüklü öyküsü. Fantastik yazının eşsiz örnekleriyle tüm dünyada büyük ilgi uyandıran Viktor Pelevin, saçmalığı estetik sınırlarına vardıran ve eleştirmenlerin Gogol ve Bulgakov’un eserleriyle kıyasladığı […]
Cengiz Aytmatov – Beyaz Gemi
O NUN iki masalı vardı. Biri kendisinindi ve başka kimse bilmezdi. Ötekini ise dedesi anlatmıştı ona. Sonra ikisi de yok olup gitti. Şimdi biz bunlardan söz edeceğiz. O yıl yedi yaşını doldurmuş, sekizine basıyordu. Ona önce bir çanta aldılar. Kulpunun altında parlak madenden yaylı bir kilidi bulunan, siyah deri taklidi bir çanta. Ivır-zıvır şeyleri koymak […]
Veronica Roth – Uyumsuz #3 – Yandaş
BİLGELİK MERKEZİ’NDEKİ HÜCREMİZDE HIZLI ADI MLARLA volta atarken, kulaklarımda onun sözleri yankılanıyor: Benim adım Edith Prior. Ve bu adı unutmaktan mutlu olmak için birçok nedenim var. “Yani onu daha önce hiç görmemiş miydin? Resmini bile mi?” diyor Christina. Uzattığı yaralı bacağı bir yastığın üzerinde duruyor. Umutsuz bir girişimle Edith Prior’un videosunu şehrimize göstermek isterken vuruldu. […]
Veronica Roth – Uyumsuz #2 – Kuralsız
ONUN İSMİNİ SAYIKLAYARAK UYANIYORUM. Will. Gözlerimi açmadan önce, onun kaldırıma yığılışını tekrar seyrediyorum. Ölüyor. Ben öldürüyorum. Tobias önümde diz çöküyor, elini sol omzuma koyuyor. Tren vagonları demir raylar üzerinde takırdarken Marcus, Peter ve Caleb eşikte duruyor. Derin bir nefes çekip çektiğim nefesi içimde tutuyorum ve göğsümde biriken basıncın en azından bir kısmını bu nefesin rahatlatacağını […]
Veronica Roth – Uyumsuz #1 – Uyumsuz
EVİMİZDE SADECE BİR ayna var. Üst kattaki koridorda, kayan bir panelin arkasında duruyor. Topluluğumuz, her üçüncü ayın ikinci gününde, yani annemin saçlarımı kestiği zaman aynanın karşısına geçmemize izin veriyor. Taburede oturuyorum, annem elinde makasla arkamda saçlarımı kısaltıyor. Annem kestikçe saçlarım sarı lüleler halinde yere düşüyor. İşi bittiğinde saçlarımı yüzümden çekiyor ve ensemde toplayarak bir topuz […]
Üstün Kırdar – Fi
Pırıl pırıl, cam gıbı bır Sıbırya sogugu vardı. Dokunulsa bın parça olacakmıs gıbı ıncecık, buzdan bır fanusla kaplıydı sankı Turanıa’nın gögü; mavı, açık-uçuk-soguk bır mavıydı batısı ve doguda ıse -ögle zamanı olmasına karsın- uzun kıs gecesının lacıverdı belırmeye baslamıstı bıle. Novoturolsk’un, trafıge kapalı, en büyük ve en kalabalık caddesıne açılan ufak sokagın dıbındekı “KAF EPECTOPAH”lardan […]
Ursula K. Le Guin – Yerdeniz
Başını, fırtına yüklü Kuzey Doğu Denizi’nden bir mil kadar yükseğe kaldıran tek bir dağdan oluşmuş Gont Adası, büyücüleriyle ünlüdür. Gont’un yüksek vadilerindeki kasabalarından, derin ve karanlık koylarındaki liman şehirlerinden, Adalar Diyarı’nın hükümdarlarına şehirlerde büyücü olarak hizmet eden veya Yerdeniz’de adadan adaya büyüler yaparak dolaşan birçok Gontlu çıkmıştır. Bazılarının anlattığına göre bunların en büyüğü, en azından […]
Ursula K. Le Guin – Yaban Kızlar
Bela ten Belen beş arkadaşıyla yağmaya çıkmıştı. Kent yakınında yıllardır göçer kampına rastlanmamıştı. Fakat Doğu Tarlaları’ndaki hasatçılar Günebakan Tepeleri’nin ardından yükselen dumanlar gördüklerini bildirmişlerdi ve altı genç, kaç kamp kurulduğuna bakmaya gideceklerini duyurmuşlardı. Yanlarına geçmişte de göçer kabilelerine yapılan baskınlara kılavuzluk etmiş Bidh Handa’yı rehber almışlardı. Bidh ile kız kardeşi Nata çocukluklarında bir göçer köyünden […]