Çok değil, bundan otuz yıl kadar önce, Anadolu’nun orta yerindeki bir kasabada, kestiği raconla nam salmış bir kabadayı vardı. İnce beyaz çizgili lacivert takım elbisesinin ceketini, her an çıkabilecek bir kavgayı dikkate alarak omuzlarına şöyle bir atar, yengeç gibi yampiri yampiri cadde sokak yürüyüp bela arardı. Her gece devirdiği bir büyük rakının kan çanağına döndürdüğü […]
Kategori: Fantastik
Isaac Asimov – Dünya Hepimize Yeter
Dr. Arnold Potterley, İlkçağ tarihi profesörüydü. Bu durumun tek başına bir tehlikesi yoktu. Düşlerin ötesindeki dünyayı değiştiren şey ise, Dr. Potterley’in tam bir ilkçağ tarihi profesörüne benzemesi gerçeğiydi. Eğer Dr. Potterley iri ve köşeli bir çeneye, şimşek gibi parlayan gözlere, kartal gagası gibi bir bur. na ve geniş omuzlara sahip olsaydı, kronoskopi bölümü başkanı Thaddeus […]
Bernard Werber – Karıncaların Günü
Siyah. Bir yıl geçti. Ağustos gecesinin aysız gökyüzünde yıldızlar göz kırpıyorlar. Sonunda koyu karanlık aralanıyor. Ölgün ışık. Sis tabakaları Fontainebleau Ormanı’nın üzerinde geziniyor. Biraz sonra, kocaman kırmızı bir güneş onları dağıtıyor. Şimdi her şey çiy taneleriyle parlıyor. Örümceklerin ağları turuncu incilerden oluşan kaba örtülere dönüşüyorlar. Hava sıcak olacak. Dalların altında, otların üstünde, eğreltiotlarının arasında, her […]
Bernard Werber – Karıncaların Devrimi
On ikilik düzen: Karıncagillerin hesap sistemi. Karıncalar on ikişer on ikişer sayar çünkü on iki cırnakları vardır (ayak başına iki cırnak). Orakçılar: Doğudaki çiftçi karıncalar. Oruç: Bir karınca kış uykusunda 6 ay boyunca hiçbir şey yemeden yaşayabilir. Dosdoğru koşuyor, Yokuştan iniyor, Kavağın erguvani iğler gibi yükselen sürgünlerinden sakınmak için slalom yapıyor. Kanat alkışlan; kelebekler alacalı […]
Bernard Werber – Karıncalar
Okudukça duyumun, hiç de umduğunuz gibi olmadığını göreceksiniz. Emiakçi, binanın tarihi yapıt sınıfina dahil olduğunu, Rönesans çağında yaşlı bilginlerin oturduğunu, ancak bunların kimler olduğunu hatırlamadığını açıkladı. Merdivene doğru yürüdüler loş bir geçide ulaştılar, rastladığı bir butona boş yere bastı ve bıraktı. – Hay Allah! Bu buton çalışmıyor. Duvarları büyük bir dikkatle yoklayarak karanlığa gömüldüler. Nihayet […]
Benjamin Parzybok – Koltuk
Yukarıdan, üç yüz metreden, bir kartalın bakışından tuhaf bir manzara… Sirkeye kesmiş asma üstünde haddinden fazla kalmış, çakırkeyif ve sarsak, altı bacaklı bir böcek. Yüz elli metreye inildiğinde bir mutant, üç başlı, her başı kendi amacına dalmış bir böcek görülüyor. Her baş gövdeyi ayrı yöne çekme derdinde. Önce bir tarafa ilerliyor, ardından cadı tahtası üstünde […]
Thomas Mann – Değişen Kafalar – Bir Hint Efsanesi
Savaşçı soyundan gelen sığır yetiştiricisi Sumantra’nın kızı güzel kalçalı Sita ile (deyim yerindeyse) iki kocasının öyküsü, dinleyenden en üstün ruh gücü bekleyecek ve Maya’nın (1) acımasız gözboyacılığına karşı bütün zekâsını kullanmasını gerektirecek kadar kanlı ve şaşırtıcıdır. Dinleyenlerin, öyküyü anlatanın dayanıklılığını kendilerine örnek tutmaları dilenir; çünkü; böyle bir öyküyü anlatmak, dinlemekten çok daha fazla gözüpekliği gerektirir. […]
Thomas Mann – Değişen Kafalar – Bir Hint efsanesi – Arya Yayıncılık
Savaşçı soyundan gelen sığır yetiştiricisi Sumantra’nın kızı güzel kalçalı Sita ile (deyim yerindeyse) iki kocasının öyküsü, dinleyenden en üstün ruh gücü bekleyecek ve Maya’nın acımasız göz boyacılığına karşın bütün zekasını kullanmasını gerektirecek kadar kanlı ve şaşırtıcıdır. Dinleyenlerin, öyküyü anlatanın dayanıklılığını kendilerine örnek almaları dilenir; çünkü; böyle bir öyküyü anlatmak, dinlemekten çok daha fazla gözüpekliği gerektirir. […]
Terry Pratchett – Diskdünya Serisi 4 – Mort
Burası hayat saatlerinin saklandığı parlak mum ışığıyla aydınlatılmış oda – raf raf üstüne, her yaşayan insan için kum saatleri, ince kumlarını gelecekten geçmişe dökmekteler. Dökülen kum tanelerinin topyekıın ıslığıyla oda deniz misali kükıemekte. Bu, odanın sahibi. Meşgul bir havayla dimdik yürüyor odada. Adı, Ölüm. Ancak herhangi bir Ölüm değil. Bu, kendi operasyon küresi, şey, aslında […]
Terry Pratchett – Diskdünya Serisi 1 – Büyünün Rengi
Uzak ve elden düşme bir boyutlar dekorunda, uçmak için yaratılmamış bir yıldız düzleminde kıvrılarak yükselen yıldız dumanları incelerek kopmaktadır… Gözün görebildiği… Hantal kolları ve bacakları üzerinde donmuş hidrojen bulunan, iri ve yaşlı kabuğu meteor kraterlerime çopurlanmış Kaplumbağa Büyük A’Tuin, yıldızlararası boşlukta süzülerek gelmektedir. Göz salgısı ve asteroit tozundan kabuklanmış olan deniz büyüklüğündeki gözleriyle O, Hedefine […]
Terry Deary – Ateş Hırsızı
YUNANISTAN – Z A M A N ı N ŞAFAĞı Öyküm burada başlıyor. Ben Eski Yunan’da yaşamadım; ama bu korkunç hikâyedeki kahramanlardan biri bana öyküsünü anlattı ve ben ona inandım. Bu öyküyü, yazan ben-mişim gibi anlatacağım. Hep yazar olmak istemiştim. Ben kim miyim? Bekleyin ve görün. Zamanın şafağıyla başlayalım…1 Kuş, yeryüzünün ıssız yüksekliğinde, bulutsuz gökyüzünde […]
Terry Brooks – Shannara’nın Kılıcı 2
Gün doğumu dağ sırtlarında ve Ejderha Dişi’nin tepelerinde, keyifsiz, hoşa gitmeyen soğuk, gri bir azimle asılı kalmıştı. Yükselen güneşin sıcaklığı ve parlaklığı, alçak bulut tabakalarıyla ve uğursuz tepelere yerleşip yerinden kımıldamayan yoğun sisle tamamen perdelenmişti .Rüzgârlar, kanyonların ve sarp uçurumların arasından, dağ sırtlarından ve rampalardan eserek şiddetli bir güçle çıplak kayalara çarpıyordu. Bitki örtüsünü kırılıncaya […]
Terry Brooks – Shannara’nın Kılıcı 1
Flick Ohmsford yokuştan aşağı inmeye başladığında, güneş vadinin batısındaki tepelerin koyu yeşilliği içine batmaya başlamış ve gölgelerin kırmızı, gri-pembeliği arazinin köşelerine dokunmaktaydı Patika kuzey tarafında düzensiz iniyor, engebeli arazide kütleler halinde bulunan iri kayaların arasından dolanıyor, sık ağaçlıklarda kaybolarak ağaçların seyreldiği açıklık yerlerde yeniden beliriyordu. Flick bitkin bir halde ilerlerken gözleriyle tanıdık patikayı izliyordu, hafif […]
Italo Calvino – Bir Kış Gece Eğer Bir Yolcu
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu ilk olarak 1979 Haziranında Ei- naudi Yayınevi tarafından yayımlandı. Kitabın çıkmasından sonra Calvino pek çok gazete ve dergiyle söyleşi yaptı. Kitabın yapısı ve anlamı üzerinde düşünmek ve tartışmak için en doğru fırsat ona eleştirmen Angelo Guglielmi tarafından sunuldu: Calvino 1979 Aralık ayında Alfabeta aylık dergisinde “Eğer Bir Kış Gecesi […]
Suzanne Collins – Açlık Oyunları #3 Alaycı Kuş
Başımı eğdim ve ayakkabılarımın yıpranmış deri yüzeyini kaplayan ince kül tabakasına baktım. İşte tam burası, bir zamanlar kız kardeşim Prim’le paylaştığımız yatağın durduğu yerdi. Şu tarafta mutfak masası vardı. Tamamen yerle bir olup bir kömür yığınına dönüşen şöminenin tuğlaları, evin kalan kısmı için bir nirengi noktası olmuştu. Başka türlü bu gri denizde yolumu nasıl bulabilirdim? […]
Suzanne Collins – Açlık Oyunları #2 Ateşi Yakalamak
Çayın sıcağı dondurucu havaya çoktan karışmış olsa da, matarayı sımsıkı tutmaya devam ettim. Soğuk yüzünden, kaslarım iyice gerildi. Tam o anda vahşi bir köpek sürüsü çıkagelse saldırıya uğramadan bir ağaç tepesine tırmanma ihtimalim yok denecek kadar azdı. Ayağa kalkmalı, biraz hareket etmeli ve eklemlerimi açmalıydım. Oysa orman şafakla aydınlanırken, ben, en az üzerinde oturduğum kaya […]