Kategori: Genel

Çerkes Ethem – Anılarım

“Genel Savaş’ın sonucu olarak en ağır şartlarla Mondros Ateşkesini kabul ettirmesine rağmen, galip devletler ateşkes hükümlerini bozmaya başlayınca, Osmanlı Devleti ve halkı adına özgürlük ve bağımsızlığı korumak amacıyla İzmir’de kurulan gizli cemiyetin kararıyla ben ilk isyan bayrağını tam iki buçuk yıl önce açmıştım. Ve şimdiki müfrezeme yakın bir maiyetle halkı önce fikren hazırlamaya buralarda başlamıştım. […]

Çağrı Mert Bakırcı – Evrim kuramı ve mekanızmaları

Evrimsel biyoloji Charles Darwin’e çok şey borçlu kuşkusuz. Ancak Türlerin Kökeni’nin yayımlanması ardından geçen 150 yılı aşkın süre boyunca gelinen noktada, yüzyılın bilimi sıfatını hak etmesi yanında evrimsel biyolojinin uzman olmayanlarca anlaşılmasının güçleşmesinin yarattığı sıkıntılar da cabası. Evrimin anlaşılmasını güçleştiren temel neden ise, evrimsel biyolojinin popülerleştirilemeyecek denli karmaşık ve dağınık bir kuramsal yapısının bulunuşu değildir. […]

Çağla Gül Yesevi – İsrail İstihbaratı ve Mossad

Mossad, İsrail devleti tarafından, bilgi toplama, analiz etme ve İsrail sınırları dışında gizli operasyonlar yürütmekle görevlendirilmiştir. 4 İsrail, tüm dış dünyayı tehdit olarak algılamaktadır. Mossad’ın faaliyet alanları, küresel terörle mücadele, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, İran ve Hizbullah’tan gelebilecek olan tehditlerin ve saldırıların ortadan kaldırılması olarak belirlenmiştir. Şabak ve Mossad, görece bağımsız haber alma servisleri olarak […]

Cyril Mango – Bizans; Yeni Roma Imparatorluğu

Tarihçilerin çoğunluğu tarafından tanımlandığı kadarıyla Bizans İmparatorluğu’nun, Konstantinopolis, yani Yeni Roma kentinin t.s. 324 yılında kuruluşuyla birlikte doğduğu ve aynı kentin 1453’te Osmanlı Türklerinin eline geçmesiyle sona erdiği söylenir. Bizans bu on bir yüzyıllık dönem boyunca muazzam dönüşümlere uğramıştır; bu nedenle, Bizans tarihini en azından üç büyük döneme -Erken, Orta ve Geç dönem Bizans- ayırmak […]

Curzio Malaparte – Kaputt

Kısa, vurucu, bıçak gibi keskin Almanca adıyla Kaputt, eşi benzeri bulunmayan bir yapıt. XX. yüzyıl İtalyan yazınının en güçlü kalemleri arasında yer alan Curzio Malaparte’nin yazar ve insan kimliği de öyle karmaşık ve benzersiz. Birinci Dünya Savaşı gazisi bir subay, savaşın sorumlusu Mihver Devletleri’nden İtalya’nın bir diplomatı, her biri bir olay yaratan yapıtları çeşitli dillere […]

Cuneyt Ulsever – Azrail Aynasi

2 Aralık 2010 Perşembe günü hava çoktan kararmıştı. Ayşe Meriç saatine baktı. 17.48’i gösteriyordu. Ayşe Meriç için gün zor geçmişti. Nedense bugün canı hiç çalışmak istememişti. Güler yüzü, insana huzur veren sükûnetiyle herkese kendini sevdiren genç kızın, bugün insanlara zerre kadar tahammülü yoktu. Büyük miktarda parasını bankada tuttuğu için tüm şube personelinin nazını çektiği, özel […]

Cuneyt Ozdemir – Komutan’in Supheli Olumu

Babasını bundan yıllar önce kaybeden bir albayın oğluyla sohbet ediyoruz. Babası bir lojmanda ölü bulunmuş. Raporlar babasının intihar ettiğini söylemiş ama aile ikna olmamış. Şimdi basına ve savcılığa koşturuyorlar. Babasının öldürüldüğünü düşünüyor ve katillerinin cezalandırılmasını istiyor. “Neden bunca yıl sustunuz da bugün konuşmaya başladınız?” diye merakla soruyorum. “Çünkü şimdi bunları konuşabileceğimiz bir ortam var, dün […]

Crystal Love – Mistik Hakikatler Bilimsel Gerçekler

Mistisizm nedir? “Mistik” sözcüğü Grekçe ‘kapalı gözlerle’ anlamına gelen kökten türemiş ‘mystery’ -‘açıklanamayan’- sözcüğünden gelir. Mistik felsefeye göre kişi, Tanrı’nın, evrenin doğasının, ya da “benin” tam bir kavranışına, sadece dışsal veya fiziksel yollarla ulaşamaz, çünkü Tanrı, din ve spiritüellik, bütünüyle kendi benliğimizde, kendi ruhumuzda mevcuttur. İçebakışla, meditasyonla ya da dualarla, beş duyunun fiziksel dünyasını dışarıda […]

Crispin Sartwell – Edepsizlik Anarşi ve Gerçeklik

Bu kitap gerçeklik hakkındadır. Yaşamanın mekânı ve yolu olarak gerçeklik hakkında; gerçeklikte ve gerçeklik olarak yaşamak hakkında. Nihayet, gerçekliği sevmek hakkında: Bu kitapta mücadelesini verdiğim şey, olan neyse, tam da olduğu haliyle olumlanmasıdır. Bu kitap, kişinin kendini dünyayı sevebilen bir kişiye dönüştürme çabası dışında, gerçekliği dönüştürmeye yönelik tüm çabalardan vazgeçmesi halinde nelerin olabileceğini keşfe çıkıyor. […]

Cressida Cowell – Buyüculer Zamanı

Bir zamanlar Sihir vardı. Çok çok uzun zaman önce, Britanya Adaları’mn Britanya Adaları olduğunu henüz kimsenin bilmediği kadar eski bir zamanda Sihir karanlık ormanlarda yaşıyordu. Belki karanlık bir ormanın neye benzediğini bildiğinizi sanıyorsunuzdur. Size hemen şimdi söyleyebilirim ki bilmiyorsunuz. Bunlar, mümkün olabileceğine inanacağınızdan daha karanlık ormanlardı, mürekkep lekesinden daha karanlık, gece yarısından daha karanlık, uzayın […]

Craig Russel – Kanlı Kartal

Karanlık çağlar hiçbir yerde Viking topraklarmdaki kadar karanlık geçmedi. Güçlü kültler gelişmişti: batıl inançlan ve kanlı ayinleri, esrarengiz inançlara dayanan kültler. Bunlarm en korkuncu Kanlı Kartal ayiniydi. İnsan kurban edilen bir ayin. Teşekkür Minnettar olduğum çok şey var. Ve müteşekkir olduğum çok sayıda insan. Her şeyden önce, ilk taslaktaki tüm yorum ve düzeltmeleri ve Jan […]

Craig Mcgill – Futbolun Karhanesi

Bir kitap yazmak futbol oynamaya çok benzer. Çoğunlukla bir kişi bütün övgüyü toplar, ama onun arkasında birçok iş yapıp aynı derecede takdir edilmeyen birçok insan vardır. Bu durumu değiştirmek için ilk olarak bu kitapla ilgili yorum yapmaya ve benimle konuşmaya zaman ayıran herkese teşekkür edelim. Bu insanlann birçoğunun adı bölümlerin içinde geçiyor, bu nedenle tekrarlamaya […]

Coşkun Yılmaz – Düşten Fethe İstanbul

29 Mayıs 1453 … İstanbul’un kapılarını 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmed’in Osmanlılara açtığı, “Konstantiniyye”nin fethedildiği gün … Osmanlı ve dünya tarihinde yeni bir dönem … Tarihin en büyük imparatorluklarından birisinin Roma (Doğu Roma/Bizans) İmparatorluğu tarih sahnesinden çekilirken, Osmanlı devleti sözü geçen bir imparatorluk olarak dünya sahnesindeki yerini alıyordu … Bir çağ kapanıyor, yeni bir çağ […]

Cornelia Funke – Hayalet Sovalye

Annem beni Salisbury’deki yatılı okula gönderdiğinde on bir yaşındaydım. Evet, itiraf etmek gerekirse, garda iki gözü iki çeşme ağlamıştı. Ama yine de beni o trenin içine oturttu. “Baban onun eski okuluna gittiğini bilseydi çok mutlu olurdu!” dedi zorla tebessüm etmeye çalışırken ve sakallı da omzuma öylesine bir neşeyle vurdu ki onu tren raylarına itebilirdim. Sakallı… […]