Karen Armstrong – Tanrı’nın Tarihi

Çocukken, bir dizi güçlü dinsel inancım oldu fakat Tanrı’ya pek iman edemedim. Bir dizi önermeden oluşan bütüne inanmakla, onlara kendimizi verme anlamını içeren iman arasında fark vardır. Tanrı’nın varlığına tamamıyla inanıyordum ayrıca İsa’nın Gerçek Varlığı’na ve Komünyon’a, ayinlerin yararlı etkisine, ezeli lanetin geleceğine ve Arafın nesnel gerçekliğine de inanmaktaydım. Ama nihai gerçeklik hakkındaki bu dinsel […]

Kürşat Başar – Başucumda Müzik

Bazen kendimizi bir hayalin içinde sanırız ama aslında yaşadıklarımız gerçektir. Bazen de her şeyi gerçek sanırken aslında yalnızca hayal gördüğümüzün farkına varmayız. Bu kitapta yazılanların hepsi gerçektir. Ama aynı zamanda hepsi yalandır. Çünkü onu ben yazdım. Başucumda müzik olmadan uyuyamam. Çocukluğumdan beri. En azından şu küçük müzik kutusundan gelen o eski aşk şarkısı mutlaka çalar, […]

Küçük İskender – Galileo’nun Pergeli

Hızlandırılmış Cinayet Kursları işin bir şehrin yakınlarında mola verdik; terlemek etin ağlamasıdır: Buna inanıyor aramı Kapitalist, osuruğunu bile nasıl satacağını planlayan kişidir. Tek derdi, ambalaj masrafı olmasın diye kıçının da pazara girmiş bulunmasıdır. Herkes bir dine bağlı olabilir. Ancak o dinin peygamberi bir tanedir. Uğraşmaya değmez. — Çok hassassın bu gece! — Seninle konuşuyorum. Altını […]

Jacques Verges – Savunma Saldırıyor

SUÇSUZ TOPLUM, gülsüz gül fidanı gibidir: Tasavvur edilemez. Çelişki varoluşunun bizatihi koşuludur, suç da hayatın kendisine, değişmesi için çaktığı işaret. Uruffe papazının cinayeti gibi tek bir adi vaka, Kilise mensuplarının çetin bekaret sorununu Konsillerden önce çetin ifadelerle ortaya atıyor, Liege’deki ötenazi davası, tıp etiğinin, eşzamanlı bir gelişim sergi leyen bilim ve ticarete ayak uydurmasını öneriyordu. […]

Jacques Rancière – Cahil Hoca – Zihinsel Özgürleşme Üstüne Beş Ders

1818 YILINDA, bugün Belçika sınırlan içinde bulunan Leuven kentinin üniversitesinde, Fransız edebiyatı okutınanı Joseph Jacotot’nun başından bir zihinsel serüven geçer. Uzun ve hareketli meslek hayatı sürpriziere hazırlamış olmalıydı Jacotot’yu: I 9 yaşına I 789 yılında basmıştı. O sıralar Dijon’da retorik dersleri veriyor ve avukatlık mesleğine hazırlanıyordu. 1792’de Cumhuriyet ordusunda topçu olarak hizmet veriyordu. Ardından Konvansiyon […]

Jacques Mourgeon – İnsan Hakları

“İnsan özgür doğdu ve her yerde zincire vurulmuş bir durumda.” J.-J. Rousseau’nun Toplumsal Sözleşme’sinin ilk bölümünün başlangıç cümlesini oluşturan bu ünlü açıklama günümüzde insan haklarına ilişkin bütün düşüncelerin başında yer almalıdır. İlk başta insanın özgür dogduiJu ya da özgür olmak için doğduğu kesinlikle savunulamaz. Tam tersine, apaçık, yadsınamaz gerçeklik önümüzde duruyor: Dünyanın her yerinde insan […]

Jacques Lacan – Televizyon

Lacan’ın Jacques-Alain Miller ile bir televizyon programı için l 973’te yaptığı söyleşi, l 974’te yayımlanmıştı. Bu kitap, Lacan’ın o zamana kadar yayımladığı üçüncü kitabı oluşturuyordu (Ecrits ve Seminer’ in XI. Kitabı dışında). Hemen fark edilebileceği gibi, Televizyon, alışılagelmiş söyleşi tarzının ötesinde, “çok yazılmış”, aşırı yoğun hatta yer yer karanlık, üslubu SO’li ve 60’lı yılların seminerlerinden […]

Jacques Lacan – Psikanalizin Dört Temel Kavramı

Ecole pratique des Hautes Etudes’ün* altıncı şubesi tarafından bana ayrılan konferanslar dizisinde sizlere psikanalizin temellerinden bahsedeceğim. Bugün sadece bu başlığa nasıl bir anlam vermek istediğimi ve bu anlamı nasıl aktarmayı ümit ettiğimi ifade etmek istiyorum. Ancak öncelikle kendimi takdim etmeliyim (her ne kadar hepiniz olmasa da çoğunuz beni tanıyor olsanız bile) çünkü içinde bulunduğumuz durum […]

Jacques Lacan – Fallus’un Anlamı

Ünlü Fransız psikiyatr ve psikanalist Jacques Lacan (1901 -1981) ya da Amerikalıların hafif alaycı bir tonda taktıkları lakap ile “Fransız Freud”, mirası kolayca değerlendirilemeyecek bir yazardır. Adı, “çağımızı en çok etkileyen psikiyatrlar” listesinde ön sıralarda yer almasına rağmen böyle bu. Kimileri yere göğe koyamaz onu; bazı basit denklemlerini sloganlaştırarak çarpıcı bir şeyler söylemeye çabalar, Lacan’ı […]

Jacques Lacan – Benim Öğrettiklerim

Öğretim’imi size bir hap biçim inde vermeyi düşünmüyorum, bu bana zor görünüyor. Bu belki daha sonra yapılır. Bu her zaman böyle sonlanır. Ölümünüzün üzerinden yeteri kadar zaman geçtikten sonra, el kitaplarında üç satırla özetlenirsiniz -b an a gelince, zaten hangi el kitapları olacağı bilinmez. Öğreti m’imin, yani psikanalizin ilişkili olduğu şeyin geleceğini öngörem em em […]

Jacques Lacan – Baba’nın Adları

BENİM İYİ DOSTLARIM , yeni Derneğimizin bilimsel denen bu ilk tebliği için tutkudan yoksun olmayan bir başlık seçtiğimi görebilirsiniz. Bu yüzden bu tebliği hem benim burada öğrencim olan kişilerin iyi bildiği, öğretimim sayesinde şimdiden iki yıldır aşina oldukları bakış açılarının bir özeti olarak hem de psikanaliz çalışmaları için belli bir yönelime bir tür önsöz ya […]

jacques D’hondt – Hegel ve Hegelcilik

He gel’den hiçbir zaman kurtulama dık. Hegelcilik tüm bir dünyadır, ve bu dünyanın görünümü bakış açılarına göre degişir. Dolayısıyla, Hegelcilik ve tarihçesi gözlemciye eğlendirici ve ögretici sür_prizler sunar. İşte son derece teknik bir ögreti! Yazar bu alanda seçkin olarak gördüklerine, uzmanlara seslenme arzusunu gizlemez. Hatta yalnızca bir tür “ruhban sınıfı” tarafindan aniaşılmaya boyun eğecektir. O, […]

Jacques Corraze – Eşcinsellik

Eşcinselli�nl nesnel olarak anlaşılması bazı tavırlan almayı gerektirir. Bunlardan ilki, hiç kuşku yok ki, gerçekler konusunda tasalanınanın getireceği her tür defter yargısımn dışında kalmaktır. Yazann duydu/tu ve kendini soyutlayamayaca�, tiksinti dahil olabilecek en kötü tavır alma bile göz önünde bulundurulacaktır. Zaten çoftunlukla eşcinsellik, el atılan törel bir suçlamayı haklı gösterebilmek, sorunu uzaktan araştırmak için işlendi. […]

Jacques Attali – Gurultuden Muzige

1976 yılında o dönem France Musique’in yöneticisi olan Louis Dandrel, müzik, iktidar ve para arasındaki ilişkilerin tarihçesini konu alan bir program dizisi hazırlayıp sunmamı önermişti. Büyük bir heyecanla işe girişip eserler, yorumlar, yazılar seçtim. Araştırmalarım sonucunda bir tez savunuyordum: Müzik, ileriyi görür. Programlar bir hafta boyunca her akşam yayınlandı. On beş saat… Oldukça ender görülen […]