yunan anto Kadının ellerini eskiye göre biraz daha gevşek bir şekilde yeniden bağladı, ama yine de ellerini kurtaramayacak kadar sıkı bir düğüm atmıştı. “Ayaklarımı tekrar bağla,” dedi.”Çok gevşek.” Eğer amatör bir sadist olacaksa, diye düşündü kadın, en azından işini doğru yapmasını sağlamalıyım. Ona karşı çok büyük bir hayal kırıklığı içindeydi. Kadın yaptığı her şeyde mükemmeliyetçiydi […]
Richard Brautigan – Kürtaj
birinci kitap, bizon kızlar, bu gece kütüphane Bu güzel bir kütüphane; mükemmel zamanlanmış, konforlu ve Amerikan. Zaman gece yansı, kütüphane kuytu ve düş gören bir çocuk gibi bu sayfaların karanlığına taşınmakta. Kütüphane “kapalı” olmasına rağmen eve gitmem gerekmiyor çünkü benim evim burası, yıllardan beri böyle ve üstelik her zaman burada olmam gerekiyor. Bu işimin bir […]
Richard Brautigan – Babili düşlemek – Bir Özel Dedektiflik Romanı
2 Ocak 1942 günü, hem iyi, hem de kötü haberler getirdi. Önce, iyi haberler: yetersiz olduğumu ve II. Dünya Savaşı’na asker olarak katılamayacağımı öğrenmiştim. Kendimi asla vatan hainiymişim gibi hissetmedim, çünkü beş yıl önce İspanya’da kendi II. Dünya Savaşı’mda mücadele ettim. Bunun kanıtı olarak kıçımdaki bir çift kurşun deliğini gösterebilirim. Kıçımdan niye vurulduğumu asla anlayamayacağım. […]
Richard Bach – Martı
YEDİDEN YETMİŞE BİR SOLUKTA SEVEREK OKUNACAK KİTAP… Sıradan bir roman değildir Martı. Toplumla birey arasındaki çatışmanın simgesel olarak dile getirilişidir. Martı Jonathan Livinston, bir insanı simgeliyor gerçekte, yazgısını kendi eylemiyle çizmek isteyen bir “Küçük İnsan”ı. Bach, bu yapıtı için şöyle diyor: “Bilinen anlamda yazınsal bir yapıt değildir Martı. Kullandığım sözcüklerin ötesindeki düşünceler, günlük yaşantımızın doğal […]
Richard Bach – Martı | Jonathan Livingston
Sabahın erken saatleri. Güneşin ilk ışıkları, yumuşacık, denizin ürpertisini altın pınltısıyla oynaştırıyordu. Kıyıdan bir mil açıkta bir balıkçı teknesi. Denize yem için dökülen balık artıklarının kokusu bir anda yayılıyor havaya ve kahvaltı sürüsü çağrıyı alıyor. Bin martılık kalabalık, yiyecek parçaları için kapışıp kavga etmeye geliyor. Yoğun bir gün başlıyor yine. Ama uzakların yalnızlığında, tekneden ve […]
Alain de Botton – Felsefenin Tesellisi
Toplum Tarafından Kabul Görmemenin Tesellisi Birkaç yıl önce, New York’ta soğuk bir kış sürerken, bir öğleden sonra beni Londra’ya götürecek olan uçağın kalkmasını beklediğim sırada, kendimi Metropolitan Müzesi’nin üst katındaki boş bir galeride buldum. Galeri çok aydınlıktı; çevrede, yerden ısıtma sisteminin çıkardığı huzur verici vınlama dışında hiç ses duyulmuyordu. İzlenimci ressamların tablolarına bakmaktan bıkkınlık geldiği […]
Richard A. Knaak – Warcraft I Ejderhanın Günü
Küçük Dalaran diyarını yöneten büyücüler meclisi Kirin Tor’un bazı üyeleri, Azeroth dünyasının hiç bitme “Bilmediğimiz bir şey söyle,” dedi kulak tırmalayan bir sesle ikincisi. Diğerlerinden yaşça büyük bir kadındı; ama hâlâ güçlü bir iradeye sahipmiş gibi görünüyordu. Bir ay, bir an için cüppesini aydınlattı. “Kıyametçekici’nin savaşçıları ele geçirildiğine ve lidersiz kaldıklarına göre oradaki orklar için […]
Alaeddin Şenel – Bilim ve Bilimsel Yöntem
-Biliyoruz ki bilim bir bilgi türüdür; ya bilgi nedir, onu da iyi biliyor muyuz? Bilim, yalnızca bir bilgi edinme etkinliği değildir. Onun bir eylem yönünün olduğu da unutulmamalıdır. “Bilimsel araştırma”, “bilimsel davranış” gibi deyişler, bilimin bu yönünü göstermektedir. Bunlar ileriye bırakılıp, yanıta,“Bilgi nedir?” sorusuna yanıt aranan, “bilgibilim” (epistemoloji) noktasından başlanabilir. Ötedünyada değil simgeler evreninde yaşamak. […]
Alaattin Bilgi – Kapital Okuma Kılavuzu
Yüz yirmi beş yıl önce, 1867 Eylülünde birinci cildi yayınlanan Kapital yalnız ekonomi-politiğin tarihinde değil, bütün dünyada, bilimsel ve entelektüel hayatın gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur. Diyalektik materyalizmin ete kemiğe bürünmüş şekli olan Kapital, bir yandan ekonomi-politikte o gün ulaşılan noktayı kıyasıya eleştirirken, öte yandan da geleceğin ipuçlarını eşi görülmemiş geniş bir kavrayışla sergiler. Öznel […]
Aknerli Grigor – Okçu Milletin Tarihi
Moğol tarihine dair Ermeni kaynaklarından, Vardapet Vanagan [1] , Gence’li Kiragos [2] , Tarihçi Vardan [3] ve Stephanos Orbelyan gibi yazarların eserlerin yanı sıra, Akner’li Grigor’un, tercümesini sunduğumuz bu eseri, Yakın Doğu’daki Moğol istilası tarihi ile ilgili önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Allah, yarattığı insana, yani Adem’e, cennetten çıktıktan sonra, kadın tarafından kandırılmasından ve menfur yılanın […]
Reşat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü
ALTIN Yaprak Anonim Şirketi”nden niye mi istifa ettim? Bunda anlaşılmayacak hiçbir şey yok. Aldığım altmış iki lira aylıkla geçinemiyordum. Başımda iki küçük kardeşle hastalıklı bir anam var… Ara sıra anam soğuktan, kardeşlerim yemekten şikâyet ederlerdi. Ben, omuz silker: “Ne yapayım, bu terazi bu kadar çekiyor. Elime geçeni ben barda, baloda yiyip sizi bu halde bıraksam […]
Reşat Nuri Güntekin – Tanrı Misafiri
Mangal başında, akşam kahvesini içerlerken sokak kapısı akı sıkı çalınmağa başladı. Hacı Ali Efendi, keyifli bir surette gülümsedi: — Bu, bizim kiracının çalışı… Para getirmiş olacak. Dedi. Kaynanası dudaklarını büktü. Kiracının, ayın yirmisinden evvel para getirdiğini rüyada görse, hayra yormazdi. Müzeyyen, cumbanın kafesine abanm Elif abla, evin aşçısıydı. Kulağı ağır işittiği için, kapının çalındığını daima […]
Reşat Nuri Güntekin – Sönmüş Yıldızlar
Perihan’dan Hüseyin Kenan’a Kenan Beyefendi, Bu mektubu ni derdimi söylemeğe cesaret edemeyeceğim… Biz, çok eski zamandan beri birbirimizi tanıyoruz, Kenan Bey… Sizi ilk gördüğüm gün hâlâ aklımdadır. O vakit Yeşilköy’deki köşkümüzde oturuyorduk. On iki, on üç yaşlarında vardım. Lalam beni her gün trenle İstanbul’a, mektebe indiriyordu. Köyümüzde oturan ne kadar mektep kızı varsa hep bir […]
Reşat Nuri Güntekin – Son Sığınak
Çocukken benim uykudan uyamşlarım komedya gibi bir şeydi. Mecbur dadımız, nafile yere oramı, buramı dürtüşledikten sonra karyolama girerek arkama yerleşir, kollarını koltuk altlarımdan geçirip vücudumu yarı yarıya yataktan kaldırır, çetrefil Çerkez Türkçesiyle: «Yine mektebe geç kalacağımı, ceza göreceğimi» anlatmağa başlardı. Gerçekten uykum ağır olduğundan mı; yoksa yatağın sıcağından onun göğsünün sıcağına geçiş beni büsbütün gevşettiği […]
Reşat Nuri Güntekin – Olağan İşler
Rasim, bir akşam, mektepten döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu. İçinde, çiçekli bir kâğıt üstüne, yeni yazı ile, şu satırlar yazılıydı: “Rasim Bey, Ben, sizi uzaktan uzağa seven bir gene kızım. Çok güzel olduğumu korkmadan söyliyebilirim. Dünyada en büyük emelim sizin tarafınızdan sevilmek ve sizin zevceniz olmaktır. Fakat, yaşlarımız çok küçük olduğu için […]
Reşat Nuri Güntekin – Miskinler Tekkesi
Şimdi olduğu gibi çocukken de pek canımın kıymetini bilirdim. Koşmaca, kaydırak, birdirbir gibi oyunlar asla işime gelmezdi. Akşam üstleri açılır – kapanır iskemlemi konağın bahçe kapısına kurar, vücuduma göre çok kocaman olan başımı mutfağın sarmaşıklarla kaplı duvarına yaslayarak karşı viranede oynayan çocukları seyrederdim. Çocuklar, kendileri gibi başkalarına da rahmi olmayan, hasbetenlillâh kötülük yapmaktan zevk duyan […]