Elinizdeki bu kitabın Türkçeye çevrilerek yayınlanmasını Timaş’a ben önerdim. Kitabın orjinal ismi Meghilla Ofen’dir. (La Meghilla di Buda) Meghelia veya Buday Kroniki olarak tanınmıştır. Kitabın değerini belirterek geniş tarihi bir çerçeve içine oturtmadan evvel bu kitabı nasıl bulduğumu ve ona niye önem verdiğimi anlatmak istiyorum. Bu kitap ilk bakışta Budin’de yaşayan Iszak Schulhof isminde bir […]
Kategori: Tarih
Baki Öz – Atatürk’ün Anadolu’ya Gönderilişi
Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı ya da Anadolu’ya geçiş olayı çok iyi bilindiği sanılmasına karşın, pek de öyle değil. H‰l‰bu ”çok iyi bilinen” olay birçok gizlilikleri bağrında taşıyor. Bu niteliğiyle birçok eleştirileri de üzerine çekmiştir. M.Kemal’in Anadolu’ya gönderilişinde şu dört nokta üzerinde durulmaktadır. M.Kemal’i Anadolu’ya; 1) Padişah Vahdeddin gönderdi. 2) Padişah ve İstanbul Hükümeti gönderdi. 3) […]
Suraiya Faroqhi – Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam
Bu kitabı, Almanya’daki okurları düşünerek hazırladım. Bu nedenle çevrilmesi için teklif aldığım zaman hem sevindim, hem de telaşlandım. Sevindim, çünkü çok severek yazdığım bu kitabın Almanya dışında da okur kazanacak olması beni onurlandırdı. Üstelik Osmanlı tarihiyle ilgili bir kitabın, konuya ilgi duyan ve kitabı değerlendirecek kadar ilgili sorunlardan anlayan bir okur kitlesine ulaşması, hiç şüphesiz […]
Hüsnü Mahalli – Ortadoğuda Kanlı Bahar
Hemen söyleyeyim. Ilımlı, “light”, yumuşak, laik ya da çağdaş İslam. Bunların hiçbiri Amerika’nın ya da Amerika’daki egemen güçlerin umurunda bile değil. Müslümanları ilgilendiriyorsa “demokrasi ve insan hakları” ABD’nin hiç umurunda değil ve olmayacaktır. Amerikan egemen güçlerinin tek bir ilgi alanı var, o da kendi çıkarlarıdır. ABD bu çıkarlar uğruna her şeyi göze alır ve herkesi […]
Hüseyin Namık Orkun – Türk Sözünün Aslı
Türk adının aslı her Türkü alâkadar eder. Bu asil millet Türk adını önceleri bir kabileye, bir hükümete vermiş iken sonraları bu adı taşıyan hükümetin bütün Orta Asya’ya sahip olması üzerine kendi adını aynı soydan olan diğer ırkdaşlarına da teşmil etmiş, bu suretle Türk adı artık bu dili konuşanların hepsine alem olmuştur. Mamafih Türk adının bu […]
Hüseyin Cahit Yalçın – Talat Paşa’nın Hatıraları
Talât Paşa bu hatıralarını, mütarekeden sonra memleketi terke mecburiyet hissederek Almanya’ya çekilmiş olduğu sıralarda kaleme almıştır. Meşrutiyet devrinin en yüksek simalarından biri olan Talât Paşa bize çok alakaya şayan bu mühim zamanlar hakkında pek önemli malumat verebilirdi. Fakat haller ve şartlar onun tam bir ”hatırat” yazmasına imkân bırakmamıştır. Böyle olmakla beraber, temas ettiği bahsi tamamıyla […]
Hulki Cevizoğlu – Dünü Bugünü ile 68’liler
“Elbette ki idam cezası şart değildi. Duruşmada birazcık saygılı olsalardı idam edilmezlerdi…” Bu sözler, tam 25 yıl önce (1972) Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında “idam” isteyen 12 Mart Savcısı Baki Tuğ tarafından bir televizyon programında, canlı yayında söylendi. Kanal 6 Televizyonda yayınlanan “Ceviz Kabuğu’ 1 programını izleyen milyonlarca insanın tüylerini diken diken […]
Hulki Cevizoğlu – İşgal Ve Direniş 1919 Ve Bugün
“Komutan Bey, biraz sonra Cenab-ı Allah’ın huzuruna çıkacağız. Temiz çıkalım dedik. Ola ki bir pislik bulaşmıştır, diyeçamaşırlarımızı değiştirdik. Abdest aldık. Biz buraya oynamayadeğil, düğüne (savaşa) geldik; bayrama geldik. Bugün bizim bayramımız. Onun için süslendik. Ayrılık hediyelerini taktık. Biraz-dan bayramımız var. Aman sen bize, hücumdan beş dakika önceyine haber ver…” Ali’nin bu sözlerinden sonra büyük bir […]
Hilmi Ziya Ülken – Millet ve tarih Şuuru
Bu kitapta 1923’ten 1948’e kadar muhtelif dergi ve kitaplarda millet ve tarih şuuru hakkında yazmış olduğum makaleleri topladığım gibi, bu fikirleri sarihleştirmek üzere diğerlerinden daha geniş olarak son faslı ilâve ettim. Modern cemiyet şekli ve kıymetler nizamının [1] modern dayanağı olan millet hakkındaki düşüncelerimi anlatırken yirmi yılın bazı gelişmelerini olduğu gibi bırakmayı tercih ettim. Yalnız […]
Hilmi Yavuz – Alafrangalığın Tarihi
‘Aydınlanma nedir?’ Immanuel Kant’ın sorusu buydu ve o Aydınlanma’nın ‘insanın ergin olmayış’ durumundan çıkması, aklın yol göstericiliğine başvurması anlamına geldiğini bildiriyordu. Aydınlanma ‘Akıl Çagı’ydı, evet ama hangi akıl? Edgar Morin’in Amoıır, Poesie, Sagesse (Aşk, Şiir, Bilgelik)1 kitabında ‘bilgelik’ bağlamında ‘rasyonalite’ ve ‘rasyonalizasyon’ kavramlarına getirdiği açıklamalar bu konu için önemli. Morin, bu iki kavramı birbirinden ayırarak […]
Aytunç Altındal – Yoksul Tanrı
Tyanalı Apollonius’un yaşam öyküsünü çocukluğumda “büyüklerimden” dinlemiştim. Bana bu dinlediklerimden hiç kimseye söz etmemem gerektiği de tembihlenmişti. (1951) Kemerhisarlı Apollonius’un “hayatını” yazmayı hep istedim. Son 35 yıl içinde belge ve bilgi topladım. Çocukluğumda dinlediğim Apollonius’un ya da Araplar’ın arasındaki adıyla Balinius/Balyonos’un olağanüstü yaşamını yazmak altmış yaşımdan sonra nasip oldu. Buna da şükür. Bu olağanüstü ermişin […]
Ayşehan Demirtaş – Bir
Hiç insanın yüreği yer değiştirir mi? Yani diyorum ki; Hep solda atan kalp, sağda da yaşar mı ve sağ kalır mı? Ve küçücük bir bakışa insan ağlar mı? Kimi zaman hatırlananlar ve geriye bakmalar vardır ya Sorgulamak için kendini ve hayatı, Konuşacaklarına yada konuşmayacaklarına dinleyen ararsın Ve içinden söylediklerin dışından da duyuldu mu aradığını bulamazsın! […]
Ayşe Buğra – İktisatçılar ve İnsanlar
İkinci Dünya Savaşı’ndan 1970’lere kadar iktisatçılar yöntem sorunlarıyla fazla ilgilenmediler. Bununla birlikte, özellikle Kuzey Amerika’da, öğrencileriyle sıcak ilişkiler kurmaya önem veren iktisat hocalarının, İktisada Giriş derslerine doğrudan doğruya yöntem sorunlarını konu alan, oldukça ünlü bir fıkrayla başlamaları seyrek rastlanan bir şey değildi. Fıkra şu: Bir gemi kazasından sonra, bir kimyager, bir fizikçi ve bir iktisatçı […]
Ayhan Çilingiroğlu – Seksen Yıl 1934-2014
Washington/ABD’de Dünya Bankası merkezinde çalıştığım Mayıs 1965’ten Ağustos 1969’a kadar geçen sürede, bir yıl içinde, en çok 1968’de seyahat etmiştim. O yılın ilk aylarında Pakistan’a giden Dünya Bankası uzmanlar heyetinde sanayi ekonomisti olarak görevlendirilmiştim. Yaklaşık bir ay kadar Pakistan’da kalarak tüm önemli bölgeleri ve henüz gelişmekte olan sanayi tesislerini ziyaret etmem, bilgi toplamam, Pakistan sanayisinin […]
Ayfer Tunç – Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek – 70’li Yıllarda Hayatımız
Lisede yatılı okuduğum yıllarda hafta sonları trenle şehrime dönerken, Süreyya Plajı İstasyonu’nu kaçırmamaya dikkat ederdim. Çünkü eskiden denize paralel uzanan demiryolu Süreyya Plajı’nın yanından geçerdi. Plajı çevreleyen, üstü kabartma resimli duvarlara bakmaktan çok hoşlanırdım. Bir duvarda beyaz mayolu, gürbüz ve neşeli genç kızlar ve erkekler denizde top oynarken resmedilmişlerdi; diğerinde bir dizi genç kız birbirlerinin […]
Hikmet Kıvılcımlı – Osmanlı Tarihinin Maddesi -2
15inci yüzyılın sonları, Osmanlı’nın kendi kendisi üzerine bir muhasebeye, yahut “Mürakabeye” (Mistikçe otokritiğe) daldığı çağdır. O zamana dek gözükara bir atılış ve boğuş içinde bulunan Osmanlı, yazı ile pek başı hoş olmadığı için, başından geçenleri not etmiye bile vakit bulamıyordu. Onun için 1’inci Osmanlı Devleti (Osman Gaazi’den Yıldırım Beyazit’e dek), karda gezip izini belli etmemiş […]