Koca bir karanlık. Dam! ı Amma da karanlık haaaaı Hele dur bakayım. Gözlerim durdukça görmeye başladı … Eve bak eve! Ev değil dam … A.Inma da büyük haa>.ı.aı Bizim köyün evleri ki�ç gözlü? İki üç. Bilemedin dört. Damları nasıl? Öküzlerin kapanıp bağlandığı … Bizim köyün on evini yanyana koysam, gene bu kadar olmaz. Olmaz vaiıahi. […]
Kategori: Genel
Bakunin – Devlet Ve Anarşi
Baki Evkaralı – Beden Dili
Gün içinde tek kelime bile etmeden anlattığımız ve neredeyse her sözcüğe, kullandığımız her cümleye bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde simgesel kodlarla anlamlandırdığımız ve insanlarla kurduğumuz iletişim süreci içerisinde kullandığımız bir dilimiz daha var: Beden Dili. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik simgesel kodları oluşturmanın yanında onları anlamlandırabilmesi ve bunu değişik iletişim araçlarını kullanarak […]
Baird T. Spalding – Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi 3
!lılbaşı gecesi, tapınaktaki toplantıya katılanlar gittikten sonra, ben ve arkadaşlarım böylesine bir değişim-dönüşüme tanık olmuş yerden ayrılmak istemeyerek, orada kaldık. Doğrusu, bu son saatlerin bizde yarattığı hisleri ve müthiş manevi yükselişi ifade edecek bir sözcük bulamıyorum. “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” sözü ilk söylendiği andaki kadar canlı bir biçimde kulaklarımızda çınlıyordu. O gece hiçbirimiz konuşmadık, […]
Baird T. Spalding – Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi 2
1 Ocak sabahı erkenden heyecanla kalktık. Hepimiz, geçmiş deneyimlerimizi gelecek olanlara sadece bir atlama-taşı gibi gösterecek bir şeyin bizi beklediğini hisseder gibiydik. Kahvaltı masasının çevresinde toplandığımızda, oraya gelirken konakladığımız küçük köyde, Emil’in evinin terasında karşılaştığımız dostumuz da bize katıldı. Onu, gördüğüm o vizyonu yorumlayan kişi olarak hatırlayabilirsiniz. O, herkesle selamlaştıktan sonra, şöyle dedi: “Siz bir […]
Baird T. Spalding – Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi 1
®1ümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi’ni sunarken, ilk önce, benim 1894’te Uzakdoğu’yu ziyaret eden bir araştırma grubunun on-bir üyesinden biri olduğumu belirtmek istiyorum. Uzakdoğu’da geçirdiğimiz üç-buçuk yıl içinde Himalayalar’ın Büyük Üstatları ile ilişki kurduk; onlar bulduğumuz tarihi kayıtların dilimize çevrilmesine yardımcı oldular, bu bizim araştırma çalışmamız için çok yararlı oldu. Üstatlar, onların yaşamlarına mahrem bir biçimde […]
Bahriye Üçok – İslâm Devletlerinde Kadın Hükümdarlar
Doğu ülkelerinde de yer yer kadınlar tahta çıkmak imkânlarını elde etmişlerdir. Belkîs, Athalia, Kleopatra ve ^enobia’- dan yukarıda bahsetmiştik. Bunların dışında başka kadın hükümdarlar da saymak mümkündür. Örneğin, Arap Amâlika devletinde adlı bir kadın, babasından sonra, Elcezire taraflarında emîre olmuş, sonra hile ile öldürülmüştür Peygamberin hemen ölümünden önce ve sonra ortaya çıkan sahte peygamberler arasında […]
Bahman Nirumand – Iran’da Soluyor Çiçekler
Bahadir Cuneyt Yalcin – Mutevazi Bir Intikam
Taşındığım daire Ankara’daki en büyük cezaevinin karşısındaydı. Yatak odam ve salonum sekiz yüz metre ötedeki televizyon stüdyosu kadar ışıltılı, üstüne pasta kreması gibi döşenmiş dikenli telli yüksek duvarlara, kolsuz robotlara benzeyen kulelere, etrafında uzanan seyrek ağaçlı karanlık tarlalara bakıyordu. Temmuz ortası olduğu için pencereler bütün gece açıktı; bu yüzden bazı sabahlar uzun süre bakımsız kalmış […]
Aliyar Dengiz – Baba Ogul Ve Hayal
Tuna Nehri’nin doğduğu topraklarda, Almanya’nın Ulm kenti yakınlarında uzun yıllar unutulmaya terk edilmiş küçük havaalanında 19 ağustos gecesi olağanüstü bir hareket vardı. Bu küçük alana sivil uçakların inmesine uzun bir süreden beri izin verilmiyordu. Zaten savaş başladığından beri Alman semalarında hiç sivil uçak da kalmamıştı. Askerî haritaların büyük bir kısmında bu alanın yeri görünmüyordu. Güvenilir […]
Baal Ha Sulam – Merdivenin Sahibi
19. asrın sonlarında bir Varşova gecesi. Bir o ya bir bu yana ağır ağır sallanan bir sokak lambası. Çok eski ağır bir satıl taş yolda su taşırken gıcırtılar çıkarıyordu. Rüzgâr ve yağmur birlikte şehrin boş sokaklarında hızla dans ederken camlara şiddetle çarpıyordu. Bir adamın keskin çığlığı birdenbire bu sessizliği bölmüştü; “Yehuda!” ve hemen ardından bir […]
Baal Ha Sulam – Şamati
– O’ndan Başkası Yok Paraşat Yitro’da duydum, 6 Şubat 1944 “O’ndan başkası yoktur,” diye yazılmıştır. Bunun anlamı dünyada O’na karşı bir şey yapabilecek başka hiçbir gücün olmadığıdır. Kişi bu dünyada, Yukarıdaki Mekânı inkâr eden şeyler görür. Çünkü O, böyle ister. Bu ıslah olmak sayılır ve buna “sol reddeder ve sağ yaklaştırır” denir, solun reddedişi ıslah […]
B. Tolga Sasik – Satisin Turkcesi
Bu kitap 2006 yılında bir hayalin eseri olarak ortaya çıkmıştı. Her şey bir hayalle başladı. Tesadüfen verdiğim ürün eğitimi sonucu başladığım ve bir daha hiç bırakamadığım eğitmenlik çalışmalarımı Satış Becerileri ve Satış Yönetimi adlı iki ana başlık altında sürdürmekte olduğum dönemde, bir akşam internetten yurtdışında yeni kaynaklar ararken “kendi tecrübelerimi ve eğitim verdiğim her sektörden […]
B. J. James – Baska Bir Yerde
Kristal kadehteki sarap titrekce parliyordu. Krem rengi ipek masa ortusunun ustundeki tek kisilik yemege dokunulmamisti. Yesilliklerin otesinden gelen keman sesi yildizlarin parladigi cam kubbeye dogru yukseliyordu. Madam Zara’nin daha cok bir bahceye benzeyen restorani evine yeni donmus bir adam icin bir cok anidan biriydi. Adam, iskemlesini itip ayaga kalkti. Gecen zaman icinde daha olgun, daha […]
B. Füruzanfer – Mevlana Celaleddin
Aziz Nesin – Zübüklüğün Sonu Yok
Simdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer züBizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük’te birleştiğini görünce […]