Kategori: Genel

Pierre Burney – Aşk

Lucien Febvre insanın temel duygulannın (sıkıntı, korku, sevinç, aşk) bir tarihinin olmamasından yakınıyordu. (1) Aşkın genel tarihi hiç yazılmadı, ancak konumuzun seyri içinde sözünü edeceğimiz kısmi incelemeler bulunabiliyor. I. Tarih Öncesi ve Antiki te İnsanlı�ın kökenieri ve bilinen ilk uygarlıklar üzerine araştırmalar, etnolojinin de yardımıyla, cinsel ilişkilerin çok eski biçimleri konusunda bilgi sahibi elmamıza izin […]

Pierre Bourdieu – Sanatın Kuralları

Çalışmamın temel amaçlarından birisi, yazın ve sanat bilimlerinde, “dış okuma” ile “iç okuma” arasındaki son derece tehlikeli karşıtlığın ortadan kaldırılması oldu. Bu ayrımı, Sâussure’ün Gene/ Di/âi/im Ders/ez/’nde dış dilbilim ile iç dilbilim arasında yaptığı karşıtlığı kendi alanıma aktararak oluşturuyorum. Saussure, konu olarak dili alıp, her biri başka dallarca geçerli incelemelerin konusunu oluşturabilen, coğrafi, tarihsel ve […]

Pierre Bourdieu – Karşı Ateşler

Soru: Yönetiminizdeki derginin bir sayısında “çile”2 kavramı ele alınmıştı. Medyanın yer vermediği insanlarla, şöyle bir sayarsak, yoksul banliyölerin gençleri, küçük çiftçiler, kamu görevlileri ile yapılmış pek çok mülâkat yer alıyordu. Örneğin, zor durumdaki bir okul müdürü şöyle bir üzüntüsünü ifade ediyordu: Öğrencilerin bilgi edinmesiyle uğraşacağı yerde, bir tür karakol komiserliği yapıyordu ister istemez. Böylesi kişisel […]

Pierre Achard – Dilsel Toplumbilim

lnsani etkinligin, toplum çerçevesinde yayıldığı ve dilyetlsinin insanlar arasındaki iletişimi sağladığı herkesçe bilinir. Yine de toplum çerçevesi, iletişim ve dilyetisi kavrarnlarını tanımlamak istedigimizde bazı sorunlarla karşılaşırız. Toplum çerçevesi, yani “toplum”, sadece insanların belli bir alan ve belli bir zaman aralığında birarada yaşadıkları görgül bir olgu değildir. Bir birliktelikteki ilişkiler dizgesidir ve bu ilişkiler kururnlaşrnış, sağlarnlaşrnış […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore XIII – Zaman Gemisi

Ço k seyrek girilen bir odaydı. Soluk perdelerinin kırılgan ■ gölgelerinde, eprimiş gri halılarında ve pencerenin altınXfc_Vdaki büyük kâsede kummaya bırakılmış çiçeklerden yayı- ^ lan o narin, antika kokusunda esrarengiz bir şeyler vardı. Kapıyı her aralık buluşunda Murray orada durup içeriye bakıyordu. Sanki daha evvel fark etmediği bir şeyi görmeyi bekler gibiydi. Bir tablo. Yeri […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore XII – Hayali Gezginler Kulübü

Jason ve Julia yan yana, Sal ton Uçurumu’nun kayalıklarına oyulmuş basamakların hemen önünde duruyorlardı. Ev zangır zangır titremeye başladığında gelmişlerdi buraya. Onları sıçrayarak uyandıran o dehşet verici zelzelenin hemen ardından. Derken onu görmüşlerdi. Kilmore Koyu kumsalının hemen karşısında, denizin açıklarında duruyordu. Mürekkep karası yelkenleriyle baştan aşağı simsiyah bir guletti. Ye sekiz tane topunun her birinin […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore XI – Kül Bahçesi

Redaksiyondaki sevgili arkadaşlarım, Size bu mektubu deniz kenarında yazıyorum. Bana hangisi diye sormayın çünkü cevap vermem çok zor olacaktır. Fazla söze ne hacet, durum şöyle: Seyahate çıkmış bazı insanlar var. Ve onları arayan ötekiler. Öyle biri var ki, sizin de bildiğiniz gibi bir köprüden düştü ve talihsiz bir şekilde aramızdan ayrıldı. Fakat biri ortadan kaybolurken […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore X – Buzlar Ulkesi

Göz alabildiğine bir deniz vardı. Ustura ağzı gibi pürüzsüz, gri ve donuk bir boşluk. Ama gene de kaskatı değildi. Deniz düzenli aralıklarla dalgalanıyordu. Dalgaların başı sonu yoktu. Aşağı ve yukarı, aşağı ve yukarı… Bu sahnenin tekdüzeliği apansız ve pek çabuk bir hareketle bozuldu. Beyaz bir leke vardı. Bir martı. Kulakları sağır eden çığlığı, rüzgarlara tutunmak […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore VIII – Yıldırımların Efendisi

Yüksek ve dar bir villaydı. Pencereler aydınlıktı ve yola bakan dökme demirden bahçe kapısı kapalıydı. Gökyüzündeki bulutlar yıldızların önünü kapatıp onların ışığını tehditkar bir havaya dönüştürüyor, villanın sivri çatısına ve tavan arası penceresine vuruyorlardı. Evin baktığı yol arnavutkaldırımıyla döşenmişti ve arabalar bir sıra halinde kenarda park ediliydi. Birkaç adım ötede küçük bir Protestan kilisesi göze […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore VII – Saklı Şehir

“Mioli?” diye seslendi Anita kısık sesle. “Mioli?” Küçük kız otların arasında ses çıkarmamaya dikkat ederek parmak uçlarında yürüyordu. Ağzı hafifçe aralanmıştı. Kulaklarını duyabileceği bütün seslere karşı dört açmıştı. Gözlerini bahçenin ortasındaki taş kuyuya dikti. Duyduğu bir cıvıltı mıydı? Bir inilti mi? Parçalanan kuru bir yaprak mı? Kontrol etti. Hiçbiri değildi. Maalesef kedisi kuyunun içinde de […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore VI – İlk Anahtar

G ece yıldızlarla aydınlanmıştı. Uçsuz bucaksız, sessiz ■ -w- gökyüzü, dağların sivri dişlerini batırdığı uzayıp giden ufuk çizgisinin üzerini sarıyordu. Hemen ardında, oraya çıkan yolu bilmeyenler için görünmez olan, Papaz Gianni’nin Bahçeleri uzanıyordu. Burası tepelerin üzerinde yükselen büyük bir kaleydi. Kalenin mazgallı çatıları, kemerli geçitleri, dönerek yükselen basamakları, çeşmeleri ve duvarları, korkmuş çocuklar gibi birbirlerine […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore V – Taşların Muhafızları

Ulysses Moore’un beşinci günlüğünün çevirerek bize yollayan Pierdomenico Baccalario sırra kadem bastı. Cornwall’dan yolladığı son e-posta da oldukça şüphe uyandırıcıydı. Buyurun siz de bir göz atın: Çevirisini bitirdiğim beşinci günlüğü de size yolluyorum. Geriye sadece son bir defter kaldı. Onun da yepyeni maceralarla dolu olduğuna eminim. Tanıştığım biri Kilmore Koyu’nu bulmam için bana yardım etmeyi […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore IX – Gölgeler Labirenti

İkindi güneşi, Kilmore Koyu’ndaki küçük kasabanın çatılarını sıcak, yaldızlı bir ışıkla yıkıyordu. Gölgeler, koydaki küçük iskelenin birkaç adım ötesinde sıralanan eski kasaba evleri arasında gerim gerim geriliyorlardı. Sokakların arasında mutlak bir sessizlik hüküm sürüyordu. Bir tanesi dışında. Flint kuzenler sırtlarını bir evin duvarına yaslamışlar, soluklanmaya çalışıyorlardı. Ciğerlerine hava gitmesini sağlamak için üçü de ağızlarını sonuna […]

Pierdomenico Baccalario – Ulysses Moore IV – Maskeler Adası

K ilmore Koyu’nun feneri aniden boğuk bir gürültüyle yandı. Hemen ardından, beyaz ışıktan bir külah kendi etrafında dönerek yavaşça kıyıyı ve denizi taramaya başladı. Uzaklardan, karanlık ufuklardan geliyor ve gece göğünün göze çarpan tüm ışıklarını kaplıyordu. Kasaba evlerinin çatılarından geçiyor, tepelere kadar uzanarak yoluna çıkan vahşi tavşanları ve baykuşları rahatsız ediyordu. Argo Villası’nın bahçesindeki yaşlı […]