Nikos Kazancakis – Aleksi Zorba

Çok sevdiğim bir işçi olan Aleksi Zorba’nın hayatını ve yaşama düzenini yazmayı çok kez istemişimdir. Hayatımda bana en çok iyiliği dokunan şeyler, gezilerle düşler olmuştur. Ölü ya da diri insanlardan, savaşmamda bana yardım edenler çok azdır. Ama ruhumda en çok iz bırakan insanları saptamak isteseydim, herhalde üç dört ad sayabilirdim: Homeros, Buddha, Bergson, Nice ve […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Üç Öykü – Petersburg Öyküleri – Burun, Fayton ve Palto

Çevirenler : Erol Güney, Orhan Veli Kanık, Oğuz Peltek ÖNSÖZ Burada çevirisini verdiğimiz Burun, Fayton ve Palto, Gogol’un “Petersburg Öyküleri”nin en güzel eridir ve Gogol’un dehasının bütün özel iklerini en iyi gösteren örneklerdir. Gogol, Burun’u 1833’te yazmaya başladı. 1835’te ilk biçimini vererek bitirdikten sonra “Moskovski Nablüdatel” dergisine gönderdiyse de derginin yönetmeni, öyküyü bayağı bulduğu için […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Taras Bulba

– Ee, dön de göreyim boyunu posunu, oğul! Aman, böyle de giyinme mi olurmuş? Bunlar mı papaz cüppesi dedikleri? Sizin okulda hep böyle mi giyinirler? Kiyev papaz okulunda okuyan iki oğlunu eve gelişlerinde karşılayan yaşlı Kazak Bulba’nın ilk sözleri bunlar oldu. Delikanlılar atlarından ineli çok olmamıştı. Okulu yeni bitiren papaz yamağı utangaçlığıyla kızarıp bozarıyorlar, babalarının […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Taras Bulba 2 (Cumhuriyet)

Zaporojyelilerin ordusunda bir gürültüdür, bir kargaşadır gidiyordu. Düşman destek kuvvetlerinin kente girdiğini önce kimse anlayamadı. Sonradan öğrenildi ki, kentin yan kapısını tutan Pereyaslav bölüğünün Kazakları bir gün önce içip içip sızmışlar; düşman baskın yapınca yarısı kılıçtan geçirilmiş, yarısı da neye uğradıklarını bilemeden tutsak edilmişler. Komşu bölükler patırtıdan uyanıp silahlarına sarılıncaya değin Lehliler kapıdan içeri girmeyi […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Taras Bulba 1 (Cumhuriyet)

─ Ee, dön de göreyim boyunu posunu, oğul! Aman, böyle de giyinme mi olurmuş? Bunlar mı papaz cüppesi dedikleri? Sizin okulda hep böyle mi giyinirler? Kiyev papaz okulunda okuyan iki oğlunu eve gelişlerinde karşılayan yaşlı Kazak Bulba’nın ilk sözleri bunlar oldu. Delikanlılar atlarından ineli çok olmamıştı. Okulu yeni bitiren papaz yamağı utangaçlığıyla kızarıp bozarıyorlar, babalarının […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Palto (Bordo-Siyah)

“Tanrı’nın emriyle şu tuhaf kahramanlarımla sürüp giden koca hayatı, herkesin görebileceği alay ve kimsenin göremeyeceği gözyaşlarıyla daha ne kadar seyredeceğim?” Ölü Canlar, 1842 Rus edebiyatının büyüleyici bir gelişim gösterdiği 19. yy’ın ilk yarısına tanıklık eden ve tanıklığının sonuçlarını zengin dili ve insanı derinden etkileyen hiciv yeteneğiyle gözler önüne seren Nikolay Gogol, aslında bu ‘büyülü dönemin’ […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Ölü Canlar

Kim olursan ol, ey okur, ister yüksek tabakadan önemli biri, ister basit halk arasından, sıradan biri ol; Tanrı sana eğer okuyup yazabilme gibi bir üstünlük bağışlamış ve benim kitabım da eline geçmişse, bana yardım etmeni rica ediyorum senden. İlk baskısını okuduğunu sandığım bu kitapta bizim toplumumuzdan birini anlatıyorum. Arabasıyla Rusya topraklarını dolaşıyor kahramanım ve soylulardan […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Evlenme Kumarbazlar

Kişiler AGAFYA TİHONOVNA Evlilik çağında bir tüccar kızı ARİNA PANTELEYMONOVNA Kızın halası FEKLA İVANOVNA Çöpçatan PADKOLYOSİN Yedinci dereceden memur KOÇKAREV Padkolyosin’in arkadaşı OMLET Müdür ANUÇKİN Emekli bir piyade subayı JEVAKİN Denizci DUNYAŞKA Evin hizmetçisi STARİKOV Tüccar STEPAN Padkolyosin’in uşağı I. Perde 1. Sahne (Bir bekâr odası.) PADKOLYOSİN (Yalnızdır; kanepeye uzanmış çubuğunu içmektedir.) Hah işte, boş […]

Frank Herbert – Dune #6 Dune Rahibeler Meclisi

Tarihi tekrarlayacak olanlar, tarih öğretimini kontrol etmelidirler. Bene Gesserit Kanunu Gula bebeği ilk Bene Gesserit yapay doğum aygıtından alındığında Baş Anne Darwi Odrade, Central’in üzerindeki özel yemek salonunda büyük bir şölen düzenlettirdi. Neredeyse şafak sökecekti ve onun konseyinin diğer iki üyesi Tamalane ve Bellonda, Odrade’in kahvaltıyı kişisel aşçısına hazırlattırmasına rağmen çağrıya karşı hoşnutsuzluk gösteriyorlardı. Diğerleri, […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları

Amma da tuhaf ad koydum kitabıma: Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları… Ne toplantılarıymış bunlar böyle? Üstelik arıcının teki attı bu ismi ortaya. Tanrı’ya şükürler, neyse ki kalem için kaz yolmadılar henüz, [1] kâğıt için de pek öyle bir öteberi tüketmediler! Günümüzde (soyluydu, sıradandı) her çeşidinden, az insan mürekkep yalamış durumda. Bizim arıcı da onlara […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Bir Delinin Anı Defteri

Neva Bulvarı’ndan güzel bir yer yoktur. Bu hiç değilse Petersburg için böyledir. Petersburg için her şeydir Neva Bulvarı. Nasıl da pırıl pırıl parlar, başkentimizin bu alımlı, fettan dilberi. Şundan kesinlikle eminim ki, memur olsun, sivil olsun Petersburg’un hiçbir sakini bu caddeyi dünyaya değişmez. Kaytan bıyıklı, sinekkaydı tıraşlı, birinci sınıf terzi elinden çıkmış takım elbiseli yirmi […]

Nikolay Çernişevskiy – Ne Yapmalı Cilt 2

Vera Pavlovna’nın gördüğü düş şu: Çaydan sonra “birtanem”le biraz gevezelik ediyor, sonra da odasına çekilip yatağına uzanıyor. Hayır, uyumak için değil; uyumak için daha erken, hiç sekiz buçukta uyunur mu! Soyunmuyor bile… yalnızca uzanıp eline bir kitap alıyor. Derken yavaş yavaş bir ağırlık çöküyor üzerine, gözleri kitaptan kayıyor ve Vera Pavlovna düşünmeye başlıyor: Bu son […]

Nikolay Çernişevskiy – Ne Yapmalı Cilt 1

Asıl adı Ne Yapmalı? olan ve günümüzden yaklaşık 140 yıl önce yazılan Nasıl Yapmalı?’dan gerek yazıldığı dönemde, gerekse sonraları o kadar çok söz edildi ve bu “roman bile olmayan roman”da fuhuş edebiyatından siyasal propagandaya kadar o kadar çok şey yapıldığı öne sürüldü ki, Çernişevskiy’in hem karşıtları, hem de yandaşları için soru sürekli olarak gündemde kaldı: […]

Nikiforos Vrettakos – Boranla Gelen

Bu kitabın ilk baskısı 1945’te yapıldı. Kitap, 1942-1943 Alman işgali sırasında tutulan notlara dayanılarak yazıldı. Kitapta anlatılan tüm olaylar gerçektir, yaşanmıştır, ilk biçimiyle yapıt, bir çöküş dönemini yansıtan kimi notların kâğıda dökülmesinden ileriye gidemedi. Bu notların bir gün yeniden ele alınıp işlenmesi gerekiyordu. Yaşanmış olaylarla duygulanmalar, zamanla içimizde, doğru bir biçimde bölümlenir ve sanat için […]

Nihat Genç – İhtiyar Kemancı

Soğuklar eksi yirmi-otuz, eksi beş dereceye bir günlüğüne düşünce nasıl sevinir, şükreder olduk, tekrar ķrladı eksi yirmiye! Bu şehre geldiğimde soğuk işte böyleydi, Nazi kampı, imha savaşı gibi. Odunsuz, kömürsüz taş Ankara evleri içinde, çişim gelmese, helaya gitmesem diye dualar ederdim. Soğuk, paslı bir hızar gibi kaval kemiklerimi keser. Aç ve susuz, yirmi yıl merhametsizce […]

Nihat Genç – Arkası Karanlık Ağaçlar

Üniversite yıllarında etliye sütlüye karışmayan, siyasal, aktüel konularda hiç konuşmayan, sis gibi, uzak beyaz bir arkadaşımız vardı. Kül saçlı, mum yüzlü… Sessizliği derin bir ıstırabın iniltisi mi, yoksa beli bükülmüş zavallı, sarp bir yoksulluğun karlı beyaz resmi mi… Ruh gibi, hayalet gibiydi Macit! Ya da uzak uzak yerlere gelin gitmiş gibi. Bizim gibi, Âdem ve […]