“Salt Lake’de doğdum ve çocukluğum orada geçti, ama gençliğimin büyük bir bölümünde matematik profesörü olan babamla birlikte Avrupa’da yaşadım. okudum. İsrail de. Ortadoğu Arkeolojisi eğitimi gördüm. Tüm kutsal toprakları dolaştım. Kudüs’te kaldım. Eski Akatça, lbranice ve Hiyeroglif okuyup anlayabiliyorum. Kocamla birlikte Ürdün, Türkiye ve Kuzey Afrika’yı gezdim. İki oğlumuz var. Salt Lake City’de ördeklerimiz, tavuklarımız […]
Anja Meulenbelt – Gündelik Mutluluğa Alışma
İlk fotoğrafta bir lavabonun önünde duruyorsun, çıplaksın. Otel penceresindeki tozlarda kırılan sabah ışığı, sen tıraş olurken teninde desenler çiziyor. Sırtındaki ve bacaklarındaki kıllar pırıldıyor. Sol tarafla, aşağıda büyük yatağın uçuk pembe örtüsü belli belirsiz seçiliyor. Fotoğrafı ben çektim. Ama varlığım yalnızca aynanın yanında duran Eau Sauvage şişesinden fark ediliyor. Şişeyi yanıma almıştım, ama bir keresinde […]
Angela Nanetti – Dedem Bir Kiraz Ağacı
Ben dört yaşındayken, iki dedem ve iki ninem vardı. Babamın anne babası olanlar şehirde, annemin anne babası olanlarsa köyde yaşıyorlardı. Şehirde yaşayanların adları Antonietta ve Luigi’ydi ve bütün öteki şehirliler gibiydiler. Köydekilerin adları da, Teodolinda ve Ottaviano’ydu ve onlar hiç kimseye, komşularına bile benzemiyorlardı. Şehirdeki ninemle dedem, bizim binada oturuyorlardı; bu yüzden, onları günde en […]
Andy Weir – Marslı
On beş yaşından beri programcılık yapan ve halihazırda yazılım mühendisi olarak çalışan Andy Weir, ilk romanı Marslı’yı internette yayımlamasının ardından büyük bir ilgiyle karşılaştı. Bu ilginin ardında yayın hakları satın alınıp basılan roman, Ridley Scott tarafından filme çekilmektedir. Neresinden bakarsanız bakın, sıçmış durumdayım. Bu benim değerlendirmem. Sıçtım. Hayatımın en harika iki ayı olmasını beklediğim sürecin […]
Andy Marrifield – Eşeklerin Bilgeliği
Schubert’i düşünmekten kendimi alamıyorum. 20 numaralı piyano sonatını. Ben gökyüzüne doğru pedal çevirirken, hüzünlü melodisi zihnimde dönüp duruyor. Schubert’in yavaş, net, aralıklı akorları, benim aheste pedal çevirişimle, derin derin nefes alıp verişimle uyum içinde. Yeşilin müziğini dinliyorum, radyoya ne hacet. Öğle sonrasının güneşi altında, bu kasvetli melodiler öyle sevinç veriyor ki şaşırıyor insan. Fransa’nın Auvergne […]
Andrey Platonov – Mutlu Moskova
SIKICI BİR GECE VAKTİ, KARANLIK BİR ADAM ELİNDE MEŞALE GEÇTİ SOKAKTAN KOŞARAK. SIKICI RÜYASINDAN UYANAN KÜÇÜK KIZ EVİNİN PENCERESİNDEN GÖRDÜ ONU. SONRA SAĞLAM BİR TÜFEK SESİ VE KEDERLİ ÂCİZ BİR ÇIĞLIK DUYDU – GALİBA MEŞALELİ ADAMI ÖLDÜRMÜŞLERDİ. AZ SONRABİRÇOKUZAK SİLAH SESİ VE YAKINLARDAKİ HAPİSHANEDEN YÜKSELEN UĞULTU İŞİTİLDİ… KÜÇÜK KIZ UYKUYA DALDI VE İLERLEYEN GÜNLER BOYUNCA […]
Andrey Platonov – Çevengur
ESKİ TAŞRA ŞEHİRLERİ; viran ormanlıklarla bitişiktir. İnsanlar tabiatın içinden çıktıkları gibi yaşamaya gelirler buralara. İşte keskin gözleri ve insanın içini burkacak denli bitap yüzüyle bir adam çıkagelmişti böyle bir yere; her şeyi onarıp donatma becerisine sahipti, oysa kendi hayatını donatısız yaşıyordu. Tavadan çalar saate kadar her tür alet bu adamın elinden muhakkak geçmişti. Kunduraya yeni […]
Andree Michel – Feminizm
“Feminizm” sözcüğü Fransızca’ya 1837’den sonra girdi. Robert Sözlüğü, bu sözcüğü, “kadınların toplum içindeki rolünü ve haklarını genişletmeyi öngören bir doktrin” olarak tanımlamaktadır.! Ancak düşünceyi eylemden ayırmak olanaksızdır. Kavramın Fransa’da oluşturulduğu günden bu yana, kadınların toplum içindeki rolü ve haklarını genişletmek üzere bir dizi eyleme de girişildi. Bunun için, feminizmin tanımı, yalnız öğretiyi değil, eylemleri de […]
Halide Edib Adıvar – Yolpalas Cinayeti
Halide Edib Adıvar’ın Avrupa’da (eserin sonundaki notuna göre Paris’te) bulunduğu 1936 yılında kaleme aldığı bu cinayet romanı aynı yıl Yedigün dergisinde, günler öncesinden başlayan bir ilan ve reklam kampanyasından sonra yayımlanmıştır. Hüseyin Cahit Yalçın, Reşat Nuri, Peyami Safa, Muhsin Ertuğrul gibi edebiyatçıların kadrosunda bulundukları, ayrıca Halide Edib Adıvar’ın, özellikle Avrupa’da gördüğü çeşitli yerlerle ilgili, mesela […]
Halide Edib Adıvar – Vurun Kahpeye
“Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!” Aliye kasabaya muallime 1 olarak geldi. Yüzü, henüz açılmayan bir gül goncasının mahcup 2 kırmızılığını, çekingen güzelliğini taşıyordu. Pembe, ince yüzü üstünde iki kocaman menekşe gibi siyah kirpikli gözleri, küçük bir çocuk burnu, […]
Halide Edib Adıvar – Sinekli Bakkal
“Kâinatta ne varsa hepsi vehim ve hayal, yani aynalara vuran akisler veyahut gölgeler.” 1 1 Bu dar arka sokak bulunduğu semtin adını almıştır: Sinekli Bakkal. Evler hep ahşap ve iki katlı. Köhne çatılar; karşıdan karşıya birbirinin üstüne abanır gibi uzanmış eski zaman saçakları. Ortada baştan başa uzanan bir aralık kalmış olmasa, sokak üstü kemerli karanlık […]
Andre Maurois – Şişkolar ve Sıskalar
Çocuk kitapları dizimizin ikincisi olarak sunduğumuz “Şişkolarla Sıskalar” ünlü Fransız yazan André Maurois’nın çeşitli dünya dillerine çevrilmiş, çok sevilen bir kitabıdır. Parmaklarıyla bir süredir masa örtüsüne vurmakta olan Ferit Bey, «Ne kadar yavaş yemek yiyorsunuz,» dedi. «Ben bitirdim bile,» dedi İlkay. «Sen bitirdin bile ama annenle kardeşine bak.» Yeryüzünde bundan mutlu bir aile bulmak güçtü […]
Halide Edib Adıvar – Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı Ev, Halide Edib Adıvar’ın çocukluk günlerinden 1918’e kadarki hatıratıdır. 1963 yılında, Halide Edib’ in ölümünden hemen önce kitap olarak yayınlanmadan evvel 1955 yılında, Yeni İstanbul gazetesinde bölümler halinde tefrika edilmiştir Her insana var olduğunu ilk defa idrak ettiren başka başka vak’alar vardır. Etraftaki eşyanın veya hadiselerin zaman zaman hafızada çakıp sönen bir şimşek […]
Halide Edib Adıvar – Handan
1912 yılında Tanin gazetesinde tefrika edilen ve aynı yıl kitap olarak basılan Handan, Halide Edib’e asıl ününü kazandıran yapıtlarından biridir. İlk eşi Salih Zeki’den ikinci bir eş alma düşüncesine karşı çıkarak ayrılan ve aylarca hasta yattıktan sonra iyileşen, hatta bir ara İngiltere’ye seyahate giden yazar, o zamana kadar kullandığı Halide Salih imzasını bırakarak Halide Edib […]
Halide Edib Adıvar – Ateşten Gömlek
Hikâyemin başladığı ana kadar silik, cansız bir Hâriciyye 34 memuru idim. Yazdığım hikâye benden ziyâde, sevdiğim insanların hayatına aittir. Fakat ben de onların arasında yaşıyorum ve kendi hayatım onların hikâyesi ile başlıyor. Onun için kendimi de bazan bu ateş ve kan hikâyesine karıştırmaktan korkarak başlıyorum. Daire ve sararmış kâğıt kokan hüviyetimi bu sıcak, kırmızı kanlarla […]
Hakan Yaman, Ahmet Şerif İzgören – Eyvah İş Görüşmesi
Yıllar önce kitabın sonsözünü yazdığımda, yazdım ve bitti zannetmiştim. Meğerse hiçbir şeyin son sözünü sen söyleyemiyormuşsun, onu öğrendim. Hakan süper bir sporcuydu, kendine iyi bakar, olabildiğince bu teknoloji, radyasyon şu bu gibi şeylerden uzak durmaya çalışırdı. Bir gün aradı, “Şerif ben kanser oldum”’ dedi. Kötü türü ve çok geç bir teşhis. Aslında zamanında gidiyor hastaneye. […]