“Başım ağrıyor,” dedim. “Normal. Çok uzun bir yolculuktan döndünüz. Yorgunsunuz.” “Hiçbir şey hatırlamıyorum.” “İyi. Hatırlamanız doğru olmazdı zaten.” “Neler anlattığımı bana söylemeyecek misiniz?” diye sordum. “Gerektikçe ve gerektiği kadarım.” “Ne kadar geriye gittiğimi söyleyin bari.” “Çok yol kat ettiniz. Başka hayatlara, başka dönemlere… Bu yüzden bir süre ara vereceğiz. Bir sonraki seanstan önce iyice dinlenmeniz […]
Ayşe Kulin – Nefes Nefese
siz uyursunuz bütün gece ben bir ilmek daha atarım gecelerden gecelere … Tekin Gönenç Macit evden çıkarken gecikeceğine dair uyarmıştı Sabiha’yı ama yine de iyi terbiye almış insanların iç rahatsızlığını duydu saat sekizi geçince. Toplantı odasından izin isteyerek çıktı, kendi ofisine geçti, siyah telefonun zırrt zırrt diye gürültü çıkararak dönen kadranını çevirip bekledi. Sabiha’nın sesini […]
Ayşe Kulin – Her Yerde Kan Var
Her daim adal.etl~ ;efkatli ve fazi/,etl~ gozii.mii.n nuru Adile Sultanzm, Ace/.ey/,e yazilmtj bu mektup elinize hif gefmeyebilir. Ben J’ine de ;anszmz denemek istedim. Aziz aslanzmz bu sabah ;ofak si:ikmeden tahttan indirdile1: Sarl!Jzn etrqfini geceden sarmlj olacaklar, beni sabah erken saatte yangzn var bahanesiy/,e uyandirdzlar. Vazfyeti penceremden di;arz baktt.gimda anladzm. Deniz tarqfinda Hii.nkar’zn bizzat ihya ettigi, […]
Ayşe Kulin – Handan
Gözlerimi açtım. Önce bembeyaz tavanı, sonra da üzerinde ağaç gölgelerinin oynaştığı duvarı gördüm. Neredeyim ben? Buraya nasıl geldim? Ne zaman geldim? Dirseğimin üzerinde doğrulup etrafıma baktım. Tanımadığım bir odadayım. Kim getirdi beni bu odaya? Ne zaman getirdi ve yüz yıllık bir uykuya bıraktı ki, uyanışım böyle sancılı? Kaç zamandır uyumaktayım ben sahi? Kemiklerim üzerinde yattığım […]
Ayşe Kulin – Güneşe Dön Yüzünü
Önce hızlı gidiyordu cip. Toprak yola gelince yavaşladı. icindekileri toza boğarak, sarsalayıp, hırpalayarak ilerlemeye bt::Jş ladı. Mühendis Nuri”nin, dizleri arasına sıkıştırdığı küçük kızının, şoför Ah· met ile Mustafa’nın sacları kirpikleri toz Içinde kaldı. Doğada bahar yeni uyanıyordu. Toprak yolun ikiye böldüğü kır. cılgın bir renk cümbüşü içindeydi. Mühendis Nurinin, toprakdan fışkıran kokuyu içine cekince başı […]
Ayşe Kulin – Geniş zamanlar
“Süt var mı acaba evde?” “Yok.” “Belki buzdolabında biraz kalmıştır. Gidip bakayım.” “Boşuna gitme. Süt yok.” “Hiç süt bulundurmaz mısın evinde sen?” “Hayır.” “Aaa, neden?” “Sütü çocuklar içer. Ben çocuk değilim.” “Çaya koymak için…” “Çay sütsüziçilir.” “Sütle de içilir. Bizçayımıza süt koyarız.” “Biz koymayız. Çaya sütü, damak zevki olmayanlar koyar.” Hayretle bakıyor yüzüme. Birazincinmiş, birazşakaya […]
Ayşe Kulin – Füreya
Pencerenin pervazında beyaz bir kuş duruyor ne zamandır. Kocaman beyaz kanatları yer yer gümüş pırıltılar saçan, cin bakışlı bir kuş. Yaptığım kuşlardan biri olmalı diye düşünüyorum. Ama ben böyle geniş kanatlı kuşlar yapmadım ki hiç . Benim yoğurduklarını narin bedenli, küçücük başlı, uslu, durağan kuşlardı. Her an uçmaya hazır değil de, uzun bir yolculuktan yeni […]
Ayşe Kulin – Birgün
Dışarının kuru soğuğu, arabanın sıcak hava üfüren kaloriferine rağmen, içime sızıp, iliklerime işlemiş sanki. Ellerim ayaklarım buz gibi, gözlerimi yola dikmiş, baktıklarımı göremeden ve hiç kıpırdamadan dimdik oturuyorum. Her ikimiz de yay gibi gergin, tek laf etmeden yol alıyoruz. İlk konuşan o oluyor: “Yaklaşıyoruz, hazırlansan iyi olur.” Geniş siyah örtüyü başımın üzerine yerleştirip, kaşlarıma kadar […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Yardımda
Sevgi’nin kardeşi yoktu. Babası da çalışmak için başka bir kente gitmişti. Küçük evlerinin, küçük bir de bahçesi vardı. Bahçede elma, kayısı, kiraz ağacı vardı. Bahçenin bir köşesinde de yemyeşil çimenler vardı. Çimenlerin etrafında kırmızı, beyaz, pembe güller, çokça da çiçekler vardı. Mahallede herkesin gözü Sevgilerin bahçesinin güzelliğindeydi… Mevsim ilkbahardı. Havalar da bazen güneşli, bazen bulutlu […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Trende
Ateş kendi köylerine hiç gitmemişti. Her yıl yaz tatilinde, hep deniz kenarında küçük bir tatil köyüne giderlerdi. Aile de bu bir kural haline gelmişti. Anlaşılan bu yaz kural bozulacaktı. Birkaç gün önce akşam ailece otururken aralarında konuştular. Babası: -Ateş, babaannene telefon edip köye gideceğimiz tarihi bildirmek sana düştü. Çarşamba gününe tren biletlerimizi aldım, dedi. Ateş, […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Tanışıyor
Ateş, öğretmeninin sözünü dinler, ödevlerini aksatmadan yapardı. Bütün eşyaları temiz ve düzenliydi. Teneffüslerde koşmaz, bağırmaz, kimseyi de rahatsız etmezdi. Masaları çizmez, ayağıyla orayı burayı tekmelemezdi. İçinde saygı barındıran bütün bu kuralların, birlikte yaşamak ve başarılı biri olmak için gerekli olduğunu bilirdi. Çalışkan bir öğrenciydi. Öğretmeni onu çok seviyordu. Ama onun için endişe ediyordu. Çünkü Ateş […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Partide
Gittikleri köy tatilinden döneli birkaç gün olmuştu. Ateş, köyde ve yaylada çok güzel günler geçirmiş olmasına rağmen, mahalledeki arkadaşlarını özlemişti. Arkadaşları da onu özlemişti. Üstelik bir süredir Ateşlerle birlikte yaşayan Aydede’yi de herkes çok sevmiş, onu da özlemişlerdi. Yarın mahaldeki arkadaşları Öykü ile Türkü’nün doğum günü idi. Arkadaşlarla bir arada olmak için bu iyi bir […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Parkta
Günlerden cumartesi olmasına rağmen, Ateş’in annesi Melek Hanım sabah her zamanki saatinde kalktı. Perdeyi bir kenara çekip pencereyi açtı. Derin bir nefes alarak: -Bugün hava çok güzel, dedi huzurlu bir ses tonuyla. Sonra mutfağa geçti. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırladı. -Bir de müzik açayım, bu güzel havaya eşlik etsin, diye kendi kendine söyleniyordu ki Ateş: […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Mahallede
Uzaklarda bir kasabanın yoksul bir mahallesi vardı. Bu mahallede çocukların, bir varmış bir yokmuş, diye başlayan masal kitapları da yoktu. Ama yine de anneler çocuklarda görmek istedikleri güzel davranışları, onlar alışkanlık edinsin diye masal gibi anlatırlardı çocuklarına. Bu mahallede komşular birbirine, bir ekmek, bir tutam çay, bir kaşık yağ gibi birçok yiyeceği, içeceği ödünç alıp […]
Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Köyde
Ateş ve ailesi Aydede’yle beraber çok keyifli bir tren yolculuğu yaptı. Konuşarak, gülerek geldiler inecekleri tren istasyonuna. İstasyonun adı, Ulusulu istasyonuydu. Adını hemen yanı başındaki Ulusulu köyünden alıyordu… Daha önce telefonda anlaştıkları üzere köyde oturan, büyük amcalarının torunu, Halil onları bekliyordu; kırmızı renkli traktörleriyle. Acele etmeliydiler, böyle küçük yerlerde tren çok beklemezdi. Ama telaşlanıp bir […]
Clive Staples Lewis – Narnia Günlükleri – 3 – At ve Çocuk
Bu hikâye, altın çağlarda Yüce Kral Peter Narnia’yı yönetirken, erkek ve kız kardeşleri kral ve kraliçeyken, Calormen, Narnia ve aradaki topraklarda geçmiş bir hikâyedir. O günlerde Calormen’in epeyce güneyinde, deniz kıyısındaki küçük bir koyda, Arsheesh adında fakir bir balıkçı ve ona baba diyen bir çocuk yaşıyordu. Çocuğun adı Shasta idi. Arsheesh genellikle sabahları kayığıyla balığa […]