Kategori: Genel

Steve Stewart Williams – Darwin, Tanri ve Yasamin Anlami

Onun adı, gelecek kuşaklar açısından Batı uygarlığının entelektüel gelişiminde bir dönüm noktası olacaktır. … Şayet haklıysa, insanlar modern düşüncenin başlangıcı olarak 1859 yılını göstereceklerdir. — Will Durant (1931), s. 22 Tüm organizmalar ortak bir kökten geldiğinden, insanlık doğduğunda biyosferin bir bütün olarak düşünmeye başladığını söylemek doğru olacaktır. Canlılığın geri kalanı vücutsa, biz akılız. — E. […]

Steve Chandler – Erteleme

Doğrusal olmayan zaman yönetimi nedir? Doğrusal olmayan zaman yönetimi şimdiki zamandaki eylemi üstlenme halidir. Bir işe bakıp ŞİMDİ ya da “şimdi değil” arasında bir seçim yapmaktır. Eğer şimdi değilse, o halde HİÇBİR ZAMAN olmalıdır, dolayısıyla bir zaman kapsülüne yerleştirilmiş, takvimde işaretlenmiş ve unutulmaya mahkûm bir iş olarak kalacaktır. Zihnimiz gelecekte düşünmemiz gerekenler için temiz ve […]

Stephenie Meyer – Gocebe

Bedenim, evim Kısrağım, av köpeğim Ne yapacağım ben Sen gittiğin zaman Nerede uyuyacağım Neyle gezeceğim Ne avlayacağım Nereye gidebilirim Daima istekli ve hızlı ola Bineğim olmadan Nereden bileceğim Önümdeki çalılıkta Tehlike mi var, hazine m: Benim iyi ve akıllı köpeğiı Bedenim öldüğünde Nasıl olacak Gökyüzünde uzanıp yatm Bir çatı, bir kapı Ve hiç bir şey […]

Stephen William Hawking, Roger Penrose – Zamanın ve Uzayın Doğası

1994 yılında Cambridge Üniversitesi, Isaac Newton Matematik Bilimleri Enstitüsünde düzenlenen altı aylık bir programın doruğunu, bu kitapta kaydedilen Roger Penrose ve Stephen Hawking arasında yapılan tartışma oluşturuyordu. Bu konuşmalar, evrenin doğası üzerinde yürütülen en temel bazı düşünceler üzerinde ciddi bir fikir alış verişi niteliğindeydi. Kuşkusuz, daha yolun sonuna gelmiş değiliz; belirsizlikler ve görüş farkları hâlâ […]

Stephen William Hawking – Buyuk Tasarim

H er birimiz ancak kısa bir süre için var oluruz ve bu süre içinde evrenin küçük bir parçasını keşfederiz. Ama insanoğlu meraklı bir türdür. Yanıtları merak eder, peşine düşeriz. Onlara bazen sevecen bazen de zalimce davranan bu uçsuz bucaksız dünyada yaşayıp üzerindeki hudutsuz gökyüzünden gözlerini alamayan insanlar, her zaman yığınla soru sormuşlardır: Kendimizi içinde bulduğumuz […]

Stephen Kınzer – Şah’ın Bütün Adamları – Bir Amerikan Darbesi ve Ortadoğu’da Terörün Kökenleri

Bir gün hatıralarını yazmış olan yaşlıca bir lranlı hanımın kitap tanıtım kokteyline katıldım. Bir saat boyunca olaylarla dolu hayatını anlattı. Hiç siyasete dokunmamakla birlikte, laf arasında ailesinin 1950’lerin başında yirmi altı ay süresince lran’da başbakanlık yapan ve Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) tarafından sahneye konulan bir darbe ile devrilen Muhammed Musaddık’ın ailesi ile akraba olduğundan bahsetti. […]

Stephen Kinzer – Hilal ve Yıldız

Dış haberler muhabirliği kariyerim sırasında dört kıtaya yayılmış 50’den fazla ülkeyi tanıdım. Bunların arasında en büyüleyici olan Türkiye’dir. Hayallerden ye çeşitli etkilerden oluşan bir kaleydoskop gibidir, aynı zamanda hem delirtir hem de baştan çıkarır. 1995 yılında New York Times’in ilk bürosunu açmak üzere istanbul’a geldim. Bundan sonraki dört yıl boyunca, ülkenin hemen hemen her yerini […]

Stephen Kinzer – Ezber Bozmak

Bu kitap için araştırma yaptığım Ortadoğu seyahatim sırasında birçok insan akimı ve kalbini bana açtı. Onlardan bazılarına danıştıktan sonra isim isim teşekkür etmemeye karar verdim. Bu kitaptaki bazı fikirler ve sonuçlar belli yerlerde hoş karşılanmayabilir. İsim isim belirtmek yazdıklarımı bana yardım edenlerin onayladığı anlamına gelebilir. Onları tuhaf bir durumda bırakmaktansa hepsine birlikte teşekkür etmeyi tercih […]

Stephen King – Yazma Sanatı

Doksanlı yılların başlarında (1992 yılı olabilir ya iyi vakit geçiriyorsanız hatırlaması zor oluyor), çoğunluğu yazarlardan oluşan bir rock and roll grubuna katılmıştım. The Rock Bottom Remainders, San Francisco’lu bir yayıncı ve müzisyen olan Kathi Karnen Goldmark’ın zihinsel çocuğuydu. Grup gitarda Dave Barry, basta Ridley Pearson, klavyede Barbara Kingsolver, mandolinde Robert Fulghum ve ritim gitarda benden […]

Stephen King – Kara Kule 2 – Uc’un Cekilisi

Üç’ün Çekilişi uzun bir destansı öykü dizisini oluşturan Kara Kule’nin ikinci kitabıdır. Kara Kule bir dereceye kadar ozan Robert Browning’in “Roland Adlı Çocuk Kara Kule’ye Geldi” adlı öykü şiirinden esinlenerek yazılmıştır. Aslında Browning’in şiirinin yazılışı da, ünlü yazar William Shakespeare’in Kral Lear adlı oyununa borçludur. Kara Kule dizisinin ilk cildinde son Silahşor Roland’ın nasıl bir […]

Stephen King – Kara Kule 1 – Silahsor

Siyahlı adam çölde kaçıyordu. Silahşor de peşindeydi. Bütün çöllerin tapınağıydı burası. Gök kubbesinin altında her yana doğru sanki milyonlarca kilometre uzanan dev bir düzlük. Bembeyaz çöl. Gözleri kamaştırıyordu. Burada bir damla su bile yoktu. Çölün kendince bir özelliği olduğu söylenemezdi. Sadece ufukta hafif, beyaz sislere benzeyen dağlar yükseliyordu: Bir de şurada burada tatlı rüyalara, kâbuslara […]

Stephen King – Ruh Dükkanı

Siz Daha Önce de Buraya Gelmiştiniz Tabii gelmiştiniz ya… tabii. Ben gördüğüm yüzü asla unutmam. – Buraya gelin de elinizi sıkayım! Bir şey söyleyeyim mi? Sizin yüzünüzü bile görmeden, yürüyüşünüzden tanıdım. Castle Rock’a dönmek için bundan daha iyi bir gün seçemezdiniz. Ne harika değil mi? Av mevsimi yakında başladığında ormanlardaki ahmaklar turuncu giysileri olmayan ve […]

Stephen King – Oyun

Jessie arka kapının, evin etrafında dolaşan ekim rüzgârında hafif ve düzensizceçarptığınıduyuyordu.Çerçeve sonbahardaşiştiğinden kapıyıkapatmak için hızlaçekmek gerekirdi. Bu kezçekmeyi unutmuşlardı. Geraid’a, birbirlerine fazla dalmadan gidip kapıyıkapatmasınısöylemeyi düşündüJessie. Yoksa buçarpma onuçıldırtacaktı. Sonra aklınaşu son durumda bunun ne kadar gülünçbirşey olacağıgeldi. Bütün ruh hali mahvolacaktı. Hangi ruh hali? Đyi bir soruydu bu. Gerald anahtarıkilitteçevirdiği ve Jessie o hafifşıkırtıyıduyduğu […]

Stephen King – Medyum

Bir altmiş boyundaydı Uliman. Yürüdüğü zaman da bütün toplu kısa boyiu erkekler gibi kadınca bir hızla hareket ediyordu. Saçını ayı ran çizgi dümdüzdü, koyu renkii elbisesiyle ciddi ama rahatlatıcı bi-görünüşü vardı. Aslında yanında çaiışîırdıkianyla cidukça sert konuşuyordu: Ayağını denk al, yoksa karışmam ha! Ceketin yakasında kırmız bir karanfil vardı, belki de sokaktaki insanın Stuart Ullman’ı […]

Stephen King – Kuşku Mevsimi

independence gemisinden denizi boylayan Harry Truman’ı yakalayıp yukarı çektik. «Savaştan n’aber?» dedik. «Kurtulduk beladan,» dedi. «Peki, bombadan n’aber? Bu işi yaptığınıza üzülüyor musunuz?» dedik. «şu içki şişesini bana uzatın ve… başkasının işine burnunuzu sokmayın!» — THE RAiNMAKERS ^ Anderson’un Ayağına Takılan… «Bir çivi uğruna bir krallık gitti!» O ünlü tekerlemeyi böyle özetleyebilirdiniz. Eninde sonunda her […]

Stephen King – Kara Ev, Tilsim

ESKİ BİR DOSTUN DEDİĞİ GİBİ, burada şimdiki zamanın akıcılığında, hiçbir şeyin kesin olmadığı bir yerdeydik. Burası: Deniz seviyesinden yaklaşık altmış metre yükseklikte, gökyüzünde kartalların süzülerek uçuştuğu, Mississippi Nehri’nin kıvrımlarının doğal bir sınır oluşturduğu Wisconsin’in uzak batı kenarı. Şimdi: Temmuz ayının ortasında bir cuma sabahının erken saatleri. Bir iki yıl önce girdiğimiz yeni yüzyılın ve yeni […]