Kategori: Genel

Alper Caniguz – Cehennem Cicegi

Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve sonra büyür. Ben de beş yaşımın baharında, payıma düşen ölümlerden nasiplenerekten yaşayıp gitmekteydim işte. Aylardan hep kasım, günlerden hep perşembe olan ve saatin hep öğleden sonra üçü gösterdiği kasvetli dünyamda, yemek masasının altına büzüşmüş harakiri yapmanın inceliklerine dair resimli bir kitabın sayfalarını çevirirken, sevgili validem her zamanki gibi çamaşır yıkıyor […]

Alpay Kabacalı, Yaşar Kemal – Sarı Defterdekiler Folklor Derlemeleri

Gençliğimin sekiz dokuz yılı falklor derlemeleriyle geçti. Elbette bu yıllarda şiir, hikaye de yazıyordum. Derleme kolay bir iş değildi. Daktilarn yoktu o zamanlar, onun için el yazılanını temize çekemiyordum. Salt san defterleri bir sandıkta üstüste yığıyordum. Her seferinde de bu defterler polis kazasına uğruyordu. Yalvar yakar, kimse gözünün yaşına bakmıyordu. Etmeyin eylemeyin bunlar ulusal kültürün […]

Aliza Marcus – Kan ve İnanç

Kan ve İnanç PKK’nın hikâyesi. 1970’lerde Türkiye solundan umudunu kesen ve Ankara’nın Güneydoğu üzerindeki hâkimyetini sona erdirip denetimi ele geçirmek üzere silahlı bir Kürt grup oluşturmaya karar veren Abdullah Öcalan’ın bu girişiminden, 1999’daki yakalanışına, ardından Türkiye’nin PKK’ya karşı zafer ilan etmesine ve Kürt sorununun “çözüm”e kavuştuğunu duyurmasına kadar uzanıyor. Sonraki birkaç yıl boyunca, şiddete dayalı […]

Alison Jolly – Lucynin Mirası – İnsanın Evriminde Cinsellik Ve Zeka

Halka kuyruklu erkek lernurlar tamamen dişilerinin tahakkümü altındadır. Madagaskar’ da, dişilerin, erkeklerin yanına gidip bumnIarına bir tokat attıktan sonra, yemekte oldukları demirbindi meyvesini ellerinden alıverdiklerini gördüm. Erkek lemur, grup arkadaşlan arasında bir numara olsa da, bu durumda sızıanarak geri çekilir. Lernur amazonlar bölgelerini korur. İki grup karşılaştığında, dişiler Amerikan futbolu takımları gibi karşılıklı saf alır; […]

Alina Reyes – Lilith

Lone, yorgun bir dişi köpek gibi yatıyor göğün altında. Koca kent turuncu bir alacakaranlığa bürünüyor, yamaçları da o sırada içinden kızıllaşarak geçen ırmağın, devasa kıvrımı karşısında sararmış, titriyor. Irmak, insanların bu hayvanın evcil sürüsü sayılan insanların, bütün organik ve sanayi artıklarıyla kabarmış bir damar görünümünde. Gelen akşamın henüz belirsiz karanlığında Lone, uysallaşmış ve boyun eğmiş […]

Alim Ekiz – Tavsan ile Kaplumbaga

Günün birinde bir köpek, sokakta dolaşıyormuş. Konuşup dertleşecek bir dost arıyormuş. Fakat kendisine uygun bir dost bulamamış. Birçok hayvana dost olmayı teklif etmiş. Fakat köpeğin teklifine olumlu cevap veren olmamış. Köpek, dost bulamamanın üzüntüsünü yaşıyormuş. Başı önünde, üzgün bir şekilde dolaşırken horoza rastlamış. Köpek, ümitsizce: – Horoz kardeş, benimle dost olur musun? Boş zamanlarımızda birlikte […]

Alim Ekiz – Kral ve Bulbul

Çok çok uzun zaman önce Çin’de yaşayan bir kral varmış. Kralın sarayını gören herkes sarayın büyülü olduğunu düşünüyormuş. Çatısı altındanmış ve pencerelerinde bin tane lamba yanıyormuş. Uzun koridorlar bir odadan diğerine uzanıyormuş ve sarayın, sayısız bahçesi varmış. Saraydan sahile kadar yemyeşil bir orman uzanıyormuş. Kırmızı renkli yelkenliler demir atmış, sahil boyunca sıralanıyormuş. Deniz kenarındaki ormanda, […]

Alim Ekiz – Kibritci Kiz

Bir kış gecesiymiş. Lapa lapa kar yağıyormuş. Hava da çok soğukmuş. Bu soğuk gecede, zavallı küçük bir kız sokakta tek başına yürüyormuş. Bu küçük kızın evden çıkarken ayaklarında terlikleri varmış. Ayaklarına oldukça büyük gelen bu terlikler, karşıdan karşıya geçerken karların içinde kaybolmuş. Kızcağız, onca aramaya rağmen terliklerini bulamamış. Küçük kız, soğuktan kızarmış ayaklarıyla karların üzerinde […]

Alim Ekiz – Buyuk Yaris

Zümrütçam, sevimli hayvanları, rengârenk çiçekleri ve temiz deresiyle güzel bir ormanmış. Deresinde balıklar neşeyle yüzer, arılar ve kelebekler bir çiçekten diğerine konarmış. Bu hâliyle Zümrütçam, çok güzel görünüyormuş. Bir gün insanlar, bu ormana gelip piknik yapmışlar. Dönüşte ise çöplerini toplamadan, ormanda bırakıp gitmişler. Derenin içinde, ağaçların arasında, çiçeklerin etrafında çöp yığınları oluşmuş. Balıklar zehirlenme tehlikesiyle […]

Alice Munro – Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik

NEFRET, ARKADAŞLlK, FLÖ RT, AŞK, EVLiLİK Yıllar önce, tali hatlarm birçoğu henüz kapatılmamışken geniş, çilli alınlı, kıvırcık kızıl saçlı bir kadın, mobilya taşıma konusunda bilgi almaya tren istasyonuna geldi. İstasyon şefi, kadınlara şaka yollu takılır dı sık sık; özellikle de bundan hoşlanan çirkince kadınlara. “Mobilya mı?” dedi, sanki duyulmamış bir fikirmiş gibi. ((Mobilya demek. Durun […]

Alice Munro – Çocuklar Kalıyor

Yirmi yıldır Walley’de, fotoğraflar, yayıklar, koşum takımları, eski bir dişçi koltuğu, biçimsiz bir elma soyacağı ve eskiden telgraf direklerinde kullanılan porselen ve cam izolatörler gibi ilginç nesneleri muhafaza etmek üzere tahsis edilmiş bir müze var. Aynca üstüne GÖZ DOKTORU D.M. WILLENS yazılı kırmızı bir kutu var ve yanındaki notta şu bilgiler veriliyor: “Göz doktorunun bu […]

Alice Miller – Beden Asla Yalan Söylemez

Bütün kitaplarımdaki ana tema, çocuklukta yaşadığımız acıların inkar edilmesidir. Bu kitapların her biri, bu olgunun belirli bir boyutu ile ilgili olup bir temayı diğerlerinden daha çok vurgular. Örneğin, Başlangıçta Eğitim Vardı (Anı Anfang was Erziehung) ve Fark Etmeyeceksin (Du solist nicht merken) adlı kitaplarda bu inkarın sebepleri ve sonuçları üzerinde durdum. Sonraki yapıtlarda inkarın yetişkinlerin […]

Alice Askew, Claude Askew – Hayalet Oykuleri

‘Ne mükemmel bir mehtaplı gece!’ sözcükleri döküldü Alymer Vance’in dudaklarından, ardından döndü ve bana tuhaf tuhaf baktı. Biz Surrey’de aynı küçük handa konuklardık ve hoş kokuların olduğu serin ve güzel bahçede oturuyorduk. ‘Ay ışığı olması seni etkiler mi?’ diye sordu Vance. ‘Böyle bir gece seni belirsiz arzularla doldurur mu? Evrenin sırrını keşfetmek için yüreğin bir […]