Ay: Mayıs 2023
Aisopos – Masallar
Kötülükler iyilikleri güçsüz bulmuş, yeryüzünden sürmüşler. Onlar da ne yapsın? Göğe ağmış, yüce tanrı Zeus’un (1) önüne çıkmışlar: “Bizim durumumuz ne olacak? Bundan sonra insanoğlu için bizim elimizden ne gelir?” diye sormuşlar. Tanrı: “Siz artık insanoğluna hepiniz birden gitmeyin, birer birer gidin” demiş. O gün bugün kötülükler insanların yanıbaşındadır, saldırıp durur; iyiliklerse gökte oturduklarından, uzun […]
Aiskhylos – Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş Prometheus başlığıyla Türkçeye çevirdiğimiz tragedyanın Yunanca adı Prometheus desmotes, yani Bağlanmış Prometheus’tar. Aiskhylos, Prometheus konusunu üç tragedyada işlemiştir. Zincire Vurulmuş Prometheus bu üçlüğün birinci ve elimize geçen tek piyesidir. Öbür ikisi yitirilmiş, yalnız adları kalmıştır: Birinin Kurtulmuş Prometheus, öbürünün Ateş Taşıyan Prometheus olduğu bir oyun listesinde yazılıdır. Prometheus’un ne yıl oynandığı da bilinmez. […]
Aidin Salih – Gerçek Tıp
Türkiye nüfusunun yaklaşık üçte biri kronik hastalıkların etkisi altında yaşamakta ve hasta sayısında sürekli artış gözlenmektedir. Kronik hastalıklar arasında yüksek tansiyon, diyabet, kronik obstruktif akciğer hastalığı, koroner kalp hastalığı, tiroid hastalıkları, psikolojik ve ruhsal problemler yer almakta,- nüfusun %40’ında farklı derecelerde anemi bulunmaktadır. Bunun dışında kanser vakalan b^^k bir hızla yaygınlaşmakta, hemen hemen her genç […]
Ahu Antmen – 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar
20. yüzyılda yaşanan olağanüstü yaratıcılık serüveninin bir ‘öyküsü’nü değil, derlenmiş temel bilgilerini bulacağınız bu kitabı hazırlamak için başvurduğum kaynakların çok büyük bir çoğunluğu, henüz Türkçe’ye kazandırılmamış kitaplar. Oysa Türkiye’de sanat öğrencilerine Batı sanatı temeline dayanan bir eğitim veriliyor, sanatla ilgilenen herkesin -hele günümüz sanatını anlamlandırma beklentisi içindeyse- 20. Yüzyıl Batı Sanatı’nın temel gelişmelerini bilmesi gerekiyor. […]
Ahn Do-hyun – Gümüş Somon’un Büyük Yolculugu
Ahmet Yuksel Ozemre – Cernobil Komplosu
Bu kitap Çernobil kazasının akabinde pekçok çıkarcının ortaklaşa ihdâs ettikleri “Çernobil Komplosu” dolayısıyla Türkiye’nin çekmiş olduğu çilenin muhtevâsını ve sınırlarını tesbit eden, evrâka ve gözlemlere dayanan şahsî bir hâtırattır. “Türkiye’nin Çernobil Çilesi”ni kendi nefsinde bütün yoğunluğu, bütün sorumluluğu ve bütün trajedisiyle benim kadar ân be ân yaşamış bir başka şahıs, her-hâlde, yoktur. Bu hâtırat, aynı […]
Ahmet Yılmaz Boyunağa – Hilal Uğruna
Amiens Şatosunun önündeki çimenlik alanda, on-beş kadar genç, ata biniyor, kılıçla çarpışıyor ve ok atıyorlardı, iki ok atımı kadar geniş olan bu çimenlik saha, doğu tarafında bir ormanla kesiliyordu. ikindi zamanıydı. Gençler beşer kişilik kısımlara ayrılmıştı. Birinci kısım uzaktaki bir hedefe ok atıyordu. İkinci kısun, at üzerinde kılıç ve giırzle çarpışıyordu. Üçüncü kısmadaki gençler de, […]
Ahmet Yilmaz Boyunaga – Kırık Hançer
Karşıki tepenin kayalıklarında batarken kanayan güneşin kızıllığı, vadiyi kaplamıştı. Kenarlarından çılgın bir neşe üe fışkırmış zümrüt yeşillikler arasından, kâh görünüp kâh kaybolan dere, tutuşmuş gökyüzünü aksettiriyordu. Dere boyunu izleyen yolda dört atlı gidiyordu. İkisi önde, ikisi arkada idi. Öndekilerden biri, kırkbeş-elli yaşlarında vardı. Dikkatle düzeltilmiş sakalın çevrelediği çehresi yakışıklı ve yağız idi. Başındaki börkden, üstündeki […]
Ahmet Yıldız – Sevdim Seni Matematik
Her insanın doğuştan getirdiği matematiksel bir yeteneği vardır. Ünlü bilim adamı Prof. Dr. Robert Omstein yapmış olduğu bir araştırmada insan beyninin sağ beyin ve sol beyin olarak ikiye ayrıldığını tespit etmiştir. Ornstein’ın bu araşhrmasına göre sağ beyin müzik, resim gibi sosyal yanların organize edildiği bölüm iken, sol beyin daha çok sayısal, yani matematiksel işlemlerin organize […]
Ahmet Yesevi – Divanı Hikmet
Ahmet Yesevî’nin şiirlerine “hikmet”, şiirlerinin toplandığı kitaba da Dîvân-ı Hikmet adı verilir. Ahmed Yesevî’nin şiirlerini Karahanlı Türkçesiyle yazdığı muhakkaktır. Fakat Yesevî’nin hikmetlerini toplayan yazmaların hepsi de çok sonraki asırlarda istinsah edildiği için dil bakımından Karahanlı devri Türkçesine tam olarak uymazlar. Bu şiirlerde değişik saha ve devirlere ait dil hususiyetleri hep birlikte görülür. Ayrıca Dîvân-ı Hikmet’te […]
Ahmet Yaşar Ocak – Sarı Saltuk Popüler İslâm’ın Balkanlardaki Destanî Öncüsü (13. Yüzyıl)
Sarı Saluk, XIII. yüzyılın ikinci yarısı içinde popüler İslam’ın Balkanlar’a girişine ve bunun sosyal tabanını teşkil eden bir Türk iskanına adı karışan, gerçek hayau menkabelerle, efsanelerle içiçe geçmiş bir şahsiyettir. Onun bu yarı destani yarı gerçek kişiliği, Balkanlar’da daha sonra şöhret bulmuş hemen bütün benzerlerininkinden çok daha renkli ve ilginç, çok daha popülerdir. Sarı Saltık’ın […]
Ahmet Yaşar Ocak – Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler
Çok geniş topraklar üzerinde altı yüzyıl gibi uzun bir ömür sürmüş Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihinde, onu meydana getiren, çeşitli etnik ve dini kökenlere, kültürlere mensup insanların oluşturduğu dev bir toplumsal yapıyı, zaman içindeki değişimini, bu değişimin etkenlerini, bunların yarattığı birtakım düşünce dalgalanmalarını ve toplumsal hareketleri görüntüleriyle izlemek, anlayabilmek, lüzumlu olduğu kadar da çok zor bir iş […]
Ahmet Ümit – Şeytan Ayrıntıda Gizlidir
Selim’in cesedi iki gecedir çiçeklerin arasında yatıyordu. Sırtüstü düşmüştü, çiçeklerin saplarını kesmek için kullandığı bıçak, kalbine saplanmıştı. Cumartesi gecesi öldürüldüğünü düşünüyorduk. Katil onu öldürdükten sonra kapıyı çekip çıkmış olmalıydı. Araya tatil girince çiçekçi bir gün kapalı kalmış, cesedi bu sabah dükkânı açmaya gelen çırak bulmuştu. Olay mahallini incelerken, arkada bir patırtı koptu. Orta yaşlı bir […]
Ahmet Ümit – Ninatta’nin Bilezigi
Hoş geldin, ey, uzak yolların yolcusu, ey, güzel haberlerin müjdecisi, ey omuzlarında yılların bilge yorgunluğunu, gözlerinde bilinmezin heyecanını taşıyan kişi, yaşlı ülkeme, Hattilerin bin Tanrılı toprağına, güzel Hattuşa’ya hoş geldin… Hastalanmış mutluluğa, uzun ömürlü kedere, sona erdireceğin yasıma hoş geldin. Öksüz sokaklara, kimsesiz meydanlara, boynu bükük evime, hoş geldin. Seni bekliyordum. uzun geceler, uzun günler […]
Ahmet Ümit – Kukla
Gazete binasının önüne geldiğimde vakit öğleyi bulmuştu. Sabahtan beri yağan yağmur dinmiş, cüretkâr bir güneş, kül rengi bulutların arasından sıyrılıp, tatlı tatlı gülümsemeye başlamıştı. Yaşlı Plymouth’umdan inerken Tolga’yı gördüm. Fotoğraf çantası omzunda hızlı hızlı yürüyordu. Beni fark edince duraksadı. “Merhaba Adnan Abi.” Eliyle arabamın kaportasına dokunarak ekledi. “Senin Anka Kuşu yine formunda.” “Anka Kuşu” bizim […]