Kategori: Genel

Feride Çiçekoğlu – Vesikalı Şehir

Mart sonları, soğuk bir gece. Gece yarısı. Taksim, AKM’nin önünde dolmuş durağı. Bostancı Sahil hangisi? Geç abla, geç arkaya. Geçeyim, ama durakta bekleyen? Siz Ziverbey mi? Hayır efendim, Sahil. Buyrun o zaman. Ben bekliycim efendim. Yün şapkası ile atkısı takım, gözlüklü bir kadın. Ben de gözlüklüyüm, ama o sarhoş değil. Ben de değilim. İyi ki […]

Ferhunde Özbay – Dünden Bugüne Aile, Kent ve Nüfus

Bu kitaba aldıgım makalelerim, otuz yıllık bir dönem içinde yazıldı ve çogu çeşidi yerlerde basıldı. Bence aralannda bir bag var. 1980-90’larda aile ve Istanbul’daki nüfus hareketleri üzerine yazdım. Bunların bazılan demografi, bazılan ise sosyoloji agırlıklı ama hepsinde hem demografiden hem sosyolojiden yararlandım. Son yıllarda ise iktidar ve nüfus ilişkilerine yöneldim. Ben bu makalelerin tümünü “nüfus […]

Ferenc Herczeg – Mavi Tilki

Buda tepelerinde kibar bir yazlığın konuk odası. Evin düzeni sahibinin varlıklı, sanatçı ruhlu, rahatını seven, neşeli bir kimse olduğunu göstermektedir. Açık renk duvar kâğıtlarıyla perdeler, İngiliz modeli geniş takımlar, az, fakat seçme süs eşyası. Arkadaki kemerli geniş pencereden bakılınca hayal meyal görünen bir vadinin ötesinde yamaçlara tırmanan bir orman sezilmekte. Ormanda, şuraya buraya serpilmiş köşklerin […]

Ferdynand A. Ossendowski – Hayvanlar, Insanlar Ve Tanrılar

Polonya asıllı maden mühendisi, doğabilimci, gezgin ve yazar. Uzakdoğu mistisizmi, sosyal antropoloji, madencilik, dilbilim ve toplumbilim gibi geniĢ bir yelpazede yazı ve kitaplarıyla tanınır. St. Petersburg’da öğrenim gördü. 1900’de Sorbonne Üniversi-tesi’nde fizik ve kimya laboratuvarlarmda çalıĢmalar yaptı. Bir sü­re Sibirya’da öğretmenlik yaptıktan sonra, Bering Boğazı’ndan Ko­re’ye kadar Büyük Okyanus kıyısındaki tüm kömür madenlerini araĢtırdı ve […]

Ferdinando Camon – Olumsuzluk

“Bu roman, köy dinselliğinin destanıdır. Bir annenin ölümünü ve ailesinin onu ölümsüzleştirmek için bir simge aramalarını anlatır. Fransız çevirmen kitabı, kısa bir süre önce yitirdiğimiz ünlü göstergebilimci Roland Barthes’e, Romanyalı çevirmen, yeni ölen oğluna, Brezilyalı çevirmen, kendi annesine adamıştır. Kitap her çevrildiği dilde ve kültürde, kendi öz yapıtları gibi benimsenmiştir? Hatta komünist dönemde ateist olan […]

Lou Andreas-Salome – Feniçka

Aylardan eylüldü, Paris’te yaşamın en dingin dönemiydi. Seçkin tabaka deniz kıyılarındaydı, yabancılarsa boğucu sıcaklardan kaçmıştı. Buna rağmen akşamları bulvarlar öylesine kalabalık oluyordu ki, herhangi başka bir şehrin yüksek sezonunu aratmazdı. Max Werner, gece yarısından sonra St. Michel Bulvarı’nda dolaşırken tanıdık ailelerden küçük bir gruba rastladı. Onlar da konuklarıyla tiyatroya gitmişlerdi ve şimdi de beylerle hanımlara […]

Fehim Taştekin – Suriye – Yıkıl Git, Diren Kal

Tarih 6 Mart 20 11. Yer Suriye’nin Ürdün sınırında tarım ve kaçakçılıkla meşgul Dera kenti. Bütün dünyaya pazarianan hikayeye göre yaşları 15-17 arasında 1 2-18 çocuk Tunus ve Mısır’da başlayan isyan dalgasından etkilenerek okulun duvarlarına özgürlüğün adını yazdı. Yazılan slogan medyanın Arap Babarı diye kodladığı zorba, yolsuz ve nepotik rejimiere karşı isyanlaŞam’da bombalı saldı rı […]

Federico Garcia Lorca – Ne Garip Federico Adinda Olmak

1922 yılında, besteci Manuel de Falla ile birlikte Cante Jondo şenliği düzenleyen Federico García Lorca, adsız halk şairleri için şöyle diyordu: “üç-dört dizede insan yaşamındaki en yüksek duygusal anların karmaşıklığını özetleyiverir. Bunlar lirik duyguyu pek az şairce ulaşılabilen bir noktaya vardıran copla’lardır. Ay kuşatıldı sevgilim öldü. Bu iki halk dizesinde M.Maeterlinck’in oyunlarından daha çok giz […]

Federico Garcia Lorca – Cante Jondo Siiri

1898 yılında, İspanya’nın Granada bölgesindeki Fuente Vaqueros kentinde doğan İspanyol şair Lorca, yüzyılının en büyük iki İspanyol şairinden biri olarak kabul edilir. Lorca’nın başarısında çocukluğunun büyük payı vardır. Granada’nın Fuentevaqueros kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lorca’nın babası ateşli, canlı, neşeli bir adam; annesi ise sessiz ve ağırbaşlı bir kadındı. 1928’de yazdığı Romancero […]

Fatma Özkan – Altın Arığ Destanı

Çok köklü ve zengin bir kültüre sahibiz. Folklorumuz. inançlarımız. tarihimiz. dilimiz, edebiyat ve sanatımız ortak kültür mirasımızı oluşturuyor. Millet olarak varlığımızın asıl kaynağını bu miras teşkil etmektedir. Türk dünyasının iş birliği, bu ortak mirası tanımak ve paylaşmakla sağlanacaktır. Bir sözlü edebiyat ürünil olan destanlar. bu mirasın zengin kültür hazinesi niteliğindedir. Milli kültürün yaşatılıp yayılması ve […]

Fatih Yasli – AKP, Cemaat, Sunni Ulus

3 Kasım 2002’den, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara geldiği tarihten bugüne Türkiye’de bir “değişim” ve “dönüşüm” yaşanmakta olduğuna dair kesin bir mutabakat vardır; üzerine uzlaşılamayan ise –doğal olarak– ortaya çıkan “yeni”nin “olumlu” mu yoksa “olumsuz” mu olduğu yönündeki sorunun yanıtıdır. AKP çevrelerine göre, Türkiye geride kalan 12 yıl boyunca ekonomide dövize bağımlılıktan kurtulmuş, […]

Fatih Korkmazlar – Manas Destani

Manas Destanı, Kırgız Türklerinin ulusal destanıdır. Mani dinini yaşayan Karahitaylar ile Müslüman Karahanlılar arasındaki savaşta Kırgızların durumunu ve Manas isimli yiğidi hikaye eden destan, çeşitli kaynaklardan toparlanmıştır. Destanın tarihi XV. yüzyıldan XII. Yüzyıl dönemlerinden kaynaklanmaktadır. Türkolog Wilhelm Radloff (1837-1918), Manas Destanı konusunda ilk çalışmaları, Kırgızistan’ın Tokmak kentine başlatmıştı. Kentin güney bölgesinde bulunan Sarı Bağış boyuna […]

Fatih Gürsu – Kayip

Her zamanki koltuğumda oturuyor, televizyonda adını o anda hatırlayamadığım ama daha önce izlediğimi zannettiğim bir film izliyordum. Yorgundum, filmin başını hatırlayamıyordum. Ama o bilindik azılı izleyici inadıyla sonuna kadar devam etmeye çalışıyor, kapanan gözlerime zar zor engel olabiliyordum. Gözlerim kapanıvermiş. Nasıl kapandığını hatırlayamıyorum. 1 Kendime geldiğimde uykumu almıştım bile. Daha ne kadar uyumuştum ki oysa, […]

Fatih Bayhan – Ataturk’un Aski Latife

2005yılı Uşşakizade Ailesi vârisleri açısından karışık ve sıkınalı bir yıldı. Zira; 1975 yılında vefat eden teyzemiz-halamız Latife Uşşaki nin Türk Tarih Kurumu na ailemiz tarafından verilen anılan üzerine, mahkeme tarafından 1980 yılında konulan 25 yıllık yayın yasağı sona ermek üzereydi. Bu sırada kamuoyunda çeşitli kesimlerce yedi yersiz konuşmalar yapılıyor, gazetelerde köşe yazarlarınca akıllı akılsız yazılar […]

Faruk Tuncer – Kur’an Surelerindeki Essiz Ahenk

Kur’ân-ı Kerim’in bu dünyadan olmadığının alametlerinden biri de onun te’lif tarzıdır. O, nazil olduğu sırada mevcut olan nazım, nesir, seci vb. edebi türlerden hiçbirine dahil edilemediği gibi İslam edebiyat ve medeniyetinin gelişmesinden sonra da ortaya çıkan kitaplara da benzememektedir. Zira herhangi bir bilim dalında eser yazan âlimler eserlerini, konu bütünlüğüne göre planlanan bölüm, fasıl, alt […]

Faruk Tuncer – Hakka Suresi Tefsiri – Sarsici

Kur’ân-ı Kerim’i inzâl etmek sûretiyle insanlığa iki cihan saadetinin kapısını açan Rabbimize hamd u senâlar; onun en büyük mübelliği Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi ve sellem) salat ve selam olsun! Ahsen-i takvim sırrının temsilcisi insanı muhatab alan ezelî kelam Kur’ân-ı Kerim, içinde yaşadığımız kâinat kitabının bir tercümesidir. Görünen ve görünmeyen âlemin en büyük müfessiridir. […]