Gece belirli bir gerçekliğin, tek tanımla saptanabilecek bir insanlık durumunun dile getirildiği bir anlatı değil. Belli bir öykü, kisilikler, ya da nedensellik ilkesiyle isleyen bir olay örgüsü sunmuyor bize. Bunlara yönelik türden bir okur beklentisine karsı direniyor nerdeyse. Karsıtlık ile olumsuzluk, Gece ‘nin söyleminde bastan sona en belirgin iki nitelik. Neye karsıtlık? Günümüz yasamının çekilmez […]
Bianca Pitzorno – Ağaçtaki Ev
Bhagavadgita – Hinduların Kutsal Kitabı
Yediyüz beyitten oluşan ve olasılıkla İÖ 300-100 arası bir tarihte yazıl¬mış olan Bhagavadgita, Veda döneminin güneş tanrısı Vishnu’yu, Ve-dalardaki Yaratılış İlahisi’nden (X, 129) hareketle Sanıklıya Yoga fel¬sefesini, olasılıkla Krishna’dan önce gelen Vâsudeva kültünü, çoban kahraman Krishna’yı ve Mahâbhârata Destanı’ndaki Krishna’yı, Upanishadlar’daki Brahma felsefesini, az da olsa Buddhistik – ve hatta Materyalistik- düşüncelerle karıştırıp bir potada […]
Beyzanur Öztürk – Rüzgârınla Kal
Gecenin en çıplak saatleriydi. Ahşap duvarlı odanın bir köşesindeki soba, içindeki ateşin yorgunluğuyla iyice sessizleşmişti. Fakat sobanın üzerinde kendi hâlinde duran ufak cezve taşıdığı tarçınlı suyun kokusunu hâlâ yayıyordu etrafa. Yoksa koku çoktan her tarafa sinmiş miydi? Bu da mümkündü. 3 Ağzında bir o tarafa bir bu tarafa çevirmekten bıkmadığı karanfil de tatsızlaşmıştı artık. Bu […]
Bethany Campbell – Huner Kimde
Gunlerden pazartesiydi ve Fantod studyolarinda Toby’nin birlikte calistigi uc yasli adam her pazartesi oldugu gibi genelde olduklarindan daha cilgin bir haldeydiler. Genc kiz onlarin bu haline ‘ hafta basi cilginligi’ adini takmisti, fakat bunu hicbirine soylemiyordu, cunku grubun en yasli uyesi olan Hank’in bunu duyunca ne kadar rahatsiz olacagini biliyordu. Hank butun pazar gununu torunlarini […]
Beth Kendrick – Şanslı Köpek Çöpçatanlık Servisi
Boyum kısa, kelleşiyorum ve nişanlım antrenörü için beni terk edeli tamı tam ına on kilo aldım. Aşk için tek ve son um udum sensin.” Lara Madigan, eczane otoparkında bir eli arabasının kapısında öylece donup kalmıştı. Arkasından gelen hırıltılı erkek sesini tanıyamamıştı ve adamın bir umut, başkasına seslendiğini düşündü. Fakat adam boğazından garip bir ses çıkardı […]
Bertrand Russell – Neden Hiristiyan Değilim
Bugün ele alacağım konu, “Neden Hıristiyan değilim?” adını taşıyor. İlkin “Hıristiyan” sözünden ne anlaşıldığını belirtmek iyi olur sanırını. Bugün bu sözcük çoğu kimse tarafından gelişigüzel kullanılmaktadır. Bazıları, iyi bir hayat sürmeye çalışan kimse olarak görüyor sadece. Bu anlamda, sanırım bütün dinlerde ve mezheplerde Hıristiyan denecek kiliselerin olması gerekecek; ama bunun, sözcüğün gerçek anlamı olduğu kanısında […]
Bertrand Russell – Mistisizm ve Mantık
M etafizik ya da düşünm e yoluyla evrenin tüm ünü kavram a çabası, insanlarda süregiden iki ayrı itkinin birleşm esi ve çatışm asından oluşm uş ve geliştirilm iştir. B u iki ayrı itkinin birisi insanları gizemciliğe iter, öteki bilime. K im i kişiler bu itkilerin yalnızca birisi ile büyüklüğe erişm işlerdir; örneğin, Hum e’ da […]
Bertrand Russell – İktidar
Yüzyılımızın ikinci yansında nerede bir haksızlık görülmüşse, ona ilk direnen Bertrand Russell olmuştur. Toplumun özgürlüğünü, insanların kısıtlanmadan düşünmelerini sağlayabilmek için yazı katından eylem katına kadar bir çok girişimin kurucusudur. Ya- · kın tarihteki bir olayı hatırlayacaksınız, Vietnam savaş suçlularını yargılamak için Russell bir mahkeme kurmuştu. Bu, dünya barışı için gösterdiği çabaların eylemsel bir örneğidir. Matematikçi […]
Bertrand Russell – Aylaklığa Övgü
Bu kitap, toplumsal sorunların, siyasal çatışmalar arasında gözden kaçabilecek yanlan üzerinde duran denemeleri içine almaktadır. Bu kitap özellikle, düşünce alanında aşırı derecede örgütlenme ile eylem alanında aşın gayretkeşliğin tehlikesine parmak basmaktadır. Bu kitap benim Faşizmle de, Komünizmle de neden aynı görüşte olmadığımı ve her ikisinin ortak yanından nerede ayrıldığımı açıklıyor. Denemeler, bilginin öneminin sadece bilginin […]
Bertrand Fichou – Orman Kibarları Yarısta
orman Kibarları kabilesi, şefleri Koca Oğlan’ın peşi sıra yürüyordu. Ayaklarını sürüye sürüye homurdanarak ilerliyorlardı. Minik Sincap, ihtiyar bir ayı gibi soluyordu. – Babişko, günlerdir yürüyoruz. Kabileler Arası Büyük Toplantı’ya ne zaman varacağız? – Hadi sana müjdeyi vereyim, Minik Sincap, diye cevap verdi Koca Oğlan. Vardık bile! Elini uzatarak bir yeri gösterdi. Karşılarında duran Üç Akbaba […]
Berthe Georges – Kurtulus Savasi
Fransa’da yayımlandığı tarihten tam altmış yıl sonra, Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla Türk okuyucusunun bilgisine sunduğumuz bu kitap, Birinci Cihan Harbi’nden mağlup çıkmış olan Türkiye’yi tamamıyla yok etmek isteyenlere Türk milletinin, eşine az rastlanır bir birlik içinde karşı koyuşunu ve sonunda onları kovalayışını yakından izlemiş bir Fransız kadın gazeteci tarafından yazılmıştır. Müttefik devletlerin işgali altında […]
Bert Kaplan – Akıl Hastalarının İç Dünyası
Bu kitap, akıl hastalalıklarıyla ilgilidir. Bu şaşırtıcı ve garip olguyu anlayabilmek için en iyi yol, bu deneyimleri, yaşayan kişilerin ağzından dinlemektir. Böylece, akıl hastalığının “neye benzediğini” değil de gerçekte “ne olduğunu”, bu olgunun özünü anlayabiliriz. Akıl hastalığını, bir kişinin öz beliğinde meydana gelen radikal bir değişim olarak tanımlayabiliriz. Okuyacağınız kişisel öykülerde, bu değişimin hem niteliğinin […]
Bernhard Schlink – Okuyucu
Onbeş yaşımdayken sarılığa yakalanmıştım. Hastalık sonbaharda başlamış ve ilkbaharda geçmişti. Yıl sonuna doğru havalar soğuyup karardıkça, ben de zayıf düşüyordum. Yeni yılla birlikte her şey yoluna girmeye başladı. Ocak ayı ılık geçiyordu ve annem yatağımı balkona yerleştirmişti. Gökyüzünü, güneşi, bulutları görüyor ve avluda oynayan çocukları işitebiliyordum. Şubat ayında bir ikindi vakti bir karatavuğun ötüşünü dinlemiştim. […]
Bernard Shaw – Kara Kız
1.932 yılında. İngiltere’nin kışına rastlayan Afrika yazında, Knysna’da beş (haftalık bir gecikmeyle kaldığım sırada aklıma esti bu hikâyeyi yazmak. Niyetim, bir oyun yazan olarak çalışmalarımın noTmal gidişi içinde bir oyun yazmaktı; ama bir de baktım, oyun yazacağıma kara kızın hikâyesini yazmağa girişmişim ben. Bu hikâyenin ne anlatmak istediği üzerinde şimdi, hikâye yazılıp bittikten sonra düşünüyorum; […]
Bernard Roiser – İktisadi Kriz Kuramları
Yetmişli yıllann başından beri, Batı’nın bütün kapitalist sanayileşmiş ülkeleri ciddi ekonomik güçlükler yaşamaktadırlar. Savaş sonrası uzun süreli büyüme evresinin rahatlık günleri artık geçmişte kaldı. Bugün, düşük gelişme hızlı, seksenli yıllara kadar çok yüksek enflasyonlu ve 1988’de gelişmiş Batı ülkelerinde otuz milyon insanı işsiz bırakan bir ”kriz” yaşanmaktadır. Ve işsizlik dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yoksullu�a hatta […]