Kategori: Oyun-Tiyatro

Pierre Beaumarchais – Sevil Berberi

KONT ALMAVIVA : İspanyol soylusu. Rosine’in bilinmeyen âşığı. Birinci perdede saten ceket ve külot pant Sevil’in bir sokağı. Bütün pencereler kafeslidir. SAHNE I KONT. (Kont yalnızdır. Sırtında koyu renkli bir pelerin, başında gözlerine kadar inik bir şapka, kendi kendine bir aşağı bir yukarı dolaşırken saatine bakar.) KONT – Vakit, sandığım gibi geç değilmiş. Kafesinin arkasından […]

Patrick Süskind – Kontrbas

Oda. Bir plak çalınmaktadır, Brahms’ın ikinci Senfoni’si. Sahnedeki adam mırıldanarak müziğe eşlik eder Uzaklaşan, dönüp gene gelen adımlar. Bir şişe açılır. Aynı kişi kendine bir bardak bira doldurur. Bir saniye… birazdan… – Şimdi! Duyuyor musunuz? işte! Şimdi! Duydunuz mu? Az sonra bir daha gelecek, aynı bölüm, bir saniye. Şimdi! Şimdi dinleyin bakın! Yani basları. Kontrbasları… […]

Ahmet Kutsi Tecer – Köylü Temsilleri

Halkbilgisi He ilgili olan ıbütün mevzular benim için caziptir. Fakat: bugünkü mevzuumuz üzerinde durmayı bana tercih ettiren sebepler_ var. :Bu mevzlı yani. ·Köylü Temsilleri mevzuu rniihim olduğu kadar, nasıl söyliyeyim, •bakir• bir mevzudı,ı.r da_; çünkü halkbilgisinin bu ııubesi hemen hemen hiç dokunulmamış gibidir. Bu mevzua dair yazılmış hiç bir şey hatırlamıyorum. Köylü temsilleri;- isminden de […]

Nikolay Vasilyeviç Gogol – Evlenme Kumarbazlar

Kişiler AGAFYA TİHONOVNA Evlilik çağında bir tüccar kızı ARİNA PANTELEYMONOVNA Kızın halası FEKLA İVANOVNA Çöpçatan PADKOLYOSİN Yedinci dereceden memur KOÇKAREV Padkolyosin’in arkadaşı OMLET Müdür ANUÇKİN Emekli bir piyade subayı JEVAKİN Denizci DUNYAŞKA Evin hizmetçisi STARİKOV Tüccar STEPAN Padkolyosin’in uşağı I. Perde 1. Sahne (Bir bekâr odası.) PADKOLYOSİN (Yalnızdır; kanepeye uzanmış çubuğunu içmektedir.) Hah işte, boş […]

Necip Fazıl Kısakürek – Reis Bey

Ön tarafı açılır – kapanır bir mikâp (küp) içinde hayatı yakalamak… Kapana kıstırır gibi… Tiyatro budur. Aslında zamandan başka bir şey olmayan hayat, hangi mekân içinde akarsa aksın, onu belli-başlı anlarıyle, üstüne böyle bir mikâp atarak tutabilirsiniz. Zaten her hâdisenin üstünde, ressamın kurşunkalemiyle çizip sonradan sildiği bölüm çizgileri gibi, böyle bir görünmez mikâp vardır. Onu […]

Necip Fazıl Kısakürek – Reis Bey Ve Parmaksız Salih

Mutlak Dman halinde (tez)lerın (tez)ine sahip olan biz, tiyatrodan üstün ve dokunaklı âlet kabul edebilir miyiz? Edemeyiz ama işte -hamdolsun- o mutlak iman yüzünden bugünkü Türk (!) Tiyatrosu bize kapılarını kapatmış bulunuyor; biz de ona, yerle göğü birbirine katacak olan tiyatromuzla karşılık veremiyoruz. Dedik ya, Dstikbâli ve bu arada istikbâlin aktörünü bekliyoruz… 1 F. K. […]

Necip Fazıl Kısakürek – Bir Adam Yaratmak

Bu piyes, bir “Crise-Intelectuelle”, bir “fikir buhranı”nı çerçevelemek gayretinde… Apaçık ve yapayalnız hiçbir tezi yok… Fakat içiçe bir çok tezleri ve başlı başına birkaç ana tezi var… Evvelâ sanatkâr nedir? Bütün imkânların erişilmez ucu, gâyelerin gâyesi, kemâllerin kemâli, mâverâların mâverâsı olan Allah’a doğru, sonsuz bir tekâmül yolunda giden insanoğluna mahsus “vücut veriş” nevileri içinde en […]

Namık Kemal – Vatan Yahut Silistre

Nâmık Kemal (asıl adıyla Mehmed Kemal), 21 Aralık 1840’ta, dedesi Abdüllâtif Paşa’nın mutasarrıf olarak bulunduğu Tekirdağ’da doğdu. Aralarında sadrâzamlar, önemli konumlarda bulunmuş askerler, devlet adamları ve şairler de bulunan bir soydan gelmektedir. Babası, Pâdişâh I. Abdülhamid’in münec-cimbaşısı” Mustafa Âsim Bey, annesi kültürlü bir kadın olan Fatma Zehra Hanım’dır. Aile, dede Abdüllâtif Paşa’nın Afyon sancağı mutasarrıflığına […]

Federico García Lorca – Don Cristobita ile Dona Rositanın Acıklı Güldürüsü

(iki boru bir davul sesi duyulur, SİVRİSİNEK canının istediği yandan girer sahneye. SİVRİSİNEK anlaşılmaz bir yaratıktır; yan peri, yari cin, yarı böcek, özgür yaşamanın tadıni, Endülüs halkının büyülü, şiirli havasım veriyor, Elinde küçük, süslü bir boru var.) SİVRİSİNEK, Bayanlar, bir de baylar! Dinleyin hele! — Küçük, delikanlı, kapa çeneni… sen de, küçük hanım, otur yerine, […]

Moliere – Hastalık Hastası

HASTALIK HASTASI KİŞİLER ARGAN, hastalık hastası. BELİNE, Argan’ın ikinci karısı. ANGÉLIQUE, Argan’ın büyük kızı, Cleante’ın sevgilisi. LOUISON, Argan’ın küçük kızı; Angélique’in kız kardeşi. BÉRALDE, Argan’rn erkek kardeşi. CLÉANTE, Angélique’i seven delikanlı. MÖSYÖ DIAFOIRUS, hekim. THOMAS DIAFOIRUS, oğlu; Angélique’le evlendirilmek isteniyor. MÖSYÖ PURGON, Argan’a bakan hekim. MÖSYÖ FLEURANT, eczacı. MÖSYÖ BONNEFOI, noter. TOINETTE, hizmetçi kız. BİRİNCİ […]

Moliere – George Dandin veya Bir Koca Nasıl Rezil Edilir

GEORGE DANDIN Ah ah! Acayip meseledir bir soylu kızı. Benim evliliğim halinden memnun olmayıp bir soylunun evine kapılanmaya kalkan tüm köylülerin kulaklarına küpe olsun! Soyluluk iyi ve hatırı sayılır bir şey kuşkusuz, ama beraberinde gelen hal ve gidiş öyle tatsız ki yanından bile geçmemekte fayda var. Ağzım yandı ama tecrübe sahibi de oldum bu konuda […]

Aziz Nesin – Toros Canavarı

“Gülay, – Neler söylüyorsun ağabey, dedi, babamın polisle ne işi olurmuş? Mehpare Hanım, – Şimdi yüreğime inecek, dedi. Öyle bir adam ne yapar da polis tutarmış? Metin korkulu bir sesle, teker teker: – Gazeteler aylardanberi bir Toros Canavarı’ndan söz ediyorlar ya… – Eeee?.. – Evet?.. – İşte o Toros Canavarı babammış… Polis öyle söyledi. Yakalamışlar […]

Albert Camus – Sıkı Yönetim

Albert Camus, 1913 yılında Cezayir’de doğdu, babası işçiydi, annesinin okuma-yazması yoktu. Cezayir’de 1934 yılında evlendi. İki yıl sonra boşandı. Komünist parti üyesi oldu, ama 1937’de atıldı. İlk romanı Mutlu Ölüm, ancak ölümünden sonra yayımlandı. İlk gençlik yıllarında yakalandığı tüberküloz hiç peşini bırakmadı. Yayımlanan ilk romanı Tersi ve Yüzü’dür (1937). Arkadan peş peşe öteki romanları geldi. […]

Albert Camus – Ecinniler

Albert Camus, Dostoyevski’nin 1870/71 yıllarında yazdığı ünlüEcinniler romanını 1959’da oyunlaştırarak, ‘Théâtre Antoine’da kendisi sahnelemiştir. Bu yapıt, bir Dostoyevski uyarlaması olmakla birlikte, Camus’nün sanatsal-felseϐi yaratımları arasında önemli ve özgün bir yere sahiptir. Ancak, nasıl Camus bu yapıtını Dostoyevski’den almışsa, Dostoyevski de yapıtım kendi döneminin gerçek yaşamından almıştır. Bu nedenle, yapıtın dayandığı yaşamsal olgulara dönerek, gerek Dostoyevski’nin, […]

Moliere – Cimri

Valere — Nedir bu durum dilber Elise, neden böyle üzgün duruyorsunuz? Sevdiğinizi söyleyerek bana dünyaları bağışladınız diye mi? Yazık! Ben sevincimden ne yapacağımı bilemezken sizi dertli görüyorum. Söyleyin, beni mutlu ettiğinize pişman mı oldunuz? Belki de aşkıma kapılarak bana söz vermiştiniz, ona rnı pişmansınız yoksa? Elise — Hayır, Valere, sizin için yaptıkla rıma pişman olamam. […]