Paul Ricoeur, yorum ile amaçlananın yorumlanan metnin ait olduğu devrin kültürü ile yorumcunun dünya resmi arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmak olduğunu söyler. Ona göre bu ancak yorumcunun metni kendisinin kılmasıyla, yani kendisini ötekini anlamak aracılığıyla anlamasıyla mümkündür. Bu yüzden her hermenötik, açık veya örtük bir biçimde, ötekileri anlamak aracılığıyla kendisini anlamaktır. Cari Schmitt ile tanışmam, daha […]
Carl Schmitt – Parlamenter Demokrasinin Krizi
Çağdaş parlamentarizmin düşünce tarihi içindeki konumu üzerine yazılmış bu incelemenin 2. baskısı özü itibariyle önemli bir değişikliğe uğramadı. Bu, her türlü tartışmanın ötesinde onu göklere çıkardığım anlamına gelmez. Hatta tam tersi yönde kaygılanmak için sebepler vardır. Parti siyaseti sömürüsü ile arasına mesafe koyan ve kimseye propaganda hizmeti vermeyen, yolundan şaşmaz bir bilimsel tartışma bugün birçok […]
Carl Sagan – Tanrı’nın Kapısını Çalan Bilim
Cari Sağan bir bilimadamıydı, fakat öyle niteliklere sahipti ki ona sanki Tevrat sayfaları arasından çıkıp da gelmiş gözüyle bakıyorum. Karşısına bir duvar dikildiğinde -laf kalabalığı duvarı diyelim, hani bilimi mistik havaya bürüyen ve onun hâzinelerini bizden esirgeyen duvar ya da ruhumuzun etrafında yükseltilen ve bilimin gizlerine gönül vermemize engel olan duvar- çağdaş bir Yeşu Peygamber […]
Carl Sagan – Cennetin Ejderleri
Jacob Bronowski, her çağda ortaya çıkan ve insan bilimini, yani sanat, diğer bilimler, felsefe ve psikolojiyi ilginç ve uygulanabilir gören kadınlı erkekli küçük bir grubun bireylerindendi. O tek bir öğrenim alanıyla sınırlı değildi, insan öğreniminin tüm alanları içinde gezinirdi. İnsanlığın Yücelişi adlı, televizyon dizisi olan kitabı, üstün bir öğretme aracı ve dikkat çekici bir anıttır; […]
Carl Gustav Jung – Ruh
Asıl adı Philippus Aureolus Bombast von Hohen-heim olmakla birlikte Theophrastus Paracelsus olarak tanınan bu olağanüstü adam1 2 10 Kasım 1493’te bu evde dünyaya geldi. Zamanının geleneklerine uyarak, doğduğu anda ilk olarak güneşin konumuna bakmış olsaydık eğer, onun Ortaçağ zihniyeti ve sorgulayan ruhu buna gücenmezdi. O sırada güneş Akrep burcundaydı ki, bu da eski geleneklere göre […]
Carl Gustav Jung – Kırmızı Kitap
1962 yılından beri C .G . Jung’un Kırm ızı K itap’ı geniş çevrelerce bilinm ekteydi. Fakat ancak kitabın 2009 yılında yayım lanm asıyla geniş kitlelerin istifadesine sunulmuş oldu. Kitabın yazılış öyküsü Jung’un Anılar, Düşler, D üşünceler isim li eserinde anlatılmış ve birçok kitap eleştirisi yazısının konusu olmuştu. Burada sadece kısaca değineceğim . 1913 senesi Jung’un […]
Cari Ellioct – Beyaz Önlük Siyah Şapka
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ nden 1988’de mezun olduğumda, ilaç endüstrisinin hayatımı bu kadar derinden etkileyebileceğini kuşkusuz ben de bilemezdim. İlk görev yerim o zamanlar Siirt’e bağlı olan Batman’ın İki Numaralı Sağlık Ocağı’ydı. İki katlı küçük bina şehrin göçer mahallesi tarafında kalıyordu, koyun ahırlarıyla bezeli yol alabildiğine tezek kokardı. O yıl kış olağandan çok daha […]
Cara Elliott – Sahte Nişanlı
Cinayet. Kelime basıldığı sayfada pek korkunç görünüyordu. Gözlerini bir an kapayan Leydi Ciara Sheffield, bu kelimenin söylenince kulağa daha da kötü geldiğini kendine hatırlattı. “Cinayet.” Fısıldayarak söylemiş olmasına rağmen, sesinin yankısı sanki odanın durgunluğunu tuzla buz etmişti. Soruşturmanın sona ermesiyle birlikte artık geçmişin onun peşini bıraktığım düşünmüştü. Ama çok yanılmıştı. Moming Gazette i bir kenara […]
Caner Taslaman – Bin Bang ve Tanri
Big Bang Teorisi doğru mu? Big Bang Teorisi felsefe ve dinler açısından hangi sonuçları doğuruyor? Tanrı var mı? Tanrı’nın varlığı bilimsel verilerle ve akılcı delillerle ispatlanabilir mi? Evren, bilimsel kanunlar, evrensel tüm oluşumlar, bütün canlılar ve biz; tesadüfen mi oluştuk, yoksa bilinçli bir yaratılışın ürünleri miyiz? Bu sorulara vereceğimiz cevapların, neye inanmamız gerektiği ve hayatın […]
Candy Gourlay – Düzenbaz Hayvanlar
Tavşan yakışıklı bir delikanlıydı. Karısı olmaktan mutluluk duyacak bir dişi tavşan bulması çok da uzun sürmemişti. “Tavşan, aşkım,” dedi Bayan Tavşan evlendikten çok kısa bir süre sonra, “ürün yetiştirebilmen için bir an önce bu ormanı temizleşen çok iyi edersin.” 3 I “Elbette tatlım,” dedi Tavşan. “Gün batınıma kadar her yeri temizlemiş olurum.” “Gün batımına kadar […]
Canan Yücel Eronat – Yakup Kadri’den Hasan Ali Yücel’e Mektuplar
Hasan-Âli 1935-37 yıllarında yazınımızın yakın geçmişini yazmayı tasarlar. Dönemi edebi portrelerin, özellikle bir fikir ve sanat adamının, çok yönlü bir kişiliğin çevresinde toparlamayı düşünür. Kararını verir; en uygun kişi Yakup Kadri’dir. Onun bütün ömrünce üstünde durduğu birey ve toplum, derdi günü olaylar ve insanlardır. “Tek ve topluluk. Yakup daima kendini ve kendinden başka fertleri gözlem […]
Canan Tan – Hasret
Okuyacağınız, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi dönemine dayanan, gerçek yaşamdan alınmış, ağıt gibi bir hasret öyküsü. Kırşehir-Keskin’de başlıyor. Öykümüzü dillendirmeden önce kahramanlarımızın köklerini kısaca irdelemenin yararlı olacağını düşünüyorum. 13.-14. yüzyıllarda Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Oğuzların Beydili Boyu’nun Cerid Aşireti, önce Musul, Kerkük civarına yerleşir. Ancak iklim ve çetin doğa şartlarından dolayı Adana, Maraş, […]
Canan Adomilli – Ayni Fikirdeyim Anlama Beni
güneşe yıldıza aya, sonra hamdullah’a inanıyordu. aptal olduğunu, renklerin tümüyle mora çaldığı bir anda, subtropikal bir yerde öğrenecek. öğlene lahanalı pirinç yiyecek. gülücüklü gözleri, kıvrımlı saçları. aynaya, fotoğrafa bakınca şu güzelliği… şaşırıyorsun. ağzının şekil alışı. o sanki o değil. et ya da sebze değil. çavuşüzümü değil. bir tuhaf değil. merküri’nin kızı değil. terazi. birinci bölüm. […]
Can Özçelik – Kainat İmamı Fethullah Gülen
Türkiye henüz 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu konuşmaya başlamamış; ancak Hükümet ile Cemaat arasındaki kavga artık en üst seviyeye çıkmıştı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan her fırsatta Fethullah Gülen ve cemaatinin devlet içinde ayrı bir örgütlenme kurarak kontrol sağlamaya çalıştığını söylerken, bunun adını da “Paralel Yapı” olarak belirlemişti. 17 Aralık 2013’ten sadece dört gün önceydi… […]
Can Kozanoğlu – Bu Maçı Alacaz
Bu Maçı Alıcaz!, 1989 sonbaharında yazılmıştı. Demek ki aradan yedibuçuk futbol sezonu, iki Dünya Kupası, iki Avrupa Şampiyonası geçmiş. Kitap, üç cumhurbaşkanı, yedi başbakan, on hükümet, iki genel seçim görmüş. “Vay be, ne görmüş geçirmiş kitap, neredeyse Sultan Reşat’ın tahta çıktığı günü hatırlayacak!” densin diye yazmıyorum bunları, elbette. Bu Maçı Alıcaz!, yalnızca Türkiye’deki futbol alemini […]