Brandon Sanderson – Son Imparatorluk

Ben kendimi prensip sahibi bir adam olarak kabul ediyorum. Ama hangi adam etmez ki? Caniler bile, fark ettim ki, davranışlarını bir şekilde “ahlaki” olarak kabul ediyor. Belki başka bir kişi, benim hayatımı okuduğu zaman, beni dindar bir despot olarak adlandırırdı. Bana kendini beğenmiş diyebilirdi. O adamın görüşünü benim kendi görüşümden daha az geçerli yapacak olan […]

Brandon Bays – Yolculuk

Bu kitap özgürlükle ilgili. Her zaman hayalini kurduğunuz hayatı yaratmanın özgürlüğü. Hepimizin, bir şekilde bizi tuzağa düşürdüğünü veya kısıtladığını hissettiğimiz meseleleri vardır; bunlar öfke, depresyon, endişe veya korku olabilir. Bu, hayatta yaşanacak daha birçok şey olması gerektiğini hissetmek kadar basit bir şey de olabilir, kendini tam bir başarısızlık örneği gibi hissetmek kadar boğucu da olabilir. […]

Boris Pasternak – O Günler

1920 yılında yazdığım, bir otobiyografi denemesi olan Gezi Belgesi adlı kitabımda, beni ben eden ko�ulları incelemi�tim. Yazık ki kitap, o yılların genel bir yanılgısı olan a�ırı bir biçemciliğe boğuldu gitti. Bu �imdiki denemede, eskiden yazdıklarımı yinelemernek için elimden geleni yapacağım, ama bir takımını gene de aniatacağım sanıyorum. 2 29 Ocak 1890’da Moskova’da Orujeyni’deki Tanrıbilim’Yüksek Okulu’nun […]

Çağlar Sunay – 50 Soruda Evren

Siz de yaşamışsınızdır: Doğanın enginliğiyle karşılaştığımız nadir anlarda yoğun kimi duygular, düşünceler doluşur içimize. Şehir ışıklarından uzakta, aysız bir gecede başımızı göğe kaldırdığımızda örneğin. Derin karanlığın içinde irili ufaklı, uzaklı yakınlı yıldızlar, bulutsu alanlar… Görkemli büyüklüğüyle büyüleyen ve kendimizi minicik hissettiren bir evren. Ama bununla çelişen başka bir duygumuz daha vardır: Bu muazzam bütünün bir […]

Bora Abdo – Bizi Caganoz Diye Biri Oldurdu

Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Nereden buldun e-posta adresimi bilmiyorum, ama çok merak ediyorum. Merhaba. Aramızdaki topallığın anlatılması gerektiği fikrine ben de katılıyorum. Bir öykümüz olsun, demişsin, katılıyorum. Fikrini beğendim. Duymadığın, tuhaf birçok şey de oldu ama. Nasıl, cümlemin sonu sıcak bir hitabı bekliyor değil mi? Duymadığın, tuhaf birçok şey de oldu ama hayatım diyebilsem […]

Bonnie Henry – Su ve Sabun

MUAYENE ODASINDAN İÇERİ girdiğinde doktor çizelgeyi hızlı bir şekilde tarıyordu. Yoğun bir gündü ve hasta onun programı içine sıkıştırılmıştı. Kucağında ağlayan bebek olan yeni anne olmuş bir kadın rahatsız ve yorgun görünüyordu. Geceleyin aniden ateşi çıkan bebek açık bir şekilde asabiydi ve kötü görünüyordu. Annesi ateşini düşürmek için bazı ilaçlar denemişti fakat bu durumda çocuğun […]

Boileau Narcelac – Karsıdaki Ev

Klod tam bir saattir televizyon izliyordu. Birden Filip’ e döndü. – Biliyor musun Filu, televizyon sanki dünyaya dürbünle bakıyormuşsun gibi. Her şey çok daha yakın! Filip makine gibi cevap verdi: – Evet, ufaklık. Pencerenin önünde, örtüye sarılmış, babasının dürbünüyle köyü gözlüyordu. Bu, iki gün önce bahçedeki kuyuya düşüp de bronşite yakalandığından beri en sevdiği oyundu. […]

Bodo Kirchhoff – Kum Adam

İlk cinayet, bir tek hareketin, kurbanı damdan aşağı iten darbenin dünyayı paramparça ettiği andır. Zihni boşalan bir başı çevreleyen kanlı saçlardır, hayvana dönüşmeyen, hayvan bile olamadan bir uçuruma yuvarlanan katildir. *** Oldukça rahat bir yaşam sürmemi sağlayan bir işim vardı, Goethe’nin doğduğu kentte radyo spikerliği yapıyordum. Çok iyi döşenmiş bir evim bile vardı; güneye bakan […]

Bobby Henderson – Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı

Bilim krizde olan bir konu. Bilim kumrularının yıllardır örtülerin altında saklamaya çalıştığı küçük, kirli bir sır var: Pek çok ispatlanmamış teori sanki sabit gerçeklermiş gibi insanlara öğretiliyor. Ama bir avuç derin düşünürün kahramanca çabalarına minnettarız ki, bugün nihayet tüm ülke boyunca gerçeklik rüzgârları esiyor. Evrim teorisini düşünün. Akıllı Tasarım taraftarları, kendi alternatif teorilerinin de Evrim […]

Blasco Ibanez – Kan Ve Kum

Vicente Blasco Ibanez (visente blasko ivanyes) 1867’de Valencia’da doğdu. Oldukça varlıklı bir ailenin oğluydu. 8 Küçük yaştan edebiyata, sanata heves sarmış, okuduğu kitaplar yoluyla kafası çağın yeni düşüncelerine açılmıştı. Bu arada, ailesinin tutucu çevresi onu sıkıyor, kişiliğini daha özgür bir çevrede arıyordu. Ortaokulu bitirdikten sonra, evinden uzaklaşıp, ekmeğini kendi kazanmak yolunu tuttu. Đlk önce, günün […]

Çağlar Simsoy – Ya Ata Bin Ya Karıncaya

Odžğlen güneşi, Konuşması Yadırganmayan Hayvanlar Ormanı’nı cayır cayır yakmaktaydı. Odžyle bir sıcak vardı ki pınarın suyu bile terliyordu. Ağaçlar serinlemek için yapraklarını yelpaze gibi kullanıyor, çoğu hayvansa buldukları gölgeliklerde miskince uyukluyordu. O saatlerde orman, yaz sıcağını yüze çarpan rüzgârın boğucu minimal müziği dışında, genellikle sessizdi. Ne anlatmaya çalıştıkları türdeşleri tarafından bile anlaşılmayan ahmak kuşlar bile […]

Çağlar Simsoy – Hiç

Sıvasız Kuşlar sen bir duvarın çatlağı ben bir duvarın kavuşmamız için deprem lazım Yıldız sönen yıldız isen görmemelerine şaşırma söylediklerine bakma yıldız kaymaz çöker içinden daha içeri Üçlükler Tanrım! Öyle yalnızım Öyle yalnızım ki Tanrım bile yok * * * Karaya zıplayan bir balığım Belki bir gün adam olurum Geçmişi inkâr ederim * * * […]

Mustafa Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları

”Mustafa Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları” adını verdiğim bu kitaptaki belgeler, hiçbir yerde yayımlanmamıştır. Yalnız Türk Tarih Kurumu Konferans serisinde bir tanıtma makalesi olarak çıkarmıştım (1979)(*). 1918 yılının temmuz ayını kapsayan günlük hatıra defterleri, Mustafa Kemal’in Karlsbad’da ”Geçen Günlerim” başlığı altında altı deftere yazdığı hatıralarıdır, yalnız 6. defter Karlsbad’dan Viyana’ya geldiği gün bir sayfa olarak yazılmıştır. […]

Çağlar Çabuk – Sıfıra Sıfır, Elde Var Mobing

Direktör, eğitmen ve yönetici koçu olarak çalışan Çağlar Çabuk, 1972 İstanbul doğumlu. Çalışma yaşamına 1992 yılında Samtaş A.Ş.’nin personel bölümünde başladı. 2008 yılında, iş hayatının on altı yıllık ilk bölümünü “İnsan Kaynakları Müdürü” olarak çalıştığı Standard Bank Plc Türkiye Temsilciliği’nde noktaladı. O tarihten bu yana, koç ve eğitmen olarak, özellikle “şirket birleşme ve satın almalarında […]