Etiket: V. C. Andrews

V. C. Andrews – Yıldızlar Geçidi 4 – Honey

Büyülü bir gece bir anda paramparça oldu… CUMA akşamı, Chandler beni sinemaya götürmek için geldi. Koyu renk gözlerini ortaya çıkartan siyah renkli balıkçı yaka bir kazak giymişti. Çok seksi göründüğünü düşündüğüm için olmalı, hemen arabaya atlayıp yanına oturdum. Bundan daha mutlu olduğum bir zamanı hatırlayamıyordum. Gitmeye hazırlandığımız sırada büyükbabam, Chandler’in arabasının farlarının aydınlattığı yerde beliriverdi. […]

V. C. Andrews – Yıldızlar Geçidi 3 – Ice

ALTIDAN biraz daha büyük bir yaşta olduğum zamanlarda, ilkokul öğretmenim Bayan Waite, okuldan sonra beni yanına çağırıp, eğer hiçbir soruya cevap vermemeye, konuşmamaya ve dilsiz gibi davranmaya devam edersem, sonunda beynimde söylenmesi gereken tüm düşüncelerin gitgide büyüyerek kafamı patlatacaklarını söylerdi. “Tıpkı bir yumurta gibi!” “Beyninde düşüncelerini saklı tuttuğun koca bir depo var. İçinde o kadar […]

V. C. Andrews – Yıldızlar Geçidi 2 – Rose

Rose gelecekteki yaşamının bîr hayal kırıklığı ile değişeceğini tahmin bile edemezdi. GECE yarısına geliyordu, annem yanımda yatıyordu. Garaj yolunda araba farlarını gördüğüm zaman kalbim hızla atmaya başladı. Babam, diye düşündüm. Camın kenarına yaklaştığımda, gelenin babam olmadığını anladım. Gelen, Georgia Eyalet Polisi amblemi taşıyan bir polis aracıydı. Arabadan iki polis memuru indi ve ön kapıya doğru […]

V. C. Andrews – Yıldızlar Geçidi 1 – Cinnamon

“Cinnamon Carlson.” Bayan Hamilton ismimi söylediğinde ben de diğer herkes kadar şaşırdım. Kat görevlisi ve herkesin bu yılki Bayan güzel ayakkabı favorisi Edith Boot, İngiliz edebiyatı dersimizi bölmüştü. Kapıyı açtı, tahta döşemelerin üstünden küçük, mükemmel adımlarını tıkırdatarak kusursuz bir yürüyüşle içeri daldı. Omuzları kendinden emin bir şekilde dikti ve sanki, donuk kahverengi saçlarının üzerinde görünmez […]

V. C. Andrews – Dollanganger Ailesi – 5 Çatının Karanlığında

Kendimi hep bir Kül Kedisi olarak düşünmüşümdür, ama camdan ayakkabılarımı bulup beni düşlerdeki gibi bir hayata götürece k olan bir prensim olmadı hiç. Prens yerine, bir işadamı beni kumar masasında kazandı ve ben, aynen masanın üstüne fırlatılan fiş gibi bir dünyadan ötekine savruldum. Ancak, dünyaya gözümü açtığım günden beri benim yazgım bu olmuştu. Ve bu […]

V. C. Andrews – Dollanganger Ailesi – 4 Çatıdaki Dikenler

Ve ancak yaşım elli ikiyi, Chris’inki de elli dördü bulduğu yaz, annemizin yıllar önce, ben on iki ve Chris on dört yaşındayken verdiği zenginliğe kavuşma sözü sonunda gerçekleşebildi. Ve şimdi bir daha göreceğimi hiç sanmadığım, o görkemli kocaman yapının yine karşısındaydık. Eski Foxworth Malikânesinin tam bir kopyası sayılmazdı, ama yine de içimi ürpertmeye yetiyordu. Aslında […]

V. C. Andrews – Dollanganger Ailesi – 3 Gazap Tohumları

Babamın beni arabayla okuldan almadığı günler, sarı okul otobüsünden ıssız yolun kenarında inip çalıların arasına sakladığım bisikletime atlayıp eve giderdim. Daracık virajlı yoldan ilerlerken, gözlerim her seferinde bizimkinden bir önceki terkedilmiş koskocaman eve takılırdı. Burası kimindi? Niçin terkedilmişti? San Fransisco’nun yirmi mil kadar kuzeyinde Fairfax’da oturuyorduk. Dağların ardında büyük bir orman ve okyanus vardı. Çoğunlukla […]

V. C. Andrews – Dollanganger Ailesi – 2 Çatıdaki Rüzgâr

Kaçtığımız gün ne denli genç, ne kadar canlıydık. Karanlık, boğucu, sıkıcı odadan kurtulup güneye doğru yol alan otobüste nasıl da mutluyduk ama göstermiyorduk. Pencere kenarına oturmuş, gördüğümüz her şeyden ürkerek, sessizce çevreyi seyrediyorduk. Özgürlük. Bundan daha güzel bir sözcük olabilir mi? Belki ölümün soğuk elleri buraya kadar uzanıp bizleri çekip götürebilirdi, ama Tanrı’nın yanı başımızda […]

V. C. Andrews – Dollanganger Ailesi – 1 Çatı

Doğrusunu isterseniz, 1950’lerde küçük bir çocukken, yaşamın upuzun ve mükemmel bir yaz günü gibi sürüp gideceğine inanırdım. Çünkü öyle başlamıştı. Çocukluğum konusunda, o dönemi mutlu geçirdiğimden dolayı şükran borçlu olduğumu söylemekten başka anlatacak pek bir şey bulamıyorum. Ne zengindik, ne de yoksul. Karşılanamayan bazı ihtiyaçlarımız olmuşsa bile bunları farketmiyordum. Buna karşılık lüksümüzün de farkında değildim. […]

V. C. Andrews – Çatıdaki Nefes

Küme küme bulutların arasından aşağıya inişe geçtiğimiz sırada New York birden altımızda belirdi. New York! Dünyanın en heyecan verici kenti; yalnızca hakkında yazılanları okuduğum, söylenenleri duy¬ duğum ve dergilerde resimlerini gördüğüm kent. Pencereden bakarken soluğumu tutuyordum. Gökdelenler hiç bitmemecesine uzayıp gidiyor, düşleyebileceğim her şeyi gerilerde bırakıyordu. Hostes bize kemerlerimizi bağlamamızı ve koltuklarımızın arkasını doğrultmamızı söylemişti. […]

V. C. Andrews – Çatıdaki Fısıltılar

«Sevgili Trisha Teyze, ‘Tatlı On Altı’ partime geleceğin için çok seviniyorum. Annem gel ­ meye çalışacağını söylemişti. Ama doğrus u provaları bırakabileceğini hiç sanmıyordum. Özellikle yeni bir Broadwa y müzikalinin provalarını! Annem her zaman seni kıskanmadığını söyler ama bunun doğr u olmadığını biliyorum. Çünkü çoğ u kez senin oyun programlarına özlem¬ le bakıp iç geçirdiğini […]

V. C. Andrews – Çatıdaki Cığlık

Jimmy’yle ben Richmond’un bir banliyösü olan Saddle Creek’e doğru yol alırken Virginia arazisi yanımızdan uçar gibi geçiyordu. Yol tabelaları hedefimize giderek yaklaştığımızı müjdelediğinden kalbimin atışları da heyecandan hızlanıyordu. Çok geçmeden bebeğimi kolları¬ mın arasına alabilecektim. Meadovvs’da onu doğurduktan sonra Christie’ye bakmaya bile doğru dürüst fırsat bulamamıştım; yavrucak, dünya¬ ya adımını atmasının üzerinden birkaç dakika geçmeden […]