Kim ya da Ne yarattı bizi? Neden, Ne Zaman ve Nasıl yaratıldık? Var olmamızın nedeni ne? İlk bakışta oldukça felsefi görünse de, mağaralardan çıkışından başlayarak günümüzdeki modern(!) yaşantısına kadar geçen on binlerce yıllık var oluşu süresince insanoğlunun kendisine en fazla sorduğu sorular bunlar. Tüm yaşamı boyunca aklını sürekli biçimde kurcalayan, yaşamının her anında yanıtlarını aradığı […]
Ay: Mayıs 2023
Ahmed Ziyauddin – Kiyamet Alametleri
Ahmed Yilmaz Boyunaga – Endülüs Şahini
Zafer Rüzgarları İfrikiyye’de (1) akşam olmak üzereydi. Gümüş renkli bulutlar, bakır rengine dönüşüyordu. Akşam güneşinin altın ışıklan altında yıkanan kumlarda, onbeş atlı ilerliyordu; Atların toynakları altında kumlar çıtırtüarla eziliyor ve kumlara gömülüp kasılan ve adaleleri dışarı fırlamış bu çevik ayaklar, ezdikleri kumlardan kuvvet alarak, tekrar ileri atılıyorlardı. Mesafeler böylece adım adım yutulmaktaydı. Beyaz maşlahlarına bürünmüş […]
Ahmed Refik – Lale Devri
ONYEDINCI YÜZYIL, Osmanlılar için, elemli bir felâket yüzyılıydı. Bu musibet Viyana surlarından baĢlamıĢ, Tuna sahillerine kadar devam etmiĢti. Osmanlılar böyle bir felâketle karĢılaĢacaklarım asla düĢünmemiĢlerdi. Sultan III. Mehmed devrinden itibaren Osmanlı saltanatının iç kuvveti çürümüĢ, tefessüh etmiĢti. Memleketin geleceğini sağlam temeller üzerine kurmaktan çok, kendi askeri Ģereflerine Ģeref katmak isteyen sadrazamlar, Osmanlı ordularını halen uzakta […]
Ahmed Faruk – Mektubat Tercemesi
Allahü teâlâ, dünyâda bütün insanlara acıyor. Fâideli şeyleri yaratıp, dostu ve düşmanı ayırmadan, herkese gönderiyor. Âhıretde, Cehenneme gitmesi gereken mü’minlerden tevbe etmiyenlere ihsân ederek, onları afv edecek, Cennete kavuşduracakdır. Her canlıyı yaratan, her vârı, her ân varlıkda durduran, hepsini korku ve dehşetden koruyan yalnız Odur. Böyle yüce bir Allahın şerefli ismine sığınarak, bu kitâbı yazmağa […]
Ahmed Faruk – Eshab-i Kiram
Besmeleyle başlıyalım kitâba, Allah adı en iyi bir sığnakdır. Ni’metleri sığmaz, ölçü hisâba, Çok acıyan, afvı seven bir rabdır! Allahü teâlâ, Cenneti ve Cehennemi önceden yaratdı. Her ikisini, insanla ve cinle dolduracağını, ezelde dileyip, bunu kitâblarında bildirdi. Âdem aleyhisselâmdan beri, Cennete gidecek îmânlı, iyi insanlar olduğu gibi, Cehenneme götüren kötülükleri yapan, îmânsız, aklsız, fenâ kimseler […]
Ahmed Cevdet – Faideli bilgiler
Besmeleyle başlıyalım kitâba, Allah adı, en iyi bir sığnakdır. Ni’metleri sığmaz ölçü, hisâba, Çok acıyan, afvı seven bir rabdır! Allahü teâlâ, dünyâda bütün insanlara acıyarak, fâideli şeyleri yaratıp göndermekdedir. Dünyâda iken, günâhlarına tevbe etmiş olan mü’minlerin günâhları ne kadar büyük olsa da, âhiretde, bunları muhakkak afv edecekdir. Tevbe etmeden ölen, Cehenneme gitmesi gereken mü’minlerden, dilediğini […]
Ahmed Cemil Akıncı – Cinler Alemi
Ahmed b. Hanbel – Kitâbü’z-zühd
“Kİtâbü’z-zühd”ler ve Ahmed b. Hanbel’İn aynı adlı eserİ Hicrî ikinci asır, İslâm dünyasında hummâlı bir ilim faaliyetinin başlatılıp, geliştirildiği bir dönemdir. Tefsir, hadis, fıkıh ve müsbet ilimlerin her bireri, bu coşkun mesaiden nasibini almıştır. Bilhassa, o devirde İslâm dünyasında yaygın olan ilim anlayışı rivâyet ilimlerinin geliştirilmesinde fevkalade önemli bir rol oynamıştır. Zira, bu devirlerde yaygın […]
Ahmed Arif – Leylim Leylim
Mektup, mektubu yazan ve gönderen ile mektubu alan ve okuyan arasındaki gizlidir. Bu iki kişinin arasındaki giz silinemeyecek/değiştirilemeyecek bir biçimde kâğıda aktarılmış, söz uçamayıp çakılı kalmıştır. Tam da bu yönüyle “kaleme alındığı anın gerçekliği” zaman tarafından aşındınlamadan, tüm tazeliği içinde korumaya alınmıştır. Adeta fosilleşen duygular/düşünceler yıllar sonra saklandığı yerden çıkarılıp okunduğunda, o mektubu arkeolojik bir […]
Ahmed Ağırakça – Ömer Muhtar
Aharon Appelfeld – Badenheim 1939
Aharon Appelfeld bir açılış ustasıdır. “Badenheim’a yeniden bahar geldi.” En ünlü romanına böyle başlıyor. Son derece düz görünen ama birazcık huzursuz edici bir ifade. Niçin Badenheim’a yeniden bahar gelmesin ki? Ama efsanelerin ve peri masallarının aksine, romanlar tekrarı ve ebedi dönüşü değil, yeni, taze olanı konu edinirler. Bu yüzden, bir romana baharın yeniden geldiğini söyleyerek […]
Agota Kristof – Dün
Dün, bildik bir rüzgar esiyordu. Daha önce karşılaştığım bir rüzgar. Dışanda mevsimsiz bir ilkbahar. Kararlı, hızlı adımlarla yürüyordum rüzgarda, her sabah olduğu gibi. Oysa, yatağıma geri dönmek ve uzanmak istiyordum, hareketsiz, hiç kıpırdamadan, isteksiz ve hiç düşünmeden, ta ki o sesi olmayan, tadı olmayan, k ok usu olmayan “şey” bana yaklaşmcaya kadar. Yani belleğin sınırlarını […]
Agota Kristof – Büyük Defter, Kanıt, Üçüncü Yalan
Büyük Şehir’den geliyoruz. Bütün gece yoldaydık. Annemizin gözleri kıpkırmızı. Elinde büyük bir kutu taşıyor, biz ikimiz de içinde giysilerimizin bulunduğu küçük birer valiz taşıyoruz, bir de Babamızın büyük sözlüğünü; kollarımız yorulduğunda sözlüğü diğerimiz alıyor. Uzun süre yürüyoruz. Anneanne’nin evi gara uzak, Küçük Şehir’in öbür ucunda. Burada, ne tramvay ne otobüs ne de araba var. Yalnızca […]
Agnes Michaux – Kadın Düşmanı Sözlük
Aff et beni, anne ! Evet, affet beni anne … Biliyorum ki -sen ba�ta olmak iizere- binlerce kadm, bu kitab1 goriir gormez beni ihanetle suc;layacak. Daha �imdiden, sizin gibi bir kadm oldugum halde, bu tiir ate�li bir anti-feminist bildiri yaymlamaya ciiret ettigim ic;in beni “davaya” ihanet etmekle suc;lad1gmm duyar gibiyim. Ihanet ne kelime? Vah�i bir […]
Agatha Christie – Ölümün Tam zamanı
Yılbaşıydı. Royston Köşkündeki konuklardan yaşça büyük olanlar geniş salonda toplanmışlardı. Bay Satterthwaite gençler gidip yattıkları için memnundu. Sürüyle genci birarada görmekten hoşlanmazdı. Onların basit, incel ikten yoksun kimseler olduklarını d üşünürdü. Bay Satterthwaite artık incel iği olan her şeyden gitgide daha çok hoşlanmaya başl ıyordu. Bay Satterthwaite altmış iki yaşındaydı, biraz kamburu çıkmış, kupkuru bir […]